Silahlı ikna yöntemi ve silahlı diplomasi

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AP

Son Ukrayna-Rusya ve ABD-İran saldırılarına bakıldığında karşımıza iki kavram çıkıyor:

  • Birincisi, silahlı ikna yöntemi;
  • İkincisi ise, silahlı diplomasi.


Kazanımları artırmak

Savaşların seyri ve içeriği değişti.

Burada işgal etmek yok, çok alanlı baskı uygulaması ve baskıya karşılık verilmesi biçimleri var. 

Bu hususları yazılarımda geniş biçimde açıklamaktayım.

Yeni silahlı çözüm arama veya yönlendirme konusunu önemsiyorum. 

Şu yazılarımı inceleyebilirsiniz:

Savaşların içinde diplomasi sürüyor. Bu işin doğasında bu var.

Bu tür çabalar kimseyi aldatmamalı, bazen cephedeki savaş kızışıyor, bazen de sivil halka yönelik ateş gücü yüksek mühimmat atılıyor.

Yani ölümler, yıkımlar sürüyor…

Amaç, uzaktan taarruzlarla durum üstünlüğü yaratılırken, diplomasi sahasındaki kazanımları artırmak!

Şimdi gelin yakın dönemin iki meselesine kısaca bakalım; Ukrayna-Rusya ve ABD-İran.


Ukrayna-Rusya meselesi

Bu dönemde Ukrayna'ya yoğun drone saldırısı gerçekleşiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir yandan Ukrayna'yı belli bir alana sıkıştırıp "silahlı ikna" yöntemini tatbik etmek istiyor, diğer yandan çok yere mesaj vererek "silahlı diplomasi" yolunu izliyor. 

Ruslarınki sadece drone saldırısı da değil, arada bir hipersonik Kinzhal ve KH-101 füzeleri kullanılıyor.

Saldırıların birçoğu sivil yerleşim yerlerine oldu, başka deyişle halkın hedef alındığı bir saldırı görüldü.

Bunun anlamı neydi?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir telefon görüşmesi yapıldı.

Rus televizyonunda geçen değerlendirmelerden öğrendim, Putin, "Ukrayna'da siyasi hedefler elde edilmeden ateşkes olmayacağını" söylemiş. 

Sonra ABD medyasında Trump'ın ağzından bazı haberler çıktı.

Trump da ateşkesin "uzak ihtimal" olduğundan söz etmekteydi. 

Putin, Trump ile görüşmesinde İstanbul ateşkes çabalarına değindi.

Ukrayna'daki operasyonu siyasi hedefler ele geçirildiğinde sonlandıracaklarını söyledi.

Putin'in ileri sürdüğü siyasi şartlar nelerdi?

  • Ukrayna NATO'ya giremeyecek, 
  • Ukrayna'nın asker sayısı kısıtlanacak, 
  • Zelenski yönetimi değişecek, seçim olacak, masaya Ukrayna halkının onayladığı yeni bir isim oturacak,
  • Ukrayna tarafsız olacak, tarafsızlık hali ABD ve Rusya tarafından garanti edilecek, buna göre bir mekanizma kurulacak.

Devam eden yoğun Rus drone ve füze saldırıları kime mesaj veriyor?

Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi muhatap kabul etmiyordu.

Bunu geçtiğimiz günlerde St. Petersburg'da da söyledi.  

Anlaşılan dronlu ve füzeli mesaj çok yere yönelik oldu: Ukrayna halkına, Zelenski'ye ve Trump'a.

Bu durumdan başkalarının da sonuç çıkarması gerekecek.

Eğer Putin'e "ateşkes yapın" diyecek başka bir aracı olur ise bu durumu göz önüne alması gerekecek.

Ama Rusya yine amacını içeren başka bir hamle yaptı.

Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov aniden Suudi Arabistan'a ziyaret gerçekleştirdi.

Buradan mesaj verdi, eğer bir görüşme olacak ise bunun yeri Suudi Arabistan olacaktı. 

Ruslar neden bu yolu seçti? Burada Ankara'ya mesaj mı vardı?

Bunu sonraki günlerde göreceğiz. Bu işin siyasi kısmıdır.

Peki askeri kısmına dair neler söylenebilir?

Öteden beri yeni nesil savaşlardan söz etmekteyim.

Füze ve drone kullanmak suretiyle, gerektiği zaman ve bölgeye, gereken yoğunlukta, mesaj verir türden saldırıların yapılması öne çıkıyor.

Burada da görüldüğü gibi harekatın siyasi hedeflerini gerçekleştirecek bir yöntem olarak bu dışarıdan-uzaktan vuruşlar yapılıyor.

Burada hedef olarak Kiev ve halkın seçilmesi önemlidir, zira Kiev'e ve halk iradesine sert güç kullanılarak bir yönlendirme yapılmak istenmektedir.

Drone kullanmak, bu tür siyasi hedefli yönlendirmeler için örneklenmiştir.

Peki şimdi ne olacak?

Ukrayna'ya sponsor olan asıl irade ABD ve Avrupa'dır.

Zelenski ile daha fazla ilerlenemeyeceği kartını sert biçimde Putin ortaya koydu.

Putin'in bu hamlesi sonrasında ABD ve Avrupa kendilerine bir ev ödevi mi almış oldu, yoksa Zelenski'nin arkasında olacaklarına dair karşı hamlelerde mi bulunacaklar?


ABD-İran meselesi

Önceki haftalarda İran'ın Fordow nükleer tesisine B-2 stratejik bombardıman uçaklarıyla yapılan ABD saldırısına karşılık vermek için, İran Dini Lideri Hamaney, atılan GBU-57 sayısı kadar, Katar'daki ABD üssüne haberli bir şekilde füze fırlatmak suretiyle cevap verdi. 

Silahlı mesajlaşma bu kadar. Ancak biliyoruz ki ABD saldırısından denizaltılardan atılan 30 kadar Tomahawk füzesi de vardı.

Demek ki bunlar İran tarafından mesajlaşma hesabının dışında tutulmuştu.

Aslında bu uygulamada karşı tarafa haber vermek demek, siyasi mesaj vermekle eşitti.

Bunun fiili olarak dünyaya, iç kamuoyuna, rejime bir mesaj vermesi yönüyle tam olması gerekmekteydi.

Üstelik atılan füzelerin yanına bir de medyaya verilen posterli propaganda destekleri vardı.

Toplarsak, böylesine bir mesaj verme biçimi geliştirilmiş oldu.

Bunlar benim açımdan bilinenler listesindeydi.

Düşüncelerimi, öngörülerimi not ettim ve sosyal medyada yayımladım (X, ABD saldırısından bir gün önce ÖS 01.36).

Hatta bunları saldırı sonrasında, ABD, İran'a vurdu başlıklı yazımda birleştirdim.

Daha ortada fol yok yumurta yok, şunları yazdım:

ABD açısından birinci sorunun nükleer silahlar ve ikincisinin ise Molla rejimi olduğunu, ABD'nin saldıracağını, Hamaney'in öldürülmeyeceğini, Trump'ın stratejik hedefinin Çin'in önünü kesmek olduğunu, Rusya ve Çin'in bu savaşa girmeyeceklerini, bölgesel açıdan stratejik hedefin ise Yeni İran olduğunu, savaş yapılıyorken diplomasinin süreceğini, Basra Körfezi' ninkapanmayacağını, bütün bunların ise 5nci nesil savaşlar kapsamında düşünülmesini.


Sonuç

Başat güçler; 

  • Kriz yaratmak ve yönetmek, 
  • Durum üstünlüğünü elde ettiklerinde ise hedefindeki etkiyi ateş ile ateşkes arasında tutmak, 
  • Bu sayede kazanımları maksimize etmek, 
  • Savaş ile barış arasındaki dönemde silahlı diplomasi ve ikna yöntemini kullanmak, şeklinde bir süreci işletiyor. 

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU