Rusya'nın Doğu Avrupa'daki demokrasi oyunu

Dr. Osman Gazi Kandemir Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Independent Türkçe/ChatGPT

Ukrayna savaşının gölgesinde, Rusya'nın Doğu Avrupa'daki etkisi sadece askeri cephede değil, demokratik kurumları içeriden çürütmeye yönelik sofistike bir "hibrit savaş" stratejisiyle kendini gösteriyor.

Moldova'dan Gürcistan'a, Romanya'dan Batı Balkanlar'a kadar uzanan bu operasyonlar, Kremlin'in geleneksel işgal mantığının ötesinde, "gri istikrarsızlık bölgeleri" yaratmayı hedefliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yeni nesil müdahale: Tanklar değil, TikTok

Rusya'nın 21'inci yüzyıldaki müdahale yöntemleri, Soğuk Savaş döneminin açık propagandası veya doğrudan askeri tehdidinden çok daha karmaşık.

Bu yeni model, yerel kırılganlıkları istismar eden çok katmanlı bir yaklaşımı benimsiyor.

Kremlin, artık açıkça "Rusya yanlısı" söylem kullanan aktörler yerine, popülist ve Batı karşıtı duruşuyla kamuoyunu manipüle eden yerel elitleri tercih ediyor.

Bu strateji özellikle Moldova, Gürcistan ve Romanya'daki gelişmelerde net bir şekilde gözlemleniyor.

Her üç ülkede de Rusya'nın izlediği temel taktikler benzer: finansal manipülasyon, dezenformasyon kampanyaları ve mevcut toplumsal bölünmeleri derinleştirme.


Moldova: Oligarkların gölge oyunu

Moldova'daki Rusya müdahalesi, belki de en açık ve somut örneklerden biri.

Yolsuzluktan hüküm giymiş sürgündeki oligark Ilan Șor, Rusya'dan gelen fonlarla siyasi süreçleri manipüle etmekle suçlanıyor.

Moldovalı yetkililer, Șor'un oy satın alma operasyonu için yaklaşık 130 bin kişiye rüşvet vermek üzere Rusya'dan 15 milyon dolar kullandığı bir planı ifşa etti.

Benzer şekilde, Moldova'nın güneyindeki Gagauzya özerk bölgesinin lideri Evghenia Guțul, Rusya'dan yasa dışı fon kullandığı gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı ve hem AB hem de ABD tarafından yaptırıma uğradı.

Bu durum, Kremlin'in finansal ağlarının ne kadar yaygın ve organize olduğunu gösteriyor.

Moldova örneği aynı zamanda Rusya'nın dezenformasyon kampanyalarının nasıl yerel dinamikleri istismar ettiğini de ortaya koyuyor.

Ülkenin etnik ve dilsel bölünmeleri, Rusya ile olan tarihsel bağları körükleyecek şekilde kullanılıyor.

Amaç sadece belirli bir adayı desteklemek değil, kamu güvenini zayıflatmak ve "kaos ekmek".


Gürcistan: İçeriden sabotaj

Gürcistan'daki durum daha da karmaşık. Ülkenin en zengin iş adamı ve iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi'nin kurucusu Bidzina İvanişvili'nin servetini 1990'larda Rusya'daki özelleştirme döneminde elde etmesi, bu bağlantıların derinliğini gösteriyor.

Ancak İvanişvili, doğrudan Moskova yanlısı bir politika izlemek yerine, "egemenlikçi" bir duruş sergileyerek Batı entegrasyonunu sabote ediyor.

Bu strateji, "Yabancı Etki Yasası" olarak bilinen ve muhaliflerin "Rus Yasası" dediği düzenlemeyle somutlaştı.

Fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurt dışından alan sivil toplum kuruluşlarını ve medya kuruluşlarını "yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon" olarak damgalayan bu yasa, sivil toplumu baskı altına almayı ve Batı yanlısı sesleri susturmayı amaçlıyor.

İlginç olan, yasanın "geleneksel değerleri" savunma anlatısıyla paketlenmesi.

Bu yaklaşım, Batı'nın liberal fikirlerine karşı muhafazakâr refleksleri harekete geçirerek, otokratik politikaları meşrulaştırma girişimi olarak okunabilir.


Romanya: NATO üyesinin sarsıntısı

2024 Romanya cumhurbaşkanlığı seçimleri, Rusya'nın bir NATO üyesini bile nasıl istikrarsızlaştırabileceğinin çarpıcı bir örneği oldu.

Tek haneli anket sonuçlarına sahip Rusya yanlısı aday Călin Georgescu, ilk turda sürpriz bir şekilde birinci oldu.

Bu yükseliş, tamamen geleneksel medyayı bypass eden ve on binlerce sahte hesap kullanan TikTok kampanyasıyla gerçekleşti.

Georgescu'nun başarısı, yolsuzluk ve ekonomik sorunlara yönelik halkın hoşnutsuzluğunu ustaca istismar etmesine dayandı.

Bu durum, Rusya'nın artık doğrudan kontrol peşinde koşmadığını, bunun yerine demokratik kurumları içeriden baltalamayı amaçladığını ortaya koydu.


AB'nin karşı hamlesi: Reaktiften proaktife

Avrupa Birliği, bu hibrit tehditlere karşı geleneksel reaktif duruşundan proaktif bir stratejiye doğru geçiş yapıyor.

Bu yeni yaklaşım, hedefli yaptırımlardan kurumsal desteklere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.


Yaptırımlar ve hukuki araçlar

AB, Moldova'daki yozlaşmış figürlere ve Rusya destekli vekillere karşı hedefli yaptırımlar uyguladı.

Gagauzya valisi Evghenia Guțul ve Ilan Șor gibi kişilerin AB'deki varlıkları donduruldu ve seyahat yasağı getirildi.

Bu adımlar, Kremlin'in finansal ağlarını keserek nüfuz operasyonlarını doğrudan zorlaştırmayı amaçlıyor.

Romanya'daki seçim müdahalesi iddiaları üzerine AB, Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında TikTok hakkında bir soruşturma başlattı.

Bu durum, platformları dezenformasyonla mücadelede daha sorumlu tutmayı hedefleyen yeni hukuki araçların devreye girmesi anlamına geliyor.


Diplomatik baskı ve siyasi kınamalar

Gürcistan'ın "Yabancı Etki Yasası"nı kabul etmesi, AB ve ABD tarafından "Kremlin'den ilham alan" bir yasa olarak kınandı.

Venedik Komisyonu, yasanın temel demokratik ilkelere aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi yönünde tavsiyede bulundu.

AB, yasanın ülkenin AB adaylık yolunu tehlikeye attığını belirterek Gürcistan hükümetine bu rotayı terk etme çağrısında bulundu.

ABD de benzer şekilde davranarak, yasanın kabulü üzerine Gürcistan'a yapacağı 95 milyon dolarlık yardımı askıya aldı.

Bu durum, Batı'nın artık ekonomik kaldıracı daha etkin kullandığını gösteriyor.
 


Kurumsal dayanıklılık inşası

Belki de en önemli gelişme, AB'nin demokratik kurumları güçlendirmeye yönelik doğrudan desteğini artırması.

Moldova, AB ile özel bir güvenlik ve savunma ortaklığı imzalayan ilk ülke oldu.

Bu durum, AB'nin aday ülkelerin güvenliğinin kendi güvenliğinin doğrudan bir uzantısı olduğunun farkına vardığını gösteriyor.

AB ve İsveç gibi ortaklar, Moldova'nın demokratik kurumlarını güçlendirmek için kapsamlı destek sağlıyor.

Bu destek, yasadışı siyasi fonlamayı durdurmak, siber güvenlik kapasitesini artırmak ve dezenformasyonla mücadele için medya okuryazarlığı programlarını içeriyor.


Gelecek için dersler

Doğu Avrupa'daki bu gelişmeler, Rusya'nın amacının her zaman açık bir şekilde iktidarı ele geçirmek değil, demokratik kurumları içeriden çürütmek ve "gri istikrarsızlık bölgeleri" yaratmak olduğunu gösteriyor.

Moldova örneği, kararlı bir hükümetin ve AB'nin proaktif desteğiyle hibrit tehditlere karşı koyulabileceğini kanıtlıyor.

Gürcistan örneği ise, güçlü bir Batı yanlısı halk desteğine rağmen, yolsuzluk ve kurumsal zayıflıkların bir ülkeyi nasıl otokratik bir yola sürükleyebileceğini gözler önüne seriyor.

AB'nin yeni stratejisi, geleneksel genişleme politikalarının ötesine geçerek, demokratik dayanıklılığa yatırım yapmayı, yasal çerçeveleri güçlendirmeyi ve sosyal medyayı sorumlu tutacak mekanizmaları oluşturmayı gerektiriyor.

Romanya'nın seçim iptali, NATO ve AB üyesi devletlerin bile bu tür tehditlere karşı savunmasız olduğunu gösterdi.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU