Trump'ın barış çabalarına rağmen Moskova'nın uzlaşmaz tavrı, Rus lideri için tehlikeli bir strateji mi?
Ağustos ayının son haftası, Ukrayna savaşının diplomatik çözüm arayışlarında kritik bir dönüm noktası oldu Trump-Putin Alaska zirvesinden Washington'daki üçlü toplantılara uzanan süreç, iki liderin farklı stratejilerini net bir şekilde ortaya koydu. Ancak bu diplomatik hareketliliğin ardında, Putin'in oynadığı stratejik kumara dair önemli sorular yükseliyor.
Diplomatik sahne: İki farklı strateji
15 Ağustos'ta Anchorage'da gerçekleşen Trump-Putin zirvesi, savaşın gidişatını değiştirecek bir fırsat olarak görülmüştü.
Ancak 3 saatlik görüşme, beklenen ateşkes anlaşmasıyla sonuçlanmadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bunun yerine, Putin'in Donetsk Oblast'ının tamamı karşılığında Herson ve Zaporijya'daki cephe hatlarını dondurma teklifi gündeme geldi.
3 gün sonra Washington'da yapılan toplantıda ise Trump, Zelenskyy ve Avrupalı liderler bir araya gelerek "5. Madde benzeri" güvenlik garantileri üzerinde durdu.
Bu diplomatik çaba, NATO üyeliği dışında Ukrayna'ya güvenlik şemsiyesi sunma girişimiydi.
Ancak bu diplomatik hareketliliğin tam ortasında, Rusya sahada saldırılarını sürdürmeye devam etti.
Hatta ABD'ye ait bir elektronik fabrikasını hedef alarak, diplomatik sürece karşı açık bir provokasyon sergiledi.
Putin'in çifte stratejisi
Putin'in mevcut yaklaşımı, klasik bir "havuç ve sopa" stratejisini andırıyor.
Bir yandan Lavrov aracılığıyla "Rusya hiçbir zaman toprak ele geçirme niyetinde olmadı" gibi gerçeği çarpıtan açıklamalar yapıyor, diğer yandan sahada kazanımlar elde etmeye devam ediyor.
Bu stratejinin temelinde şu hesaplar yatıyor:
- Diplomatik cephe: Rusya, müzakerelere açık olduğu imajını koruyarak uluslararası kamuoyundaki baskıyı azaltmaya çalışıyor. Lavrov'un "Putin, Zelenskyi ile görüşmeye hazır" açıklamaları bu stratejinin bir parçası.
- Askeri cephe: Aynı zamanda Donetsk'te ilerleyişini sürdürerek, müzakere masasındaki konumunu güçlendirmeye çalışıyor. Pokrovsk'a yaklaşan Rus güçleri, diplomatik baskıyı askeri kazanımlarla destekliyor.
Trump faktörü: Değişken denklem
Putin'in kumarının en kritik unsuru, Trump'ın tepkisini doğru hesaplayabilme kapasitesi.
Şu ana kadar Trump'ın yaklaşımı net:
- Doğrudan askeri müdahaleyi reddediyor
- Kara birliği göndermeme taahhüdü veriyor
- Sorumluluk yükünü Avrupa'ya devretmeye çalışıyor
Bu sınırlı angajman stratejisi, Putin'in hesaplarına uygun görünüyor.
Ancak Rus lider, Trump'ın sabır sınırlarını test etmenin risklerini göz ardı ediyor olabilir.
Provokasyon riski: ABD fabrikası saldırısı
Rusya'nın Ukrayna'nın batısında, cephe hatlarından uzakta bulunan ABD'ye ait elektronik fabrikasını hedef alması, Putin'in kumar stratejisinin ne kadar riskli olduğunu gösteriyor.
Bu saldırı:
- ABD'nin ekonomik çıkarlarına doğrudan bir darbe
- Diplomatik çabaları baltalayan açık bir provokasyon
- Trump'ın pozisyonunu sertleştirmeye yönelik potansiyel bir katalizör
Bu tür eylemler, Trump'ın "Amerika First" yaklaşımına meydan okuyor ve ABD Başkanı'nı daha sert tedbirler almaya zorlayabilir.
Çelişkili söylem: Lavrov'un gerçek dışı iddiaları
Dışişleri Bakanı Lavrov'un "Rusya hiçbir zaman herhangi bir bölgeyi ele geçirme niyetinde olmadı" açıklaması, Putin stratejisinin propaganda boyutunu gözler önüne seriyor.
2014'teki Kırım ilhakı ve 2022'deki dört bölgenin ilhakıyla açık çelişki içinde olan bu söylem, uluslararası kamuoyunu yanıltma girişimi olarak değerlendiriliyor.
Bu çelişkili anlatı, Putin'in iki cephede savaştığını gösteriyor: sahada askeri, medyada ise algı savaşı.
Avrupa faktörü: Değişmeyen duruş
Putin'in hesaplarında muhtemelen Avrupa'nın askeri kapasitesinin sınırlılığı da var.
Ancak Ursula von der Leyen'in "uluslararası sınırlar zorla değiştirilemez" açıklaması ve Avrupa'nın Ukrayna'nın yanında olmaya devam edeceği mesajı, Putin'in hesaplarını zorlaştırabilen faktörler.
Özellikle AB üyeliğinin güvenlik garantisi olarak sunulması, NATO dışında alternatif bir güvenlik şemsiyesi yaratma potansiyeline sahip.
Kumarın riskleri: Putin ne kaybedebilir?
Putin'in mevcut stratejisi birkaç önemli risk barındırıyor:
- Diplomatik izolasyon riski: Uzlaşmaz tavır, Türkiye gibi arabulucu ülkelerin bile desteğini kaybetmesine yol açabilir. Erdoğan'ın "barış masasının Türkiye'de kurulması" çağrıları, Putin'in dikkate alması gereken uluslararası baskı unsurları.
- Trump'ı karşı safa itme riski: Aşırı provokasyonlar, Trump'ın hesaplarını değiştirmeye zorlayabilir. ABD Başkanı'nın iç siyasette "zayıf lider" algısından kaçınma ihtiyacı, daha sert tedbirlere yönelmesine neden olabilir.
- Ekonomik maliyet artışı: Savaşın uzaması, Rusya ekonomisi üzerindeki baskıyı artırmaya devam ediyor. Diplomatik çözümü sabote etmek, bu maliyetleri katlanarak artırabilir.
Alternatif senaryolar: Trump pozisyon değiştirebilir mi?
Putin'in kumarının başarısızlığa uğraması durumunda karşılaşabileceği senaryolar:
- Artan askeri destek: Trump, doğrudan müdahale etmese bile Ukrayna'ya daha gelişmiş silah sistemleri sağlayabilir. F-16'lar ve uzun menzilli füzeler bu kapsamda değerlendirilebilir.
- Hava desteği devreye girebilir: Washington'daki toplantılarda "bir olasılık" olarak belirtilen hava desteği, Rusya'nın provokasyonları karşısında gerçeğe dönüşebilir.
- Ekonomik baskı artışı: Yeni yaptırım paketleri ve Rusya'nın enerji gelirlerini hedef alan tedbirler gündemde olabilir.
Sonuç: Yüksek riskli strateji
Putin'in mevcut stratejisi, Trump'ın karakterini ve sınırlarını doğru okuma kapasitesine dayalı yüksek riskli bir kumar.
Rus lider, ABD Başkanı'nın doğrudan askeri müdahaleye isteksizliğini doğru analiz ediyor olabilir, ancak provokasyonlarının Trump'ın pozisyonunu sertleştirme riskini göz ardı ediyor.
Ağustos ayının diplomatik hareketliliği, her iki liderin de farklı stratejiler izlediğini gösteriyor.
Trump, Avrupa'ya sorumluluk yükleyerek sınırlı angajman peşindeyken, Putin sahada kazanım elde etmeyi diplomasi ile harmanlıyor.
Bu stratejik kumarın sonucu, Putin'in Trump'ın sabır sınırlarını ne kadar iyi hesaplayabildiğine bağlı.
Yanlış hesap durumunda, Rusya kendini ABD'nin doğrudan askeri müdahalesine karşı savunur durumda bulabilir.
Bu da Putin için kazanılan toprakların çok daha büyük bir bedelle kaybedilmesi anlamına gelebilir.
Ukrayna savaşının geleceği, bu iki liderin stratejik kumarlarının kesişim noktasında şekillenmeye devam ediyor.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish