Savaşçı Zelenski, barış zamanında liderlik yapabilir mi?

Alaska'daki ABD-Rusya zirvesinin sonuçları fark etmeksizin, kamuoyundaki imajı ve itibarı savaşta şekillenen Ukrayna devlet başkanı, ülkesini yeni bir döneme taşıyabilecek tek kişi

(Reuters)

Volodimir Zelenski'nin, Alaska'daki ABD-Rusya zirvesi öncesinde Downing Sokağı'na (Birleşik Krallık Başbakanlık Konutu ve Ofisi -ed.n) ziyaretini "kısa, hoş ve büyük ölçüde sembolik" diye özetlemek makul olabilir.  

Böyle bir zamanda Zelenski'nin yabancı ülkelerde dolanmasına itiraz edenler olacaktır. Ayrıca Rusya'da sayıları çok olmasa da önümüzdeki günlerde Zelenski'nin iktidarının bir şekilde sona ermesini umut edenler de çıkacaktır.

Kiev hükümetinin tüm yanlış adımlarına ve başarısızlıklarına rağmen Zelenski, muhtemelen Ukrayna'yı savaştan barışa taşımaya gayret etmek zorunda kalacak kişi olacak ve bunu yapabilecek tek kişi olarak desteklenmesi gerekiyor.

Geriye dönüp bakıldığında, Zelenski'nin ABD Başkanı ve ekibi tarafından küçük düşürüldüğü, felaketle sonuçlanan Oval Ofis basın toplantısı, Ukrayna'nın davasına duyulan halk coşkusunun azalmaya başladığı bir dönemde, Avrupa'daki resmi makamları ve kamuoyunu Zelenski'nin arkasında birleştiren bir tür dönüm noktası olarak görülebilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Belki de şaşırtıcı ama Trump yönetimi, Zelenski'nin yerine geçecek birini hiç gündeme getirmemiş gibi. Biden'ın son haftalarında ve Trump'ın ilk haftalarında kesinlikle bazı isimler gündemdeydi. Bunlar arasında Zelenski'nin selefi ve seçimlerde ezici bir çoğunlukla yendiği Petro Poroşenko; Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı, şimdiyse Kiev'in Londra Büyükelçisi olan Valeri Zalujni; Zelenski'nin eski güvenlik danışmanı Oleksiy Arestoviç ve halk dostu Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko yer alıyordu. Eski Ukrayna Başbakanı Yulia Timoşenko da son zamanlarda Batı medyasında yeniden öne çıktı.

Ancak hem Ukrayna'da hem de yurtdışında spekülasyonların artık azalmasının iyi nedenleri var. Kişisel otorite ve siyasi karizma açısından Zelenski, tüm bu potansiyel rakipleri gölgede bırakıyor.

Ülkesinin örnek bir savunucusu ve çok cesur biri olduğunu her açıdan defalarca kanıtladı. Boris Johnson bu konuda haklıydı, Donald Trump da bunu kabul etmeye başlamış gibi görünüyor. Belki de bu yüzden, Papa Francis'in ölümünün ardından Vatikan'da yapılan uzlaşma toplantısından sonra Zelenski'ye karşı çok daha az küçümseyici bir tavır sergilemeye başladı. Hatta Trump'ın Zelenski'de, ilk döneminden önce Vladimir Putin'de hayran olduğunu söylediği aynı özelliği, yani ülkesinin çıkarlarını savunmaktan korkmayan bir lider gördüğünü iddia edebilirim.

Zelenski, ikna edici bir lider olduğunu da kanıtladı. Bu yeteneği, 2019'da beklenmedik bir aday olarak mücadele edip kazandığı devlet başkanlığı kampanyasında ortaya çıktı. Ancak halkın çok sevdiği televizyon dizisi Halkın Hizmetkarı'nın (Servant of the People) yıldızı olarak tanınırlığı sayesinde de zafer kazanabilirdi. Sonraki aylarda aslında bir ekip kurabildiğini ve siyasi sistemi sonuç elde etmek için kullanabildiğini, şüpheye yer bırakmayan iletişim becerilerini siyasi alana ve ne yazık ki savaşa da aktarabildiğini gösterdi.

İlk iki yılının vaatleri, seçim kampanyasının önemli bir parçasını oluşturduğu gibi yeni Ukrayna'nın mimarı ve Rusya'yla kalıcı barışın öncüsü olmak yerine, kendini bir savaş lideri rolünde bulmasının trajikliğini daha da artırıyor. Ukraynalı Yahudi bir aileden gelen, ana dili Rusça olan ve kariyerinin ilk yıllarında Rus televizyonunda performanslar sergileyen Zelenski, o dönemde Angela Merkel'in Alman siyasetinde ülkenin doğusundan gelen merkez sağ bir politikacı olarak ortaya çıkması gibi, Ukrayna için birleştirici bir hediye niteliğinde bir profile sahipti.

Bence Batılı ülkelerin çoğu bu ilk aylarda çok ciddi bir hata yaptı: ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık, Zelenski'yi siyasi lider olarak açıkça ciddiye almadı. Onu küçük çaplı bir komedyen olarak (hukuk diplomasını, yazar ve yapımcı olarak son derece başarılı kariyerini göz ardı ederek) görmezden geldiler ve anlaşılan başarısız olacağına bahse girdiler. Böylece hiçbir şekilde öngöremedikleri bir yenilginin ardından, güvenilir müşterileri Poroşenko'nun göreve geri dönmesinin önünün açılacağını düşündüler.

Batı'nın desteğinin kaybolduğu o yıl, Zelenski'nin hem yurt içinde milliyetçi sağa hem de Rusya'ya karşı konumunu zayıflattı. 24 Şubat 2022'deki Rus işgaline yol açan tüm olayları önleyebilecek olan barış projesi başarısızlıkla sonuçlandı. Johnson'ın, ardından ABD ve AB'nin Ukrayna'nın yardımına koşarak mültecileri kabul etmesi ve daha fazla silah göndermesi, Ukrayna'nın bugüne kadar savaşmayı sürdürmesini sağladı.

Zelenski ise yorulmak bilmeyen bir savaş lideri rolünü üstlendi, üniformasını giydi, her gece halkına seslendi, savaş bölgelerini ve dünyayı dolaşarak Ukrayna'nın davasını savundu. Zelenski'nin her yerde görünmesinden artık bıkanlar bile onun böyle bir rolün nasıl yerine getirilebileceğine dair müthiş bir örnek oluşturduğunu inkar edemez.
 


Bazı muhaliflerin şikayet ettiği, Kremlin'in de onun meşruiyetini reddetmek için kullandığı, bu baharda seçim yapması gerektiği yönündeki suçlamanınsa hiçbir geçerliliği yok. Ukrayna sıkıyönetim altında ve bu durum seçimlerin yapılmasını imkansız kılmaktadır. Seçimler bekleyebilir. Savaşın başlarında kabul edilen, Putin'le görüşmeleri yasaklayan kararnameyse Zelenski'nin inisiyatifiyle kabul edilmişti ve o bunu yok sayma seçeneğine sahiptir. Yolsuzlukla mücadele kurumları hakkında son zamanlarda yaşanan karışıklıklar gizli bir iç muhalefetin habercisi olabilir ancak Zelenski'nin bazı akıllıca siyasi hamleleri kimin söz sahibi olduğunu gösterdi.

Bunların hiçbiri, Zelenski'nin barış veya savaş zamanında ideal bir lider olduğu anlamına gelmiyor. Kahramanlık risalelerine kapılmamak gerek ve Biden yönetimiyle bazı Avrupalıların yaptığı gibi Zelenski'yi bir ulusal liderden tüm Avrupa ve Batı'nın bayraktarı konumuna yükseltmek büyük bir hata olarak görülebilir.

Ancak hatırladığım kadarıyla Zelenski, birçok mevkidaşının aksine kararlarının sorumluluğundan asla kaçınmadı. Gelecekte adının sokaklara, meydanlara ve heykellere mi verileceğini yoksa mağlubiyetin simgesi haline mi geleceğini önümüzdeki günler ve haftalar belirleyecek.

Belki de artık savaşın sonuna yaklaşırken Ukraynalılar, şimdi çok uzun yıllar önceymiş gibi görünen özgür ve adil bir seçimde Zelenski'yi başkan seçtikleri için geçmişe gururla bakmalıdır.


independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Yasin Sofuoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU