Şiddet içeren suçlar hep vardı. Bunlar hem şehirlerde hem de kırsalda görülüyor; kurbanları her ırktan ve sınıftan olabilir ancak orantısız biçimde siyah ve yoksul kesimden gelir. Şiddet suçlarının oranı zamanla yükselip düşer ve bazı bölgelerde diğerlerinden çok daha yüksek seyredebilir. Tek bir şiddet suçu bile fazlayken, onu tamamen ortadan kaldırmak ölüm ya da vergileri ortadan kaldırmak kadar imkansızdır.
Küresel suç istatistiklerinin gösterdiği üzere silah sayısının azalması cinayet sayısının da azalmasını sağlıyor ancak Birleşik Devletler'de etkili silah kontrolü giderek daha umutsuz hale geliyor. Nitekim Washington DC'nin yeni başsavcısı artık tabanca ve tüfek taşımaya karşı kovuşturma başlatmayacağını açıkladı. Diğer yöntemlerin suçu ortadan kaldırmada olmasa da önemli ölçüde azaltmada etkili olduğu kanıtlandı. Genel bir kural olarak, şiddet suçlarının daha yaygın olduğu bölgeleri tanıyan ve iyi eğitilmiş polis sayısını artırmak, suç kontrolünde fark yaratıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ancak Trump'ın Washington DC'yi binlerce eğitimsiz, çoğunluğu şehir dışından gelen asker ve federal ajanla doldurması, suç kontrolü kisvesi altında, yüksek dozda ırkçı tehdit içeren otoriter bir siyasi tiyatro.
Bu, ülkeyi bölüp koalisyonunu sağlamlaştırmak için grupları şeytanlaştırma, sahte güvenlik vaatleriyle ülkeyi olan bitene karşı duyarsızlaştırma ve otoriter vizyonuna katılmayanları dışlamayı normalleştirme stratejisinin kalbinde yer alıyor.
Siyasi liderler yüzlerce yıldır suçu kullanarak ahlaki panikler yaratıyor. Toplumu tehdit eden büyük bir kötülük olduğunu ve bunun ne pahasına olursa olsun durdurulması gerektiğini yaymaya odaklanıyorlar. Bu, suçun ciddi bir sorun olmadığı anlamına gelmiyor; fakat Trump'ın oyun planı tanıdık bir taktik: Demokratları, halkın suçla ilgili korkularının abartılı olduğunu ve istatistiklerin farklı bir hikaye anlattığını söyleme tuzağına düşürmek.
George HW Bush, Michael Dukakis'e karşı yürüttüğü kampanyasında, hapishaneden izinli olarak çıkan ve şiddet suçu işleyen siyahi Willie Horton'u defalarca gündeme getirdi. Bill Keller'ın The Marshall Project için yazdığı gibi, o dönemde 50 eyaletin hepsinde, çoğu katilleri de de kapsayan izinli çıkış programı vardı. Bush, başkanlık kampanyasını sanki yerel bölge savcısı adayıymış gibi yürüttü ve Dukakis bu tuzağa düştü.
Keller "Willie Horton reklamı, ülke genelindeki kampanyalara ilham verdi ve hâlâ da veriyor. Bu Willie Horton tarzı reklamlarda kötülenen adayın fotoğrafının yanında genellikle sabıka fotoğrafında adeta şeytanın vücut bulmuş haline benzeyen bir mahkum gösterilir" gözleminde bulunmuştu. Çoğu zaman bu "şeytanın vücut bulmuş hali" beyaz olmayan biridir.
Trump’ın planı, suç meselesini kendi siyasi ajandasına yarayacak bir ayrışma unsuru olarak kullanmak. Washington DC pilot uygulama niteliğinde. Trump, bunu yapabildiği için işe buradan başladı; burası bir eyalet değil ve ABD Başkanı'nın polislik yetkileri konusunda başka yerlerde sahip olmadığı bazı ayrıcalıkları var. Ancak Washington DC nüfusunun yüzde 90'ından fazlasının Demokrat, en büyük etnik grubunun da siyahlar olması tesadüf değil.
Fox News, Washington sokaklarına en az 2 bin 300 Ulusal Muhafız üyesinin konuşlandırıldığını bildiriyor. Bunların çoğu DC Ulusal Muhafızları'ndan değil; Louisiana, Batı Virginia, Güney Carolina, Mississippi, Ohio ve Tennessee gibi büyük ölçüde kırsal ve koyu Cumhuriyetçi eyaletlerden geliyor. İronik olan şu ki, bu eyaletlerin üçündeki (Louisiana, Ohio ve Tennessee) şehirler, ülkedeki en yüksek cinayet oranlarına sahip; Washington ve birçok başka şehirden daha yüksek.
Ulusal Muhafızlar'a artık silah taşıma yetkisi verildi. Yüksek suç oranlı bölgelerde konuşlandırılmadılar ve daha çok anıtların, turistik yerlerin ve "kontrol noktalarının" çevresinde, gösteri amacıyla bulunuyorlar. Trump'ın görevlendirdiği silahlı muhafızlar, FBI ve ICE gibi kurumlardan gelen yaklaşık 900 ek federal görevliyle destekleniyor.
Görevlendirilen bu kişilerin hiçbiri, Ulusal Muhafızlar'ın veya federal ajanların eğitiminden tamamen farklı olan yerel kolluk kuvvetleri eğitimi almadı. DC Polis Teşkilatı'nın günde yaklaşık 1300 memuru sokaklarda görevlendirdiği tahmin ediliyor. Yani ülkenin en büyük 6 polis gücüne sahip en büyük 22. şehrindeki federal güçlerin sayısı, yerel polis gücünün 2,5 katından fazla.
Eğitimli polisler, Washington'da ve başka yerlerde suçun önlenmesine katkı sağlayabilir. Ancak tren garının ya da Washington Anıtı'nın önünde zırhlı Humvee'lerdeki makineli tüfekli askerler suçu azaltamaz. Cep telefonuyla konuşan sürücülere ceza kesen FBI ajanları da azaltamaz. Ve şüphesiz, eğer şiddet suçlarını azaltmıyorlarsa (ki bu önemli olsa da son 30 yılın en düşük seviyesinde), bu kişilerin becerilerini çok daha iyi kullanabilecekleri alanlar olmalı.
Trump yaptıklarını başka yerlerde tekrarlama ve diğer Demokrat eyaletlerin şehirlerini Ulusal Muhafızlarla dolduracağının sinyalini her gün veriyor; bir gün New York, ertesi gün Baltimore, sonra Şikago ya da Los Angeles. Bu şehirlerde suç sorunları var mı? Kuşkusuz var ama kesinlikle Memphis, Saint Louis ya da Little Rock gibi Ulusal Muhafızları'nı başkente gönderen diğer şehirler kadar kötü değil. Aradaki fark ne? Bir grup, Trump'ın MAGA (Make America Great Again / Amerika'yı Yeniden Harika Yap) dostları tarafından, diğer grupsa düşmanları ve rakipleri tarafından yönetiliyor.
Evet, suç oranı düşse de hâlâ çok fazla suç var. Bu ayan beyan ortada. Suçu daha da azaltmanın yolları var. Ancak Trump'ın yapmak istediği veya umursadığı şey bu değil. O güvenli sokaklar istemiyor; düşmanlarının sindirildiği ve destekçilerinin bu sindirmeyi keyifle izlediği bir güç gösterisi istiyor.
Eric Lewis, The Independent'ın yönetim kurulunda yer alan bir insan hakları avukatıdır
Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç
© The Independent