Brezilya COP30'dan dezenformasyonla mücadele çağrısı "Mutirão": Dezenformasyon pestisitlerden daha zehirli

Mine Ataman Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Dünya, Türkiye iklim kaynaklı milyarlarca dolarlık zarar ziyanla boğuşurken, görünmez bir düşman yeşil dönüşümü sabote ediyor.

Dezenformasyon, iklim inkârcılığı tarımsal üretimin kırılgan kemiklerine sızıyor, tarım kaslarını zayıflatıyor.

10-21 Kasım tarihlerinde yapılacak COP30'un ev sahibi Brezilya, "İklim Değişikliği Bilgi Bütünlüğü Küresel Girişimi"ni büyütüp tüm dünyaya dezenformasyonla mücadele için "ortak çaba" anlamına gelen "mutirão" çağrısında bulundu.  

COP30 Başkanlığı, BM Küresel Risk Raporu'na atıfta bulunarak, "gelecek 10 yılın en önemli riski dezenformasyon" uyarısını gündeme taşıyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Fosil yakıt reklamları yasaklansın

BM Genel Sekreteri António Guterres, G20 Liderler Zirvesi'nde "fosil yakıt endüstrisinin lobi, yasal baskı ve dev reklam kampanyalarıyla iklim eylemini oyaladığını" söyleyerek fosil yakıt şirketleri için "tütün benzeri bir reklam kısıtını" gündeme taşıyor. Bu çağrı, iklimle ilgili dezenformasyonun sistematik bir risk olduğunun resmi kabulü olarak görülüyor.


İklim felaketinin küresel ekonomiye zararı 178 trilyon dolar 

Deloitte'nin Küresel Dönüm Noktası Raporu'na göre, 2070 yılında küresel GSYİH yüzde 7,6 azalabilir. Küresel ekonomi artık sessizce yanmıyor, alevlerin faturası kor gibi delikler açıyor. Rakamlardaki çıplak gerçek, eğer iklim ateşini söndüremezsek, önümüzdeki 50 yıl içinde 178 trilyon doları kül edecek bir yangının tam ortasındayız. 


İklim eylemindeki gecikmenin finans sektörüne zararı yıllık 150 milyar dolar  

Dünya Ekonomik Forumu'nun analizine göre, "iklim eyleminin 10 yıl gecikmesi, azaltım maliyetlerinde ortalama yüzde 41 artışa neden olabilir." Araştırmalar korkunç tabloyu önümüze koysa da bireyler ya "reddediyor, ya da nasıl olsa bir şey yapılamaz" diyor. En kötüsü de yükselen "iklim aldatmacası" inancı.


Nicholas Stern: Eylemsizliğin maliyeti her yıl küresel GSYİH'nin yüzde 5'inin kaybedilmesi anlamına geliyor

Oxford Sustainable'nin bir çalışmasına göre, "iklim eylemindeki gecikme nedeniyle finans sektörü her yıl 150 milyar dolar kaybediyor." Oysa GSYİH'nın yüzde 1'i kadar yatırım sorunu çözebilir."


"Hollywood İklim Zirvesi" yapılmalı

İklim felaketinin zararı rakamlarla ortaya konulsa da eyleme geçmek hiç kolay değil. Raporların dili soğuk olsa da çözüm hala veri temelli doğru iletişimde. İklim inkârcılığıyla mücadelenin iletişim mesajında homosapiensin kurtuluşu olmalı. Yale İklim İletişimi Programına göre, "'İklim Kurgu Yazarları Birliği' kurulmalı, iklim kırmızı halıya çıkıp mesajını oradan vermeli, iklim inkârcıları ve dezenformasyonla mücadele edilmeli."


Deloitte CEO'su Punit Renjen: Eylemsizliğin maliyeti ülkelerin kasasını boşaltabilecek kadar büyük

Imran Ahmed, "yalanlar kontrol altına alınmazsa, iklim eylemleri sekteye uğrayacak, mücadelenin maliyeti artacak." Uzmanlara göre, eylemsizlik, en pahalı tercih, en çok da yoksulları, coğrafi olarak riskli ülkeleri vuracak. 


Türkiye buzdağının ucu, don zararı 46,5 milyar TL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nisan ayında yaşanan zirai don için çiftçilere 46,5 milyar ödeme yapılacağını duyurdu. Bu sadece tek bir iklim felaketinin bedeli. Kuraklık, seller, istilacı türler kapıda beklerken toplumda hala "iklim komplo teorileri" güç kazanıyor.


Türkiye dünyada yalan habere en çok maruz kalan ülke 

"Yapay et, dış mihraklar, ata tohumu, GDO, Köy Enstitüleri'nin kapatılması" gibi söylemler, iklim krizini küçümseyen söylemler dezenformasyonun taşıyıcıları. Milyarlarca dolarlık hurafe ekonomisinin marketing araçları. Oysa, Environmental Research'da yayınlanan bir makaleye göre, "iklim bilimcilerin yüzde 97'si iklim değişikliği vardır" fikir birliğine sahip. 
 


Dezenformasyon iklim krizinin görünmez düşmanı 

Medya ve İklim Değişikliği Gözlemevine göre, Haziran ayında dünya genelindeki iklim haberleri 2024'e göre yüzde 28 düştü, dünya yaşadığı felaketleri normalleştiriyor, tepkisiz kalıyor. Türkiye dâhil pek çok ülkede, tarımı altüst eden zamansız donlar, seller ve kuraklık yaşanırken bile toplumun geniş kesiminde "iklim komplo teorileri" güç kazanıyor. Bizimkiler daha yaratıcı İbrahim Hakkı'dan "Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler" tasavvufi bakış açısıyla mevzuya mertebe atlatıyor, iklimin kaderine methiye düzüyorlar.


"Eylemsizlik" tadımızı kaçırıyor

İklimin tarıma olumsuz etkileri her geçen gün artarken toplumların kayıtsız kalması, tarım gıda ekosisteminde kapanmaz derin yaralar açıyor. 


Dezenformasyon pestisitlerden daha zehirli

Velhasıl, iklim felaketi kahvenin tadını bozsa da çikolatayı eksiltse de, ağzımızın tadını kaçırsa da en tehlikelisi "görünmez dezenformasyon zehiri." 

Her yeni sorun, önce manşetleri yakıyor, sonra daha derin bir yozluğu örterek gündemin mezarlığına gömülüyor. Şaşırma kaslarımızı, bilimle beslenen muhakeme yeteneğimizi kaybediyoruz. Ve her gün kursağımızdan binlerce zehirli bilgi giriyor, her biri pestisitten çok daha tehlikeli ve yıkıcı. 

O zaman, Türkiye yerli ve milli "Mutirão" çağrısı için daha neyi bekliyor. 

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU