Batman'da "Bir çakêt"

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: tccb.gov.tr

Merakla beklenilen seçimlere sayılı saatler kaldı. Tabii bu sayılı son saatler biraz zor geçer. 

Herkeste bir heyecan, bir beklenti ama her nedense iktidarda büyük bir panik, büyük bir ashap bozukluğu, büyük bir üslup bozukluğu var; bunu anlayabilmiş değilim. 

Yani demokrasilerde seçimler olur; halk memnun değilse iktidar görevi bırakır, yenisi gelir, tekrar seçim olur, eğer o gelenler başarılı olursa devam eder, başarısız olursa bir daha seçim olur…

Nitekim Türkiye'de 10 ay sonra tekrar bir seçim var. Belki de bu sonuçlardan sonra bir erken seçim olacak... 

Onun için niye bu kadar bir panikleme var? 

Niye bu kadar bir gerilim var? 

Niye bu kadar bir üslup bozukluğu var, anlayabilmiş değilim.

Hele Sayın Cumhurbaşkanı'nın üslubu… 

Memleketin neredeyse yarısını "alçak", "şerefsiz", "vatan haini", "düşman", "dinsiz", "kitapsız" ilan eden bir üslup değil bir cumhurbaşkanına, sıradan bir vatandaşa bile yakışmaz.
 


Ülkenin bu halden hızla çıkması lazım. 

Rahatlaması lazım. 

Ve büyük bir "vatan", "millet", "memleket", "yandık", "öldük", "bölünüyoruz", "ülke işgal ediliyor", "ülke satılıyor" yaygarası…

Başbakanlık da dahil bütün görevlerde bulunmuş koskoca Binali Yıldırım, meclis kürsüsünde bir bayrak çıkarıyor, adeta 23 Nisan törenindeymişçesine… 

İnsan hayret ediyor, niye iş bu seviyeye geldi?..

Eğer bu memleketin yarısı bayrağa, vatana, millete, dine düşmansa, yahu zaten bu memleket ölmüş, bitmiş yani. 

Hani eğer böyle bir felaket ve rezalet içerisindeysek, bu memleket için o zaman uğraşmaya değmez…

Onun için arkadaşlar herkesin sakinleşmesi lazım. 

Seçim sonuçları vatandaş neye karar verirse, "kal, devam et" derse devam eder, "git" derse gider; beğenirse devam ettirir, beğenmezse bir daha seçim olur. 

Ya yeniler gelir veya gidenler yine gelir.

Bunun örnekleri geçmişimizde var.

Bülent Ecevit 1999'da yüzde 22 oy aldı fakat 2002'de oy oranı 1,27'ye düştü. 

Dünya siyasi tarihinde görülmeyen bir şey.

Bu millet çok böyle badireler atlatmış, çok tecrübeler edinmiş bir millet. 

28 Şubat'tan sonra AK Parti geldi.

Yani bu kadar gerilime gerek yok.

Hele hele Binali Bey gibi, yaşını başını almış kimselere… hiç gerek yok. 

Bir de bazı şeyler var ki "Şüyuu vukuundan beter". Yani duyulması, olmasından beter.

O kadar çok iddialar var ki hani kasetler havada uçuşuyor. 

Enformasyon, dezenformasyon; yani özel hayat.

Homoseksüel olduğu iddia edilen bakanlar, hırsızlıklar, milyar dolarlık yolsuzluklar… 

Doğrudur, yanlıştır ama en azından bunların doğru düzgün bazıları meclis araştırması, bazıları savcılar tarafından, bazıları idari soruşturmalarda mutlaka açıklığa kavuşturulması lazım. 

Hele bir de yalakalar… 

Allah'ım ya Rabbim, bunların bini bir para!

Sayın Cumhurbaşkanı'nı öyle yönlendiriyorlar ki yani eski tabirle uhulet ve suhulet; sakinlik, durgunluk, kibarlık anlatılacağına, boyuna körükleniyor, ateşleniyor…

Bir de tabii bu son Sayın Cumhurbaşkanı'nın miting metinlerini kim yazıyor bilmiyorum, en büyük pot Batman'da kırıldı. 

Batman mitinginde Sayın Cumhurbaşkanı -normaldir, bütün siyasiler şarkı da söyler, türkü de söyler, şiir de okur- diyor ki; "Size eski bir Batman türküsü söyleyeceğim."

Bir, Batman eski değil. Eski olmadığı için türküsü yok. 

Batman 1955'e kadar Siirt ilinin Beşir ilçesinin bir köyü. 

1955'te Bucak belediye oluyor, 57'de ilçe oluyor.

"Bir çakêt isterim" dediği türkü, Diyarbakırlı merhum Celal Güzelses'in talebesi Selahattin Mazlumoğlu'nun dediği çok eski bir Diyarbekir türküsü. Ve çok güzeldir.

Niye? Kadim Diyarbekir'in kendine yakışır, makamıyla, sözleriyle nefis bir türküsü.

Bunu alıp Batman'a koyuyor, Batman da kadim bir şehir oluyor, türkü eski bir türkü oluyor… 

Ve daha da ötesi Sayın Cumhurbaşkanı bunu söyledikten sonra diyor ki;

"Bakın, dersimi nasıl çalışmışım; iyi çalışmış mıyım?"

Sayın Cumhurbaşkanım maalesef olmadı bu sefer. 

Maalesef bu dersten sınıfta kaldınız. 

Ama o danışmanları çağırıp adam akıllı bir kulaklarını bükmeniz lazım.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU