Muhalefete muhalefet caiz mi?

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

İllustrasyon: Carmelo

Muhalif olmak zor bir zanaattır.

Hele eğer bir de benim gibi muhalefetin içinde muhalefet iseniz tam bir felakettir.

Sadece 'düşmanlarınızdan' değil, dostlarınızdan da boyuna adam akıllı dayak yersiniz.

Kafanızda kırılmadık yer kalmaz.

Onun için siz siz olun böyle akılsızca işlere kalkışmayın!

Bunu yılların tecrübesi ile söylüyorum, ders alın!

Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin İslamcılık, Kürtlük ve komünistlik olmak üzere 3 kırmızı çizgisi vardı.

Benim gibi hem Müslüman hem de Kürtlük davası içinde olan 'akıllılar' hem Kürt hem de İslami hareket içinde muhalif durarak başlarına dünyanın işini aldılar!

İnsan bunca tecrübeden sonra biraz olsun akıllanır, lakin bizde nerede o akıl!

Kim kaybetmiş ki biz bulalım?

Yine hiç ders almadan aynı ters yolda yürümeye devam ediyoruz.

AK Parti ile ilgili düşüncelerimi biliyorsunuz.

AK Parti aslında sadece Türkiye için değil, tüm Ortadoğu ve İslam dünyası için bir şanstı.

Ancak ne yazık ki bugüne kadar tecrübe edilmemiş bir 'Müslüman demokrasi' inşa edeceklerine siyasetin malum labirentlerinde kötü bir kapitalist yönetim şekline saplandılar.

Maalesef bu patinajdan bir türlü çıkamıyorlar.

Yine de dua edelim inşallah çıkarlar.

"Yahu ne kadar da iyi niyetlisin bu patinajdan çıkabilmeleri için önce niyet edip çabalamaları lazım; böyle bir emare yok ki!" diyebilirsiniz.

Her neyse!

Her gün AK Parti'yi yerden yere vuran muhalefete gelince al birini vur diğerine!

Eleştiriden başka alternatif bir proje ve program ortaya koyamıyorlar.

Bunu söyleyince de kızıyorlar.

İktidara ölümüne muhalif olan bir çok kişi de böyle düşünüyor ve muhalefete daha derli toplu olmaları için çağrıda bulunuyor.

Lakin azınlıkta da olsalar bir kesim ise;

"Siz ne yapmak istiyorsunuz? 

AK Parti bu kadar yanlış içinde iken muhalefetin yetersizliğini dile getirmek de ne demek?

Muhalefet ne kadar eksik ve yanlış olursa olsun muhalefeti eleştirmek örtülü olarak AK Parti'ye destek demek.

Siz siz olun bunu yapmayın,

İktidarın yanlışlarına dolaylı olarak da olsa payanda olmayın!

Hele önce bir Erdoğan gitsin de gerisi kolay, her şey daha iyi olacak" diyorlar.

Bizim Kürtler böyle durumları 'Halil ile Celil arasında kalmak' olarak tanımlarlar.

Yine böylesi çaresiz durumlarda 'E di were safi bike' (E hadi gel de safi et!) derler.

Söyleyin dostlar ne diyelim ve hepsinden de önemlisi ne yapalım?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU