Fransızlar gibi işten sonra şarap yudumlarken, İspanyollar gibi öğle uykusuna yatarken veya Yunanlılar gibi uzun bir öğle yemeğinin tadını çıkarırken çalışmak ABD'nin işkolik kültüründen bakıldığında belki de Amerikalılar için Avrupa en imrenilecek yaşam yerine dönüşüyordur. 

Fransızlar gibi mesai saatleri sonrasında ulaşılmaz olmak, Almanlar gibi düşük çalışma saatlerine rağmen verimliliği en üst düzeye çıkarmak, İsviçreliler gibi dakik olmak, Danimarkalılar gibi çalışma saatlerine bağlı kalmak, tatil günlerini İngilizler gibi kullanmak da Amerikalılar için Avrupa'nın cazibesini artırıyordur. 

Belki de Avrupalılar vergi yapıları, yaşam maliyetleri ve yaşam tarzlarındaki muazzam farklılıklar nedeniyle ABD'nin daha iyi olduğunu düşünüyorlardır.

Aslında ne aradığımıza bağlı olarak ülkelerle ilgili görüşlerimiz değişir. Hem Amerika Birleşik Devletleri'nin hem de Avrupa ülkelerinin artıları ve eksileri var. 

İki farklı kültür

Dünya giderek daha fazla birbirine bağlı hale geldikçe, insanlar kendi ülkelerinin dışında iş aramaya yöneldiler.

Avrupa ve ABD'de çalışma kültürü gece ve gündüz gibidir. Aslında bu fark sadece ülkelere göre değil şirketlere göre de değişkenlik gösterir. Bu nedenle kapsamlı genellemeler yapmamak gerekir.  

Çalışma kültürleri arasındaki paylaşacağım farklar, bir kültürün diğerinden daha çalışkan olduğu anlamına gelmez.

Fakat Avrupa ülkeleri ve işletmeleri üretkenliği artırmak ve çalışanların iş-yaşam dengesini iyileştirmek için onlarla ilgilenmesiyle bilinir.  

İşte Avrupa ve ABD çalışma kültürü, politikaları arasındaki bazı farklılıklar. 

ABD

ABD, yabancı işçiler için en çekici ülkelerden biridir. 

Amerika popüler bir göçmen destinasyonudur. 

Amerikalıların çoğu İngilizce konuşur ve çoğu durumda bu ana iş dilidir.

Amerikalılar yabancı deneyimlerden öğrenmekte zorlanmaktadır.  

ABD'de maaşlar Avrupa'ya kıyasla daha yüksektir. ABD'de çalışmak için yaşar, karşılığında çok para alır, şanslıysanız hastalanmazsanız iyi bir birikim yapabilirsiniz.

ABD'de sıkı çalışmak, hayatta ilerlemek için oldukça önemlidir. 

Amerikalıların çok çalıştığı bir sır değil. ABD'de uzun çalışma saatleri, kısa tatiller söz konusudur. Kısa çalışma saatleri ve uzun tatillerden motive olanlar için ABD uygun değildir. 

ABD'de federal veya eyalet tarafından zorunlu kılınan ücretli tatil yoktur. Çalışanlarına tatil için ödeme yapıp yapmamaları şirketlerin inisiyatifindedir.

ABD'de Avrupa'ya kıyasla daha kısa mola veya öğle yemeği arası vardır. 

Uzun saatler çalışmak ABD'de aşırı çalışan, tükenmiş çalışanlara yol açmaktadır. ABD'de iş ve özel yaşam ayrımı yapmak Avrupa'ya kıyasla daha zordur. 

ABD'de mesai saatleri sonrasında çalışmak normal karşılanmaktadır. Amerikalıların çalışma saatlerinden önce veya sonra e-posta gönderme ve yanıtlama eğilimi vardır. 

Asgari ücret konusunda her eyaletin kendine özel durumları ve kuralları bulunduğu için bu durumda bir netlik söz konusu değildir.

Ancak asgari ücret konusunda ortalama bir maaş belirtebilmek mümkündür. ABD'de asgari ücret 7,25 USD/saat olarak bilinmektedir. Sözleşmeli işçiler için ise asgari ücret 15 USD/saat şeklindedir.

ABD'de yaşam maliyetleri eyaletlere göre değişmektedir. Bazı eyaletler pahalıdır.   

Avrupa

Avrupa'da çalışmak için Almanya, İngiltere, Danimarka, İsviçre, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, Polonya gibi ülkeler öne çıkmaktadır. 

Avrupa ülkeleri istihdam yaratmada ABD'den daha başarılıdır.  

Çoğu Avrupa ülkesinde ABD'den çok daha fazla işçi dostu iş kanunu vardır. En belirgin olanı, işten çıkarılmaya karşı korumadır. Haklarını önemseyenler için Avrupa ülkeleri daha iyidir.  

Avrupa'daki çalışma süreleri ABD'nin altındadır. Çok az sayıda Avrupalı haftada 40 saatten fazla çalışmaktadır.  

Avrupa'da tatil süreleri ABD'ye kıyasla daha iyi seviyededir.   

Avrupa'da iş-yaşam dengesi ABD'ye kıyasla daha yüksektir.  

Avrupa'nın yaşam tarzı; yaşamak için çalışın, çalışmak için yaşamayın şeklindedir.  

Avrupa'da yaşam maliyetleri yüksektir.  

Avrupa'da ülkelere göre değişkenlik gösterse de maaş üzerinden belirlenen oranda vergi ödenir. Örneğin Almanya'da vergiler, ABD'ye kıyasla daha yüksektir. 

Avrupa'da yasal olarak asgari ücretliler için de izin düzeyleri belirlenmiştir.  ABD'de, bazı işverenlerle bu hak düzeyine ulaşmak uzun yıllar alabilir.

Avrupa'da daha kurumsal ortamlar söz konusudur. Büyük şirketlerde çalışmak daha az streslidir.  

Daha fazla sendikalaşma vardır. 

Almanya'da paydaş kapitalizmi yasalara sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle belirli bir büyüklüğün üzerindeki şirketler, politikaların belirlenmesinde önemli bir role sahip olan işçi konseylerine sahip olmak zorundadır.

Avrupa salgın sonrası işgücünü işe döndürmede ABD'den daha başarılıdır. Öyle ki bazı Avrupa ülkelerinde istihdam ve işgücüne katılım şimdi salgın öncesi seviyelerin oldukça üzerine çıkmıştır. 

Yetenek yeni altındır

Dünyanın dört bir yanından başka ülkelerde çalışmak isteyenler bilmeliler ki Avrupa'da ve ABD'de nitelikli insan kaynağına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.

Zaten bir yetenek savaşı vardı ancak 2021'de savaş her türlü disiplini kapsayacak şekilde genişledi. 2022'de "kariyer göçü" devam edecek.

Ülkelerin yerel işgücü piyasasındaki kıtlık nedeniyle kalifiye çalışanları çekmek için mücadelesi sürecek ve bu pazarı adaylar yönlendirecek.

Avrupa'da uzun süredir hızlanan nüfus yaşlanması da kıtadaki işgücü piyasaları üzerinde baskı oluşturacak. Yetenek krizi deyip geçmeyin.  

Etkisi o kadar önemli ki, sektördeki güç merkezlerinin hakimiyetini sona erdirebilecek.

Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri teknolojide tartışmasız liderdir, ancak yetenek eksikliği bu liderliği hızla aşındırabilecek. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.