Milliyetçiler Kudüs'ü Kerkük'ten daha yakın görüyorlar

Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek yazdı

Fotoğraf: Twitter

Türkiye'de milliyetçilik, hem güncel siyasi tartışmalarda, hem de daha derindeki siyasal süreçlerin oluşmasında en etkili eğilim olmuştur.

Neredeyse bütün siyasi yapıların içinde temsil edilen milliyetçilik Türkiye'de son dönemlerde, muhafazakarlık, Atatürkçülük, İslamcılık kavramları etrafında çok tartışılıyor.

Türkiye'deki milliyetçiliğin, dünyada yükselmekte olan yeni sağ popülizm ve milliyetçiliklerle birçok benzerlikleri yanında, bazı farkları da bulunduğu ve Türkiye'de dönüştürme gücüne sahipliği çok konuşuluyor.

Özellikle AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ile birlikte milliyetçiliğin Türkiye'nin mevcut tablosundaki gücü ve nasıl siyasi sonuçlar üretebileceği üzerine çokça araştırmalar yapılıyor.

Türkiye'de milliyetçiliğin yeniden popülerleşmesi ve yüksek etki gücüne kavuşması açısından -büyük bölümü halen iktidarda olan AK Parti döneminde gerçekleşmiş olmasının saha pratiği siyaseti de şekillendirmeye devam ediyor.  

Özellikle kendisini Atatürkçülük ve milliyetçilik üzerinden ifade edilen kesimlerde Türkiye ve dünya olaylarına bakışta zaman zaman keskin ayrımlar ortaya çıksa da aslında sön dönemde yapılan bir çalışma reflekslerin aynı olmaya başladığını ortaya koyuyor.

Son olarak Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından yapılan çalışma ve daha önce Ankara Enstitüsü ve İstanbul Politikalar Merkezi tarafından yapılan Türkiye'de Milliyetçilik Algısı raporunda da ezber bozan saha araştırmaları karşımıza çıkıyor.
 

Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından Türkiye'nin Milliyetçilik Haritası araştırması yayımlandı.

Doç. Dr. İlker Aytürk, Hüseyin Raşit Yılmaz, Yağmur Uzunırmak, Gökhan Güler ve Emre Gürbüz tarafından yapılan söz konusu araştırma, 18 yaş üzerindeki seçmen baz alınarak 25-29 Eylül tarihleri arasında telefon anketi yöntemiyle 2017 kişi ile yapıldı.

Katılımcıların yüzde 49.7 erkek 50.3 ise kadınlardan oluştu.
 

Türkiye'nin Milliyetçilik Haritası
Türkiye'nin Milliyetçilik Haritası

 

Araştırmada öne çıkan başlıklar:

Türkiye'de her 3 kişiden 2'sinin siyasi görüşünün milliyetçilik temelli olduğu anlaşılıyor.
 

Siyasi görüş dağılımı
Siyasi görüş dağılımı

 

"Kendinizi öncelikle hangisinin bir parçası olarak görüyorsunuz?" sorusu yöneltilen katılımcıların yüzde 56'sı Türk milletinin, yüzde 40'ı ise İslam ümmetinin yanıtını vermiştir.

Kudüs'e kendisini "çok yakın" ve "yakın" hissedenlerin oranı yüzde 57,7 iken Kerkük'e "çok yakın" ve "yakın" hissedenlerin oranı yüzde 43,1.

Tarihimizin en çok hangi dönemiyle gurur duyulduğu sorusunda katılımcıların yüzde 53,8'i "Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemi" cevabını verirken yüzde 37,1'i "Osmanlı/Selçuklu dönemi" yanıtını vermiştir.

"Milli güvenlik gerekçesiyle kişisel hak ve özgürlüklerinizin kısıtlanmasını kabul eder misiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 62,6'sı "Hayır" yanıtını vermiştir.

"Bir zeytinliğin ortadan kaldırılıp bölgeye önemli ekonomik katkı sağlayacak bir altın madeninin açılmasını destekler misiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 61,9'u "Hayır" yanıtını vermiştir.

Devletin varlığına yönelik tehdit olup olmadığı sorusuna ise katılımcıların yüzde 63'ü "Evet, var" yanıtını vermiştir.

Ne kadar dindar olduğu sorusu yöneltilenlerin yüzde 81,8'i "Çok dindar" ve "Dindar" olduklarını belirtmişlerdir.

Hükümetin üzerinde devletin uzun vadeli çıkar ve politikalarını takip eden bağımsız bir devlet aklı vardır." görüşüne "Katılıyorum" ve "Kısmen katılıyorum" diyenlerin oranı yüzde 62,4.

"Kürtçe eğitim veren ilkokullar da açılmalı" görüşüne katılımcıların yüzde 65,2'si karşı çıkıyor.

"Meclis kürsüsünde DEM Parti'yi temsilen kimin konuşmasını tercih edersiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 55,4'ü Selahattin Demirtaş'ın, yüzde 4'ü ise Öcalan'ın konuşmasını istediğini belirtmiştir.

"Silah bıraktıkları takdirde PKK'lılara af çıkarılmalı" diyenlerin oranı yüzde 18'le sınırlı kalmıştır. Toplumun yüzde 82'si bu durumda bile affa karşı görüş beyan etmektedir.

Atatürkçülerin yüzde 70,5'i Kürtlerin eşit muamele gördüğünü belirtirken, Sosyal demokratların yüzde 69,8'i Kürtlerin eşit muamele görmediğini ifade etmektedir

"Öcalan serbest bırakılmalı mı?" sorusuna katılımcıların yüzde 87,8'i "Hayır" yanıtını vermektedir.

Türk milliyetçilerinin yüzde 93'ü, Atatürkçülerin yüzde 89,5'i, İslamcıların da yüzde 63,6'sı Türklük kavramının Anayasa'dan çıkarılmasına karşı olduklarını belirtmişlerdir.

Kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayanların yüzde 36,6'sı Ak Parti'yi desteklemektedir.
 

Türkiye'de milliyetçiliğin boyutu
Türkiye'de milliyetçiliğin boyutu

 

Türkiye'de ne kadar milliyetçi var?

Kamuoyu araştırması raporu Türkiye'de Türk milliyetçiliğinin renklerini, dokusunu veri bazlı anlamak ve milliyetçilerin tercihlerini ve eğilimlerini saptamak için gerçekleştirildi.

Ulusal temsil kabiliyetine sahip çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye'nin yüzde 73,4'ü kendisini "çok milliyetçi" ve "milliyetçi" olarak tanımlıyor.

AK Parti'ye oy verenlerin yüzde 76,2'si, CHP'ye oy verenlerin yüzde 73'ü, MHP'ye oy verenlerin yüzde 95,3'ü, İyi Partililerin yüzde 85,9'u, Zafer Partililerin yüzde 98,2'si kendilerini milliyetçi olarak tanımlıyor.
 

Partilere göre milliyetçilik
Partilere göre milliyetçilik

 

Eğitim seviyesi ve yaş ilerledikçe milliyetçi olduğunu belirtenlerin oranında belirgin bir artış yaşanıyor.

Siyasi olarak kendilerini tanımlamaları istenen katılımcıların yüzde 34,2'si Atatürkçü, yüzde 25,4'ü Türk milliyetçisi olduklarını belirtmektedir.

En çok tercih edilen beş politik görüşün 3'ünü milliyetçiliğin farklı formları oluşturuyor.

Yüzde 5,4 oranındaki ülkücüler de ilave edilirse Türkiye'de her 3 kişiden 2'sinin siyasi görüşünün milliyetçilik temelli olduğu anlaşılıyor.

Diğer siyasi görüşlerdeki milliyetçiler eklendiğinde bu oran yukarıdaki yüzde 73,4'e, yani her 4 kişiden neredeyse 3'ünü kapsayan bir hacme ulaşıyor.

 
Milliyetçilerin "millet"i kimlerden oluşuyor?

Araştırmaya katılanların yüzde 86,1'inin anadili Türkçe, yüzde 10,4'ünün anadili ise Kürtçe. 

"Kökeni ne olursa olsun, kendini Türk hisseden ve Türkiye'ye bağlı olan herkes Türk kabul edilmelidir" görüşüne katılan katılımcıların oranı yüzde 72,6.

Kendisini "Türk milliyetçisi" olarak tanımlayanlarda bu oran yüzde 71,8, "Atatürkçüler"de yüzde 82,9, "Ülkücüler"de yüzde 76,9. Parti kırılımlarında ise MHP'lilerde yüzde 74,1, İyi Partililerde yüzde 85,3, Zafer Partililerde ise yüzde 72,4.

Aynı oran "Sosyal demokratlarda" yüzde 56,5, "Sosyalistlerde" yüzde 42,5.
 

Ulus devlet ve etnik kimlik
Ulus devlet ve etnik kimlik

 

Yukarıda "ulus devlet"le uyumlu görünen tablonun tarihsel bir bagajı üzerinde taşıdığını da görüyoruz.
 

Millet tanımı: Kimler Türk?
Millet tanımı: Kimler Türk?

 

"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürtler Türk'tür" diyenlerin oranı yüzde 69,3. Bu oran hata payı içerisinde "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Boşnak/Çerkes/Arnavutlar Türk'tür" diyenlerin oranıyla (yüzde 68,6) aynıdır.

Bu benzerlik uzun bir etnik bölücü terör sürecinin toplumsal "tek millet" kabulünü bozamadığını göstermesi bakımından dikkate değer. Bununla birlikte "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Rum/Ermeni/Yahudiler Türk'tür" diyenlerin oranı yüzde 34,1'le sınırlı kalıyor. Yani katılımcılar imparatorluk dönemindeki gibi Müslüman etnik grupları çoğunlukla "biz" = "Türk" çatısı altında kabul ederken Müslüman olmayan etnik grupları çoğunlukla aynı şekilde kabul etmiyor.

"Okuyacağım gruplara mensup birinin ailenize gelin/damat olarak katılmasını isteyip/istememe" sorusunda ise "ulus devlet"in çatısı altında olmanın etnisite üstü etkisiyle oluşan toplumsal kabulü görüyoruz. Iraklı bir Kürt'ün ailesine katılımına karşı olanların oranı yüzde 58,2 iken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir Kürt'ün ailesine katılımına karşı olanların oranı yalnızca yüzde 19,3.

Aynı soruda Suriyeli bir Türkmen'in aileye katılımı sorusunda ise karşı olanların oranı yüzde 47,7. Aynı soruda Türk vatandaşı bir Kürt'ün aileye girişinde olumsuz görüş belirtenler Türk milliyetçilerinde yüzde 23,8, Atatürkçülerde yüzde 23,2, Ülkücülerde 23,9. Bu oranın Ak Parti'de yüzde 22,8, CHP'de yüzde 19,1 olduğunu göz önünde bulundurursak milliyetçilerin hem ulusal ortalama ile hem de iki büyük parti seçmeniyle oldukça benzer bir "öteki" kabulüne sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu ortak tavrın "etnik haklar" söz konusu olduğunda yine ortaklaşacağını ama bu defa karşıtlık üzerinde bir mutabakat olduğunu göreceğiz


Demokrasi olmazsa olmaz

Demokrasi kıpkırmızı, laiklik kırmızı çizgi...

"Ülkeyi yönetenlerin belirli aralıklarla halk tarafından seçildiği ve egemenliğin halka dayandığı bir yönetim şekli olan demokrasiyi, ülkemiz açısından olmazsa olmaz olarak görüyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 84,3'ü "Evet" cevabını vermiştir. AK Parti seçmenlerinde bu oran yüzde 83,4, CHP seçmenlerinde yüzde 86,4'tür. Türk milliyetçilerinde söz konusu oran yüzde 87,8, Atatürkçülerde yüzde 88,3, mMuhafazakârlarda yüzde 77,9, İslamcılarda yüzde 71,4'tür.
 

Demokrasi: Kıpkırmızı çizgi
Demokrasi: Kıpkırmızı çizgi

 

Aynı soruda "Evet" oranı olası cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan'ı tercih edenlerde yüzde 83,6, Mansur Yavaş'ı tercih edenlerde yüzde 87,2, Ekrem İmamoğlu'nu tercih edenlerde yüzde 84,8, Özgür Özel'i tercih edenlerde ise yüzde 86,2'dir.

Yine aynı oran öğrencilerde yüzde 89,4 iken 18-24 arası toplam katılımcılarda yüzde 79,7'dir. Katılımcı öğrencilerin çok büyük çoğunluğunun 18-24 yaş arası olmasına rağmen 18-24 yaş arası katılımcıların tümünde 10 puanlık belirgin bir düşüş söz konusu yaş grubunda öğrenci olmayanlarda "demokrasinin olmazsa olmazlığı" görüşünün ülke ortalamasının oldukça altında kaldığını göstermektedir.

Yani öğrenci gençlerle, öğrenci olmayan gençler arasında çok temel bir konuda büyük bir ayrışma görülmektedir. Öğrenci olan 18-24 ile öğrenci olmayan 18-24 arasındaki bu belirgin ayrışmaya başka sorularda da rastladığımızı belirtmeliyiz.
 

Laiklik: Kırmızı çizgi
Laiklik: Kırmızı çizgi

 

Laiklik anlayışı gerekli

"Türkiye için laik bir yönetim anlayışını gerekli görüyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 71,6'sı "evet" yanıtını vermiştir.Yeniden Refah Partisi hariç tüm partilerde "evet" cevabı belirgin olarak yüksektir. Kadınlarda bu soruya verilen "evet" oranı erkeklerden 4 puan öndedir. Milliyetçilerde Devlet, Din, Coğrafya Algısı Katılımcılara 9 farklı şehir/bölge/ülke sorularak kendilerini duygusal yakınlık olarak nasıl konumlandırdıkları ölçüldü.
 

Duygusal coğrafya haritası
Duygusal coğrafya haritası

 

Milliyetçiler Kudüs'ü Kerkük'ten daha yakın görüyorlar

Sorulan 9 coğrafi yerin her birinin sembolik ve tarihsel anlamları mevcuttu. Yakınlık sıralamasına göre yerler şöyle sıralandı:

  1. Kudüs,
  2. Kerkük,
  3. Balkanlar,
  4. Orta Asya,
  5. Avrupa,
  6. Japonya,
  7. Rusya,
  8. Çin, 
  9. ABD.

Kudüs'e kendisini "çok yakın" ve "yakın" hissedenlerin oranı yüzde 57,7 iken Kerkük'e "çok yakın" ve "yakın" hissedenlerin oranı yüzde 43,1.

Kendisini Kerkük'e yakın hisseden MHP seçmenlerinin oranı yüzde 73,4.

Aynı soru Kudüs için sorulduğunda MHP'lilerin yakınlık oranı yüzde 75,9 ile Kerkük'le hayli benzeşiyor.

Türk milliyetçisiyim diyenlerde Kudüs'e yakınlık hissedenlerin oranı yüzde 67,3, Atatürkçülerde yüzde 41,1.

 
Önce Türk milletinin sonra İslam ümmetinin parçası görüyorlar

"Kendinizi öncelikle hangisinin bir parçası olarak görüyorsunuz?" sorusu yöneltilen katılımcıların yüzde 56'sı Türk milletinin, yüzde 40'ı ise İslam ümmetinin yanıtını vermiştir.
 

Kimlik: Türk milleti mi, İslam ümmeti mi?
Kimlik: Türk milleti mi, İslam ümmeti mi?

 

Zafer Partililerin yüzde 89,1'i, İyi Partililerin yüzde 84,7'si, CHP'lilerin yüzde 80'i, MHP'lilerin yüzde yüzde 63,4'ü öncelikle Türk milletinin parçası olduklarını belirtmişlerdir. AKPartililerde bu oran yüzde 37,8 Türk milletinin, yüzde 60,4 İslam ümmetinin şeklinde gerçekleşmiştir.

Kendisini İslamcı olarak tanımlayanlarda "Öncelikle Türk milletinin parçasıyım" diyenlerin oranı yüzde 15,5'e kadar gerilemektedir.
 

Tarihle gurur: Hangi dönem?
Tarihle gurur: Hangi dönem?

 

Kurtuluş Savaşı'yla gurur duyuyorlar

Tarihimizin en çok hangi dönemiyle gurur duyulduğu sorusunda katılımcıların yüzde 53,8'i "Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemi" cevabını verirken yüzde 37,1'i "Osmanlı/Selçuklu dönemi" yanıtını vermiştir. En çok "Hunlar- Göktürkler" dönemiyle gurur duyanlar ise yüzde 3,2 ile sınırlı kalmıştır. Türk milliyetçilerinde neredeyse yarı yarıya "Kurtuluş Savaşı/Cumhuriyet dönemi" ve "Osmanlı/Selçuklu dönemi" en gurur duyulan tarihsel dönemler olurken Atatürkçülerde yüzde 82,4 ile "Kurtuluş Savaşı/Cumhuriyet dönemi" en gurur duyulan tarihi dönem olarak öne çıkmıştır. Ülkücülerde ise yüzde 60,8 ile "Osmanlı/Selçuklu dönemi" tercih edilmiştir.
 

Hak ver özgülüklerin kısıtlanması "milli güvenlik" gerekçesiyle kabul edilmiyor

"Milli güvenlik gerekçesiyle kişisel hak ve özgürlüklerinizin kısıtlanmasını kabul eder misiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 62,6'sı "Hayır" yanıtını vermiştir. Bu soruda Türk milliyetçisi ve Atatürkçülerle Ülkücüler arasında sıklıkla ortaya çıkan ayrışmalardan birini daha görüyoruz. Türk milliyetçilerinin yüzde 63,3'ü, Atatürkçülerin yüzde 68,2'si hak ve özgürlüklerinin milli güvenlik gerekçesiyle kısıtlanmasını kabul etmeyeceğini belirtirken Ülkücülerde bu oran yüzde 43,9'da kalmıştır.
 

Devlet aklı ve güvenlik
Devlet aklı ve güvenlik

 

Bağımsız devlet aklı vardır

"Hükümetle milletin menfaatleri çatışır mı?" sorusunda da benzer bir ayrışma görülmektedir. "Hükümetin üzerinde devletin uzun vadeli çıkar ve politikalarını takip eden bağımsız bir devlet aklı vardır" görüşüne "Katılıyorum" ve "Kısmen katılıyorum" diyenlerin oranı yüzde 62,4.

Bu oran kendisini "muhafazakâr" olarak tanımlayanlarda yüzde 81,5 gibi astronomik bir seviyeye çıkıyor. Türk milliyetçilerinde ise ulusal ortalamayla neredeyse aynı oranda: yüzde 62,8.

"Bir zeytinliğin ortadan kaldırılıp bölgeye önemli ekonomik katkı sağlayacak bir altın madeninin açılmasını destekler misiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 61,9'u "Hayır" yanıtını vermiştir. "Hayır" oranı en yüksek iki parti yüzde 87,5 ile İyi Parti ve yüzde 77,6 ile CHP'dir. MHP ve Ak Parti'de birbirine yaklaşık oranlarla destekleyenler çoğunluktadır.
 

Tehdit algısı
Tehdit algısı

 

Devletin varlığına tehdit var: Dış Güçler

Devletin varlığına yönelik tehdit olup olmadığı sorusuna ise katılımcıların yüzde 63'ü "Evet, var" yanıtını vermiştir. Tehdit olduğunu düşünen yüzde 63'e tehdidin ne olduğu sorulduğunda toplumumuzun kadim yanıtı en çok tercih edilen cevap olarak öne çıkmıştır:

  • "Dış Güçler", yüzde 30,4.
  • Onu yüzde 12,7 ile "Ekonomi/ Geçim sıkıntısı"
  • ve yüzde 10 ile "İsrail" yanıtları izlemektedir.

Dindarız

Ne kadar dindar olduğu sorusu yöneltilenlerin yüzde 81,8'i "Çok dindar" ve "Dindar" olduklarını belirtmişlerdir. "Çok dindar" diyenlerin oranı yüzde 16,1'dir. Ak Partililerin yüzde 89,5'i, CHP'lilerin 70,8'i kendilerini dindar olarak tanımlamaktadır. Buradaki dindarlığın dini pratikler vb. uygulamalarla ilgili olmadığını, kişilerin öznel duygu durumuyla alakalı olduğunu belirtmek yerinde olacaktır.  
 

Kürtçe eğitim veren okullara karşı çıkılıyor

Kürtler, Anayasa, Öcalan…

Türkler Ne düşünüyor?

Türk milliyetçileri ne düşünüyor?
 

Kürt meselesi: Eğitim ve haklar
Kürt meselesi: Eğitim ve haklar

 

Türklerin aileye yeni birinin katılımı konusunda Iraklı Kürt ve Suriyeli Türkmen'e yaklaşımındaki yüksek olumsuz tavır ve Türk vatandaşı Kürt'e olan yüksek olumlu yaklaşımı ulus devletin değişimi/dönüşümü ihtimali söz konusu olduğunda etnik hak taleplerine yönelik keskin bir karşıtlığa dönüşüyor.

Bu karşıtlık hemen her politik görüş, yaş ve meslek grubunda benzeşiyor.

"Kürtçe eğitim veren ilkokullar da açılmalı" görüşüne katılımcıların yüzde 65,2'si karşı çıkıyor.

Karşı çıkanlar Ak Parti seçmenlerin yüzde 63,4, CHP seçmenlerinde yüzde 72,2, MHP seçmenlerinde yüzde 75,7, İyi Parti seçmenlerinde yüzde 91,1. Türk milliyetçilerinde, Atatürkçülerde ve Ülkücülerde karşı olma oranları, hata payı içinde, aynı: yüzde 77.

İslamcıların yüzde 60,3'ü, sosyal demokratların yüzde 61,5'i ve Sosyalistlerin yüzde 76,3'ü ise Kürtçe eğitim veren ilkokulları destekliyor.
 

Meclis'te DEM Parti adına Öcalan değil, Demirtaş konuşsun

"Meclis kürsüsünde DEM Parti'yi temsilen kimin konuşmasını tercih edersiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 55,4'ü Selahattin Demirtaş'ın, yüzde 4'ü ise Öcalan'ın konuşmasını istediğini belirtmiştir. MHP seçmenlerinde Öcalan'ın DEM Parti'yi temsilen konuşmasını tercih edenlerin oranı yüzde 2,3'le sınırlı kalmıştır. DEM Partililerin yüzde 88,8'i kendi partilerini temsilen Demirtaş'ın konuşmasını tercih ederken yüzde 8,2'si Öcalan'ı tercih etmiştir.
 

PKK ve Öcalan meselesi
PKK ve Öcalan meselesi

 

PKK silah bıraksa da affa karşıtlık var

"Silah bıraktıkları takdirde PKK'lılara af çıkarılmalı" diyenlerin oranı yüzde 18'le sınırlı kalmıştır. Toplumun yüzde 82'si bu durumda bile affa karşı görüş beyan etmektedir. Bu soruda da pek çok soruda olduğu gibi Türk milliyetçileri ve Atatürkçüler benzer oranlarda yüksek karşıt tutum sergilemektedir.

Türk milliyetçilerinin yüzde 93,1'i, Atatürkçülerin yüzde 90,8'i Pkk'lılara olası affa karşı çıkmaktadır. Olası bir Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'ı, Mansur Yavaş'ı, Ekrem İmamoğlu'nu ve Özgür Özel'i destekleyeceklerini belirten seçmenlerin yüzde 80'inden fazlası silah bırakma halinde Pkk'lılara affa karşı olduklarını ifade etmişlerdir.

4 olası adayın destekçilerinin bu sorudaki yüksek benzeşmeleri dikkat çekicidir.

"Kürtler eşit vatandaş muamelesi görüyor mu?" sorusuna katılımcıların yüzde 67,8'i "Evet" yanıtını vermiştir. Bu oran yeni açılım sürecinin başladığı Ekim 2024'de yaptığımız araştırmada aynı soruda elde ettiğimiz sonucun neredeyse aynısıdır.
 

Kürtler konusunda Atatürkçülerle sosyal demokratlar ayrışıyor

Bu soruda pek çok soruda olduğu gibi Atatürkçülerle Sosyal demokratların keskin bir biçimde ayrıştığını görüyoruz. Atatürkçülerin yüzde 70,5'i Kürtlerin eşit muamele gördüğünü belirtirken, Sosyal demokratların yüzde 69,8'i Kürtlerin eşit muamele görmediğini ifade etmektedir. Bu keskin ayrışma her iki siyasi görüşü de benimsediği iddiasındaki CHP'nin dilemması gibi görünmektedir. Hem ulusal ölçekte hem de CHP seçmeni içindeki Atatürkçü yoğunluğunun sosyal demokratlardan çok daha fazla olmasının, CHP'nin aldığı politik pozisyonun daha çok eleştirilmesine yol açtığı söylenebilir.


Öcalan serbest bırakılmalı mı?

"Öcalan serbest bırakılmalı mı?" sorusuna katılımcıların yüzde 87,8'i "Hayır" yanıtını vermektedir. Bu yanıtı verenlerin oranı DEM Parti hariç tüm partilerde yüzde 91,5 ile yüzde 98,3 arasındadır. Atatürkçülerin yüzde 95,1'i Öcalan'ın serbest bırakılmasına karşı çıkarken sosyal demokratlarda karşı çıkma oranı yüzde 63'tür. "Anayasadan Türklük kavramı çıkarılmalıdır" görüşüne katılımcıların yüzde 84,7'si karşı çıkmaktadır. Ak Parti seçmenlerinde bu oran yüzde 82,7, CHP'de yüzde 89,3'tür.
 

Anayasa ve Türklük kavramı
Anayasa ve Türklük kavramı

 

Türk kavramı Anayasa'dan çıkarılmalı mı?

Türk milliyetçilerinin yüzde 93'ü, Atatürkçülerin yüzde 89,5'i, İslamcıların da yüzde 63,6'sı Türklük kavramının Anayasa'dan çıkarılmasına karşı olduklarını belirtmişlerdir. Türkiye ve Türk milliyetçileri dünün/ bugünün liderlerine nasıl bakıyor? Türkiye'yi yöneten siyasi liderden öncelikli beklenti tüm katılımcılarda yüzde 52,9'la "Adaleti sağlaması", onu yüzde 20,4 ile "Türkiye'nin güvenliğinin sağlanması" izliyor.

 

 

Geçmiş siyasetçiler bugün aktif siyaset yapsalardı Erdoğan kadar başarılı olur muydu?

Erdoğan öncesi dönemin popüler 4 lideri üzerinden (Özal, Demirel, Ecevit, Türkeş) katılımcılara "Söz konusu isimler aktif siyaset yapıyor olsalardı Tayyip Erdoğan bu kadar başarılı olur muydu?" sorusu yöneltildiğinde Ecevit, Demirel ve Türkeş isimlerinde "Hayır, olmazdı" yanıtını verenlerin oranı "Evet, olurdu" diyenlerin oranından fazla oldu.

"Alparslan Türkeş aktif siyasette olsaydı Erdoğan bu kadar başarılı olmazdı" diyenler tüm katılımcılarda öndeyken MHP seçmenlerinde "Türkeş aktif politikada olsaydı bile Erdoğan bu kadar başarılı olurdu" diyenler yüzde 53,6 ile genel orandan Erdoğan lehine ayrışmaktadır.
 

Cumhurbaşkanlığı yarışı: İkinci tur senaryoları
Cumhurbaşkanlığı yarışı: İkinci tur senaryoları

 

Türk milliyetçileri Erdoğan'ı mı, Yavaş'ı mı destekler?

Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunda muhalefetin olası adayları arasından sadece Mansur Yavaş'ın ilk turda yüzde 43,4 ile yüzde 38,7 oy oranına sahip Tayyip Erdoğan'ın önünde yer alabildiği görülmektedir. İmamoğlu'nun adaylığında, hata payı içerisinde, Erdoğan'la hemen hemen aynı oyu almaktadır (Erdoğan yüzde 42,6, İmamoğlu yüzde 40,3). Özgür Özel'in adaylığında ise Erdoğan ilk turda yüzde 47,9, Özgür Özel ise yüzde 35,7 oy almaktadır. Erdoğan'la Yavaş'ın yarıştığı bir ikinci tur seçiminde Erdoğan Türk milliyetçilerinin yüzde 54,3'ünün, muhafazakârların yüzde 77,1'inin, İslamcıların yüzde 69,1'inin, ülkücülerin yüzde 64,1'inin oyunu almaktadır. Yavaş ise Atatürkçülerin yüzde 73,4'ünün, sosyal demokratların yüzde 64,4'ünün, sosyalistlerin yüzde 58'inin desteğine sahip görünüyor.
 

Milletvekili seçimi Parti tercihleri
Milletvekili seçimi Parti tercihleri

 

Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz

"Bugün bir milletvekili genel seçimi olsa oyunuzu kime verirsiniz?" sorusuna, karasızlar dağıtıldığında, katılımcıların yüzde 32,7'si Ak Parti, yüzde 29,2'si CHP, yüzde 9,5'i Dem Parti, yüzde 9'u MHP, yüzde 5'i İyi Parti, yüzde 4,5'i Zafer Partisi, yüzde 3'ü Yeniden Refah Partisi, yine yüzde 3'ü Anahtar Parti yanıtını vermektedir. Kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayanların yüzde 36,6'sı Ak Parti'yi desteklemektedir. Atatürkçülerin yüzde 57'si CHP'yi desteklerken ülkücülerin yüzde 42,9'unun tercihi MHP'dir. Kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan seçmenlerin yüzde 10,6'sı İyi Parti'yi, yüzde 6,9'u Zafer Partisi'ni, yüzde 6'sı Anahtar Parti'yi desteklemektedir.
 

Liderlik beklentileri
Liderlik beklentileri

 

Bu tablo kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan seçmenlerin parti tercihlerindeki ilk sırayı Ak Parti'nin aldığını göstermektedir. Bu bakımdan cumhurbaşkanlığı ikinci turdaki olası bir yarışta Erdoğan'ın, milliyetçi gelenekten gelen popüler bir aday olan Yavaş'ın karşısında yarışırken bile, seçimi kazanamasa da, Türk milliyetçilerinin ilk tercihi olmayı başardığı görülüyor. 
 

Raporun tamamını okumak için www.toplum.org.tr adresini ziyaret ediniz.

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU