Libya'da yaşanan çatışmalar ve Dibeybe'nin konumunu güçlendirme arayışı

Memet Aksakal Independent Türkçe için yazdı

Trablus'ta 27 Ağustos Cumartesi yaşanan çatışmalarda en az 32 kişi öldü, 159 kişi de yaralandı / Fotoğraf: Twitter

Libya'nın başkenti Trablus'ta, geçen hafta rakip milis gruplar arasında yaşanan çatışmalardan sonra gerginlik devam ediyor.

Çatışmaların yayılmasını önlemek ve yeni çatışmaların önüne geçmek için yoğun bir diplomasi trafiği yaşanıyor. 

Libya'da iki farklı hükümetten biri olan Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, çarşamba günü Malta'ya yaptığı resmi ziyaret sonrası Türkiye'ye geldi.

Önce Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la görüşen Dibeybe, cuma günü de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştü. 

Dibeybe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaptığı görüşmeden sonra, Katar'ın maddi desteği ile Türkiye'den yayın yapan Libya'nın Al-Ahrar televizyon kanalına bir açıklama yaptı.

Libya'da sadece kendi hükümeti olduğunu ve Türk yetkililerin de kendi hükümetini desteklediğini söyleyen Dibeybe'nin açıklama yaptığı sırada çok neşeli görünmesi dikkat çekti.

Dibeybe, açıklamasında şunları söyledi:

Görüşmelerimiz, ekonomi, siyasi ve askeri olmak üzere üç ana başlıkta oldu, Türk yetkililer, Libya'da barış ve istikrarın korunması konusunda desteklerini yenilediler.

Libya'da iki hükümet değil tüm ülkeyi temsil eden ve görevinin başında olan bir hükümet var. Görüştüğüm Türk yetkililer, benim başbakanı olduğum Ulusal Birlik Hükümetini desteklediklerini bir daha teyit ettiler ve seçimlerin yapılması için bir yol haritası hazırlanması konusunda mutabık kaldık.

Dibeybe, geçen hafta Trablus'ta yaşanan çatışmaların Libya'da yönetimi ele geçirme girişimi olduğunu da sözlerine ekledi.
 

1.jpg
Abdülhamid Dibeybe ile Cumhurbaşkanı Erdoğan / Fotoğraf: Twitter

 

Libya basınında, Ulusal İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'nın da İstanbul'a çağrıldığı ve Dibeybe ile görüştürülmek istendiği şeklinde iddialar ortaya atıldı; ama bu bilgiler Türk yetkililer tarafından doğrulanmadı.

Libya'da geçen hafta yaşanan çatışmalar konusunda yoğun tartışmalar yaşanırken ve bu konuda Dibeybe'ye ağır suçlamalar yöneltildi.

Türkiye'nin Dibeybe'yi çağırması, Türkiye hükümetinin Dibeybe'ye açık desteği olarak yorumlandı.

Dibeybe, Türk yetililerin yanı sıra, İstanbul'da Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman ile bir görüşme yaptı.

Aralık 2021'de yapılması planlanan seçimlere kadar görev yapması için 10 Mart 2021'de Dibeybe'nin başbakanlığında kurulan Ulusal Birlik Hükümeti, kurulduktan sonraki süreçte birkaç kez Türkiye'ye Libya'dan askerlerini ve Suriyeli paralı askerleri çekme çağrısı yapmıştı.

Geçen yıl aralıkta yapılması planlanan seçimleri yapmayıp istifa etmeyi de reddeden Dibeybe, konumunu güçlendirmek ve Türkiye'nin desteğini almak için daha sonra Türkiye ile anlaştı ve Libya'da bulunan Türk askerleri ve Suriyeli paralı askerler, Dibeybe hükümetini koruyan güçler konumuna geldi.


Trablus'ta yaşanan çatışmalarda 32 kişi öldü, 159 kişi de yaralandı

Trablus'ta 27 Ağustos Cumartesi günü erken saatlerde başlayıp pazar gününe kadar devam eden rakip milis grupları arasındaki çatışmalarda hükümetin açıklamasına göre, en az 32 kişi öldü, 159 kişi de yaralandı.

Libya'da sevilen bir komedyen olan Mustafa Baraka da çatışmalarda ölen siviller arasındaydı.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, çatışmalar nedeni ile Libya Meclisi tarafından atanmış Libya Ulusal İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'yı suçlasa da aslında çatışmayı başlatan iki grup da Başağa'yı destekleyen gruplar değil.

Çatışma, daha önce Ulusal Mutabakat Hükümeti adına General Hafter'in Libya Ulusal Ordusu'na karşı savaşan Haisam El Tacuri'ye bağlı milisler ile yine daha önce Hafter güçlerine karşı savaşan ve Dibeybe tarafından İstikrarı Destekleme Gücü komutanlığına atanan Abdulgani El Kiki'ye bağlı güçler arasında yaşandı.

İki milis komutanı da BM ve Uluslararası Af Örgütü tarafından yayımlanan raporlarda daha önce yaşanan iç savaşta birçok suç işlemekle suçlanıyorlar. 
 

2.JPG
Abdulgani El-Kikli (Dibeybe'nin solunda, şapkalı) / Fotoğraf: Twitter

 

Dibeybe'nin Abdulgani El Kiki'ye komutanlık verip kendisine bağlı bir milis grubuna dönüştürmesinden sonra Haisam El Tacuri'nin grubu hükümet tarafından dışlandığı için zayıfladı ve hükümete bağlı diğer milis grupları ile sorunlar yaşamaya başladı. 

Kendisine bağlı milislerin tüm Trablus'ta kontrol sağlamasına çalışan Dibeybe, tehlikeli bulduğu El Tacuri'ye bağlı milisleri de kendi tarafına almak ya da kendine bağlı milislere katmak istiyordu ama bunu başaramadı.

Güç kaybettiğini düşünen Tacuri ile Dibeybe'ye bağlı milisler arasında gerginlik yaşanmaya başladı ve daha önce de iki taraf arasında kontrol ettikleri bölgeleri genişletmek için çatışma çıkmıştı.

İki taraf arasındaki devam eden gerginlik, cumartesi çok erken saatlerde çatışmaya dönüştü.

Çatışmaların şehrin ortasında yaşanması nedeni ile çatışmalarda çok sayıda araç yakıldı, birçok ev isabet aldı ve hükümetin açıklamasına göre çoğu sivil 32 kişi öldü, 159 kişi de yaralandı.


Başağa'yı tutuklama emri 

Abdülhamid Dibeybe'ye bağlı askeri savcı Mesud Rahuma, Fethi Başağa hükümetinin sağlık bakanı ve hükümet sözcüsü Osman Abdulcelil, batı bölgesi güçleri komutanı General Usame Cuvaili ve Libya Demokratik partisi başkanı Muhammed Savan hakkında pazar günü seyahat yasağı ve tutuklama kararı çıkarttı.

Vatandaşlık ve Pasaport İdaresi'ne gönderilen kararda, bu kişilerin seyahat etmesinin engellenmesi ve bulundukları yerlerde tutuklanması istendi. 

Kararın gerekçesi, bu kişilerin Trablus'ta yaşanan çatışmalardan sorumlu olması gösterildi.

Öte yandan Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe, Trablus'ta yaşanan çatışmalarda, kendisine bağlı güçler ile savaşan milisler ve onlara destek veren herkesin tutuklanması emri verdiğini açıkladı. 
 

3.JPG
Fethi Başağa, taraftarları ile birlikte Misrata'da / Fotoğraf: Twitter

 

Dibeybe'ye bağlı askeri savcının Başağa hakkında tutuklama kararı çıkarmasından sonra Başağa, bu konuda bir açıklama yaptı.

Trablus'ta meydana gelen çatışmalardan Dibeybe'nin sorumlu olduğunu söyleyen Başağa, açıklamasında şunları kaydetti: 

Dibeybe halkın parası ile militan satın alıyor, onları kendisine bağlıyor ve Libya'da bir diktatörlük kuruyor. Trablus'ta yaşanan güvenlik kaosuna Dibeybe'nin emrindeki çeteler neden olmuştur, Trablus'ta silahlı çeteler arasında meydana gelen çatışmalardan direk Dibeybe sorumludur. 


Dibeybe ise daha önce yaptığı açıklamada, Başağa'yı sorunları görüşme yolu ile çözmek yerine çatışma çıkarmakla suçlamıştı.

Bunun üzerine Başağa hükümetinin sözcüsü ve Sağlık Bakanı Osman Abdulcelil pazar günü bir açıklama yaparak, kendilerinin çatışmaların durması için Dibeybe ile görüşmek için iletişime geçtiklerini ama Dibeybe'nin görüşmeyi reddettiğini söyledi. 

Trablus'ta şehrin dışında karargahı olan General Usame Cuvaili'ye bağlı tank ve diğer ağır silahlara sahip askeri birlik Trablus'ta Başağa'yı açıkça destekleyen tek askeri birlik.

Çeşitli milis gruplarının kontrol ettiği Trablus bölgesinde, tek düzenli askeri birlik bu birlik destek yanlış olmaz.

Trablus'ta çatışmalar yaşanırken Dibeybe'ye bağlı 7 Nisan adlı bir milis grubu bu askeri birliğe saldırdı ama Cuvali'ye bağlı birlikler kısa sürede 7 Nisan grubun karargahını ele geçirdi.

Daha sonra yapılan görüşmelerde varılan anlaşma neticesinde Cuvaili'ye bağlı birlikler kendi karargahlarına geri çekildi. 

General Hafter'e bağlı Libya Ulusal Ordusu, Trablus'ta yaşanan çatışmalar ve siyasi tartışmaların tarafı olmadıklarına dair bir açıklama yapıldı.

Libya medyasında yer alan haberlere göre, Türkiye'nin Libya'da bulundurduğu Suriyeli paralı askerlere, çatışmalara karışmama konusunda emir verildi ve çatışmalara katılmadılar.


Şu an için Libya'da Dibeybe ile Başağa arasında bir uzlaşma şansı görünmüyor.

Trablus'ta düzenli bir ordu ve polis gücü olmaması, şehrin farklı milis grupları tarafından paylaşılmış olması, şehirde ciddi bir güvenlik sorununa neden oluyor.

Dibeybe'nin milis gruplarını dağıtıp düzenli bir ordu kurmak yerine kendine bağlı yeni milis grupları oluşturması, şehirdeki milisler arasındaki çatışma riskini artırıyor.

Kaddafi güçlerine karşı savaşmış ve kendilerini hak sahibi gören milis güçleri, Dibeybe'nin kurduğu ve önemli görevler verdiği milis güçlerini hazıra konmakla suçluyor. 

Dibeybe döneminden önceki Ulusal Mutabakat hükümeti de iki yıl içinde ülkeyi seçime götürmek için kurulmuştu ama seçim yapmayıp yaklaşık 6 yıl görev yapmıştı.

Dibeybe hükümeti de geçen yıl aralık ayında yapılması gereken seçimlere kadar ülkeyi yönetmek için kurulmuştu ama seçimler yapılmadı ve şu anda seçimlerin yapılıp yapılmayacağı, yapılırsa ne zaman yapılacağı belli değil. 

Dibeybe sık sık seçim yapmanın Libya'da tek çare olduğunu söylerken, bir taraftan da sürekli kendine bağlı milis güçleri oluşturması ve bazı milis güçlerini para karşılığı kendisine bağlaması, Dibeybe'nin seçim yapmak istemediği ve konumunu güçlendirmek istediği şeklinde yorumlanıyor. 

Dibeybe'nin Başağa ile uzlaşma yoluna gitmek yerine Başağa için tutuklama emri çıkartması, seçime gitmek için bir anlaşmayı zora soktuğu gibi, yeni gerginlikler ve yeni çatışmalara yol açacak gibi görünüyor.

Bu arada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 2 Eylül Cuma günü, eski Senegalli bakan ve BM diplomatı olan Abdoulaye Bathily'nin Güvenlik Konseyi'nin onay vermesinin ardından Libya'ya yeni BM elçisi olarak atandığını duyurdu.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU