Hollandalı Ressam Van Gogh: Hayal kırıklıklarının ölümsüz eserlere dönüştüğü bir yaşam

Dr. Elif Dikmen Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Loving Vincent'in starı Robert Gulaczyk'in Van Gogh rolünde canlandırması

Bu yazımda, dünyaya çok büyük eserler bırakmış, acılarla dolu yaşantısıyla, bende iz bırakan Hollandalı ressam Vincent Van Gogh'dan bahsedeceğim.

Acılar ve hayal kırıklıkları, büyük sanatçıların doğmasına neden oldu.

Bazı sanatçıların değeri, yaşamları sona erdikten sonra anlaşıldı.

Van Gogh, sanata olan tutkusundan, zorluklarla dolu yaşamı boyunca vazgeçmedi.

Acılarla dolu yaşantısında, hayal kırıklıkları, yaratıcılığa ve ölümsüz eserlere dönüştü.

Ressamın yaşamı sona erdikten sonra, eserleri sonsuza dek yaşadı…
 

Vincent van Gogh (1853-1890)
Vincent van Gogh (1853-1890)

 

Eski çağlardan beri tüm medeniyetlerde sanat, insanların kendini ifade ediş biçimi.

İnsanın önemli özelliklerinden biri, kendine ifade etme ve yaratma isteğidir.

İnsanın içgüdüsünde olan kendini ifade etme isteği, farklı dönemlerde, farklı sanatçılar tarafından, farklı şekillerde ortaya çıktı.

Sanat, çağdan çağa, toplumdan topluma çok farklı değerlendirildi.

Bu yazımda, beni çok etkileyen, Hollandalı ressam Vincent Van Gogh ve onun acılarla dolu yaşantısından bahsedeceğim.
 

Vincent Van Gogh'un "Tarlalar (Buğday Tarlaları)" eseri
Vincent Van Gogh'un Tarlalar (Buğday Tarlaları) eseri 

 

Vincent Van Gogh, 10 yıl gibi kısa bir zaman diliminde, yarattığı eserlerle, adını tarihe yazan bir sanatçı.

Van Gogh, sanat yaşamı boyunca çeşitli manzara, natürmort portre ve oto portre çalışmaları yaptı.

Modern sanata önemli katkıları olan Ard-izlenimci ressam, Batı sanat tarihinin en etkili sanatçılarından biri.  
 

Van Gogh'un "Rhône Nehri Üzerindeki Yıldızlı Gece" tablosu
Van Gogh'un "Rhône Nehri Üzerindeki Yıldızlı Gece" tablosu

 

Van Gogh'un babası tutucu bir din adamıydı.

Sanat yaşamına başlamadan önce Van Gogh, vaiz oldu.

Vaizlik yapan ressamın, o dönem yaşam koşulları iyi değildi.

Derviş hayatı yaşayan ressamı denetlemeye gelen kişiler, onun yaşam koşullarını görünce, onun, kilisenin imajını zedeleyeceğini düşündüler ve onun vaizlik görevine son verdiler.

Vaizlik görevine son verilen ressam, yönünü sanata çevirdi. Van Gogh, sanat hayatına çok geç yaşta başlayabildi.

Kendi de zor koşullarda yaşayan ressam, daima, fakir insanlara karşı empati duyarak, onlara yardım etmek istedi.

Van Gogh, o dönemde, dokumacıları da gezip, onların yaşantısını gözlemledi.

Fakir insanlara karşı duyduğu hisler, onun ilk ciddi eserlerinin konusunu oluşturur. 
 

Van Gogh'un kaldığı yatak odasının bir replika modeli. Resimlerinin çoğu yatak odası penceresinden gördüklerini yansıtıyor
Van Gogh'un kaldığı yatak odasının bir replika modeli. Resimlerinin çoğu yatak odası penceresinden gördüklerini yansıtıyor

 

Zor yaşam koşulları olan ressama, yaşamı boyunca kardeşi Theo destek oldu.

Van Gogh'un, kardeşi Theo ile olan mektuplaşmaları, sanat tarihine belge olarak ışık tuttu.

Kardeşi Theo ile olan mektuplaşmaları sayesinde, Van Gogh'un yaşadığı acılar, hayal kırıklıkları, umutları ve sanata olan tutkusu anlaşıldı.

Ressamın kardeşi Theo, Paris'e gidince, aralarındaki meşhur mektuplaşmalar o zaman başladı. 
 

 

Van Gogh, Realizm akımı ressamlarından Jean Francois Millet'ye karşı daima hayranlık duydu.

Realizm akımı ressamı olan Millet, eserlerinde, geçim derdine düşmüş insanları, fakirliği ve fakir insanların sorunlarını ele aldı.

Zor yaşam koşulları olan Van Gogh, Francois Millet ile ilgili, "İşte, düşüncelerimi yansıtan bir ressam" dedi.

Van Gogh, kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplarda, defalarca, Francois Millet'ye karşı duyduğu saygı ve hayranlıktan bahsetti.

Fakirlik çeken ressam, Millet'nin eserlerinde kendinden parçalar buldu.

Van Gogh, Millet'nin Tohum Eken Adam resmini, beş kez kendi çizgileriyle yeniden resmetti.

Bu adeta, hayran olduğu ressama karşı bir saygı duruşuydu.  
 

Vincent van Gogh, Yıldızlı Gece (1889), Modern Sanat Müzesi
Vincent van Gogh, Yıldızlı Gece (1889), Modern Sanat Müzesi

 

Ressamın, köylü ve emekçi insanlara karşı sempatisi vardı.

Van Gogh'un ilk önemli eseri, Patates Yiyenler.

Bu eser, sadece patates ile beslenebilen fakir insanları ele alıyor.
 

Van Gogh'un "Patates Yiyenler" tablosu
Van Gogh'un "Patates Yiyenler" tablosu

 

Van Gogh'un ilk dönem resimleri karanlıktı.

Fakir insanların çektiği zorlukları yansıtabilmek için, karanlık renkler kullandı. 

Kardeşi Theo, Van Gogh'a yaşamı boyunca destek oldu.

Ona boya ve tuval alabilmesi için, para gönderiyordu.

Maalesef yaşamı boyunca, ressamın eserlerinin değeri anlaşılmadı.

Buna rağmen Van Gogh, sanata olan tutkusundan asla vazgeçmedi. 

Paris'e giden ressam, hayatını değiştirecek olan, Charles Blanc'ın tamamlayıcı renk teorisini benimsedi.

Bu sayede, renkleri tamamlayıcı şekilde kullanmaya başladı.

Mor ve sarı, mavi ve turuncu gibi.

Van Gogh, Japon sanatına da hayranlık duyuyordu. Japon sanatında kullanılan renklerden etkilendi. 


Van Gogh ve Arles

Van Gogh, özel yaşamında da aradığı mutluluğu bulamadı.

Van Gogh deyince akla, her şeyden önce Arles gelir.

Van Gogh'un Arles'de geçirdiği dönem, hayatının, bilhassa sanatının en önemli dönemi sayılır.  

Paris'te mutlu olamayan ressam, 1888'lerin başlarında Arles'e gitmeye karar verir.

Arles'e umutla giden ressam, daha sonra, maddi sorunlar ve sağlığının bozulması nedeniyle, yakın dostu olan ressam Gauguin ile sıkıntılar yaşar.

Van Gogh, Arles'de sıkıntılı günler geçirse de, orada çok sayıda sanat eseri üretir.

Arles'in büyüleyici tabiatı ona ilham kaynağı olur.  
 

Kırmızı Üzüm Bağı, Vincent van Gogh
Kırmızı Üzüm Bağı, Vincent van Gogh

 

Daha sonra ruh sağlığı iyiye gitmeyen sanatçı, akıl hastanesine yatar.

Orada da sanata olan tutkusundan vazgeçmez.

Van Gogh, Buğday Tarlası ve Kargalar resmini tamamladıktan sonra, göğsüne ateş ederek, yaşamına son verir. 

Van Gogh, vefat ettikten sonra değeri anlaşılan sanatçılardan biridir.

Van Gogh, acılarla dolu yaşantısında, sanata olan tutkusundan hiçbir zaman vazgeçmedi.

10 yıl gibi kısa süren sanat yaşamında, ölümsüz eserler ortaya çıkardı.

Farklı disiplinlerden araştırmacılar, Van Gogh ile ilgili çeşitli araştırmalar yaptılar.

Van Gogh ile ilgili pek çok kitap, tez ve makale yazıldı ve ressam, çeşitli belgesellere konu oldu.

Sanatçının vefatından kısa bir süre sonra, kardeşi Theo da hayata gözlerini yumdu.

Kardeşi Theo'nun eşi, geçinebilmek için Van Gogh'un resimlerini, sanat camiasına tanıttı ve Van Gogh'un eserleri, sanat tarihine damga vurdu. 

Günümüzde, Hollandalı ressamın eserlerinin sergilendiği Van Gogh Müzesi Amsterdam'da bulunuyor.

Bu müze Dünya'da, Van Gogh'un resim ve çizimlerinin sergilendiği en büyük müzedir.

 

 

Kaynaklar:

ALPARSLAN, Görkem Utku. (2018). "Vincent Van Gogh Ve Modern Resim Düşünsel Ve Biçimsel Açıdan İlişkisi." Ulakbilge Sosyal Bilimler Dergisi, 6(21), 207-216.   DOI: 10.7816/ulakbilge-06-21-06 
ALTUNA, Sadun. 2023 (4.Baskı 2023, 1. Baskı 2014), "Ünlü Ressamlar: Hayatları ve Eserleri", Hayalperest Yayınevi; İstanbul.
D'ORAZIO, Constantino. 2022 (Orijinal 2021, Türkçesi 2022; Türkçesi: Kemal Atakay), "Van Gogh Gizemi", Ketebe Yayınları; İstanbul.
KODAL, Tuğba. (2022). VINCENT VAN GOGH'UN KADIN PORTRELERİ. Akdeniz Sanat, 16(30), 275-304. https://doi.org/10.48069/akdenizsanat.1119458
Van Gogh Museum, Amsterdam: (https://www.vangoghmuseum.nl/en). 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU