Brezilya krizi: Üniformalı politika

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Ueslei Marcelino/Reuters

Brezilya'da benzeri görülmemiş bir askeri kriz yaşandı/yaşanıyor. Brezilya tarihinde ilk kez, silahlı kuvvetlerin üç komutanı, cumhurbaşkanı ile aynı fikirde olmadıkları için aynı anda istifa etti. Brezilya Ordusu'nda 1977'den beri yaşanan en büyük kriz oldu. Üstelik gerek Brezilya gerekse uluslararası medyada 3 komutan ile savunma ve dışişleri bakanların istifa mı ettikleri, yoksa istifaya mı zorlandıkları halen bir tartışma konusu.

Askeri kriz, Brezilya'da salgının üçüncü dalgasının yaşandığı korkunç bir zamanda gerçekleşiyor. Yaşanan siyasi ve askeri gerilimin yanında ülkede koronavirüs kontrolden çıkmış durumda. Cenaze hizmetleri ise neredeyse çökmek üzere. Mezarlıklarda yer kalmadığı için eski mezarlar açılıyor.

Bazı eyalet valileri Birleşmiş Milletler'den (BM) 'acil yardım' istedi. Resmi rakamlara göre, toplam 13 milyon vaka ve 312 bin ölüm yaşandı (31 Mart 2021 itibarıyla). Brezilya'da en az 63 milyon insanın yoksulluk sınırına ve 20 milyon insanın aşırı yoksulluk sınırının altına sürüklendiği tahmin ediliyor. Bu bağlamda ülkenin geleceği ile ilgili çok fazla belirsizlik bulunuyor.

Brezilya iç siyasetinde Başkan Jair Bolsonaro, son haftalarda iki konu yüzünden ciddi sıkıntı içindeydi. Bunlardan birincisi, muhalefet partilerin gündeme getirdiği başkanı 'görevden azletmek' (impeachment). Başkanı köşeye sıkıştıran diğer konu ise, 77 yasa ihlali iddiasıyla hakkında soruşturma yapıldığı ve yüksek mahkeme de yargılanması söz konusuydu. Yine koronavirüs sürecini kötü yönetiminden ötürü yerlilerin Bolsonaro aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde açtığı iki dava daha vardı.
 

AFP.jpg
Jair Bolsonaro / Fotoğraf: AFP


Brezilya iç siyasetinde yaşanan bu gerimler dışında dışarıda yaşanan gelişmelerde tansiyonu artırdı. Dışişleri Bakanı Araujo, tıpkı Bolsonaro gibi; sıkı muhafazakar ve Trump'ın ve İsrail'in yörüngesinde siyaset izliyordu. Bu yüzden Çin karşıtlığından ötürü koranavirüse 'Çin Virüsü' denilmesi, Brezilya'nın uluslararası ve bölgesel ticari anlaşmalardan geri çekilmesi, Venezuela'ya olası silahlı müdahale ve İsrail'deki Brezilya büyükelçiliğinin Tel-Aviv'den Kudüs'e nakledilme tartışmaları, Kovid-19'un küreselcilerin ve komünistlerin bir komplosu olduğunu iddia etmesi, 5G ve Kovid-19 aşısı konularında Çin ile karşı karşıya geldi. Üstelik yeni seçilen Biden'ı neredeyse 50 gün tebrik etmedi. Dolayısıyla küreselcileri direk karşısına aldı. 

Bolsonaro'nun en büyük siyasi rakibi olan eski cumhurbaşkanı Lula da Silva'nın suçsuzluğunun ortaya çıkması ve yüksek mahkeme tarafından 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasına bir engel kalmaması; Bolsonaro'nun iktidarı sürdürmek için herhangi bir şansı olacaksa; ya Lula da Silva'yı yenmesi veya Yüksek Mahkeme'yi kapatması/lağvetmesi gerekecekti.
 

AFP-.jpg
Fotoğraf: AFP


Salgının her geçen ağırlaşması nedeniyle Bolsonaro, eyalet valileri ve belediye başkanlarıyla sürekli karşı karşıya geldi. 20'den fazla eyalet valisi, Başkan Bolsonaro'yu dinlemeyerek kısıtlı/tam karantina uygulamasına gitti.  Brezilya, vaka ve ölüm sayısında ABD'den sonra ikinci ülke oldu. 2020'den başlayan Kovid-19 pandemisi nedeniyle 4 sağlık bakanını değiştirdi.

2020 yerel seçimlerde desteklediği 13 adaydan 11'i seçimi kaybetti. Koronavirüsün başından beri ciddiye almadı. Sosyal mesafeyi hiçe saydı. Kongreler düzenledi. Uluslararası alanda yaptıkları ve gaflarıyla karikatürize edildi. En sonunda koronavirüs testi de pozitif çıktı. Ülkede işsizlik, enflasyon ve dolar arttı. Finansal bir çözüm oluşturamadı. Cumhurbaşkanlığına yüzde 56 ile seçilmesine rağmen iki yıl içinde son anketlere göre, desteğin yüzde 25 ile yüzde 30 arasına düştüğü gösteriliyor.

Özetle yaşanan bu olumsuz gelişmelerden ötürü Bolsonaro, iktidarını güvence altına almak için Yüksek Mahkeme'ye ve rakiplerine karşı silahlı kuvvetleri bir koz olarak kullanıyor/kullandı/kullanmak istiyor. Yani anti-demokratik bir yöntemle iktidarını ve kendisini korumak istiyor.

Ülke, Bolsonaro'nun agresif tavırlarından ve ulusal-uluslararası gelişen meselelerden ötürü kaynayan kazan durumunda. Brezilya'da zaten yürüyen bir askeri vesayet var. Bakanlar kurulunun yarısı asker. Ancak en önemlisi silahlı kuvvetler içerisindeki hangi fraksiyonun bu vesayeti sürdüreceği veya bir mutabakat zemininde buluşarak mevcut statükonun devam edip-etmeyeceğidir. Yani Brezilya Ordusu da; kurum içi siyasi ve dini fraksiyonlardan ötürü kendisiyle çelişen refleksler gösteriyor.
 

Andre Penner AP.jpg
Fotoğraf: Andre Penner/AP

 

Gelin şimdi detaylara geçip, sonuç bölümünde de çeşitli senaryoları analiz etmeye çalışalım.

Pazartesi günü Bolsonaro'nun en sadık bakanı ve çocuklarının yakın arkadaşı Dışişleri Bakanı Ernesto Araujo istifa etti. Araujo'nun istifası, bir bakıma istifaya zorlandığı şeklinde düşünüldü. Çünkü az önce yukarıda saydığımız bakanın Çin ve küreselci karşıtlığına ek olarak, Çin aşılarının Brezilya'ya teslim edilmesine engel olduğu için ciddi eleştirildi. Üstelik Brezilya diplomatlar, bakan aleyhine açıklamalar yaptı. Muhalif senatörler ve milletvekillerinin Yüksek Mahkeme'ye gidecekleri öğrenildikten sonra dışişleri bakanı istifa etti.

Bakanın istifası aynı zamanda ABD'nin yeni başkanı Joe Biden'a da bir nazar boncuğu mahiyeti taşıyordu. Çünkü Bolsonaro'nun Eski ABD Başkanı Donald Trump ile olan güçlü yakınlığının, Biden Beyaz Sarayı ile popülerliğini yitirdiğine inanılıyordu. Bu yüzden küreselcilerle uyumlu bir bakanın atanacağı beklentisi oluşturdu.
 

Adriano Machado Reuters.jpg
Brezilya Savunma Bakanı Walter Souza Braga Netto, Brezilya Silahlı Kuvvetleri için yeni askeri komutanları, Donanma komutanı Amiral Almir Garnier, Ordu komutanı General Paulo Sergio ve Hava Kuvvetleri komutanı Tuğgeneral Carlos de Almeida Baptista, 31 Mart 2021 / Fotoğraf: Adriano Machado/Reuters


Aynı gün dışişleri bakanından sonra savunma bakanı da gitti. Bu istifadan sonra Bolsonaro istifa eden bakanlar dahil 6 bakanlıkta değişikliğe gidip yeni bakanlar atadı/bazıları yer değiştirdi. Ancak savunma bakanın istifası, gündeme bomba gibi düştü. Ülkede muhalif/iktidar yanlısı herkeste şok etkisi yaptı. Çünkü savunma bakanın istifası aynı zamanda Bolsonaro ile silahlı kuvvetler arasında bir çekişmenin çıktısı olarak görüldü. Nitekim bu istifa, salı sabahı daha da büyük bir kargaşaya neden oldu. Brezilya Silahlı Kuvvetler Komutanı(Kara) ile Deniz ve Hava kuvvetleri komutanları da görevlerinden ayrıldı.

Brezilya medyası Bolsonaro'nun, savunma bakanı Fernando Azevedo'nun istifasına tepki olarak Silahlı Kuvvetler Komutanı (Kara) Edson Leal Pujol, Deniz Kuvvetleri Ilques Barbosa ve Hava Kuvvetleri Antônio Carlos Bermudez'in istifa ettiğini bildirdi. Ancak mesele tam olarak öyle değildi. Bu istifalar/görevden almalar bireysel bir tepkiden ziyaden grupsal olarak Bolsonaro'ya tepki olarak yapıldı. Aynı zamanda Brezilya Silahlı Kuvvetler içersindeki milliyetçi ve muhafazakar askerlerin kamplaşmanın aslında bir savaşa doğru evrildiğini de gösteriyordu.
 

Eduardo Anizelli Folhapress.jpg
Fotoğraf: Eduardo Anizelli/Folhapress

 

Bolsonaro, Brezilya Ordusu'nu fiilen değil ama siyaseten böldü

Yaşanan askeri ve siyasi kriz, görünürde Başkan Jair Bolsonaro'nun Brezilya Ordusu'nu kendi siyasi amaçları için kullanma çabasıyla ilgili görünse de; aslında perde arkasında öyle görünmüyor. Brezilya ordusu geleneksel olarak aslında Cumhuriyetçi ve Milliyetçi ana fraksiyon içindedir. Bunlar haricinde solcu/komünist ve muhafazakar klikler de bulunuyor. Brezilya Ordusu içerisinde solcu/komünistler İkinci Dünya Savaşı'nda İtalyanlardan etkilendikleri 'şüphesiyle' Soğuk Savaş'ta tasfiye edildiler. Muhafazakar askerler ise Protestan ve evanjelikler olarak bilinir. 1964 darbesinde Brezilya Ordusu'nda ciddi bir alan kazanmaya başlayan muhafazakar askerler; adım adım sivil ve askeri bürokrasi de varlığını arttırdılar. Özellikle Brezilya dış politikasını şekillendirmeye başladılar.

Jair Bolsonaro, 2018'de solcu PT ve küreselcilerin desteklediği LGBT hareketleri, feminist kolektifi, iklim değişikliği, bölgesel ve uluslar arası ekonomik platformlar, Paris İklim Antlaşması, Çin ve 5G altyapı teknoloji karşıtlığı; son olarak da Trump gibi koronavirüs karşıtlığına sert bir muhalefet gösterdi. Kültürel Marksist karşıtı bu sosyal-liberal politikalara karşı; askerlerin neredeyse tüm fraksiyonları Bolsonaro'yu destekledi. İşte Bolsonaro, serbest piyasa temelinde muhafazakar liberal politikaları Brezilya sağcıları açısından 'birleştirici' bir unsur oldu. Nitekim Cumhurbaşkanlığını da evanjelik grupların, iş dünyasının ve askerlerin açık desteğiyle net bir sonuçla elde etti.
 

Adriano Machado-Reuters.jpg
Jair Bolsonaro ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping / Fotoğraf: Adriano Machado/Reuters


Bolsonaro, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Trump Amerikası ve İsrail yörüngesinde bir dış politika izledi. Hatta 6 Ocak'ta gerçekleşen ABD kongre baskınını savunacak kadar ileri gitti. Bolsonaro, 6 bin askeri, kritik düzeydeki sivil pozisyonlara atadı. (Brezilya Sayıştay'ın 2020 raporuna göre). Bu rakamın bugün itibarıyla 11 bini geçtiği düşünülüyor. Silahlı Kuvvetler içindeki ilk kavga bu konuda yaşanıyor. Atamalarda evanjelik ve muhafazakar askerlerin karar alma/kritik pozisyonlara atanmasında artış yaşanmasından ötürü Cumhuriyetçi/Milliyetçi askerlerde eleştiriye neden oldu/oluyor.

Bu üç askeri şefin ayrılması, Bolsonaro'nun orduyu siyasallaştırma çabalarını onaylamayan savunma bakanını görevden alma/istifa kararıyla bağlantılıydı. Çünkü evanjeliklerin desteklediği muhafazakar Bolsonaro, Trump gibi pandemi kısıtlamalarına şiddetle karşı çıkıyor. Ancak medya, ordu içerisinde milliyetçi klikler, muhalif siyasi partiler ve sağlık teşkilatı ise karantina uygulaması istiyor. Tıpkı uluslararası arenada Küreselcilerin karantina ve aşı teşviği ile Trump ve evanjeliklerin ekonomik ve özgürlük temelinde karşı çıkmasıyla paralel bir durum da Brezilya'da yaşanıyor.

Zaten istifa eden savunma bakanı da Bolsonaro'yu sağlık krizini kötü yönetmesi ve kısmı/tam karantina uygulamasına gitmediği için eleştiriyordu. Ancak istifa mektubunda 'Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal kimliğine olan bağlılığına' güçlü vurgu yaparak; Silahlı Kuvvetlerin hem evanjeliklerin ulvi/kutsal emellerine hem de Bolsonaro'nun siyasi hesaplarına alet edilmesine karşı güçlü bir duruş sergiliyordu.

İstifa eden Savunma Bakanı General Azevedo e Silva istifa mektubunda, "Silahlı kuvvetleri devletin bir kurumu olarak korumaya" çalıştığını söyledi. Bu ifade bile Bolsonaro'nun olası bir kendi kendine darbe tertibi içerisinde çeşitli spekülasyonları da beraberinde getirdi. Nitekim spekülasyonları yayan da silahlı kuvvetler içerisinde Milliyetçi/Cumhuriyetçi askerlerin el altından medyayı "Bolsonaro'nun bir darbe planladığı ve Savunma Bakanına bu yüzden baskı yaptığı" şeklinde bilgilendirdiler.
 

Esteban Felix AP.jpg
Fotoğraf: Esteban Felix/AP

 

Özetle Brezilya'da yaşanan askeri kriz, bir kısım askerin 'Bolsonaro'nun halkın sağlığını düşünmediğine' karşı çıkmasından ziyade; Brezilyalı protestan ve evanjelik askerlerin kritik sivil görevlere atanması; Bolsonaro ve evanjeliklerin Silahlı Kuvvetlerini kendi siyasi hedefleri için kullanmak istenmesine karşı çıkılmasıyla alakalıdır.

Pek çok Brezilyalıyı tedirgin eden bu tarihi ayaklanma, ordu içerisindeki hiper-siyasallaşmanın daha uzun süreceğinin de habercisidir.

Çünkü Bolsonaro, sadece sivil bürokrasiyi askerileştirmedi; devlet şirketlerinin üçte birine askerleri atadı. 14 yıllık solcu PT kadrolarından ve Kültürel Marksizim'den kurtulmak için amaç birliği adına Bolsonaro'yu seçen Brezilya Silahlı Kuvvetlerinin tüm fraksiyonları; bugün uluslararası teo-politik ve eko-politik bir gerilimin ortasında kaldı. Hatt-ı zatında ordu psikolojik ve siyasi nedenlerden ötürü bölünmüş durumda olsa da askerlerin mal-makam paylaşımı nedeniyle ordunun bölünmesinde istekli, hırslı ve mahir olduklarını da vurgulamamız gerekir.

Nitekim Bolsonaro, Brezilya Ordusu'nun alt kademelerinde üst düzey askerlerden daha güçlü bir desteğe sahip. Üstelik Bolsonaro, Brezilya Polisinin üst düzey mevkilerine evanjelik kökenli ve Oğullarının arkadaşlarını atadı (Başkanın üç oğlu; Flavio-Senatör, Eduardo-Milletvekili, Carlos-Rio de Jenerio Meclis üyesidir). Bolsonaro ise yüksek rütbeli milliyetçi askerlerin hedefinde. Aslında milliyetçi ve cumhuriyetçi askerlerin hedefinde Bolsonaro ve evanjelik-muhafazakar askerler değil; Bolsonaro ve evanjelik askerler, milliyetçi/cumhuriyetçi askerleri tasfiye etmeye/kullanmaya çalışıyor.
 

Foto Reprodução.jpg
Fotoğraf: Reprodução


Çünkü Brezilya silahlı Kuvvetlerini Yüksek Mahkemeye(STF), Lula da Silva'ya, Kongre'ye ve valilere karşı kullanmak isteyen Evanjelikler ve Bolsonaro'dur.

Mesela mart ayı boyunca Bolsonaro, ülkenin Silahlı Kuvvetlerine atfen "ordum" terimini birkaç kez tekrarladı. Bu, ciddi rahatsızlık yarattı. "Ordum valilerin kararına uymak için sokağa çıkmıyor. İnsanlar evden çıkmaya başlarsa, sivil itaatsizliğe girer, Orduya sormanın bir anlamı yok çünkü benim Ordum gitmeyecek, bu olmayacak "dedi. Bu cümleler, Brezilya Silahlı Kuvvetlerinin politik bir amaca sürüklendiğinin göstergesidir. Bugün askerlerin bir kısmı Silahlı Kuvvetlerin kışlaya dönmesi arzusunda ve ordunun daha fazla prestij kaybetmesine engel olmak istemekte. Ancak süreci tersine çevirecek bir muhatap bulamamaktadır.

Aslında Bolsonaro, generallerin bir projesidir. Bunun görünürdeki adresi Revista do Clube Militar'dır (Askeri Kulüp). Yani Ordu Evleridir. Clube Militar, resmiyette 26 Haziran 1887'de eski başkent Rio de Janeiro'da kurulmuş ve ana hedefi "silahlı kuvvetler mensupları arasında birlik ve dayanışma bağlarını güçlendirmek ve çıkarlarını savunmak" olan; ancak darbe tasarlayan ve ülkeyi dizayn eden bir platformdur. Ülkenin birçok şehrinde Clube Militar olsa da belirleyici olanı Rio de Jenerio'dadır. Clube Militar ilk olarak Pozitivist ve Cumhuriyetçi fikirlere sahip askerler tarafından kurulmuştur. Bugün halen Brezilya siyasetini ve askeri gündemini belirleme gücüne sahiptir.

İstifa eden Savunma Bakanı Azevedo, silahlı kuvvetlerin en ılımlı kanadını temsil ediyor. Bolsonaro ile daha uyumlu olduğu düşünülen yeni Savunma Bakanı General Walter Braga Netto ise daha şahin görüşleri ile biliniyor. Hatta savunma bakanı olduktan sonra ilk açıklaması 1964 askeri darbesini övmek oldu.

Buna rağmen başta Clube Militar olmak üzere hatta evanjelik bazı muhafazakar askerlerde silahlı kuvvetlerinin otoriter bir görünüme sahip olmasını istemiyor. Ancak silahlı kuvvetler içinde, bu görevi yerine getirecek birçok asker olduğunu da vurgulamak gerekir.

Nitekim Bolsonaro hükümeti, esasen 'askeri bir hükümettir'. Her ne kadar bir siyasi/seçim kaydı olmamasına rağmen pratikte var olan bir 'Askeri Parti' var; üstelik bakanlıklar, devlet şirketleri ve çeşitli kurum ve sekreterlikleri 'askeri motivasyonla' yönetiyorlar.


Küreselciler, Bolsonaro'yu tasfiye etmek istiyor

Brezilya Cumhurbaşkanı, eski ABD başkanı Donald Trump'ın yakın müttefikiydi. Venezuela krizi, Kudüs'ün sözde başkent olarak ilan edilmesi, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme tartışmaları, Çin karşıtlığı vs. birçok konuda Trump'dan daha şahin görüşlere sahipti. Zaten kendi tabiriyle "Brezilya'nın Trumpı" olarak görülüyordu. Bolsonaro, cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde Trump'ın güvenlik danışmanı evanjelik John Bolton, Bolsonaro'nun evine gidip tebrik etmişti. Yine Trump'ın evanjelik ve muhafazakar bakanları Pence ve Pompeo ile yakın ilişkileri söz konusuydu. Bolsonaro ile Trump arasındaki ilişkiyi Trump'ın damadı Kushner ile Bolsonaro'nun oğlu Eduardo sağlıyordu. Eduardo, Trump ailesine o kadar yakındı ki; 6 Ocak Kongre baskını öncesi yapılan toplantıya dahil olan 10 kişiden biri de Eduardo'ydu.
 

Pompoe Bolsonaro.jpg
Mike Pompoe ve Jair Bolsonaro eşleri ile birlikte 


Ancak ABD başkanı Biden'ın seçimlerdeki zaferi ve Bolsonaro'nun onu yeni başkan olarak tanımasında gecikmesi, ilişkinin geleceği ve uyumu konusunda soru işareti oluşturdu. Zaten Bolsonaro'nun Trump'a yakın olması ve evanjeliklerin uluslararası networkları tarafından desteklenmesi küreselciler açısından başlı başına olumsuz bir durumdu. Nitekim Biden'ın zaferini tanıması 42 gününü aldı.

Buna rağmen Jair Bolsonaro yeni göreve başlayan ABD Başkanı Joe Biden'a bir mektup yazarak, iki ülkenin Biden'in görev süresi boyunca geniş bir serbest ticaret anlaşması yapmasını umduğunu yazdı. Mektup, Bolsonaro'nun Biden için şimdiye kadar atılmış en dostane teklif oldu. 

Mesela Bolsonaro'nun Avrupa ülkeleriyle arasını açmış olduğu Amazon yağmur ormanların korunması gibi çevresel konular bir çatışma konusu olarak önceden tahmin edilebiliyordu. Ayrıca Brezilya Dışişleri Bakanı Ernesto Araujo, koronavirüsü "Komünistler"in komplosu olarak adlandırdı ve virüse "komunavirüs" dedi. Aynı şekilde küresel iklim değişikliğini Çin hükümeti tarafından tasarlanan bir "Komünist komplo" olarak tanımladı. Araujo ve Bolsonaro, Nazizmin "solcu" bir hareket ve Adolf Hitler'in "sosyalist" olduğunu iddia ederek tarihi yeniden yazmaya kalktılar!!!!

Öncelikle Trump'ın Beyaz Saray'dan ayrılması Bolsonaro'nun küreselleşme karşıtı duruşunu ciddi bir sıkıntıya sokuyor ve Washington ile ilişkiler de önceliğin artık şahıslar üzerinden değil kurumsal bir hüviyete bürünmesi Bolsonaro iktidarı için bir handikap oluşturuyor.
 

Jair Bolsonaro Reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters


Gerçek şu ki, Bolsonaro'nun kurmaya çalıştığı özel ilişki büyük olasılıkla sona ermiştir (silahlı Kuvvetler dahil). Bu durum, Bolsonaro hükümetinin politikasını gözden geçirmeye zorlayabilir. Nitekim Bolsonaro, Dışişleri Bakanlığı'nın başına Araújo'nun yerine ılımlı bir kariyer diplomatı olan Carlos França'yı getirerek, Biden yönetimine bir selam verdi bile.

Ancak pragmatik değişim Küreselcileri tatmin etmiş gözükmüyor. Son askeri krizin arkasında da küreselcilere yakın askerlerin tutumu; askeri krizin uluslararası boyutuna dikkat çekiyor.

Haiti'de doğal afetler nedeniyle (deprem ve kasırga) bir uluslararası yardım misyonu bulunuyor. Haiti'deki (Minustah) Birleşmiş Milletler İstikrar Misyonunda bugüne kadar 37 bin Brezilyalı askeri personel görev yaptı. En son asker 2017'de ülkesine döndü. 13 yıl boyunca, Haiti'deki misyonu komuta eden generallerin bir kısmı, Jair Bolsonaro hükümeti döneminde üst ve orta kademelerde görev aldı. Bugün silahlı kuvvetlerde görevli olan bu kliğe 'Haiti Çekirdeği' deniliyor. Elbette yukarıda saydığımız muhafazakar, milliyetçi ve cumhuriyetçi fraksiyonları da içerisinde barındırıyor. Yani homojen bir yapı söz konusu değil. Fakat Küreselciler, Evanjelik-muhafazakar bir Brezilya iktidarına karşı Silahlı Kuvvetlerdeki bu kliği Bolsonaro hükümetine karşı mobilize etmeye çalışıyorlar.

Küreselcilerin bu hamlesine karşı Bolsonaro'nun muhazafar ve evanjelik ajandası Brezilya Ordusu'nda hep sorunlu görüldü. Bu yüzden koronavirüs tedbirleri üzerinden bir hesaplaşmaya gidildi. Ancak bu sefer mızrak çuvala sığmadı.

Bu kriz, silahlı kuvvetlerin evanjelik kanadına daha yakın olan ve özellikle Mourão'nun sadık olmadığından korkan üç oğlu tarafından cesaretlendirildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı General Mourao, Haiti çekirdeği grubundan değil ama küreselcilere yakın bir asker. Fakat bu krizde sorumluluk almayarak uzaktan seyretmeyi tercih etti. Bolsonaro ailesine yakın olan bazı kişiler, Donald Trump'ın eski kampanya yöneticisi Steve Bannon'un Brezilya basınında Maouro'yu eleştirmesi evanjelik kanadı cesaretlendirdi. Ancak küreselci askerler son sözü daha söylemedi.


Bolsonaro'nun ailesi, en büyük handikabı

Cumhurbaşkanı Bolsonaro hakkında siyasi açıdan davaların yanı sıra ailesi hakkında da hem yürüyen davalar hem de büyük tartışmalar yaşanıyor.

Bolsonaro'nun eşi Michelle Bolsonaro ve Senatör olan büyük oğlu Flavio hakkında bir yolsuzluk soruşturması var. Başkan ve ailesine yönelik genişleyen soruşturmalar, güney yarımkürede en büyük ekonomiye sahip ülkenin adalet sisteminin bağımsızlığını ve gücünü test ediyor. Özellikle Senatör oğlu Flavio'nun Mafya ile ilişkileri başkanın ciddi prestij kaybetmesine yol açmıştı.

Rio de Janeiro, Bolsonaro'nun memleketi ve iki oğlu da şehrin önde gelen politikacıları. Senatör Flavio ve Rio belediye meclisi üyesi Carlos. Her iki oğul da yerel savcılar ve polisin çeşitli iddiaları nedeniyle soruşturma altında. 

Brezilya Başkanı Jair Bolsonaro, ailesini soruşturmadan korumak için Rio de Janeiro'daki federal polis başkanını şahsen seçmek istediğini gösteren bir video kasedi ortaya çıktı.

Hatta bir dönem yolsuzlukla mücadele savaşçısı olan ve Lula'yı hapse atan eski Savcı ve Adalet Bakanı Moro bu yüzden görevinden istifa etmişti.

Ortanca oğlu Milletvekili Eduardo Bolsonaro, kongre soruşturmasında "sahte haber" planına katılmakla suçlandı. En büyük kardeşleri Senatör Flavio Bolsonaro da, kara para aklama ve kamu fonlarının kötüye kullanılması iddiaları nedeniyle Rio de Janeiro'daki eyalet savcıları tarafından soruşturuluyor. Eduardo Bolsonaro'nun İsrail ve Evanjeliklerle ilişkisi sürekli olarak gündemi ilk sırasında yer teşkil ediyor.
 

Eduardo, babası ve Başkan Donald Trump arasında  Instagram.jpg
Eduardo, babası ve Başkan Donald Trump arasında / Fotoğraf: Instagram


Bolsonaro kardeşler bütün suçlamaları inkar ediyor ve soruşturmaları siyasi amaçlı saldırılar olarak nitelendiriyorlar. Ancak Bolsonaro kardeşler, özellikle Brezilya Polis teşkilatı ve istihbarat teşkilatının başına en yakın arkadaşlarını ve aile dostlarını atadı. Özellikle Eduardo'nun Trump'ın damadı ile özel ilişkisi ABD-Brezilya ve İsrail-Brezilya ilişkilerinin kişisel düzlemde geldiği boyutu gösteriyordu.

Hatta Bolsonaro, bu ilişkilere atfen Başkan olduğu ilk aylarda ABD ordusuna Brezilya topraklarında bir üs verme olasılığını gündeme getirdi ve bu durum Brezilya Silahlı Kuvvetleri'nde derin rahatsızlık yarattı. Askerler ayrıca Bolsonaro'yu Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmemeye ve Brezilya'nın İsrail büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşımamaya ikna ettiler. Brezilya dış politikasını evanjelik bir politik ajanda için hizmet etmesine izin vermediler.

Aslında Bolsonaro bir katoliktir. Bolsonaro'nun karısı ve oğlu ise Evanjeliktir ve bu durum Evanjelik toplumun desteğini almak için yeterli bir güvenilirlik sağladı. Bolsonaro, popülaritesini evanjelikler arasında artırmak için İsrail'de Ürdün Nehri'nde vaftiz edildi. Evanjelik destekçileri, aşırı retoriği nedeniyle değil, Bolsonaro'yu yozlaşmaz ve temiz olarak gördükleri için onu desteklemeye devam ediyor. 
 

Jair Bolsonaro.jpg
Jair Bolsonaro, İsrail'de, Ürdün Nehri'nde vaftiz edildi / Fotoğraf: Twitter


Bolsonaro hükümetin ilk aylarında, 'üniformalı bakanlar grubu' ile cumhurbaşkanının oğullarından ikisi Carlos ve Eduardo arasında ideolojik ve radikalizm tartışmaları yaşandı. Aslında bu gerginlikler, bugünlerde ortaya çıkan krizinde habercisiydi.

Özellikle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hamilton Mourão, sürekli Evanjelik muhafazakarlar ile milliyetçi katolik askerler arasında bir denge rolü üstlendi. Hatta Çin ile yaşanan krizlerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı General Mourao bir köprü görevi üstlendi.
 

Nacho Doce Reuters.jpeg
Fotoğraf: Nacho Doce/Reuters


Mesela Evanjelik John Bolton'un da teşviğiyle Venezuela halkına "insani yardım" getirme bahanesiyle Venezuela'ya silahlı müdahale ve İsrail'deki Brezilya büyükelçiliğinin Tel-Aviv'den Kudüs'e nakledilmesi tartışmalarında bölümlerde Silahlı Kuvvetler ile Bolsonaro ailesi arasındaki dengeyi Cumhurbaşkanı Yardımcısı General Mourao buldu. Bu yüzden Bolsonaro kardeşler ve Dışişleri Bakanı Ernesto Araujo Mouro'yu 'güvenilmez' olarak hep gördü. Mesela son yaşanan krizde atanan 6 bakandan biri olan Yeni adalet bakanı da Bolsonaro kardeşlerinin arkadaşıydı.

Jair Bolsonaro, yakın zamana kadar silahlı kuvvetlerde askerlik kariyeri bitmiş, disiplin süreçleri sonucunda 'emekli edilmiş', parlamenter olarak da kötü bir performansla yine 'emekli olmuş' bir kişilik. Dolayısıyla 2 yıllık cumhurbaşkanlık süreci de hem askerliği hem de parlamenterlik kariyerinden farksız değil. Fakat bu durum Bolsonaro'nun kötü olan politik performansına rağmen iktidar mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğinin de bir göstergesidir.
 

Reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters

 

Olası senaryo; müdahale kaçınılmaz

Son istifalarla birlikte Hükümetin 'üniformalı çekirdek'in ılımlılığı çökmeye başlayıp daha agresif hale gelecektir. 2019'un sonundan bu yana ana hatları çizilen siyasi kriz, Kovid-19 yüzünden bir şekilde yavaşladı. Ancak daha da derinleşti.

Gelecek ile ilgili olası senaryoları gerçekleşme sıralamasına göre değil; güç ve olasılık ilişkisine göre bir değerlendirme yaparak analiz ettik:

  1. Bolsonaro ve evanjelikler, yeniden askeri darbe veya polis darbesi yapabilir.
  2. Küreselciler ve Katolik sağcı askerler, Bolsonaro'ya belki karşı bir askeri darbe veya mahkeme marifetiyle görevinden alabilir.
  3. Başkan Bolsonaro hakkında uluslararası bir ceza verilebilip onurlu bir geri çekiliş sağlanabilir.
  4. Silahlı kuvvetlerde bir konsensüs sağlanarak 2022 seçimlerine kadar bir geçiş hükümeti askerlerce kurulabilir.
  5. Brezilya ekonomisi küreselciler tarafından büyük bir kriz içerisine sokularak Bolsonaro'nun istifası veya azledilmesi sağlanabilir.
  6. Brezilya 2022 seçimlerine kadar benzer siyasi, askeri ve ekonomik krizler sürebilir.

1990'lardan beri iki cumhurbaşkanının görevden alındığı bir ülkede, tehdit yeterince açık. Zaten yukarıda ifade ettiğimiz senaryoları Brezilya kamu görevlileri de medya da dillendiriyor. Fakat teo-politik ayrılıklara girmeden analiz ediyorlar.

Bolsonaro, Ordudan, Yüksek Mahkemeden bir ceza almanın önüne geçmek için öncelikle bir askeri darbe ve ültimaton istedi. Daha sonra bireysel hakları askıya alan ve başkana tam yetki veren 'Seferberlik emirlerin' onaylaması için Kongre'ye baskı yapmasını istedi. Brezilya Silahlı Kuvvetleri ve Savunma Bakanı, bu emirlerin hiçbirini gerçekleştirmeyerek istifa etti.

Bolsonaro, kendisini seçen 3 iradeden (ordu, sermaye ve evanjelikler) birine saldırdı. Diğerini ise Kovid-19 etkisi yüzünden kaybetti. Şu anda kendisi sadece evanjelikler destekliyor. Böylelikle kendi ideolojisi açısından yeniden seçilme riskini tehlikeye attı. Üstelik karşısında yolsuzluk iddiasında suçsuzluğu kesinleşmiş Latin Amerika ve Brezilya'nın gelmiş geçmiş en başarılı başkanı Lula da Silva var.

Bolsonaro'nun savunma bakanı olan bir generali kovma cesareti göstermesi ve 3 kuvvet komutanın istifasına izin vermesi aslında küreselcilerin kendisini tasfiye etmek istemesine karşı 'cezai ihmalden' suçlanmamak için mücadele ettiğini de gösteriyor. Çünkü Bolsonaro önümüzdeki aylarda işlerin daha da kötüye gideceğini biliyor ve buna hazırlanıyor.

Hem Brezilya halkı, hem ordu, hem sermaye hem de medya ve akademiya Bolsonaro liderliğindeki bir rejimin Brezilya'nın başına bela olmadan ayrılmayacağının farkında.

Bolsonaro'nun hem cumhurbaşkanlığı hem de olası yeniden seçilme adaylığının zayıflaması, ordunun 2022 seçimleri için başka bir sağcı isim aramasına neden olabilir. Nitekim şimdiden birçok aday kamuoyunda konuşuluyor.

Şu anda demokrasi için en büyük risk, polis ayaklanmalarının teşvik edilmesidir. Nihayetinde en son bölgedeki askeri darbe, bir polis ayaklanmasıyla gerçekleşti. Bolivya'da Evo Morales hükümetini evanjelik kökenli Anez hükümeti bir polis-asker darbesiyle indirmişti.

Son olarak Brezilyalı askerlerin günlük kamu güvenliği durumlarıyla başa çıkmaya hazır olmadıkları ve siyasi ve dini motivasyonların kişisel hırs ve dünyevi beklentiler yüzünden bir ülkede ulusal 'güvenliği' nasıl açık hale getirebileceğini görmüş olduk.

Bu bağlamda ülkenin 'güvenliğinden' sorumlu 'güvenlik güçlerinin', ülkede 'güvenliği' aratacak hale getirmesi oldukça marazi ve ironik bir durumdur. Daha vahim olan ise dış fraksiyonların ülkenin 'güvenlik teşkilatlarını' kendi ajandaları kullanmasıdır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU