Saadet Öğretmen, Dünya Çocuk Hakları Günü’nde mesaj verdi: Devletin gücünü çocukları koruyarak gösterebiliriz

UCİM Başkanı Saadet Özkan, yaşadığı istismarı anlatan çocuklara, "mağdur" yerine "kahraman" denilmesi gerektiğini söyledi. Özkan, "Dünün çocukları, bugünün çocuklarını kurtarır" dedi

Saadet Özkan: UCİM siyaset üstü bir yapılanma. Arkamızda tek yapı var, o da halk. Tüm kimliklere, siyasi görüşlere, inançlara açığız. Çocuklar vatandır, bütün çocuklar bizim. / Fotoğraf: Saadet Özkan

Türkiye, onu, 5 yıl önce İzmir Menderes’te 6 çocuğun istismar edilmesine karşı verdiği hukuk mücadelesiyle tanıdı.

Onun girişimleriyle başlayan ve 3 yıl süre dava, istismarcı öğretmenin 82 yıl 6 ay ceza almasıyla sonuçlandı.

Kamuoyunda “Saadet Öğretmen” olarak bilinen Saadet Özkan’dan bahsediyoruz.

İzmir’deki dava sonrasında çocuklara yönelik mücadelesini sürdüren Özkan, 2017’de Saadet Özkan Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği’ni (UCİM) kurdu. 

Üyeleri ağırlıklı olarak gençlerden oluşan UCİM, 2 yılda 44 ilde yapılandı.

Özkan, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Independent Türkçe’ye konuştu.  

Çocuk istismarını en büyük suç olarak gördüğünü anlatan Özkan, İzmir’deki 6 kız çocuğundan önce yüzlerce çocuğun istismardan kurtulamadığını belirterek, “O çocuk istismarcısı 82,5 yıl ceza aldı ve o çocuklar adalet getirdi” dedi

 

"Z kuşağı bizimle"

İzmir Menderes'teki çocukların hikayesiyle birlikte kendilerine cesaret geldiğini ve değişimi başlatarak sivil toplum kuruluş yapılanmasını 44 ilde gerçekleştirdiklerini söyleyen Özkan, özellikle Z kuşağının kendileriyle birlikte olduğunu vurguladı.

Özkan, “Biz 2000 yılından sonra doğan kuşağı bünyemize aldık, sosyal medyanın etkisini görüyoruz. UCİM’in yüzde 90’ı genç, yüzde 10’u da kendisini genç hissedenler. Genç kitle sosyal medyayı çok iyi kullanıyor, sesimizi duyuruyor. Dünün çocukları, bugünün çocuklarını kurtarır” şeklinde konuştu.

Çocuk istismarıyla mücadele ederken kendisini en çok üzen şeyin, durumu fark etmesine rağmen susmayı tercih eden öğretmen ve aile bireylerinin varlığı olduğunun altını çizen Özkan, “Bir evlat, sırtını babasına yaslar, güvenir. Çocuk istismarı, bu dünyadaki en büyük suçtur. Bir çocuğun yaşam hakkına saldırı bu” ifadelerini kullandı.

 

"Mağdur yerine kahraman demeliyiz" 

Özkan, öğretmenlerin ve aile bireylerin, çocukların psikolojik durumu ve tavırlarındaki değişiklikten şüphelendiklerinde olayın üstüne gitmeleri gerektiğini ısrarla salık veriyor.

“Çoğu vakada insanlar durumu fark ediyor ancak ses çıkarmıyor” diyen Özkan, şunları kaydetti:

İnsanlıklarından uzaklaşıyor ve görmezden gelerek yaşamaya devam ediyor. Aileler ve öğretmenler, o çocukların yanında yer almalı. Bizler devlet kurumu çalışanıysak devletin gücünü çocukları koruyarak gösterebiliriz. Toplumun vicdanı olmalı, görevimizi yerine getirmeliyiz. Yaşadığı istismarı anlatan çocuklara, "mağdur" yerine "kahraman" demeliyiz.

 

Saadet Özkan ve Yücel Ceylan. UCİM .jpg
UCİM Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan (solda) ve UCİM Yönetim Kurulu Başkanı Saadet Özkan (sağda), yaptıkları çalışmaları Independent Türkçe muhabiri Lale Elmacıoğlu'na (ortada) anlattı / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

 “Çocuk istismarları son yıllarda görünür hale geldi”

Çocuk tacizi olaylarının yüzyıllardır var olduğunu ancak son yıllarda daha görünür hale geldiğini söyleyen Özkan, “Doğusuyla batısıyla her yer bizim vatanımız. Bizim amacımız çocuk istismarını çözmek. UCİM siyaset üstü bir yapılanma. Arkamızda tek yapı var, o da halk. Tüm kimliklere, siyasi görüşlere, inançlara açığız. Çocuklar vatandır, bütün çocuklar bizim” dedi.

 

“Aşiretlerin iki dudağının arasında hayatlar var”

Özkan, UCİM’in takipçisi olduğu davalardan birinin de kamuoyunun yakından takip ettiği Ağrı’daki Leyla davası olduğu bilgisini verdi.

Küçük Leyla’nın hayatını kaybettiği olayda, ailesinin yaşananları örtbas etme girişimini hatırlatan Özkan, “O (Leyla) belki bu dünyada yok ama biz onun sesiyiz. Annenin üstüne öyle bir korku salmışlar ki, ‘Benim 6 çocuğum daha var’ diyerek diğer çocuklarına zarar verilir korkusuyla sustu” diye konuştu.

Ayrım yapmaksızın tüm bölgelerde yapılandıklarını anlatan Özkan, Ağrı’ya Leyla davasını izlemeye gittiklerinde aşiret yapısının hala çok güçlü olduğuna tanık olduğunu belirtti.

“Aşiretlerin iki dudağının arasında olan hayatlar var" diyen Saadet Öğretmen, bu düzenin değişmesi gerektiğini söyledi.

 

“Benim başıma gelmez demeyin, ses çıkarmayı öğrenmeliyiz”

Taciz olayının direkt ya da dolaylı şekilde kişileri etkileyebileceğini belirten Özkan, hiç kimsenin ‘Benim başıma gelmez’ dememesi gerektiğini vurguladı.

Meydana gelen olumsuzlukların çocukları derinden etkilediğine dikkat çeken Özkan, şu mesajı verdi:

Bu herkesin başına gelebilecek bir durum. Herkes elini taşın altına koysun. Ses çıkarmayı öğrenmeliyiz. Çok susuyoruz, biz bu değiliz. Toplum istediği her değişimi başlatır, yeter ki yerlerimizden kalkalım, destek verelim. Gazetecilerin, basının ilham veren hikayeler üzerinden olaya yaklaşması gerekiyor. Sadece acıyı, kötü sonuçları gören insanların üstünde oluşan korkuyu kaldırmamız gerekiyor.

 

Saadet Özkan kimdir?

1978’de İzmir’de doğan Saadet Özkan, Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler bölümünü bitirdi. Ardından okul öncesi eğitim öğretmenliği lisansı aldı.

5 yıl önce İzmir Menderes'te 6 öğrenciye cinsel istismarda bulunan okul müdürünün yargılanmasını sağlayan Özkan, verdiği mücadeleyle örnek oldu.

Özkan, 2 yıl önce ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen "Uluslararası Kadınlar Cesaret Ödülü"nü First Lady Melania Trump'ın elinden aldı.

2017'de Saadet Özkan Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği’ni (UCİM) kuran Özkan, kurduğu sivil toplum kuruluşuyla çocuklara yönelik istismara karşı mücadele ediyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU