Savaş ekonomisi, bir devletin tüm üretim faktörlerini askerî hedeflere yönlendirdiği olağanüstü ekonomik rejimdir.
Aşağıdaki analiz, ana teorileri kronolojik-tematik sırayla, orijinal kaynakları ve güncel akademik literatürüyle birlikte sunar.
Başlangıçta şu hatırlatmayı yapabilirim, günümüzde görülen savaşlar burada ifade edilen çeşitli teorilerin karma halidir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Başka deyişle, bir savaşı incelerken, bunun devri bitti, mantığıyla düşünmemenizi beklerim; ihtiyaç halinde kullanılanlar olabilir, ancak sistemlerin, usullerin ve konjonktürün gereği yeni anlayışlara doğru kaymanın daha rahat olabildiğini göz önünde bulundurmamız gerekebilir.
Bu itibarla, bir savaşın başlangıcındaki mantık ile sonundaki dahi değişebilir.
Örneğin Ukrayna-Rusya Savaşı incelendiğinde teorik çeşitliliği görmek mümkündür.
En son merhalede uzaktan ve maliyeti az saldırılarla bir ülkenin nasıl baskılanabildiğinin uygulamasını görmek mümkündür.
1. Merkantilist Savaş Ekonomisi (1500-1800)
Burada devir olarak; sömürgeciliğin, ekonominin altın ve gümüş ağırlıklı işletildiğinin, imparatorluk fikrinin hakimiyetinin, yeni yeni ulus fikrinin de ortaya çıktığı dönemlerin ve Birinci Sanayi Devrimi'nin etkisinin ağırlığını düşünün.
Ana kaynaklar:
- Serra, Antonio (1613). Breve trattato delle cause che possono far abbondare li regni d'oro e argento. Altın ve gümüşün bolluğu ancak devlet müdahalesiyle ticaret fazlası yaratılarak sağlanabilir.
- Mun, Thomas (1664). England's Treasure by Forraign Trade. Bir ülkenin zenginliği dış ticaret fazlasıyla ölçülür; savaş ve koloniler bu fazlayı elde etmenin aracıdır.
- Colbert, Jean-Baptiste (1660s-1683). Mémoire au roi sur les finances. Devlet sanayiyi ve ihracatı teşvik ederek savaş için gerekli mali kaynakları yaratmalıdır.
- List, Friedrich (1841). Das nationale System der politischen Ökonomie (erken merkantilist etki). Genç ulusların savaş gücünü artırabilmesi için gümrük duvarlarıyla sanayileşmesi şarttır.
Güncel yorum: Viner, Jacob (1937). Studies in the Theory of International Trade, Ch. 1-2; Magnusson, Lars (1994). Mercantilism: The Shaping of an Economic Language.
2. Klasik Liberal Tez: Savaşın net ekonomik maliyeti
Merkantilist savaş ekonomisi devrinin genel tarifine sadık kalmakla birlikte, bu klasik liberal tezin oluşmaya başladığı devirde, savaş ekonomisinin net kazanç/kayıp hesabına dayandırıldığı, sermaye hareketlerinin daha özenle hesaba katıldığı ve diğer taraftan ise bir savaşı başlatırken bile fırsatçılığın öne çıktığı anlaşılmalıdır.
Ana kaynaklar:
- Smith, Adam (1776). An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations, Book IV Ch. 3 & Book V Ch. 1. Savaşlar ulusların zenginliğini tüketir; sürekli ordular ve borçlanma özgürlüğü yok eder.
- Ricardo, David (1817). On the Principles of Political Economy and Taxation, Ch. 31 "On the Funding System". Savaş borçları gelecek nesillerin vergileriyle ödenir ve sermaye birikimini engeller.
- Say, Jean-Baptiste (1803). Traité d'économie politique. Savaş harcamaları üretken olmayan tüketimdir, gerçek zenginlik yaratmaz.
- Bastiat, Frédéric (1850). "Ce qu'on voit et ce qu'on ne voit pas", özellikle §11 "Épargne et luxe". Savaşta görülen yıkım değil, görülmeyen fırsat maliyeti (kayıp sivil üretim) asıl zarardır.
Güncel çalışmalar: O'Brien, Patrick (2011). "The Costs of Napoleon's Wars to Britain", Economic History Review; Findlay & O'Rourke (2007). Power and Plenty, Ch. 6.
3. Marksist-Leninci Emperyalizm Teorisi
Çoğu kişiyi yanıltan bu ideolojik yaklaşımlardır.
Aslında Marksist ve Leninist mantık, içinde bir eleştiri barındırmakla birlikte, önceki düşünceleri (Merkantilist ve Liberal) yok saymaz, kendine göre bir hedef belirleyerek başkaymış gibi bir tarif geliştirir.
Kim emperyalizmi yok sayabilir ki?
Hangi başat güç yayılmacılığı ve güç mücadelesine dayalı sert gücü kullanmaktan imtina etti ki?
Dolayısıyla burada kendine has jargon kullanılsa da amaç kazanmak üzerinedir.
Sonunda SSCB dağıldı ve bugün Rusya Federasyonu "oligarşik devlet" modeliyle otokrasisini sert güce dayandırarak sürdürmek istemiyor mu?
Ana kaynaklar:
- Hobson, John A. (1902). Imperialism: A Study. Emperyalizm, kapitalist ülkelerdeki aşırı birikimin yurtdışına yatırım arayışından doğar.
- Hilferding, Rudolf (1910). Das Finanzkapital. Finans kapital banka-sermaye birleşmesiyle doğmuş ve emperyalist genişlemeyi zorunlu kılmıştır.
- Luxemburg, Rosa (1913). Die Akkumulation des Kapitals. Kapitalizm ancak kapitalist olmayan bölgeleri sürekli ilhak ederek birikimini sürdürebilir.
- Lenin, Vladimir I. (1916). Der Imperialismus als höchstes Stadium des Kapitalismus. Emperyalizm kapitalizmin tekelci ve asalak son aşamasıdır; savaşlar bu tekeller arası paylaşım kavgasıdır.
- Bukharin, Nikolai (1917). Imperialism and World Economy. Dünya ekonomisi tekellerin birbirine zincirlediği bir sistem haline geldiği için savaş kaçınılmazdır.
Güncel yorum: Brewer, Anthony (1990). Marxist Theories of Imperialism: A Critical Survey; Callinicos, Alex (2009). Imperialism and Global Political Economy.
4. Keynesyen Savaş Finansmanı
Dünya Savaşları her alanda düşünmeyi gerektirdi. Batı'da başgösteren ekonomik buhran esasında yeni ekonomik modellerin doğmasının itici unsuru halinde görüldü.
Diğer taraftan ABD önderliğindeki uluslararası sistemin kurulması aşamasında, özellikle de Bretton Woods sisteminin doğuşunda biz bu yeni anlayışları her alanda görmeye başladık.
Ana kaynak:
- Keynes, John Maynard (1940). How to Pay for the War: A Radical Plan for the Chancellor of the Exchequer, London: Macmillan. Savaşın yol açacağı enflasyonu önlemek için zorunlu tasarruf ve rasyonlama ve ertelenmiş ücret sistemi uygulanmalıdır.
Güncel analizler: Skidelsky, Robert (2000). John Maynard Keynes: Fighting for Britain 1937-1946, Ch. 5-8. Rockoff, Hugh (2012). America's Economic Way of War, Cambridge UP, Ch. 7.
5. Schumpeterci Yaratıcı Yıkım
Schumpeterci yaklaşımlar yine bir ara yorumdan öte değildir; savaşların ve savaş ekonomilerinin esas gelişimini değiştirmeyen mahiyet taşır.
Ana kaynaklar:
- Schumpeter, Joseph A. (1942). Capitalism, Socialism and Democracy, Ch. 7 "The Process of Creative Destruction". Büyük savaşlar eski yapıları yok ederek yeni teknolojilerin ve firmaların doğuşuna "yaratıcı yıkım" ortamı sağlar.
- Schumpeter, Joseph A. (1919). "The Sociology of Imperialisms". Emperyalizm kapitalizm-öncesi aristokratik savaşçı ruhun kalıntısıdır, kapitalizmle uyuşmaz.
Güncel: Mowery, David C. (2010). "Military R&D and Innovation", Handbook of the Economics of Innovation. Ruttan, Vernon W. (2006). Is War Necessary for Economic Growth? Military Procurement and Technology Development, Oxford UP.
6. Askerî Keynesyenlik
Modern anlayışın belirgin çıkışı bu dönemdedir. Dünya hakimiyeti (veya yeni hegemonya) düşüncesi, Soğuk Savaş mantığı, uzay projeleri, dünyada nükleer silahların kendi matematiğinin doğurması, silahlı gücü tam ekonomik hale getirdi.
Öyle ki, inovatif unsurlar bile savaş endüstrisi ile sivil alanların dengelenmesini gerektirdi.
Ana kaynaklar:
- Kalecki, Michal (1943). "Political Aspects of Full Employment", Political Quarterly. Sürekli askeri harcamalar kapitalizmin kronik talep eksikliği sorununu çözer ama faşizm riskini artırır.
- Melman, Seymour (1970). Pentagon Capitalism; (1974). The Permanent War Economy. ABD'de Pentagon'un devasa bütçesi sivil ekonomiyi sömürerek "kalıcı savaş ekonomisi" yaratmıştır.
- Galbraith, John K. (1967). The New Industrial State, Ch. 24-26. Büyük şirketler ve Pentagon birlikte "planlama sistemi" oluşturmuş, askeri harcamalar bu sistemin motorudur.
Güncel: Dunne, J. Paul & Smith, Ron P. (2020). "Military Expenditure and Economic Growth: A Survey", Peace Economics, Peace Science and Public Policy.
7. Kamu Tercihi ve Rant Arayışı
Öyle anlaşılıyor ki, dünyada savaş ekonomisinin modern ve güçlü biçimdeki hissedilişi, siyasi marjda çok fazla kesimde dikkat çekici rol oynar ve bu yöndeki tartışmaları bir kez daha başlatmanın yolunu açar.
Ama artık öyle bir hal almıştır ki, zaten küresel ekonomik ağırlık inanılmaz artış göstermiştir, dünya ekonomisi inanılmaz artmıştır.
Devlet yapıları ile küresel alanda işlem gören şirketler, birbirleriyle ilişkileri belirginleştirme evresine girmişlerdir.
Dolayısıyla dünya düzeninde sorgulamanın odağı değişmiş haldedir.
Ana kaynaklar:
- Buchanan, James M. & Tullock, Gordon (1962). The Calculus of Consent. Politikacılar ve bürokratlar kendi çıkarlarını maksimize eder; savaş bütçeleri bunun en verimli aracıdır.
- Krueger, Anne O. (1974). "The Political Economy of the Rent-Seeking Society", American Economic Review 64(3). Savaş ve savunma harcamaları devletin yarattığı rantları elde etmek için yoğun lobi ve yolsuzluk doğurur.
Güncel: Coyne, Christopher J. & Hall, Abigail (2018). Tyranny Comes Home: The Domestic Fate of U.S. Militarism, Stanford UP. GAO (2024). F-35 Sustainment: Costs Continue to Rise.
8. Çağdaş Savaş Ekonomisi Teorileri
Bir önceki dönemin anlatımına dair netleşen bir tablo var: Ekonomi çok büyüdü, sermaye hareketleri aşırı hız kazandı, finans dünyası bütün gizemiyle dünya sisteminde hareket etmekte ve bu sermayeyi elinde tutanların ne düşündüğünü eylemlerinden sonra değerlendirmek için ayrıca çaba sarf edilmekte.
Hatta bu dönemde dünyada neoliberaller oldukça fazla eleştiriyi hak ediyorlar. Böylesi bir ortamda savaşların oluş biçimi, sonlandırma veya sürdürülme biçimi, başka bir mantıkla açıklanmaya başlıyor.
Netlik yok! Ama diğer yandan aşırı ekonomik büyüme bir arayış ister mahiyette; güçlü olanlara, "şimdi ne olmalı ki nüfusu 9 milyara yaklaşan bu insanlara belli şartları oluşturmalı" diye sorduruyor.
Neredeyiz?
Dördüncü Sanayi Devrimi zamanında, 2008 krizi ve Covid-19 süreçlerinin etkisinde, iklim değişikliğinin yeni bir düşünce üretmeye sahne olduğu ortamda.
Anlayacağınız savaşların, insanlığın ve dünyanın dinamik halinden pek farkı olmuyor, gelişimi ve değişimi birlikte ele almak ve savaş ekonomilerini buna göre okumak gerekiyor.
- Collier & Hoeffler (2004): İç savaşlar daha çok yağma ve kaynak rantı fırsatından (greed) değil, etnik/ideolojik şikayetlerden (grievance) çıkmaz; asıl belirleyici ekonomik fırsattır.
- Stiglitz & Bilmes (2008-2019): Irak ve Afganistan savaşlarının ABD'ye gerçek maliyeti (faiz ve gazilik masrafları dahil) 3-6 trilyon dolardır.
- Melman (1974) & Johnson (2004): Soğuk Savaş'tan beri ABD "kalıcı savaş ekonomisi"ne dönüşmüştür; askeri harcamalar artık bir "ihtiyaç" değil bağımlılıktır.
- Mazzucato (2013-2021): iPhone'dan GPS'ye çoğu çığır açan teknoloji aslında devlet (özellikle Pentagon ve DARPA) tarafından misyon odaklı finanse edilmiştir.
- Galeotti (2019) & McFate (2019): Hibrit savaşta askeri güç kadar propaganda, siber saldırı, ekonomik baskı ve vekil aktörler kullanılır.
- Watling & Reynolds (2023) & Bender (2024): Ukrayna'da 500 dolarlık FPV drone'lar milyon dolarlık tank ve top sistemlerini imha ederek savaşın maliyet yapısını kökten değiştirmiştir.
- Mulder (2022) & Demarais (2022): Yaptırımlar modern çağın "ekonomik silahıdır" ama çoğu zaman geri teper ve uygulayan ülkeye de zarar verir.
(Tam Kaynakçalı Tablo)
Sonuç (2025)
Rusya-Ukrayna Savaşı, teoride ve tarihte eşine az rastlanır biçimde 8 farklı paradigmayı aynı anda test etmektedir: Keynesyen talep şoku, askerî-sınai kompleks, drone kaynaklı maliyet asimetrisi, finansal silahlaşma, hibrit savaş, kalıcı savaş ekonomisi, rant arayışı ve misyon odaklı inovasyon.
Tarihsel örüntü, denetimsiz rant ve yolsuzluğun savaş ekonomilerinin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sistematik olarak tahrip ettiğini göstermektedir (Bkz. Melman 1974; Stiglitz & Bilmes 2008; Crawford 2023).
Bu makaleyle sizlere dünya düzeni ile savaşların birbirine bağlı gelişimini açıkladım.
Tezimin ana noktası şu oldu: Dinamizm bütün yönleriyle açıklanmalı, ezbere fikirler ileri sürülmemeli.
Eğer bu mantıkla bakılırsa, bugünkü ve hatta yarının savaşları ile ekonomik yaklaşımları birlikte ve rasyonel biçimde açıklamak gerekmektedir.
Size burada sunulanlar bütünüyle akademik bir yaklaşımdır.
Süreçleri, sebepleri, kaynakları ve sonuçları kendi içinde ele alınmış haldedir.
Son olarak değinmeden geçemeyeceğim, savaşlar böyle de barışlar değişmiyor mu?
Savaş ekonomisi böyle de barış ekonomisi nasıl?
Burada savaş bilimi (polemoloji) dahilinde bir inceleme yaptık.
Elbette barışları (barış bilimi: irenoloji) ele alsaydık, ona dair de metotların gelişimini ayrıntısıyla ortaya koyabilirdik.
Ama şu kadarını söylemeliyim, dinamizm ve rasyonel tutum savaşlar kadar barışlar için de geçerlidir.
Barışların şartları ve oluş biçimleri savaşlarla birlikte değişim göstermektedir.
Üstelik savaşlar ile barışları, başka deyişle, süreçlerin başlatılmaları ile sonlandırılmaları veya bir açık kapı bırakılarak tekrar savaşa dönülebilme olasılıkları bir bütün halinde ele alınmalıdır.
Bugün Ukrayna-Rusya arasındaki savaşı sonlandırma ve bir barışa doğru ilerleme gösteren şartları düşünün, klasik dönemlere nazaran metot olarak bir hayli faklı ilerlemektedir.
Buna Donald Trump'ın, yaptığını söylediği barış anlaşmalarıyla Nobel almak istemesini ekleyerek düşünün.
Trump'ın tüm "barıştırdım" dediği konular tartışmalıdır ve söylemek istediğim de işte bu tartışmalı halin ortaya çıkarılıyor olmasıdır.
Peki bu barışın ekonomisinde ne tür değişimlerden söz edilebilir?
Nüfuz mücadelesindeki kazanımları pekiştirmek için atılan sözde barışçı adımların nasıl "ben yaptım oldu" şekline dönüştürüldüğünü görebiliyoruz.
Örneğin Trump, aynı anda Zelenski ile Avrupa ülkelerini karşısına, Putin'i ise yanına alıp, ABD çıkarına (MAGA için) bir jeopolitik düzen tesis etmeye çaba sarf etmiyor mu?
Ama yine de rasyonel: Zelenski'ye demek istiyor ki, "artık yenildin, kabul et, bize daha fazla masraf çıkarma, o mineral yataklarını ise gel birlikte işletelim!"
O halde geçmişte olduğu gibi günümüzde, savaş ekonomileri ile barıştan kazanılacaklara bir toplam olarak bakmak gerekmektedir.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish