Yangınlarda binlerce hektar orman, hayvan, bitki, biyoçeşitlilik unsurları, kültür yok oluyor, canımız ciğerimiz yanıyor.
Ya yangınlar geniş alandaki zeytinliklere, ceviz, badem, fıstık bahçelerine, tahıllara, ayçiçeği, patates, şeker pancarı gibi stratejik ürünlere sıçrarsa... Türk tarımına ne olur?
Dünya Meteoroloji Örgütü'ne göre, iklim kaynaklı felaketler son 50 yılda 5 kat arttı.
Kuraklık, don, sel, istilacı hayvan ve bitki türleri her biri üstü açık tarım fabrikalarının azılı düşmanları.
Riskin şiddeti büyük, sıklığı yüksek.
2050'de gıda lüks olacak
Tarım sigortalarının, devlet desteklerinin miktarı giderek artsa da uzun vadede bu şartlarda gıda üretmek çok maliyetli olacak. 50 yıldır ortalama her gün bir felaket yaşanıyor, günde 115 kişi ölüyor, günlük zarar 202 milyon dolar.
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün Ekstrem Olaylar Nedeniyle Yaşanan Ölüm ve Ekonomik Kayıp Atlasına göre, "1970-2019 yılları arasında 11 binden fazla afette 2 milyon ölüm, 3.64 trilyon kayıp yaşandı. Afetlerin yüzde 50'si iklim, su, kuraklık, yangın kaynaklı. En fazla kayba neden olan tehlikeler, "kuraklık, fırtına, yangın, sel, aşırı sıcaklık" hepsi tarımın en temel düşmanları.
Üstü açık tarım fabrikalarına alternatif yaratmalıyız, tarımın üstünü örtmeliyiz
TÜİK'e göre Türkiye'nin 2025 yılı tarımsal üretim beklentisi 125 milyon ton, bir önceki yıla göre 12 milyon kayıp var. Ziraat Bankası, TARSİM ve elbette Tarım Orman Bakanlığı'nın güçlü kurumları sahada. Tek bir hava olayı 12 milyon tonu bir çırpıda elimizden alabiliyorsa, üstü açık tarım fabrikalarının üstünü kapatmak, yanına alternatif koymak gerekmez mi?
Science'de yayımlanan bir makaleye göre; "iklim krizi derinleştikçe tarımın olumsuz çevresel etkileri artıyor. Tarım sadece çevreye zarar vermiyor aynı zamanda kendisi de pek çok sebepten daha korumasız hale geliyor."
İklim felaketlerinin faturası 4,3 trilyon dolar
54 OECD ülkesinde 2020-2022 yılları arasında yıllık tarımsal destek miktarı 851 milyar dolar, yirmi yıl önceye göre 2,5 kat arttı, nedeni iklim kaynaklı müsibetler. Uzmanlara göre gelecek 20 yılda bağcılık, meyvecilik gibi alanlarda tarım sigortası yapılamayacak.
OECD'ye göre, "tarımsal üretim acilen daha az elverişli ve daha değişken büyüme koşullarına uyum sağlamak için eyleme geçmeli."
El Nino kaynaklı 5 yıllık kayıp tahmini 3 trilyon dolar, doğal afet risklerinin yüzde 75'i sigortasız. Aşırı hava olayları 1970-2021 yılları arasında yaklaşık 12 bin felakete nerden olurken ekonomik kayıp 4.3 trilyon dolar.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İklim felaketi en çok yoksul ülke tarımlarını etkiliyor
BM'ye göre, iklim değişikliğinin 2005-2015 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerin tarımına etkisi 96 milyar dolar. Fao'ya göre, iklim kaynaklı sorunlar nedeniyle 2080 yılında tarımsal üretimde yüzde 3 ile yüzde 16 arasında kayıp yaşanacak, gerçek kıtlık çok yakın.
İstilacılardan tarımı korumak
Sadece iklim felaketi değil istilacılar da tarım alanlarını işgal edip, zarar veriyor, dünyadaki yok oluşun yüzde 60'ından istilacılar sorumlu. Yaban hayatta zararsız yaşayan istilacı türler artık tarlada, bahçede, ormanda, denizde tarım ürünlerine zarar veriyor. Biyolojik istilacılar, türleri yerinden ediyor, gıda güvencesini tehdit ediyor. Tırtıl, kahverengi kokarca, süne zararlısı, çekirge en çok bilinenleri, sıradan sarmaşık bile orman ekosistemine yoğun zararlar verebiliyor.
İstilacı hayvan ve bitki türlerinin küresel ekonomiye yıllık zararı 1,4 trilyon dolar
Kara, deniz, hava taşımacılığı, kontrolsüz tohum takaslar, iklim değişikliği, kirlilik gibi pek çok nedenden ötürü istilacıların sayıları ve çeşitleri artıyor. İstilacı ordular dur durak bilmeden çoğalıyor, gezegende baskın beş türden biri oldular. Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Platformu'nun İstilacı Türler raporuna göre, "insan faaliyetleri 37 bin yabancı türün yer değiştirmesine neden oldu.
Her yıl 200 yeni istilacı tür sahneye çıkıyor
Türlerin 3500 tanesinin olumsuz etkileri kanıtlanmış durumda. Gezegendeki tüm türlerin yüzde 6'sından fazlası istilacı. IPBES başkanı Helen Roy'a göre, "istilacı türler biyoçeşitlilik için büyük tehdit." 2019'da istilacı türlerin dünyaya zararı 423 milyar dolar, 2050'ye kadar yüzde 33 artması bekleniyor. Hindistan'ın 358 bin kilometrekarelik yaban hayatının 158 bin kilometrekarelik bölümü istilacıların etkisi altında, ekonomiye yıllık zararı 182 milyar dolar.
Zararlılar her yıl yüzde 9 ila 21 arasında üretim kaybına sebep oluyor
Türkiye'de yetiştirilen bitkileri tehdit eden 500'den fazla istilacı tür ve zararlı var. Tüm dünyada hektar başına zararlılarla mücadelenin yıllık maliyeti yaklaşık 10-16 dolar. Akdeniz Meyve sineğinin Amerika tarımına olumsuz etkisi yıllık 800, yabancı otların 35 milyon dolar. 1986 yılında gerçekleşen çekirge saldırıları tahılların yüzde 16'sını yok etti.
İklim bozulmasıyla sınanan tarım
10-12 Nisan tarihlerinde yaşanan zirai don gibi 6 Şubat 2023 depremi de Türk tarımının bağışıklığını test eden, toplumsal dayanıklılığımızı sınayan bir dönemdi. Yası, acısı sonsuza kadar geçmeyecek felaketin tarıma tam olarak yansıması 2025 zirai don olayı için de bize ipucu veriyor.
Depremden tarımsal üretimi mevsim korudu
Tarım ekonomisti İbrahim Oğuz'a göre; "deprem tarımsal anlamda Türkiye'nin tarım topraklarının yaklaşık yüzde 5'ine karşılık gelen bölgesinde gerçekleşmesine rağmen etkisinin düşük olma nedeni "depremin oluş tarihiyle tarımsal üretim periyodu arasındaki ilişki. Deprem Şubat'ta değil de temmuz-kasım aralığında olsaydı ekonomik etkileri çok daha yüksek olurdu."
İklim kaynaklı felaketler tarımı her şeyden çok etkiliyor
2023 yılında bir önceki yıla göre tahıllarda ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 10.3, tahıllarda yüzde 9,1 artarak 42,2 milyon ton olarak gerçekleşti, Meyve üretimi de yüzde 2,3 artarak 27,4 milyon ton gerçekleşti.
3 günlük don çiftçinin 3 yıllık kazancını aldı
Depremin sayısal anlamda üretimi etkilemediği gibi ihracata etkisi de yok denilecek kadar az yaşandı. Depremin yaşandığı 2023'te tarım ihracatı yüzde 2,8 artışla 35,164 milyar dolar olarak gerçekleşti. Benzer şekilde 2024'te de yüzde 3,3 artışla 36,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Yüzyılın depremi tarımı çok az etkilerken üç günlük don elimizden 12 milyon ton gıdayı bir çırpıda aldı, kuraklık milyonlarca tonluk verim kayıplarına neden oluyor.
Oğuz: Türkiye iklim bozulmasına hazır değil
Tarım ekonomisti İbrahim Oğuz'a göre;
Türkiye iklim bozulmalarına karşı hazır gibi görünüyor ama değil. İklim bozulmalarına yönelik yatırımlar için kaynağa ihtiyaç var. Olaylara sonuç odaklı yaklaşıyoruz. Önlem odaklı yaklaşabilseydik bugün kirazı 500 TL'ye yemezdik. Su odaklı bir tarımsal planlama çalışıyoruz. Ancak yolun o kadar başındayız ki. İklim değişikliği kelimesi bile pozitif bir tutum yaratıyor. Değişiklik yerine 'bozulma' kullanılmalı, iklim kaynaklı tahribatın önemini ve boyutunu ancak 'bozulma' kelimesi açıklayabilir.
Çiftçiler iklim krizi nedeniyle intihara meyilli
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre; "Çiftçiler (iklim kaynaklı kuraklık don gibi hava olayları kaynaklı stresten ötürü) diğer meslek gruplarına göre intihara daha meyilli. Gençler, iklim kaynaklı gelir standardı olmamasından ötürü çiftçi olmak istemiyor, tüketiciler iklim kaynaklı kayıplar nedeniyle standart beslenemiyor (bu yıl her birimiz bir önceki yıla göre 100 kilo daha az meyve ve sebze tüketebileceğiz.) Gıda enflasyonu iklim kaynaklı artıyor." Tüm bunlar yeni bir tarım devrimi gerekliliğini ortaya koyuyor.
Antroposen tarım devrimi, tarımın üstünü örtecek
Dikey tarım, bitki fabrikaları, kültür gıdalar, alg gibi zengin protein kaynakları, yeni yaban türlerin ve istilacıların beslenme kültürüne dâhil edilmesi, deniz mahsulleri tüketimin artırılması, çok yıllık tahıl ve sebze çeşitlerinin tahılların çok yıllık ve dikey tarıma uygun olanlarının geliştirilmesi. Mikropların, bakterilerin, böceklerin fermantasyon gibi yüzlerce biyoteknoloji yöntemlerin protein üretmede aktif kullanılması. Kuraklığa, dona karşı dirayetli tohum, fide geliştirmek. Ürün deseninin yeniden çalışılıp bölgelere göre üretim havzaları planlayarak, şehirlerin gıda bağışıklığının güçlendirilmesi. Tüm ürünlerde arz talep dengesi için jeotermal alanlardaki örtü altı tarımın artırılması, güneş enerji panelleri altında korunaklı tarımsal alanların yaratılması gibi pek çok yöntemle tarımın çeşitli doğal afetlerden korunması, riskin çeşitlendirilmesi gerekiyor.
Tarımın geleceği, doğalından siber olana pek çok felakete gebe
Velhasıl uzmanlara göre, "İklim belirsizliğinden az hasarla çıkmanın yolu, "koordinasyona, stratejik çevikliğe, yapay zekâ gibi dönüştürücü teknoloji ve kabiliyetlere yatırım yapmada. Üstü açık tarım fabrikalarını kontrollü ortamlara almada, alternatif yaratmada, örtü altı tarımı yaygınlaştırmada, üretimi çeşitlendirmede. Ülkeler, bu sayede zorlu rüzgârlara göğüs gerebilir, ekonomik şoklara dayanabilirler."
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish