Cumhuriyet Halk Partisi kendi evlatlarını yıpratmaya, atmaya ve tüketmeye devam ediyor.
Bu anlayışın son kurbanı Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal olacak gibi görünüyor.
Tam 74 yıl sonra Afyonkarahisar'da Belediye Başkanlığını kazanma başarısını göstermiş, CHP tarihine geçecek bir zafere imza atmış Burcu Köksal, daha seçim kampanyası sürerken hakarete uğramış, partiden ayrılması istenmişti,
Hatırlayalım, Ekrem İmamoğlu, DEM Parti hakkında yaptığı bir açıklama için Burcu Hanımı doğrudan hedef almıştı.
Bir seçim konuşmasında, "Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları, DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak" diyen Burcu Köksal'a yanıt veren İmamoğlu, "Ya kendine başka bir iş bulacak ya da başka parti bulacak" ifadelerini kullanmıştı.
İşte daha o günden itibaren, Burcu Köksal'ı nasıl bir geleceğin beklediği anlaşılmıştı.
Oysa CHP'nin sahibi gibi davranan ve konuşan İmamoğlu daha partide yokken Burcu Köksal, seçim kazanmanın en zor olduğu illerin arasında bulunan Afyonkarahisar'da siyaset yapıyordu.
CHP'de tek mutsuz Belediye Başkanının Burcu Hanım olduğunu düşünenler fena halde yanılırlar.
Partili belediye başkanları arasında, "Bir dokunun bin ah işitin" sözüne uygun o kadar çok örnek var ki, sayıyı öğrenseniz kesin ağzınız açık kalır.
Genel merkezin ilgisizliğinden ve yarattığı sorunlardan yakınan belediye başkanlarının çoğu şimdilik konuşmuyor, ama sıkıntılar zamanla su yüzüne çıkacak ve işte o zaman ortalık fena karışacak.
CHP'li belediyelerin koordinasyonundan sorumlu eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, hastalığı nedeniyle görevini yapamıyor.
Genel merkez, belediye başkanlarının taleplerini karşılamakta, onlarla ilgilenmekte yetersiz kalıyor.
Özellikle belde ve birçok ilçenin belediye başkanlarının, "Bizi olduğumuz yerde adeta unuttular. Başta bilgi ve proje olmak üzere bazı konularda desteğe ihtiyacımız var. Hizmet üretmekte zorlanıyoruz. Bu yüzden de hemşerilerimizin haklı tepkilerine maruz kalıyoruz" şeklindeki ortak söylemlerini sıklıkla duyuyorum.
Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki birkaç belediye başkanı arkadaşım, "Belediyecilik uzmanı" olduğumu bildikleri için benden destek istediler.
İlk kez seçilmiş ve gerçekten zorlanan bu arkadaşlarıma, proje ve fonlar konusunda yardım etmeye çalışırken, CHP yöneticisi bazı kişilerden, "Belediyelerimize karışma, işine bak" türünden uyarılar aldım.
Teşekkür beklemiyordum, ama böylesi bir yaklaşımın olacağı da hiç aklıma gelmemişti.
Yeni yönetim hala daha bazı Belediye Başkanlarına ve milletvekillerine Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın oldukları gerekçesiyle soğuk ve mesafeli duruyor hatta dışlıyor.
Kimi belediye başkanlarına yapılan muameleye bakıldığında, adeta gitmelerinin istendiği anlaşılıyor.
Burcu Köksal'ın CHP'den istifa edeceği hatta AK Parti'ye geçeceği iddiaları ortaya atıldığında, hiç vakit kaybetmeden kendisine ulaştım.
Yaptığımız uzun telefon söyleşisi sırasında, Burcu Hanım'ı ilk kez bu kadar üzülmüş ve bunalmış gördüm.
X hesabında geniş bir açıklama yayınladığını söyleyen Burcu Köksal, farklı değerlendirmelerde de bulundu.
Öncelikle CHP'den istifa edeceği haberlerini yalanladı ve sitem etti.
Parti içindeki her kesimden trollerin saldırılarına, linç kampanyalarına uğradığını söyleyen Burcu Köksal, "Çok yordular, çok bunalttılar, çok yıprattılar, ama onlara inat buradayım ve sonuna kadar direneceğim. Yapacakları tek bir şey kaldı, o da beni partiden atmak. Eğer atmayı düşünüyorlarsa, o zaman kadar da partimde kalıp mücadele edeceğim" dedi.
Burcu Hanım, CHP'nin Afyonlu Parti Meclisi üyesi Yalçın Görgöz'ün ve organize ettiği kişilerin iftiralarının, saldırılarının ilk günden beri artarak sürdüğünü birçok örnek vererek aktardı.
Afyon İl Başkanlığı'na genel merkezin adayı olarak ortaya çıkan şahsın da tıpkı Görgöz gibi kendisini "ırkçı", "faşist" ilan ettiğini belirtti.
Ama buna rağmen İl Kongresinde Başkanlık seçimini kendi adaylarının kazanacağını dile getirdi.
Şahsına yönelik linçlere, iftiralara, hakaretlere Genel Merkez'in sessiz kaldığını kaydeden Burcu Hanım, "Seçildiğim günden bu yana bir kez olsun ne ihtiyacın var, nasıl yardım edelim demediler, aramadılar, sormadılar. Beni yok sayıyorlar" ifadelerini kullandı.
CHP'ye yakın gazetecilere de sitem eden Burcu Hanım, "Seçim öncesi yüzde 5 bile alamaz diyen ve beni küçümseyen muhalif gazeteciler, sabahtan beri hiç utanmadan, sıkılmadan beni arıyor, bilgi almaya çalışıyorlar. Seçim öncesi küçümsediler, aramadılar, yok saydılar, ağır eleştiriler yaptılar, şimdi hiçbir şey olmamış gibi telefonla ulaşmaya çalışıyorlar. Yok böyle bir şey" dedi.
Uzun lafın kısası Burcu Köksal istifa etmiyor.
Tüm haksızlık, olumsuzluk, yıpratma çabalarına ve genel merkez sahip çıkmamasına rağmen CHP'de kalacak.
"Bunca baskı, iftira, saldırı ve linçten sonra yapacakları tek şey kaldı, beni partiden atmak O. zamana kadar mücadelemi sürdüreceğim ve olumsuzluklara, şahsıma yapılanlara karşı sesimi yükselteceğim" diyen Burcu Hanımı yıllardır tanıyorum.
Kalitesini ve CHP'ye katkısını bilen bir gazeteci olarak söylüyorum, Genel Merkez ve partili troller dışlayabilir, linç edebilir, ama Anadolu'daki CHP örgütlerinin, parti tabanının çok büyük bölümü Burcu Köksal'ı yürekten seviyor, destekliyor, yapılanlara büyük tepki gösteriyor.
Genel Merkez 74 yıl sonra Afyonkarahisar'da Belediye Başkanlığını kazanmış bir kadın siyasetçiyi baş tacı yapması gerekirken, yerden yere vurulmasına seyirci kalıyor, hatta ortak oluyor.
İddiayla söylüyorum, Burcu Köksal Türk siyasetindeki erkek siyasetçilerden daha "delikanlı" bir siyasetçidir.
Doğru, dürüst, başarılı ve diğer siyasi partilerin seçmeni tarafından da çok sevilen bir isimdir.
CHP, Burcu Köksal olmadan Afyonkarahisar Belediye Başkanlığını kazanmayı bir daha rüyasında bile göremez.
Asıl soru şu: Genel merkez hatasından döner mi?
Hiç sanmıyorum, çünkü zıp zıp zıplayanların, bas bas bağıranların egemen olduğu zihniyet, kendini bahçedeki dikenleri değil gülleri ayıklamaya kaptırmış.
CHP'nin, 31 Mart yerel seçimlerinde kazandığı büyük krediyi tüketmeye, ufukta görünen iktidar yolundan sapmaya başlaması, partiye gönül veren, umut bağlayan milyonlarca insanda giderek büyüyen hayal kırıklığı ve umutsuzluğa neden oluyor.
Bizden söylemesi.
Yazının başlığındaki soruyu genişleterek soralım:
Burcu Köksal'ı CHP'de kim, neden istemiyor?
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish