Gazze'de rehine cesetlerini aramak için Türkiye'den 80 kişilik ekip

Gürbüz Evren Independent Türkçe için yazdı

Gazze savaşının sonlandırılması konusunda Mısır'ın Şarm el Şeyh tatil beldesinde imzalanan anlaşma ve sağlanan ateşkese rağmen, geleceğe yönelik belirsizlikler devam ediyor.

İsrail, 20 canlı rehineyi Hamas'tan aldı almasına, ama bu kez de ölü rehinelerin cesetlerinin hemen teslim edilmesi için tehdit ağırlıklı baskılara başladı.

Hamas, bazı cesetlere ulaşmanın zorluğundan ve aramaların sürdüğünden bahsederken, İsrail saha şartlarını yok sayarak baskıdan vazgeçmiyor.

İsrail, Hamas'a daha önceki takaslarda olan sahnelerin yaşanmaması için canlı rehinelerin hiçbir tören yapılmadan teslim edilmesi şartını koşmuştu.

Hamas da bu şartı kabul etmişti.

Ancak İsrailli rehinelerin bırakıldığı 13 Ekim sabahı, erken saatlerde, Hamas rehine ailelerini görüntülü aradı.

Rehineler aileleriyle görüştürüldü ve kısa süre serbest bırakılacakları sözü verildi.

Gelen çağrıları yanıtsız bırakan 2 aile ise daha sonra kendilerini arayan telefon numaralarına döndüklerinde, karşılarında rehine çocuklarını görünce büyük bir sevinç yaşadılar.

Görüntülü telefon görüşmelerinden haberdar olan İsrailli yetkililer, bu duruma büyük tepki gösterdi.

Hamas'ın bir çeşit propaganda yaptığını söyleyen İsrailli yetkililer, bu olaya olan tepkilerini göstermek için ölü rehinelerin cesetleri konusunda Hamas'a tehdit dili kullanmaya başladılar.

Gazze City'deki enkaz, patlamamış mühimmat ölü rehinelerin cesetlerinin bulunmasını zorlaştırıyor.

İsrailli ve Amerikan yetkililer, cesetlerin bir an önce bulunması için bazı önlemler alıyorlar.

Cesetlerin bulunmasına yardım edecek sivillere para ödülü verileceğinin bildirilmesi, ilk başvurulan yöntemlerden biri oldu.

Amerikan yetkililer, cesetlerin aranması konusunda Türkiye'nin rolüne de değindi.

Buna göre Türkiye'nin, deprem bölgelerindeki arama-kurtarma tecrübelerine dayanarak, ceset çıkarma konusunda uzmanlaşmış 80 kişilik bir ekip önerdiğini açıkladı.

Önerinin kabul gördüğü, söz konusu ekibin ise henüz Gazze'ye giriş yapmadığı belirtildi.

Bu arada, Gazze Şeridinin yönetimi konusunda da önemli gelişmeler var.

Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati, Gazze'yi yönetecek 15 Filistinli teknokratın eğitimlerinin tamamlandığını duyurdu.

Abdulati, söz konusu teknokratların Filistin Yönetimi tarafından onaylandığını, ancak

İsrail'in bu 15 kişiyi araştırdığını, istihbarat çalışmasının bitmediğini açıkladı.

Amerikan Başkanı Trump'ın, İsrail Meclisi Knesset'de yaptığı 65 dakikalık boş konuşmanın yankıları sürerken, yeni bir tartışma başladı.

Knesset Başkanı Amir Ohana'nın, Trump'a yönelik "Siz İsrailli rehineleri geri getirerek Büyük Kiros'a benzediniz. İsrail tarihine geçtiniz" sözlerinin Amerikan Başkanını hak ettiğinden daha ileri bir seviyeye taşıdığı eleştirileri yapıldı.

Hatırlatmak gerekirse Pers İmparatoru Büyük Kiros, Milattan Önce 600 yılında, Babil'de sürgünde bulunan Yahudi halkının topraklarına geri dönmesine izin vermişti.
Büyük Kiros ayrıca Kudüs'teki tapınağın yeniden inşasında Yahudilere yardımcı olmuştu.

İsrail'deki bazı çevreler şimdi Trump'tan, Büyük Kiros'a tam olarak benzemesi için Kudüs'teki Tapınaklar Tepesinde bulunan Mescit-i Aksa'nın yıkımına ve altında olduğunu iddia ettikleri Eski Tapınağın yapımına katkı sağlamasını istiyorlar.

Trump'ın Knesset'deki konuşmasının yol açtığı bir başka sorun ise Cumhurbaşkanı Herzog'dan, Başbakan Netanyahu'yu affetmesini istemesi oldu.

Bunun İsrail yargısına doğrudan müdahale olduğu yönündeki sert eleştirilere yanıt veren Trump, "Aslında böyle bir şey söylemeyecektim, ama o an öyle uygun bir ortam vardı ki, bir anda ağzımdan çıkıverdi" dedi.

Trump kendini böyle savunsa da Knesset'deki sözleri bir başka gerçeği ortaya çıkardı.

Ana muhalefet lideri Lapid'in çok sert eleştiriler yönelttiği Meclis Başkanı Ohana'nın, Netanyahu'yu yargılayan Yüksek Mahkeme Başkanı ile Başsavcıyı, Trump'ın konuşmasını dinlemek üzere Knesset'e davet etmediği anlaşıldı.

Adalet Bakanı Yariv Levin ise Netanyahu'nun yargılandığı davanın yavaşlatılması ve duruşmaların azaltılması için bir düzenlenme üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Bakan Levin bu düzenlemenin, Gazze'deki barış sürecinde Netanyahu'nun daha iyi çalışabilmesi ve dikkatini tamamen konuya vermesi için yapılması gerektiğini savundu.

Netanyahu Hükümeti daha önce birçok kez Yüksek Mahkeme Başkanı ile Başsavcıyı görevden alma girişiminde bulunmuştu.

İsrailli yetkililer bir yandan da toplumdaki travmayı sonlandırmaya yönelik adımlar atmaya çalışıyor.

Bu kapsamda, 7 Ekim 2023'deki saldırılarda, denizden gelen Hamas savaşçılarının çıktığı Zikim Plajı da yeniden halkın kullanımına açıldı.

Gazze Şeridine sınır olan Zikim Plajına, İsraillilerin bir daha gitmek istemeyecekleri, en çok korktukları bölge tanımlaması yapılıyordu.

İsrailli yetkililer ise Hamas'ın bitirildiğini, güvenliğin tam olarak sağlandığını söyleyerek korkuyu bitirmeyi amaçladıkları yeni sürece Zikim Plajından başladı.

Evet ateşkesle her şeyin bittiğini söylemek yanlış.

Gazzeli Filistinliler, ihtiyatlı bir iyimserlik ve zoraki bir gülümsemeyle evlerine daha doğrusu enkazlara dönmeye başladılar.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU