Doğanın insanoğluna sunduğu zenginliklerden biri de, mevsimsel özelliklere göre yetişen çiçeklerdir.
Uzun yıllardır insanoğlu, çiçekleri, çok farklı amaçlar için kullanmaktadır.
Binlerce yıl öncesinden beri çiçekler, farklı kültürlerin mutfaklarında yer alan gıdalar arasında olmuştur.
Yenilebilir çiçekler, geçmişten günümüze kadar, çeşitli hastalıklara şifa olmuş, insanların beslenmelerinde önemli rol oynamış.
Çiçekler, çekici görüntüleri ile farklı kültürlerin mutfaklarına renk katmıştır.
Geçmişten günümüze kadar çiçekler, kullanım alanlarının çeşitliliği nedeniyle insan yaşamında önemli yere sahip olmuştur.Çiçeklerin kullanım alanlarından biri de, mutfaklardır.
Yenilebilir çiçeklerin yiyecek-içecek sektöründe kullanılması, yeni bir eğilim gibi görülse de, çok eski dönemlerden beri yenilebilir çiçekler, farklı kültürlerin mutfaklarında yer almış ve insanların beslenmesinde önemli rol oynamıştır.
Farklı medeniyetlerde yaşamış insanlar, çiçeklerin, gıda ve çeşitli hastalıklar için şifa kaynağı olduğunu keşfetmiştir.
Eski dönemlerde yenilebilir çiçekler, hem geleneksel mutfak uygulamalarında, hem de alternatif tıpta sıklıkla kullanılmıştır.
Binlerce yıldır yenilebilir çiçekler, Antik Mısır’da, Antik Yunanistan’da, Roma İmparatorluğu’nda, Orta Doğu’da, Japonya ve Çin gibi Asya ülkelerinde kullanılmış. Geçmişte yenilebilir çiçekler, şifa bulabilmek amacıyla ve sebze olarak tüketilmiş.
Çeşitli gül türleri, Eski Roma’da, püre ve omlet gibi yemeklerin yapımında kullanılmış.
Orta çağ boyunca, Fransa’da, Kadife çiçeğinin çok çeşitli salatalarda kullanıldığı ortaya çıkmıştır.
17'nci yüzyılda menekşe ve safran gibi bitkiler, şekerlerin ve şurupların renklendirilmesinde kullanılmış.
Ancak, çağlar boyunca tüketilen yenilebilir çiçeklerin kullanım alanları, diğer gıdalar kadar yaygın değildir.
Yenilebilir çiçeklerin, gastronomi alanındaki kullanımı, daha çok özel günlerde, gurme mutfağı ile bağlantılıdır (Yeşilyurt ve Kurnaz, 2021, sayfa. 180).
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yenilebilir çiçekler ve Osmanlı mutfağı
Tarihe bakıldığında Osmanlı Devleti, yenilebilir çiçekleri, mutfaklarında sıkça kullanmıştır.
Osmanlı Devleti, özellikle gülü, taze olarak ve yağını çıkartarak tüketmiştir.
Değerli ve çeşitli malzemelerin kullanıldığı Osmanlı mutfağında, pek çok tarifte, yenilebilir çiçekler yer almıştır.
Saray için temin edilen çiçeklerin bir kısmı, özel günlerde padişah ve önemli kişilere gönderilirdi.
Çiçeklerin diğer kısmı ise, saray mutfağında, tatlı ve reçel yapımı için kullanılırdı.
Saray mutfağında şerbet ve reçellerin yapımında gül, menekşe, gelincik ve yasemin gibi yenilebilir çiçekler kullanılırdı.
Osmanlı Dönemi’nde, kültürel değere sahip güle ayrı önem verilirdi.
Sarayda bulunan “Hasbahçe”nin bir bölümünde, saray mutfağında kullanılması için, sakız gülü ve kırmızı gül yetiştirilmiş.
Ayrıca halkın, yiyecek ve içeceklerde gülü kullanabilmesi için, gül pazarları kurulurmuş.
Osmanlı’da düzenlenen şenliklerde ve ziyafetlerde gül sıklıkla kullanılmış.
Ayrıca, gülün tedavi edici özelliği nedeniyle, o dönemde çeşitli ilaçların hazırlanmasında da, gülden faydalanılmış.
Osmanlı tıbbında gül kullanılarak, gül şurubu, gül macunu, gül balı gibi çeşitli ilaçlar hazırlanmış.
Gül kokusu, psikolojik hastalıların tedavisinde kullanılmış.
Ayrıca gül, güzel görüntüsü ile zarif ikramların servisinde de, çeşitli şekillerde yer almış (Güneş ve Akcan, 2022).
Yenilebilir çiçeklerin mutfaklarda kullanımı
Günümüzde yenilebilir çiçeklerin estetik özellikleri, niş bir pazarı temsil etmekte.
Yenilebilir çiçekler, mutfaklarda, yaratıcı tabakların oluşturulmasına ve sağlıklı yaşama katkılar sağlamakta.
Yenilebilir çiçek çeşitleri renk, şekil, tat bakımından farklılık gösteren geniş yelpazede çiçek çeşitliliğine sahiptir.
Bu çiçekler Dünya çapında, yemeklerin görüntüsünü, rengini ve besleyici değerini iyileştirmek için kullanılmaktadır.
Yenilebilir çiçeklerin egzotik dokuları, aromaları ve çekici renkleri, yiyecek ve içeceklerin görüntülerini de etkileyici biçimde değiştirmekte.
Bundan dolayı, son yıllarda, gastronomi alanında çalışan uzmanların ve tüketicilerin, yenilebilir çiçeklere olan ilgisi artmıştır.
Mutfaklarda yenilebilir çiçeklere olan ilginin artmasıyla, bilim adamlarının da, yenilebilir çiçekler ve besin değerleri ile ilgili yaptığı araştırmalar da artmıştır.
İnsanlar, sağlıklı bir yaşam tarzı arayışına girmiş, bu kapsamda, beslenme alışkanlıkları değişmiş ve bitkilerin beslenmedeki yeri önem kazanmıştır.
Tüketiciler, sağlıklı ve doğal gıda arayışına girmiş ve yenilebilir çiçekler de, görsel çekiciliği, tadı, kokusu, tazeliği ile tüketicilerin ilgisini çekmektedir.
Günümüzde süs bitkilerinden elde edilen, yenilebilir taze veya kuru çiçeklerle yemeklerin yapılması ve süslenmesi çok popüler hale geldi.
Yenilebilir çiçeklerin düşük kaloriye sahip olduğu, yüksek miktarda vitaminler, lif, mineral bileşikler, amino asitler ve proteinler içerdiği, çeşitli çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
Özellikle ziyafetler ve kutlamalarda süsleme amacıyla kullanıldığı gibi, çeşitli içeceklerde, reçellerde ve çaylarda da kullanılmaktadır.
Yenilebilir çiçek sayısı oldukça fazladır. Yaygın olarak kullanılan yenilebilir çiçekler, papatya, ebegümeci, aynısefa, melisa, cam güzeli, karahindiba, lavanta, gülhatmi, leylak, gül, menekşe ve karanfil.
Ayrıca, kekik, nane, adaçayı, biberiye, frenk soğanı, mercanköşk, mürver çiçekleri ve narenciye çiçekleri gibi bazı bitkilerin de, çiçekleri yenilebilir.
Kültürel farklılıklar ve farklı kültürlerin tüketim kalıpları, tüketicilerin yeni bir gıdayı benimsemelerini etkileyebilmektedir.
Örneğin, yenilebilir çiçeklerin tüketimi, Asya mutfağında yaygın olarak görülmektedir.
Uzakdoğu’da yenilebilir çiçekler, yemeklerde, pastalarda ve çaylarda sıklıkla kullanılıyor (Yeşilyurt ve Kurnaz, 2021, sayfa 180.).
Geleneksel Türk mutfağında çiçeklerin yeri
Çiçekler Türk mutfağında, Selçuklular Dönemi’nden beri kullanılmaktadır.
En çok tüketilen çiçeklerin başında ise, gül gelmektedir.
Selçuklu Dönemi’nde bazı yemekler, çiçekler ile süslenip sunulurmuş.
Osmanlı Dönemi mutfağında en çok kullanılan çiçekler, gül, karanfil ve safran.
Osmanlı Dönemi’nden beri yapılan mesir macununda karanfil, safran, Hindistan çiçeği ve tarçın çiçeği kullanılmaktadır.
Günümüzde ise mutfaklarda kullanılan çiçekler, gül, gelincik, hanımeli, karahindiba, menekşe, mürver, yasemin, zambak.
Çiçeklerin çoğu, taze olarak, çiğ tüketilmektedir. Özellikle kış mevsiminde, hastalıklara iyi gelmesi için, pek çok çiçeğin çayı yapılır (Işık, Urbaş, Güldemir ve Aktaş, 2017).
Yenilebilir çiçekler, yiyecek ve içeceklere estetik bir değer katarak, yiyeceklerin sunumlarını daha çekici hale getirebilir.
Yiyecek içecek işletmelerinde, ürün farklılaştırma stratejisi olarak yenilebilir çiçeklerin kullanımı, işletmelere önemli bir avantaj sağlayacaktır.
Ayrıca çiçeklerin yiyecek ve içeceklerde kullanımının artması, mutfak kültürümüzün korunması ve yaşatılması bakımından da önem taşımaktadır.
Kaynaklar:
Güneş, Ş. N., & Akcan, T. (2022). Yenilebilir Çiçek Olarak Gülün Önemi ve Osmanlı Mutfak Kültüründeki Yeri. Aydın Gastronomy, 6(2), 325-334.
IŞIK, N., URBAŞ, C., GÜLDEMİR, O., & AKTAŞ, N., (2017). Geleneksel Türk Mutfağında Kullanılan Çiçekler . International Congress on Cultural Heritage and Tourism (pp.954-969). Konya, Türkiye.
YEŞİLYURT, Büşra ve Alper KURNAZ (2021), 6. Bölüm: “Gastronomi Uygulamaları”, kitap bölümü (sayfalar 165-196) Serkan ŞENGÜL ve Alper KURNAZ (editörler), Gastronomi Turizmi: Kavramlar, İlkeler ve Uygulamalar, Detay Yayıncılık: Ankara, 2021.
Yıldırım, Oya. (2022). Mutfak Şeflerinin Bakış Açısından Yenilebilir Çiçekler ve Konaklama İşletmelerinde Kullanılma Durumu. Güncel Turizm Araştırmaları Dergisi, 6(2), 345-368. https://doi.org/10.32572/guntad.1041154
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish