NATO'dan Rusya'ya mesaj: Ukrayna ve Gürcistan hatırlatması

Gökçe Hubar Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: NATO

1 Aralık 2021 tarihinde NATO Dışişleri Bakanları Riga'da buluştu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in ilk seans hakkındaki konuşması şöyleydi:

"NATO Dışişleri Bakanları toplantısını yeni bitirdik. İlk seansımıza Gürcistan ve Ukrayna katıldı. Bölgedeki güvenlik durumunu görüştük. 

Rusya, komşularına karşı saldırgan ve istikrarsızlaştırıcı eylemlerine ve Ukrayna ve çevresinde askeri yığınağına devam etti. Tetikte olmamız ve gerginliğin tırmanmasından kaçınmamız gerekiyor.

Bakanlar, gelecekteki herhangi bir Rus saldırganlığının yüksek bir bedeli olacağını ve Rusya için ciddi siyasi ve ekonomik sonuçları olacağını açıkça belirttiler. Gürcistan ve Ukrayna uzun süredir devam eden ve yakın NATO ortaklarıdır. Misyon ve operasyonlarımıza katkıda bulunuyorlar. Ve üyelik için can atıyorlar. 

Bakanlar kararlarımızın arkasında olduğumuzu açıkça belirttiler. Egemenliklerine ve toprak bütünlüklerine desteğimiz sarsılmaz olmaya devam ediyor. Ve her iki ülkeye de desteğimizi artırma taahhüdümüzü sürdürüyoruz. Kendilerini savunma yeteneklerini zaten güçlendiriyoruz, birlikte eğitim ve egzersiz yapıyoruz, deniz desteği sağlıyoruz ve bilgi paylaşıyoruz.

Ayrıca hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi güçlendirmek, yolsuzlukla mücadele etmek ve güvenlik ve savunma sektörlerini dönüştürmeye devam etmek için reformlarla ilerlemenin önemine de değindik. Bu reformlar, hem Gürcistan'ı hem de Ukrayna'yı daha güçlü ve daha dayanıklı hale getirmenin anahtarıdır."


Bir gün önce 30 Kasım tarihinde ise, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin bir açıklama yaparak Ukrayna'daki "kırmızı çizgiler" NATO tarafından aşılırsa Rusya'nın harekete geçmek zorunda kalacağını söyledi ve Moskova'nın Ukrayna topraklarında belirli taarruz füze yeteneklerinin konuşlandırılmasını tetikleyici olarak göreceğini sözlerine ekledi. 

Moskova'daki bir yatırım forumunda konuşan Putin, sağduyunun tüm taraflara hakim olmasını umduğunu, ancak NATO'nun Rusya'nın Ukrayna'daki kendi güvenlik endişelerinin farkında olmasını ve Batı'nın Kiev'e ordusunu genişletmesine yardım etmeye devam etmesi halinde nasıl tepki vereceğini bilmesini istediğini belirtti.

Putin, "Ukrayna topraklarında bir tür saldırı sistemleri ortaya çıkarsa, Moskova'ya uçuş süresi 7-10 dakika ve hipersonik bir silahın konuşlandırılması durumunda beş dakika olacaktır. Bir düşünün" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Böyle bir senaryoda ne yapmalıyız? O zaman bizi bu şekilde tehdit edenlerle ilgili olarak benzer bir şey yaratmamız gerekecek. Bunu şimdi yapabiliriz.


Ayrıca Putin, Rusya'nın yeni yılın başında hizmete girecek yeni bir deniz tabanlı hipersonik füzeyi başarıyla test ettiğini, ses hızının dokuz katı hızda beş dakikalık bir uçuş süresi olduğunu da sözlerine ekledi.

NATO'nun neden tekrarlanan Rus uyarılarını görmezden geldiğini ve askeri altyapısını doğuya doğru genişlettiğini sorguladı.

Rusya'nın uzun süredir şikayet ettiği MK41 sistemlerinin aynı fırlatma Tomahawk seyir füzelerinin Ukrayna'da da kullanılabileceğini görmek istemediğini açıkça belirtti.

"Bu tür tehditler oluşturmak bizim için kırmızı çizgiler olacaktır. Ama umarım iş bu noktaya gelmez. Umuyorum ki sağduyu, hem ülkelerimiz hem de dünya toplumu için sorumluluk galip gelir" ifadelerini kullandı. 


Ukrayna-Rusya gerilimi gittikçe tırmanıyor. Ukrayna istihbaratına göre Ruslar Ukrayna'nın doğusunda askeri yığınak yapmakta. Bu tehlikeli gidişatta Türkiye ara bulucu olarak görev yapabilir. 

Nitekim 29 Kasım günü Türkmenistan gezisi dönüşünde gazeteci Yusuf Erim'e verdiği bir cevapta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Biz özellikle başta Kırım Türkleri ile alakalı yaklaşım olmak kaydıyla, bölgede bir barışın egemen olmasından yanayız. Dost Rusya'yla ve özellikle Sayın Putin'le bu tür konuları bu şekilde müteaddit defalar görüştük, görüşüyoruz. Temennimiz odur ki bu bölge savaşın egemen olduğu bir bölge olmasın. Bu bölge barışın hakim olduğu bir bölge olarak geleceğe yürüsün. Bu konudaki tavrın olumlu istikamette gelişmesi arzumuzdur. Bununla ilgili arabuluculuk olur, kendileriyle bu konuyu görüşmek olur, gerek Ukrayna'yla gerek Sayın Putin'le bu görüşmeleri geliştirerek inşallah bunun çözümünde bizim de bir payımızın olmasını isteriz" ifadelerini kullanmıştı. 

Türkiye'nin ara buluculuğunu Rusya'nın kabul edip etmeyeceğini zaman gösterecek, ancak Ukrayna bu teklife son derece sıcak bakıyor. 

Avrupa Birliği ve NATO ise (Ukrayna bu iki birliğin de üyesi değil), süslü sözlerin haricinde Ukrayna'ya gerekli desteği veremiyorlar.

Bu iki örgütün, Gürcistan'ın toprak kaybı olduğunda da benzer tepkileri olmuştu.

Yine de, Kırım'ı ilhak eden Rusya'nın, Ukrayna'nın doğusunda askeri yığınaklanma yapması her ne kadar alarm verici olsa da, Kırım benzeri bir ilhakın şu aşamada Donetsk ve Luhansk için söz konusu olmayacağını, Putin'in stratejik düşüneceğini ve bu iki çatışmalı bölgeyi "küçük yeşil adamlara" bırakmayı taktiksel olarak daha akılcı bulacağını değerlendirebilmemiz mümkündür. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU