AB ülkelerinin enerji verimliliği hedefleri

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Dünya, sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,1°C ısındı ve yeryüzünde orman yangınları, sel felaketleri, kuraklık, sıcak hava dalgaları ve fırtınalar daha sık, şiddetli ve ani olmaya başladı. 

Global ölçekte sıcaklık 1,5 oC'ye yaklaştıkça özellikle ısıtmada değil soğutmada enerji tüketimi anormal ölçüde artacaktır.
 

1.jpg
Şekil 1. İnsanoğlu yeryüzünü ısıttı

 

Binalaşma büyümesi ile uyum sağlamak için, küresel bina stokuna 230 milyar metrekare yeni zemin alanı eklenecek ve bunun 2060 yılına kadar iki katına çıkmasını beklenmektedir.

Bu değer, her ay 40 yıl boyunca bir New York şehrinin tamamını eklemeye eşdeğerdir. 

2060 yılına kadar 10 milyar olması beklenen dünya nüfusunun üçte ikisi şehirlerde yaşayacak. Yani her 10 kişiden yaklaşık 7'sinin şehirlerde yaşaması beklenmekte.

Şehirler düşük karbonlu hale getirilmezse çevresel felaketler iklim değişikliğinin etkileri daha sık, şiddetli ve ani olacak. 

Dünyada küresel ısınmaya neden olan sera gazı salım kaynaklarını;

  • Binaları işletme (ısıtma, soğutma, aydınlatma, havalandırma, sıcak su üretimi) ve inşaat malzemelerinin üretimi,
  • Endüstride üretim,
  • Ulaşım,

altında toplayabiliriz (Şekil 2)
 

2.jpg
Şekil 2. Global ölçekte sektörel bazda enerji tüketimi

 

Konutlar ve ticari binalar, küresel ölçekte elektriğin yaklaşık yüzde 60'ını tüketmektedir. 

Yeni yayımlanan Avrupa Birliği (AB) bina kuralları, iklim hedeflerine ulaşmak için çok önemlidir.

AB'de mevcut bina stokunun yüzde 75'i verimsiz.

AB ülkelerinin enerji verimliliği hedefleri, enerji tüketiminin azaltılması, inşaat sektöründe yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ve AB enerji bağımlılığının ve sera gazı emisyonlarının azaltması için gereken önemli önlemleri oluşturmaktadır.

2050 yılı hedefine dair öngörülerde, AB Avrupa Yeşil Anlaşması ile net sıfır sera gazı emisyonu hedeflenmektedir.

Energy Performance of Buildings Directive'in (EPBD) 9. maddesinde, üye devletlerin neredeyse sıfır enerjili bina sayısının arttırılması için ulusal planlar yapmaları gerektiği belirtilmiştir.

Ayrıca, yeni değişiklik [2018/844/EU] daha iddialı hedeflere sahiptir.

AB ülkeleri, binalarda ısıtma, soğutma, havalandırma, sıcak su ve aydınlatmada toplam enerji tüketimi 50 kWh/m2.yıldan daha yüksek olmayacak şekilde birincil (fosil yakıt) enerji tüketimine sahip olmayı amaçlamaktadır.

Ve bina stokunun var olan derin yenileme (renovasyon) oranını yüzde 1'den yüzde 3'e çıkarılması hedeflenmektedir. 

AB, 2030 yılına kadar yenileme oranını iki katına çıkarma, 30 milyondan fazla ev, okul veya hastaneyi daha enerji verimli ve düşük karbonlu hale getirme, aynı zamanda istihdam oluşturma ve yenilenebilir enerjiye geçişi destekleme hedefini belirlemiştir.


AB ülkelerinin 2020 enerji verimliliği hedefleri

Avrupa Birliği'nin (ΕU) iklim ve enerji ile ilgili politikalarının yanı sıra, Paris Anlaşması'nın küresel sıcaklık artışını 2°C'nin çok altında tutma hedefine ulaşmak ve 1,5 °C'de tutmak için çaba sarf edilmektedir. 

Mart 2007'deki Avrupa Konseyi'nde, AB, 2020 yılına kadar ulaşılması gereken hedefleri belirlemiştir.

AB ülkelerinde konut sektöründe aşırı enerji tüketimi ve sera gazı salımı önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.

Genel olarak binalar, AB'nin toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40'dan ve sera gazı karbon emisyonlarının yüzde 36'dan sorumludur.

AB, sera gazı emisyonlarını (GHG) 2020 yılına kadar 1990 seviyesinin en az yüzde 20 altına düşürürken, enerji verimliliğini yüzde 20 artırıp yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 20'ye çıkarmayı taahhüt etmiştir.

2007'de AB liderleri 1990 yılına göre 2020 için 3 temel hedef belirlemişti. 2020 enerji stratejisi “20-20-20” hedefleri, AB'nin önceliklerini tanımlar.

Bunlar;

  • Sera gazı emisyonları, 1990 seviyesine göre yüzde 20 azaltmak.
  • Kullandıkları enerjisinin yüzde 20'si yenilenebilir kaynaklardan temin etmek.
  • Enerji verimliliği en az yüzde 20 oranında iyileştirmek.

2020 yılına kadar AB ülkelerinin yüzde 20 oranında enerji verimliliği hedeflerine ulaşmak için her bir üye ülke, birincil veya nihai enerji tüketimi, birincil veya nihai enerji tasarrufuna dayalı olarak kendi gösterge niteliğinde ulusal enerji verimliliği hedeflerini belirlemişti.


AB ülkelerinin 2030 hedefleri

2030 yılına kadar yüzde 40 hedefi, iklim konusunda küresel bir anlaşmaya varıldığı Aralık 2015'te Paris'teki uluslararası iklim müzakereleri öncesinde AB'nin tutumunun temelini oluşturuyor.

Binalar için bir karbon yaşam döngüsü performans modeli tanımlama: Bir binanın karbonunu nötr hale getirmek, performansını tüm yaşam döngüsü boyunca ölçmeyi gerektirir.

Bu nedenle, bu modeli birlikte tanımlamak için değer zincirimizdeki tüm oyuncuları harekete geçirmek çok önemli.

Ekim 2014'te, AB'nin enerji ve iklim çerçevesi onaylanmıştır.

2030 için temel hedefler:

  • Sera gazı emisyonları en az yüzde 40 oranında azaltılmalı (1990 seviyelerine göre).
  • Yenilenebilir enerji için en az yüzde 32 oranında paya sahip olmalı.
  • Enerji verimliliğinde en az yüzde 32,5 oranında iyileştirme sağlanmalı.
  • Karbon nötr yapı inşaat malzemesi üretilmeli. 
  • AB ülkeleri arasında yüzde 15 elektrik arabağlantı hedefine ulaşarak iç enerji piyasasını tamamlanmalı ve altyapı projelerini ileriye taşınmalı. 
  • Derin yenileme ile, düşük karbonlu, dairesel ve enerji verimli binalara geçiş hızlandırılmalı.

Yukarıda belirtilen 2020 ve 2030 hedeflerine ulaşmak için yüzde 40 sera gazı hedefi, AB Emisyon Ticareti Sistemi, Üye Devletlerin emisyon azaltma hedeflerini içeren Çaba Paylaşımı Yönetmeliği ve Arazi kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık Yönetmeliği tarafından uygulanmaktadır.

Böylelikle tüm sektörler hem sera gazı emisyonlarını azaltarak hem de azaltımları artırarak yüzde 40 hedefine ulaşılmasına katkıda bulunacaklar.

Avrupa Komisyonu, AB sera gazı emisyonlarının 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az yüzde 55 oranında nasıl azaltılacağına ilişkin planını sunmuştur.

Bu hedefe ulaşmak için enerji verimliliği çalışmaları uygulamaya koymuştur. 

Enerji birliği ve iklim eyleminin (AB) yönetişimine ilişkin Yönetmelik (AB) 2018/1999 uyarınca, her bir AB ülkesinin 2021-2030 için 10 yıllık bir entegre ulusal enerji ve iklim planı (NECP) hedefi oluşturması gerekmektedir.

Kapsamı, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve sera gazı emisyonları için 2030 hedeflerine katkıda bulunmaktır.


AB ülkelerinin 2050 hedefleri 

Paris Anlaşması çerçevesinde, Avrupa Komisyonu, Kasım 2018'de, Paris Anlaşması'nda benimsenen net sıfır sera gazı emisyonu hedefine ulaşılmasına yönelik uygun maliyetli bir yörünge sağlayan, 2050 yılına kadar iklim nötr bir ekonomi için bir strateji sunmuştur.

AB, net sıfır sera gazı emisyonuna sahip bir ekonomi olarak 2050 yılına kadar iklim açısından nötr olmayı hedefliyor.

Bu hedef, Avrupa Yeşil Anlaşması ve AB'nin Paris Anlaşması uyarınca küresel iklim eylemine olan bağlılığı ile uyumludur.

2050 yılına kadar, binada enerji tüketimini yüzde 30 ve ilgili CO2 emisyonlarını yaklaşık yüzde 40 oranında azaltmak teknik olarak mümkün.

Mevcut bina stokunun ısıtılması ve soğutulması için küresel enerji tüketiminde yüzde 70 azalma hedeflenmiştir.

Bu senaryo, 2005 değerleriyle karşılaştırıldığında ve bu dönemde yüzde 130 civarında olduğu tahmin edilen zemin alanında öngörülen büyümeye ve konfor seviyelerinde bir artışa rağmen tahmin edilmektedir.


İklim açısından nötr bir topluma geçiş hem acil bir zorunluk hem de herkes için daha iyi bir konforlu ve sağlıklı iç mekan koşulları inşa etmek için fırsattır.

Elektrik sektöründen sanayiye, hareketliliğe, binalara, tarıma ve ormancılığa kadar toplumun tüm kesimleri ve ekonomik sektörler bir rol oynayacaktır.

"Rekabetçi düşük karbon ekonomisine geçmenin yol haritası 2050'de" 2050 yılına kadar 1990 yılına kıyasla yurtiçi emisyonlarda yüzde 80 oranında azaltım hedefine ulaşmak için uzun vadeli bir yol haritası sağlanması planlanmıştır.

Ve bu, çok yüksek enerji performansına sahip bir binaların inşa edilmesini ve mevcut binaların derin yenilenmesini kapsamaktadır. 

AB, gerçekçi teknolojik çözümlere yatırım yaparak, vatandaşları güçlendirerek ve sanayi politikası, finans ve araştırma gibi kilit alanlarda eylemleri hizalayarak ve aynı zamanda adil bir geçiş için sosyal adaleti sağlayarak öncülük etmektedir.

Avrupa Yeşil Anlaşmasına dayalı olarak;

  • 1990 yılına göre 2030'e kadar yüzde 55 oranında sera gazı emisyon azaltma hedefine ve 2050'ye kadar iklim nötrlüğüne ulaşmak.
  • İnşaat sektöründe döngüsel ekonomiye geçiş yapmasını sağlamak. 
  • Sera gazı emisyonlarında (GHG) en az yüzde 80 oranında azalma ile ilgili teknik ve ekonomik fizibilitesini araştırmak.
  • Günümüzün elektrik tedarik güvenilirliği, enerji güvenliği, ekonomik büyüme ve refah seviyelerini korumak veya iyileştirmek.
  • Uyum kapasitesini artırmak, dayanıklılığı güçlendirmek ve iklim değişikliğine karşı savunmasızlığı azaltmak.
  • Önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde Avrupa enerji sistemi için etkileri türetmek.
  • Yenileyici bir büyüme modeline doğru ilerlemek, ekonomik büyümeyi kaynak kullanımı ve çevresel bozulmadan ayırmak ve döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırmak.
  • Hava, su ve toprak dahil sıfır kirlilik hedefi ulaştırmak ve Avrupalıların sağlığını ve refahını korumak.
  • Biyoçeşitlilik alanlarını korumak, eski doğal haline getirmek ve doğal sermayeyi geliştirmek (özellikle hava, su, toprak, orman, tatlı su, sulak alan ve deniz ekosistemleri dahil).
  • Üretim ve tüketimle ilgili çevresel ve iklimsel baskıların azaltılması (özellikle enerji, endüstriyel gelişme, binalar ve altyapı, hareketlilik ve gıda sistemi alanlarında iyileştirme)

AB'nin sürdürülebilir ekonomik refah ve iklim tarafsızlığına giden kısa ve orta vadeli sera gazı azaltım yol haritası (1990-2050) Şekil 3'de verilmiştir. 
 

3.jpg
Şekil 3. AB'nin sürdürülebilir ekonomik refah ve iklim tarafsızlığına giden yol, 1990-2050

 

Avrupa Yeşil Anlaşması, bölgenin Kovid-19 toparlanmasında önemli bir rol oynayacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU