Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin Independent Türkçe'ye konuştu: PKK ve su meselesini görüşüyoruz

Irak'ın Kürt kökenli Dışişleri Bakanı Hüseyin, PKK ve su meselesin, IŞİD'in bölgedeki faaliyetleri ve ABD'nin yeni yönetiminin Bağdat'a bakışına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu

Türkiye'nin güneydoğu komşusu Irak'ta sorunlar bir türlü bitmiyor. 

İşsizlik, yolsuzluk ve yoksulluk nedeniyle başlayan ve birçok insanın ölümüyle sonuçlanan gösteriler, Erbil-Bağdat arasında yıllardır süren krizler, İran'ın bölgedeki etkinliği ve ülkenin ekonomik darboğazla boğuşması bunlardan sadece biri. 

IŞİD ve PKK'nın bölgedeki varlığı ise başlı başına sorun olarak kabul ediliyor. 

Irak, bu sorunları çözmenin yollarını arıyor. Bu nedenle Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi ve beraberindeki bir heyet Türkiye'yi geliyor. 

Onun öncesinde Ankara'ya gelen Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü. 

Masada birçok sorunun konuşulduğunu hem Hüseyin hem de Çavuşoğlu dile getirdi. 

Buradaki temaslarını sürdüren Hüseyin, Independent Türkçe'ye konuştu. 

PKK meselesi dahil olmak üzere birçok koruyu görüştüklerini belirten Hüseyin, ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduklarını belirtti. 


"İki ülke arasındaki ticaret hacmi 16,9 milyar dolar"

Türkiye ile Irak arasındaki mevcut ilişkilerin niteliğini ve boyutunu nasıl görüyorsunuz?

Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin oldukça geniş olduğunu ve çok sayıda alanda ortaklıkları bulunduğunu vurgulamak isterim. Örneğin ticari ilişkiler açısından ve rakamlarla konuşursak, bu yılın (2020), başlangıcından şu ana kadar iki ülke arasındaki ticaret hacmi 16,9 milyar dolara ulaşmış durumda. 

Dolayısıyla iki taraf arasındaki coğrafi ve tarihi ilişkilerin yanı sıra ticari ilişkiler büyük bir hacme sahiptir. Bununla birlikte Irak ve Türkiye, ağırlıklı olarak Türkiye kaynaklı olan Dicle ve Fırat nehirlerine bağımlıdır. Bu nedenle siyasi ve coğrafi ilişkilerin yanı sıra organik bağları da vardır. Ancak iki taraf arasında birtakım sorunlar da bulunuyor. Bu durum son derece normal. Görüşerek, diyalog kurarak bu sorunlar çözülebiliriz.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığım görüşmede bir dizi dosyayı ele aldık. Bugün, Irak Başbakanı ve beraberindeki heyetin ziyaretinin ardından enerji, su, petrol ve kültürel ilişkilerin yanı sıra ekonomik, genel güvenlik durumu ve diğer birtakım dosyalar masaya yatırılacak. 

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi'nin bugün ‘su' ilişkilerini düzenleyen bir protokol sunacağı söyleniyor. Bu ne kadar doğru?

Halihazırda Irak'ın sunduğu bir belge var, ancak bu belgenin Türkiye tarafından da incelenmesi gerekiyor. Ortak bir protokolden bahsederken, iki ülke arasında bir anlaşmanın olması gerektiğinden söz ediyoruz. Ancak su meselesi açık bir meseledir. Bu konuda iyi düzeyde uzlaşılar var.

92c9e3c3-1ed1-48ba-a0aa-79f5fd599dfc.jpg
Deneyimli politikacı Fuad Hüseyin, Irak'ın IŞİD (DEAŞ) ile mücadelesinin sürdüğünü söyledi / Fotoğraf: Muhammed Zahid Gül


"DEAŞ'lı teröristlerle savaşıyoruz" 

Son dönemde, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Bağdat'taki federal hükümet arasında, Sincar bölgesi ve PK ile ilgili bir anlaşmaya varıldı. Anlaşma duyurulduğu üzere birkaç gün önce uygulanmaya başlandı. Bugün ‘Irak'ın terörle mücadele konusundaki iradesi'nden söz ettiniz. Irak'ın, başta PKK ile mücadele olmak üzere terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olduğunu söylediniz. Bu konuda yeni olan durum nedir?

Öncelikle Sincar'daki (Şengal) durum bir iç anlaşmadır. Federal hükümet ile bölgesel hükümet arasında, ‘mağdur' olarak nitelendirilebilecek bir şehir olan Sincar'daki durumu normalleştirmenin yollarını bulmak amacıyla bir anlaşma yapıldı. Bu şehir ve halkı, özellikle Ezidiler, terör örgütü DEAŞ'ın (IŞİD) kurbanlarıydı. Sincar'ın DEAŞ'tan kurtarılmasının ardından şehirdeki durum biraz anormal kaldı. Bu nedenle federal hükümet ile bölgesel hükümet arasındaki bu anlaşma, Sincar'daki durumu normalleştirmek ve şehir sakinlerinin, özellikle Ezidilerin evlerine dönmesini teşvik etmek amacıyla yapıldı. Sincar ve eteklerindeki bölgelerde ve köylerde hayat normale dönmeye başlarken söz konusu anlaşmanın ilk adımlarının uygulanmasına şimdiden başlandı.

DEAŞ'lı teröristlere gelince, biz onlarla savaşıyoruz. Irak -Şam İslam Devleti çöktü, ama DEAŞ bir terör örgütü olarak kaldı. Örgütün Kerkük çevresinde ceplerinin olmasının yanı sıra Batı Sahra'da da kampları var. Dolayısıyla DEAŞ'lı teröristlerle mücadele birçok ülkenin desteği ve iş birliği ile devam ediyor.

Türkiye ile Irak arasındaki güvenlik meselelerine gelince, Irak topraklarından herhangi bir komşu ülkeye saldırgan eylemlerde bulunan herhangi bir terör örgütünün, Irak anayasasına aykırı olduğunu ve federal bir hükümet olarak Irak anayasasına bağlı olduğumuzu, bu bakış açısıyla da komşu ülkelere ve Türkiye'ye yönelik düşmanca eylemlerin karşısında durduğumuzu söyledik ve söylüyoruz. Bu konuyla ilgili görüşmeler gerçekleşti. Bugün de güvenlik dosyası dahil olmak üzere çeşitli dosyalarda görüşmeler devam edecek.

"Güvenlik dosyası masaya getirildi" 

Güvenlik dosyasında, Türkiye'nin Irak topraklarında ki askeri operasyonları da yer alıyor. Bu durum, son yıllarda masaya yatırıldı. Fakat bugün, Irak'ın Türkiye'ye sunduğu, terörizmle Irak'ın mücadele edeceğine ve Türkiye'nin müdahalesine gerek olmadığına dair güvence veren bir vizyon var mı?

Egemen bir devlet olarak, hiçbir devletin Irak topraklarındaki müdahalesini desteklemiyoruz. Ancak aynı zamanda hiçbir örgütün de topraklarımızda faaliyet göstermesini ve Irak içinden diğer ülkelere karşı saldırgan eylemlerde bulunmasını kabul etmiyoruz. Bu dosya masaya yatırıldı ve bugün Türkiye Cumhurbaşkanı ile Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi arasındaki görüşmede gündeme getirilecek. Son derece önemli olan bu konular görüşülecek.
 

WhatsApp Image 2020-12-17 at 17.33.45.jpeg
Ziyaret için Türkiye'de bulunan Fuad Hüseyin, Independent Türkçe'nin sorularını yanıtladı / Fotoğraf: Muhammed Zahid Gül


"Yeni sınır kapılarının açılması gündeme alındı"

Iraklı yetkililerin Türkiye ziyaretlerinde daha önce gündeme gelen konular arasında, özellikle gelecekte ticari mübadeleyi kolaylaştıracağından, Türkiye ile Irak arasında yeni bir kara sınır kapısı açılması konusu da vardı. İki ülke arasında yeni bir kara sınır kapısı oluşturmaya yönelik bir çalışma var mı?

Bu dosya sunuldu, tartışıldı ve farklı görüşler ortaya çıktı. Irak ile Türkiye arasında halihazırda kara geçişleri var. Bu geçişlerin genişletilmesi önerisi de var. Başka geçişlerin eklenmesi için de bir öneri bulunuyor. Yani konuyla ilgili görüşmeler yapılıyor. Bağdat'taki federal hükümet ve Irak Kürdistan Bölgesi (IKB ) arasında ortak bir vizyon oluşturmak amacıyla ikili görüşmeler yapılması ve ardından birincisi mevcut sınır kapılarının genişletilmesi, ikincisi ise yeni bir sınır kapısı açılması olmak üzere iki seçenekli bir öneriyi, Türkiye'ye sunmak üzere diyalog başlatılması fikrini bugün Türkiye Dışişleri Bakanı ile görüştüm. Yani bu bağlamda farklı görüşler var. Biz halen tartışma aşamasındayız. Tarafların ya mevcut sınır kapılarının genişletilmesi kararı ya da başka bir karar alması gerekiyor.

Yeni bir sınır kapısının açılmasının, özellikle Suriye, Irak ve Türkiye üçgeninden doğrudan geçişlerin başlatılmasının IKB'ye zarar vermeyeceği söyleniyor. Sizce bu ifadeler ne kadar doğru?

Türkiye Dışişleri Bakanı ile görüşmemizde konu bu şekilde gündeme getirilmedi, ama başka bir biçimde ortaya kondu.

"ABD'nin yeni yönetimi Irak'la yakından ilgileniyor"

Şu an Joe Biden ABD Başkanlığı'na gelirken Irak-ABD ilişkilerini nasıl görüyorsunuz? Özellikle Biden'ın bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını desteklediğini, yani ayrı bir Kürt bölgesi olması ve Kerkük'te referandumun yenilenmesi gerektiğini söylediği için Kürt dosyasında farklı fikirlere sahip olduğundan bu durum Türkiye-Irak ilişkilerinin geleceğini etkiler mi? Irak'ın bu bağlamda endişeleri var mı?

Yeni ABD Başkanı Biden'ın Irak dosyası, Irak siyaseti ve Iraklı liderlerle kapsamlı ilişkileri vardı. ABD Kongresi'nde önceki ‘Senatör' ardından da (eski ABD Başkanı Barack Obama yönetiminde) Başkan Yardımcısı iken Irak'la ilgileniyordu. Irak dosyası o sırada Başkan Yardımcısının elindeydi. Yeni ekip, ister dış politikayı yöneten ekip, ister savunma dosyasını yöneten ekip olsun, hepsi uzun yıllardır Irak'ta bulunan veya Washington'dan Irak dosyasını takip eden kişilerden oluşuyor. Yani yeni ekip, Irak dosyasıyla yakından ilgileniyorlar.

Iraklı liderler için yeni yönetimle iletişim kurmak kolay olacak. Irak'ın durumu hakkında geniş bir bakış açısı var. Biden konusuna gelince, Biden'ın bahsettiğiniz önermelere sahip olduğunu sanmıyorum. Biden, Irak'ın mevcut durumunu anlıyor. Ancak federal veya adem-i merkeziyetçi oluşum sorusunu gündeme getirdiğinde bir senatördü. Irak anayasası da federalizmi onaylıyor. Bu nedenle Biden, Irak anayasal çerçevelerinin dışında hiçbir öneride bulunmuyor. Bununla birlikte, Biden'ın Irak'ta Kürt liderler ve siyasi liderlerin yanı sıra Irak'ın tüm kesimlerinden siyasi liderlerle de kapsamlı ilişkileri olan bir ekibi var.

"Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz sürekli gelişiyor"

Son soru yakın tarihte Irak ve Suudi Arabistan tarafından ortak olarak kurulan Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi ile ilgili. Geçtiğimiz Kasım ayında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile ortak bir toplantı düzenlediniz. Suudi Arabistan-Irak ilişkilerinde ne gibi yenilikler var? Bu ilişkinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu ilişkilerin daha fazla gelişmesinin önünde herhangi bir engel veya engeller var mı?

Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz çok iyi ve sürekli gelişiyor. En üst düzeyde görüşmeler yapılıyor.  Geçtiğimiz günlerde Bahreyn'deydim. Orada Suudi Dışişleri Bakanı ile görüştüm. Yakın bir tarihte Bağdat'ı Suudi Arabistanlı üst düzey bir heyet ziyaret etti. Tüm Körfez ülkeleri ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyeleriyle dengeli ilişkiler kurduk. Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz, tüm Körfez ülkeleriyle ilişkilerimiz gibi geniş, sürdürülebilir ve gelişmiştir.
 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU