Shinzo Abe’nin sağ kolu ile ne konuştum?

Emir Ekşioğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: SDM

Dünyadaki tüm ülkeler Kovid-19 ile savaşmaya devam ediyor ve bu durum 2021’e kadar azalmalar yaşansa dahi bu şekilde devam edecek gibi duruyor.

Doğrusu da bu. Bugün İstanbul’da da, Madrid’te de, Sydney’de de herkes bir an önce normal yaşantısına dönmenin hayalini kuruyor.

İnsanlar yaşadıkları ülke hükümetlerinin normal yaşantıya dönme adına aldığı kararları heyecanlar bekler hale geldi.

Tabii Kovid-19 sonrası da pek güllük gülistanlık gözükmüyor. Ciddi bir ekonomik kriz kapıda.

Öyle ki, ABD Merkez Bankası (FED), Goldman Sachs ve Moody’s gibi uluslararası finans kurumları, kriz kahini olarak adlandırılan Nouriel Roubini ve birçok uluslararası isim kapıdaki krizin tarihteki en büyük kriz olabileceğini belirtiyor.

Ben de bu soruyu dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olan ve Kovid-19’a karşı yaklaşık bir trilyon dolar değerinde bugüne kadarki en yüksek paketi açıklayan Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin başdanışmanı Tomohiko Taniguchi’ye sordum.

Kendisinin mütevazılığı sonrasında da, bir kez daha Türkiye’deki çoğu siyasetçinin neye dayanarak saçma bir egoya sahip olduğunu düşünmeden edemedim.

Her neyse.
 

Tomohiko Taniguchi2.jpg
Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin başdanışmanı Prof. Tomohiko Taniguchi, Independent Türkçe için Emir Ekşioğlu'nun sorularını yanıtladı / Fotoğraf: SDM


"Dünya ekonomisi için sorumluluk Japonya gibi büyük uluslara düşüyor"

Belirtmem gerekir ki, bir trilyon dolar değerindeki paketin altıda biri vatandaşlara yardım olarak dağıtılmaya başlandı.

Büyük bir çoğunluğu ise cirosu düşen KOBİ ve çalışanlara ödeniyor. İlk olarak bunu sordum.

Önceliklerimiz; ilk olarak, bu durumdan en ağır etkilenen vatandaşlara gerektiği gibi yardım sağlayabilmek. İkinci olarak, işletmelere borçlarını ödeme konusunda kolaylık sağlamak ve bu süreçte vergi muafiyetleri oluşturmak. Son olarak ise, virüsten en çok etkilenen hizmet ve turizm sektörleri için hızlı iyileştirme önlemleri sağlamaktır.


Paketin büyüklüğü daha uzun bir cevabı gerektiriyordu.

Taniguchi, devam etti:  

Bu paket yakın zamanda yürürlüğe girdi ve toplamda 108 trilyon Japon Yeni tutarında olacak. Bu miktar Japonya GSYİH’in üçte biri ki Japonya GSYİH olarak Güney Kore’nin üç katı büyüklükte olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu tutar aynı zamanda Hollanda’nın tüm ekonomisi ya da Norveç, Finlandiya, Danimarka’nın toplam ekonomisi demek. Dünya ekonomisini yeniden sağlıklı bir yola sokabilmenin sorumluluğu Japonya gibi büyük uluslara düşüyor. Bizim yapmaya çalıştığımız da bu.


Kovid-19 sonrasındaki beklenilen ekonomik krizden önce Kovid-19’u nasıl değerlendirdiğini merak ettim ve sordum.

Kimse bu yüzyılda insanlığın böyle berbat bir salgından muzdarip olacağını değil tahmin, hayal dahi edemezdi. Japonya sadece Tokyo, Osaka gibi şehirlerde değil, ülkenin her yerinde pandemiyi kontrol altına almak için her gün savaş veriyor.

Tokyo Olimpiyatları’nın önümüzdeki yıla ertelenmesi gerçekten üzücü fakat ancak bu salgının sınır tanımadan tüm dünyayı etkisi altına aldığını düşündüğümüzde, tek umudumuz önümüzdeki yıl tüm dünyanın bu virüsü alt etmiş olmanın coşkusuyla olimpiyat meşalesini Tokyo’da yeniden yakması olabilir.

 

tokyo 2020.jpg
2020 Tokyo Olimpiyatları'nın başlangıcını simgeleyen olimpiyat meşalesi, 19 Mart'ta Yunanistan'ın tarihi Olympia kasabasında yakıldı / Fotoğraf: AFP


Umarım bu nedenle gerçekten Tokyo’da olimpiyat meşalesi şimdiye kadarki olimpiyat meşalelerinden daha güçlü bir şekilde yanar. 

Ama unutmamalıyız ki, Afrika’da, Güney Amerika’da, Suriye’de, Yemen’de, Arakan’da insanların bu meşaleden daha fazlasına ihtiyacı var.

"Bu sürecin isimsiz kahramanı Tayvan’dır"

Kovid-19 sonrasında dünyada ne gibi değişikler olacak?

Evrensel sağlık güvencesi tüm dünyanın odağı olacak. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme şekli, fiziksel altyapıya vurgu yapan sistemden insan sağlığına daha fazla önem veren sisteme evrilecek. Gelişmiş ülkelerde ise, zengin sınıf ve fakir sınıf arasındaki toplumsal ayrışma siyasi söylemlerde daha fazla kendine yer bulacak.


Taniguchi, sözlerine şunları ekledi:

İnsan sağlığı en önemli kamu görevi olduğu için Dünya Sağlık Örgütü kimseyi dışlamamalı. Tayvan’a da örgütte bir gözlemci koltuğu verilmeli.


Trump başta olmak üzere sıklıkla Çin’in güdümünde olduğu suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün gerçekten Tayvan’a karşı katı tutumunu anlamlandırmak mümkün değil.

Hatta bir yayında DSÖ yetkilisi Tayvan sorularına karşı katıldığı canlı yayını terk etmişti.

Kovid-19’e karşı önlemler ile ilgili okuduğum makalelerin ve konuştuğum önemli kişilerin söylemlerinde de Tayvan sıklıkla bulunuyor.

Bu sürecin isimsiz kahramanı şüphesiz Tayvan’dır. Ardından gelenler ise Vietnam ve Moğolistan’dır. Ortalık durulduğu zaman, mutlaka onların pandemiyi nasıl atlattıklarına kulak kabartmalıyız.


Aslında Japonya’da virüsün çıkış yeri Çin’e en yakın ülkelerden biri olmasına rağmen bu süreçte ABD, İtalya, İngiltere gibi ülkelerden daha sağlam durdu.

Kaldı ki Japonya dünyanın en kalabalık başkentine de sahip bir ülke.

Bunu konuyu sordum ve Profesör Taniguchi, Japon disiplinine nazire yaparcasına cevapladı:

Tomohiko Taniguchi3-.jpg

Japonya’nın Diamond Princess adlı enfekte cruise gemisi meselesini nasıl ele aldığının BBC, CNN ve benzerleri tarafından ağır eleştiriye maruz kaldığı günler geride kaldı.

Kısa bir süre sonra salgın İtalya, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Birleşik Devletler’de önce yüzlerce sonra binlerce can almaya başladı ve bugün Japonya’da vefat sayısı hala bin bandının çok altında. Burada asla kendimizi övme amacım yok çünkü ülkemizin hiçbir şekilde rehavete kapılma lüksü bulunmuyor.


Japonya denildiğinde akla ilk olarak teknoloji geliyor.

Peki, sağlık ve biyoloji alanında Japonya kendini nerede konumlandırıyor?

Mesela Kovid-19 aşısı için Japonya’nın girişimleri neler?

Bir zamanların film devi Fujifilm tarafından üretilen Avigan haricinde bazı ilaçlar, Japonya’nın Nobel ödüllü bilim insanlarından biri olan Dr. Ömura Satoshi’nin bulgularında yer alıyor ve Kovid 19 ile mücadelenin ön saflarında kullanılıyor.

Örneğin, Ivermectin adlı bir ilacın Kovid-19’a sebep olan virüsün inhibitörü olduğu bulundu. Şu an dünyadaki bilim insanlarının bilgilerini birleştirerek süratle Kovid-19 aşısı geliştirmesi gereken zaman.

 
"Ekonomik çöküşü büyük bir yükseliş takip edecektir"

Salgının ilk günlerinde Japonya’dan Türkiye’ye ilaç yardımı yapıldığını görmüştük.

Bugünlerde ise Türkiye’nin tüm dünyaya tıbbi yardım konusunda önemli bir görev üstlendiğini söyleyebiliriz.

Bu süreçte Japonya ve Türkiye önemli bir işbirliği gerçekleştirebilirler miydi?

Virüse karşı etki gösteren ilaçlardan biri Avigan, ya da genel olarak bilindiği şekliyle Favipiravir, geliştirildiği yerel bir ilaç şirketi tarafından Japonya’dan Türkiye’ye verildi. Maliyetsiz şekilde gönderilen ilaçlar karşılığında, ilaçları alan ülkeden, yani Türkiye’den de hastalardan toplanan bilimsel verileri Japonya’ya göndermesi talep ediliyor


Taniguchi, başka bir önemli noktaya daha değiniyor:

Ayrıca, Suriye ve etrafında yoğunlaşan Türkiye’nin büyük insani yardımlar yaptığı mülteci kampları için BM’ye bağlı kuruluşlar aracılığıyla ayni ve nakdi yardımda bulunuluyor.

Uzun süredir İstanbul’da ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde Suriyeli mültecilere yardımda bulunan Japonya’nın yardım kuruluşlarından AAR Japan, Arapça konuşan mültecilere tercüman desteği, yüz maskesi gibi tıbbı malzemeler ve yerel hastanelere gitmelerinde yardım sağlamak gibi faaliyetlerde bulunuyor ve bütün bunlar Japon halkının yardımları sayesinde gerçekleşiyor.


Japonya, millet ayırt etmeksizin tarih boyunca olan yardımseverliğini bu dönemde de gösteriyor. Bu bir gerçek.

Son olarak asıl soruyu soruyorum. Profesör Tomohiko Taniguchi, küresel anlamda ekonomi alanında da bir hayli saygın bir isim.

Kovid-19 sonrası ekonomik kriz hakkında ne düşünüyordu? 

Çok kötümser olmamakla birlikte farklı açıdan yorumladı:

Düşüşü yükseliş takip edecektir. Şu an yaşadığımız ekonomik çöküşün şiddeti düşünülürse, korona sonrası yaşanacak iyileşmenin en az bu kadar güçlü olması kuvvetle muhtemeldir. Talep bastırılmış olduğu için dünya ekonomisi en dik yükseliş eğrilerinden birine tanıklık edecektir. Aksi halde kim bu virüse yeter artık diyecek?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU