SSCB’den koronavirüs tavsiyesi: Tokalaşma kaldırıldı

Dr. Mehmet Perinçek Independent Türkçe için yazdı

Özellikle 1918-1920 yılları arasında birçok cana mal olan İspanyol gribi, Sovyet Rusya’da da etkisini göstermişti. Salgın hastalıklarla mücadele, yeni Sovyet devletinin temel gündemlerinden biri olmuştu.

O dönemin salgın hastalıklarla ilgili Sovyet posterlerinden örnekleri kısa bir süre önce yayınlamıştık. (Bkz. Mehmet Perinçek, Doktorlar ve salgın hastalıklarla ilgili Sovyet posterleri)

Lenin’in duvarında asılı

1920’ler boyunca salgın hastalıklarla, özellikle de İspanyol gribiyle mücadele kapsamında yürütülen ana kampanyalardan biri de tokalaşmadan selamlaşmayı teşvik etmekti.

SSCB’de o dönemde birçok kurumda “Tokalaşma Kaldırıldı” yazılı uyarıları duvarlarda asılı görmek mümkündü. Hatta bu kampanya devletin en üst kademelerinden başlayarak yürütülüyordu.

Macaristan devrimcileriyle Lenin arasındaki bağı sağlayan Vladimir Urasov, Sovyet liderin kendisini makamında kabul ettiği anları hatırlarında şöyle anlatmıştı:

Lenin, çalışma masasında oturmuş, en önemlilerini bir taraf koyarak hızlı bir şekilde postaları okuyordu. Gözüme arkasındaki beyaz Hollanda fayanslarının üzerine yazılmış duyurular çarptı: ‘Lütfen, sigara içmeyiniz’, ‘Tokalaşma kaldırıldı’.

Moskova’yı o zaman ‘İspanyol’ salgını kasıp kavuruyordu. İstemeden uzatmamak için ellerimi arkama sakladım… Ancak Lenin, bana doğru geliyordu bile, gözlerini kısarak ve beni de şaşırtarak hiçbir duyuru yokmuşçasına iki elini de uzattı.


Bolşeviklerin önde gelen liderlerinden, Lenin’in yakın mücadele arkadaşı Yakov Mihayloviç Sverdlov’un makam odasında da aşağıda görüldüğü üzere “El sıkışmak yasaktır” levhası bulunuyordu.

Sverdlov, 1919 yılında İspanyol gribi salgını sırasında hayatını kaybetti.

“Türkiye’nin Kalbi Ankara” filminden tanıdığımız yönetmen Sergey Yutkeviç, 1940 yılında çektiği Sverdlov’un hayatını anlatan filmin alttaki sahnesinde de “Tokalaşma kaldırıldı” yazısının duvara asılmasını ihmal etmemişti.
 

 

Sverdlov1.jpg
Sverdlov, çalışma odasında “El sıkışmak yasaktır” levhasının önünde, 1918 (solda); “Sverdlov” filminden “Tokalaşma kaldırıldı” yazılı bir sahne (sağda)


Sovyet yazar Vsevolod Koçetov da “Ugol Padeniya” (Düşüş Açısı, 1967) adlı romanında devrim günlerinin Petrograd’daki karargahı Smolnıy’dan bir sahneyi kurgularken her odada “Tokalaşma kaldırıldı” levhasının asılı olduğunu eklemeyi unutmamıştı.

Merkezden taşraya her yerde

Bu kampanyanın üst kademelerden alta, merkezden taşraya da yayıldığı görülmektedir.

Örneğin “Sovyet Sibirya’sı” gazetesinin 21 Kasım 1924 tarihli sayısında “Tokalaşma Kaldırıldı” başlığı altında Sibirya Beden Eğitimi Kurulu’nun bünyesindeki birimlerin üyelerine el sıkışmayı bırakmasını önerdiği belirtilmiştir.

Benzer bir karar, tifüs salgınından dolayı İrkutsk’ta da alınmıştır.

Hatta taşraya bu kampanyayla ilgili o kadar fazla malzeme gönderilmiştir ki, bazen bu durum eleştiri konusu dahi olmuştur.

6-9 Mayıs 1924 tarihlerinde toplanan 2. Sibirya Bölge Toplantısı’nda katılımcılardan biri, merkezden gönderilen “Tokalaşmadan arındırılmış” afişlerine ihtiyaç olmadığını ve talep de görmediğini belirtmiştir.

Piyonerlerin tüzüğüne girdi

“Tokalaşmama” ilkesi, Sovyet çocuk izci teşkilatı piyonerleri de etkilemişti. Teşkilat, 1922 yılında kurulduğunda görevlerinden biri de hijyen anlayışının yayılmasıydı.

Piyonerlerin, ellerini alınlarına götürerek verdikleri meşhur selam, bir taraftan toplumun çıkarlarının kişisel çıkarlardan üstte olduğunu anlatıyordu, diğer yandan da hijyenden kaynaklanıyordu.

Çocuklar için tokalaşmadan selamlaşmanın yolu böylece bulunmuş oldu.
 

Piyoner selamı.jpg
Piyoner selamı


Tokalaşmama ilkesi, piyonerlerin 1920’lerdeki ilk yazılı “kural ve alışkanlıları” arasında da yerini almıştı:

Piyoner, elini vermez: Selamlaşmak için onun piyoner selamı var, elden ise hastalık bulaşabilir.


Piyonerlerde tokalaşmamak öyle önemliydi ki, el uzatanlar geri çevrilmeliydi. Aşağıdaki fotoğrafta Sovyet devletinin ve parti aygıtının en üst isimlerinden A. İ. Rıkov’un 1926 yılında bir piyonere elini uzattığı, küçük çocuğun ise buna karşılık vermediği görülüyor.

“Sovyetskoe Foto” dergisi, bu sahneyi Ocak 1927 tarihli sayısında şu fotoğraf altıyla yayınlıyor:

A. İ. Rıkov, piyonerle selamlaşıyor, ama o, tüzüğü gayet iyi biliyor ve elini uzatmıyor.
 


Mayakovskiy kampanyanın öncüsü

Bu slogan, İspanyol gribinin ortadan kalkmasından sonra da diğer salgın hastalıklarla mücadele kapsamında yıllarca etkisini korudu.

“El sıkışmama” kampanyası, halk sağlığı çerçevesinde yürütülmeye devam edildi. 

Bu kampanyanın önemli destekçilerinden biri de ünlü Sovyet şair Vladimir Mayakoskiy’di.

Zaten Mayakovskiy, hijyen konusunda aşırı hassas ve titiz bir kişiliğe sahipti. Dolayısıyla el sıkışmamak Mayakovkiy’in günlük hayatında da gündemdeydi.

Hatta ünlü besteci Dmitriy Şostakoviç’i gençlik yıllarında Mayakovkiy’e takdim ettiklerinde ünlü şairin iki parmağını uzattığı anlatılır.

Ancak genç besteci de bunun altında kalmamış ve bir parmakla karşılık vermiştir. Mayakovskiy, bunu üzerine elini uzatarak, “büyük başarılara ulaşacaksın” demiştir.

Mayakovskiy’in el sıkmama ve temizlik konusundaki hassasiyetini bilen Tıp Edebiyatı Devlet Yayınevi, 1929 yılında konuyla ilgili afişler hazırlanması için Sovyet şaire başvurmuştur.

Toplam 35 afiş hazırlanır. İ. M. Lebedev, N. F. Denisovskiy, A. V. Lojkin projenin ressamlarıdır.

Sloganları Mayakovskiy yazar. Lebedev’in çizdiği “kişisel hijyen” temalı 12 afişten oluşan seriden sayfamızda gördüğünüz, “tokalaşmama” üzerine olandır.

Bu sloganlar, Mayakovskiy’in bütün eserleri arasında da yerini almıştır:

Tokalaşmak kahrolsun!
Tokalaşmadan
Birbirinizi selamlayın
Ve uğurlayın!

 


Sovyet hicivci Viktor Ardov ise 1926 yılında kaleme aldığı hikayesinde (Lozungofikatsiya) konuyu “Eğer kızıl hijyenin dostuysan, elini uzak tut tokalaşmadan!” şeklinde sloganlaştırmıştı.

Sovyet edebiyatından örnekler

Tokalaşmama kampanyası çerçevesinde ülkede oluşan atmosfer, haliyle dönemin Sovyet edebiyatına da yansıdı.

Birkaç örnek verelim:

- Yoldaş! (…) Meşgul insanın zamanını almayın! Koridorlarda yürümeyin! Tükürmeyin! Sigara içmeyin! 

- kükredi sarışın kendinden geçerek.

- Tokalaşma kaldırıldı! – şeklinde çığırdı sekreter.

- Yaşasın kucaklaşma! – diye coşkuyla fısıldadı esmer.

(M. A. Bulgakov, Dyavoliada, 1924)

*** 

- Çok teşekkür ederim. Elinizi sıkmama izin verin.

- Hayır, artık tokalaşmak kaldırıldı.

(M. A. Bulgakov, Priklyuçeniya Pokoynika
[Rahmetlinin Maceraları], 1924)

***

Sahne Kırım Kültür Dairesi’nin ofisinde geçiyor. Sigara dumanıyla dolu, dar ve berbat bir yer. Tek kapı. Ön planda üstünde telefon ve hokka olan bir masa. Masanın üzerinde üç afiş duruyor: ‘Eğer meşgul birine geldiysen, sen öldün’, ‘Bitir işini, hak et gezmeyi’, ‘Tokalaşma bir kereliğine ve sonsuza dek kaldırıldı.

(M. A. Bulgakov, Silnodeystvuyuşeye Sredstvo
[Güçlü Tesirli Araç], 1924)

***

Savva: Ne güzel bir papağan!

Lord: Bu piyes için özel sipariş edildi, Savva Lukiç.

Savva: Peki pahalıya mı verdiler?

Lord: Yedi yüz… Beş yüz elli ruble, Savva Lukiç, konuşandan. Hiçbir tiyatroda yok, bizde ise var!

Savva: Söyleyiniz! Merhaba, papağancık!

Papağan: Merhaba, Savva Lukiç, dünyanın bütün işçileri, birleşin; tokalaşma kaldırıldı.”

(M. A. Bulgakov, Bogravıy Ostrov
[Kızıl Ada], 1927)

***

Şimdi Moskova’da uyuz salgını var. Tüm Moskova kaşınıyor. 
Parmaklar arasında başlıyor, sonra tüm vücutta, derialtı kenesinin durduğu yer, çıban. Sadece akşamları oluyor. Ofislerde yazılar: ‘Tokalaşma kaldırıldı’. (En iyisi öp)

(M. İ. Tsvetayeva, Çesotka
[Uyuz], 1920’ler)

***

İçeri giriyorum ve herhangi bir ilk hareketi bekleyerek duruyorum. O [hareket], o an Bryusov’dan geliyor.

-İşte bu, şair Marina Tsvetayeva. Ama ‘şairler ailesinden herkes arkadaş’ olduğu için, (bana dönerek) tokalaşmasak da olur.

(Beklenildik Sovyet 'tokalaşma kaldırıldı'sı değil, ne de olsa Sovyet insanında uyuzdan, peki Bryusov’unki neden?)

(M. İ. Tsvetayeva, Geroy Truda (Zapisi o Valerii Bryusove
[Emek Kahramanı (Valeriy Bryusov Hakkında Notlar)], 1925)

***

Aylak Karadeniz filosu askeri, mağazaya bakarken, tezgâh ve rafların yok olduğunu, yerlerin tertemiz silindiğini, oval ofis masalarının durduğunu, duvarlarda ise alışılageldik çalışma saatlerine ve tokalaşmanın zararlarına dair kurum afişlerinin asılı olduğunu fark edebilirdi.
 

(İlya İlf ve Yevgeniy Petrov, Zolotoy Telyonok
[Altın Buzağı], 1931)

***

- Hayır, bizde hiçbir anket formu yok. Hiçbir şey doldurmak gerekmiyor. Sadece sandalyeye oturun ve konuşun!

- Peki tokalaşma kaldırıldı mı? – diye sesi titreyerek sordu donuk suratlı ziyaretçi.

- Kaldırıldı, kaldırıldı! – diye sakinleştirdi onu.

- İşte bu! – diyerek biraz olsun parıldadı yüzü.

(V. Katayev, Tusklaya Liçnost
[Donuk Kişilik], 1926)

***

Pencereler titredi, elektrikler kesildi, su boruları patladı, artık tifüs kendini hiçbir şeyle sınırlamıyordu, ambulanslar (şehirdeki tek araçlar) at cesetlerinin etraflarından dolanarak caddelerde yanıp sönüyordu, kulaklara takılmış pamuklar sesleri geçiriyordu, saklanacak hiçbir yer yoktu, kızıl saçlı poliglot ve eleştirmen (kulaklarında pamukla) sağ kolunu askıda taşıyordu, Tanrı korusun, temas yoluyla (“tokalaşma yasaklandı”) tifüs, çiçek ya da yeni ahlak mikroplarını almamak için.

(Y. P. Annenkov, Povest o Pustyakah
[Boş Şeyler Hakkındaki Öykü], 1934)

***

Bu önemli belgenin tüm karmaşık içeriğini paragraf paragraf aktarmayacağım.

(…) eller, tokalaşmak için değildir, iş içindir: Tokalaşma kaldırıldı.

(S. D. Krjijanovskiy, Çujaya Tema
[Yabancı Konu], 1931)

***

- O zaman, Sofiya Pavlovna… Buyurun oturunuz, oturunuz!.. O zaman farklıydı. Bir taraftan daha zor, bir taraftan daha basit. Daha zordu, çünkü eski, yerleşik, taşlaşmış ataletin üstesinden gelmek gerekiyordu. Ama bunun nasıl yapılacağını her birimiz, her seferinde bilmiyorduk. Tecrübe yoktu. Basitti, çünkü tüm ülke ve her kişi bireysel olarak şu anki gibi yüksek kültür, ekonomi ve bilgi seviyesine ulaşmamıştı. Meseleler bugünkü kadar çeşitli değildi. Şimdiki gibi derin kararlara ihtiyaç yoktu. Lise mezunu, bilgi ve birikimiyle ilah gibi olabiliyordu. Bölge komitesinde yerlere tükürürlerdi, izmaritleri masa altına atarlardı… ‘Tokalaşma kaldırıldı’, ‘İşini bitir, çık’. Çalışma odamda işte böyle afişler asılıydı.

(Vsevolod Koçetov, Sekratar Obkoma
[Bölge Komitesi Sekreteri], 1961)


“Kahrolsun Tokalaşma” Derneği

Bu örneklerin çoğunda Sovyet ülkesini saran bu kampanyaya daha hicivsel yaklaşıldığı görülmektedir.

Ancak bu konuya çok daha ciddiye alanlar ve hatta dernekleşenler dahi vardı. Bunlardan biri, 1920’lerde kurulan “Kahrolsun Tokalaşma” Derneği’ydi. 

Hijyenik bulunmayan ve karanlık geçmişin kalıntısı olarak görülen tokalaşmaya karşı savaş ilan eden bu derneğin rozetlerini bugün hala müzayedelerde ve antikacılarda bulmak mümkün.

Aşağıda örnekleri görülen rozetleri, “Tokalaşmadan arındırılmış”, “KT: Kahrolsun tokalaşma”, “Tokalaşmadan arındırılmış: Temizlik sağlığın teminatıdır” sloganları süslüyor.
 


Sovyet şair Vadim Şefner (1915-2002), anılarında kimya öğretmeninin bu rozetlerden taktığını şu satırlarla anlatmıştır:

Kimya öğretmenimiz, iyi ve kibar bir insandı, nedense ceketinde iki beyaz dışbükey harfin (KT) bulunduğu üçgen mavi bir rozet takardı.

Bu, ‘Kahrolsun tokalaşma’ anlamına geliyordu. Bu rozetleri, selamlaşmanın ve vedalaşmanın sözlü olması gerektiğini düşünen, birbirlerinin elini sıkmayı ise sağlıksız, karanlık geçmişin kalıntısı gören insanlar satın alır ve takardı.


Ünlü Sovyet şarkıcı Klavdiya Şuljenko’nun (1906-1984) da o dönemde İlya Grigoryev isimli bir müzisyenle tanıştığında uzattığı eli havada kalmış ve müzisyen ceketindeki rozeti gösterip ona şunu söylemiştir:

KT’! Yani ‘Kahrolsun tokalaşma’! Tokalaşma, bir burjuva âdetidir.


Derneğin çalışmaları dönemin Sovyet mizahına da konu olmuştur. İ. İlf ve Y. Petrov, “Morepolavatel i Plotnik” (Denizci ve Marangoz, 1929) isimli hikayesinde şehirdeki “Kahrolsun Tokalaşma” Derneği başkanının bu mücadeledeki beşinci yıl kutlamaları, hicivsel olarak ele alınmıştır.

Kutlama sırasında yapılan konuşmalardan kısa bir bölüm aktaralım:

- Siz! – diye haykırdı Podlinnik işaret parmağını dernek başkanının gözüne sokarak. – Siz, kendini bilime adamış biri, şehrimizde tokalaşmayı kaldırma fikrinin büyük mücahidisiniz! İşte önünüzde gözyaşlarımı tutamıyorum!


“Ben antitokalaşmacıyım!”

Tokalaşmayla mücadele eden başka bir Sovyet derneği de “Zaman Ligi”ydi.

“Zaman Ligi”nin temel hedefi, toplumsal ve özel hayatta zamanın doğru ve tasarruflu değerlendirilmesini sağlamaktı.

Dernek, konu hakkında yazılı bir öneri metni de yayınlamıştı:

Lig, yeni bir hayat için mücadele yoluna yönelmiştir. Bu mücadele, her şeyden önce hayatta kendini korumuş ESKİ ALIŞKANLIKLAR-KALINTILARLA MÜCADELEDİR. 

TOKALAŞMA, bu kalıntılardan biridir. YENİ HAYAT, HER ŞEYDEN ÖNCE HİJYENİK HAYATTIR.

Gerçekten, barbar alışkanlığı tokalaşmadan daha antihijyenik ne olabilir?

İnsanların karşılaştıklarında tokalaşarak elinde silah olmadığını gösterdiği zamanlardan kalma bu âdet, yüzyıllarca yaşamış ve en zararlı ve çirkin kalıntılardan biri haline gelmiştir. Esasen: 

TOKALAŞMA, HASTALIK BULAŞTIRMAKTIR. Her sene birkaç bin insan sadece tokalaşma yüzünden hastalanmaktadır. Devlet, bu hastalıkların tedavisi için birkaç yüz bin ruble harcamaktadır. 

TOKALAŞMA, GEREKSİZ BİR HAREKETTİR. Bununla mücadele, EBÖ [Emeğin Bilimsel Örgütlenmesi] ilkelerinden biridir. Tokalaşma, işi engeller ve zaman alır.

Sayılarla haşır neşir olanlar, Moskova’daki bir kurumda bir ay boyunca tokalaşmaya ne az ne çok 8000 saat harcandığını hesaplamışlardır. Sekiz bin iş saati.

Bu kadar harcama yapacak kadar zengin miyiz? Sekiz bin saat, bir ay boyunca bir kurumda. Dileyenler, bütün kurumlarda, okullarda, askeri birliklerde, SSC Birliği’nin bütün fabrikalarında ne kadar iş zamanı kaybedildiğini ve cici alışkanlık tokalaşmanın ne kadar ettiğini hesaplasın. 

TOKALAŞMAYA KARŞI KARARLI BİR SAVAŞ İLAN EDİLMELİDİR. Lig örgütleri, bu davanın en ön cephesinde dövüşmelidir.

Eski tarz mücadele yöntemleri, ‘Tokalaşma kaldırıldı’ duyuruları, neredeyse hiçbir şey vermemektedir. Yeni yöntemlere ve yeni yaklaşımlara ihtiyaç vardır. 

İlk etapta KAMUOYUNU SEFERBET ETMEK, basını (duvar gazeteleri dahil) bu konuya çekmek gerekmektedir.

Konuşmalar örgütlenmelidir: Uygun düşen kararların (önceden hazırlamalı) mutlaka alınmasıyla sonuçlanan üç dakikalık sunumlar.

Bu konuda kişisel örnekler, öncü rol oynamalıdır:

EN İYİ PROPAGANDA İCRAATLA PROPAGANDADIR. Tokalaşmaya izin verilmemesi konusundaki slogan ve afişlere öyle bir görünüm verilmelidir ki, bilinçlere sirayet etsin.

Tokalaşma karşıtları için özel rozetler çıkartmak anlamlıdır. 

Sonuçları hakkında bilgi verilerek bu mücadelenin tecrübesinin paylaşılması gerekliliği unutulmamalıdır. 

Lig’in hücreleri, tokalaşmayla mücadelede propaganda çalışması yapacak, taraftar toplayacak, sağlık birimleriyle temas kuracak vb. vurucu timler oluşturmalıdır.

Aşırıcılığa düşülmemeli ve selamlaşmanın tamamen kaldırılması talep edilmemelidir. Tokalaşmanın PİYONER SELAMIYLA değiştirilmesi tasarruf ve hijyen açısından bizi tatmin edebilir.

Bununla birlikte piyoner selamı, Lig’in katılmasının (EBÖ Kurulu kararına göre) zorunluğu olduğu mücadelede ‘günlük yaşamda tekrarlanan tipik fenomenler için uygun şablonlardan’ biridir. 

Tokalaşmayla mücadele, Lig’in önceki görevlerinden vazgeçmesi değildir, sadece işin yeni bir alanda yayılmasının başlangıcıdır. Bu mücadele, boş işlerle zaman kaybı değildir:

BÜYÜK AMAÇLARA DAR KAPILARDAN GEÇEREK DE GİDİLEBİLİR. Hijyene uygun normların belirlenmesi ve hayata geçirilmesi, Lig’in önünde duran en önemli görevlerden biridir.

Lig’in bazı örgütleri, şimdiden bu yola girdiler. Tatar örgütü, örneğin, Lig’in üyelerinin tokalaşmadan arındırıldığını ilan etti.

Bu çalışma, yayılmalı ve geliştirilmeli, SSCB vatandaşlarının olabildiğince büyük çoğunluğunun şunu diyebilmesi hedeflenmelidir:

‘BEN ANTİTOKALAŞMACIYIM’


“Ben antitokalaşmacıyım” sloganının o dönemde belirli kesimler açısından bir kimlik beyanı halini aldığı görülüyor.

Tomsk kentinde çıkartılan “Ponedelnik” (Pazartesi) isimli haftalık gazetenin 2 Eylül 1918 tarihli sayısındaki “Antitokalaşmacı” başlıklı haber, bunun örneklerinden biri.

Habere göre Bölge Duması’nın Danışma Meclisi Başkanı Prof. Dr. Boris Petroviç Veynberg, en yakınlarıyla dahi tokalaşmamakta, kendisine bir el uzatıldığında sağ elini hızlı bir şekilde havaya kaldırıp “kusura bakmayın, ben antitokalaşmacıyım” yanıtını vermektedir.

Saygın bilim adamı, bu alışkanlığından da asla taviz göstermemektedir. Ancak Duma’daki bir toplantı sonrası, bir ordu komutanının elini sıkması orada bulunanları hayrete düşürmüş ve bu hareketi gazeteye haber olmuştur.

SSCB’de bu kampanya, 1930’ların ortasına kadar varlığını sürdürmüştür. Salgın hastalıkların tamamen ortadan kalmasıyla da silinip gitmiştir.

Ancak insan, koronavirüs salgının yaşandığı günümüzde bu slogan ve dernekler yeniden canlanır mı diye düşünmeden edemiyor.

 

 

KAYNAKÇA:

  • “Antirukojom”, Ponedelnik, No. 11, 2 Eylül 1918, s.2
  • Annenkov, Yuriy, Povest o Pustyakah, İzdatelstvo İvana Limbaha, 2001. 
  • Ardov, Viktor, “Lozungofikatsiya”, Sovyetskiy Yumoristiçeskiy Rasskaz 20-30-h godov, İzdatelstvo “Pravda”, Moskva, 1987, s.16-19
  • Bulgakov, M. A., Sobranie Soçineniy, c.1, 2, 5, “Golos”, Moskva, 1995
  • Hotulyov, Vyeçeslav, Klavdiya Şuljenko: Jizn, Lyubov, Pyesnya, İzdatelstvo “Rusiç”, Moskva, 1998
  • İlf, İlya ve Petrov, Yevgeniy, Neobıknovennıe İstorii iz Jizni Goroda Kolokolamska, Knijnaya Palata, Moskva, 1989
  • İlf, İlya ve Petrov, Yevgeniy, Zolotoy Telyonok, Sovyetskaya Literatura, Moskva, 1933
  • Katayev, Valentin, Goroh v Stenku, Sovyetskiy Pisatel, Moskva, 1963
  • Kevorkyan, Konstantin, Fronda. Blesk i Niçtojestvo Sovyetskoy İntelligentsii, Knijnıy Mir, Moskva, 2019
  • Kirillov, M. M., Moi Bonıe: Sborik Rasskazov, Nordmedizdat, Saratov, 2013
  • Koçetov, Vsevolod, Sobranie Soçineniy, c.4, 5, İzdatelstvo “Hudojstvennaya Literatura”, Moskva, 1975
  • Krasinskiy, S., “A. İ. Rıkov zdorovaetsya s pionerom, no tot tverdo znaet svoy ustav i ruki ne podayot”, Sovyetskoe Foto, No. 1, Ocak 1927, s.19
  • Krjijanovskiy, Sigizmund, Polnoe Sobranie Soçineniy, c.1, İzdatelstvo “Simpozium”, 2001
  • Mayakovskiy, V. V., Polnoe Sobranie Soçineniy, c.10, Goslitizdat, Moskva, 1958 
  • Otçyot II-go Sibirskogo Oblastnogo Soveşaniya Gubernskih Rabotnikov Uçrejdeniy i Organizatsiy Sotsialnogo Obespeçeniya, İzdanie Upravleniya Upolnomoçennogo NKSO i Vserokompoma po Sibiri,  Novo-Nikolayevsk, 1924. 
  • “Otmena Rukopojatiy”, Sovyetskaya Sibir, No. 266 (1508), 21 Kasım 1924, s.11
  • Perelomova, Yulia, “YaYest Borets za Vlast Sovyeta…”, Vostoçno-Sibirskaya Pravda, No. 10 (26819), 22 Mart 2016
  • Reşeniya Pyatogo Vserossiyskogo Syezda R.K.S.M., İzdatelstvo “Molodaya Gvardiya”, Moskva, 1922
  • Şefner, Vadim, “İz Zapiskoy Knijki Vasileostrovtsa”, Neva, No. 7, 1995, s.213-218
  • Ternovaya, L. O., Geopolitiçeskie Baryerı Mejkulturnoy Kominikatsii, Mejdunarodnıy İzdatelskiy Tsentr “Etnosotsium”, Moskva, 2016
  • Tsvetayeva, Marina, Sobranie Soçineniy, c.4, Ellis Lak, Moskva, 1994 
  • Urasov, Vladimir, Svyaznoy Troyh Revolyutsii
  • Voznesenskiy, İ. S., Uçim Personalnoy Efektivnosti: Posobie Dlya Pedagogov i Trenerov, MADİ, Moskva, 2019
  • Yastrebov, Aleksandr, “İdyom za Siney Ptitsey…”, Gorizont, No. 8, 1991, s.13-17
  • Yevtuşenko, Yevgeniy, Politika-Privilegiya Vseh, İzdatelstvo Agenstva Peçati Novosti, Moskva, 1990
  • Zakonı i Obıçai Yunıh Pionerov, 192?

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.  

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU