Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize'de yapımı tamamlanan tesis ve projelerin toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada, yatırımlar hakkında bilgi verdi ve gündemdeki konuları değerlendirdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Bir taraftan ülkemiz içinde yatırımlarımıza hızla devam ederken, yurt dışında da yoğun bir diplomatik atak içindeyiz. Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını ve ağırlığını artırıyoruz. Dünya liderlerinin katıldığı önemli zirvelerde ülkemizi ve milletimizi gururla temsil ediyoruz. Türk milletinin hakkını, hukukunu ve çıkarlarını kararlılıkla savunuyoruz. Medeni denilen ülkelerin sessiz kaldığı, tepkisiz kaldığı trajedileri cesaretle insanlığın gündemine taşıyoruz. Şanghay İşbirliği Teşkilatı zirvesinde bunu yaptık. İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü zirvesinde bunu yaptık. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bunu yaptık. Önceki gün Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında yine bunu yaptık. Gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her toplantıda kimseden çekinmeden ezilenlerin sesi olduk. Niçin biliyor musunuz sevgili kardeşlerim? Çünkü biz bu toprakların evladıyız. Nasıl Rize hakkın, hak olanın yanındaysa, nasıl Rize vicdanın, hamiyetin, haysiyetli duruşun yanındaysa biz de mazlumların ve mağdurların her zaman yanındayız. Devlet ve hükümet olarak Rize'den aldığımız güçle, sizden aldığımız ilhamla zalimlerin karşısında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"İki yıl sonra ilk kez Gazze'de yüzler güldü"
Dün Mısır'dan hepimizi, tüm müslümanları hatta vicdan sahibi tüm insanları sevindiren güzel bir haber aldık. Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki görüşmelerde anlaşma sağlandı. İki yıl sonra ilk kez Gazze'de yüzler güldü. İnsanlar korkuyla değil, sevinçle sokaklara döküldü. Filistinli kardeşlerimizin mutluluğu bizleri de bahtiyar etmiştir. Gazzeli çocukların yüzlerinde açan tebessümler bizim de içimizi ısıtmıştır. Hele hele Gazzeli kardeşlerimizin şükür secdesine kapandığını görmek bizi çok farklı bir duygu dünyasına götürdü. Gazze'nin iki yıllık zulmün ardından yeniden nefes alacak olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
"Biz Filistinli analar yavrularının beyaz kefenlerine sarılmasın diyoruz"
İlk günden itibaren bu sürece en büyük katkıyı veren ülkelerden biriyiz. New York ve Washington'daki temaslarımızın ana gündemi Gazze'de akan kanı durdurmaktı. Orada Amerikan Başkanı Sayın Trump'la çok verimli, çok samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Ardından MİT Başkanımızı Doha'ya, Dışişleri Bakanımızı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne gönderdim. Hamas'la kapsamlı görüşmeler yaptık. Katar ve Mısır başta olmak üzere bölgedeki kardeş ülkelerle görüştük. Yani Gazze'ye huzur, barış ve güvenliğin bir an evvel gelmesi için bize ne düşüyorsa hamdolsun fazlasıyla yaptık. Tek bir masumun daha ölmemesi için tüm imkanlarımızı, istihbaratımızı, diplomatlarımızı, kurumlarımızı seferber ettik. Sonuçta anlaşma imzalandı ve Gazze'de kalıcı barışa giden yolun kapıları aralandı. Tüm zorluklarına rağmen bunu çok önemli buluyoruz. Çünkü biz artık kan akmasın diyoruz. Biz çocuklar açlıktan ölmesin diyoruz. Biz Filistinli analar yavrularının beyaz kefenlerine sarılmasın diyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz. Bizim barıştan, istikrardan ve bölgemizde huzurun hakim kılınmasından başka bir arzumuz yok.
"İsrail'in verdiği sözleri tutmama konusundaki kötü sicilini elbette biliyoruz"
Bundan sonra önemli olan anlaşmanın harfiyen uygulanmasıdır. Biz inşallah uygulama sürecinde de elimizi taşın altına koyacağız. Mısır'ın El Ariş limanında bekleyen gemilerimizdeki insani yardımları hızla Gazze'ye ulaştıracağız. Havalar soğumadan Gazze halkına ne kadar çok yardım ulaştırabilirsek o kadar güzel bir iş yapmış olacağız. İsrail'in verdiği sözleri tutmama konusundaki kötü sicilini elbette biliyoruz. Sudan bahanelerle verdikleri sözleri çiğnediler. Attıkları imzalara maalesef ihanet ettiler. Bir kez daha aynı yanlış yola girmemeleri noktasında gerekli tedbirlerin alınması için de çaba gösteriyoruz.
"Gazze'nin yeniden imarında da bize düşen neyse inşallah yerine getireceğiz"
İki yıldır süren ağır bombardımanın ardından Gazze'de çok büyük bir yıkım ve enkaz var. Bunların kaldırılması ve Gazze'nin yeniden imarında da bize düşen neyse inşallah yerine getireceğiz. Şunun altını çizerek burada söylemek isterim. Tekrar soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olacaktır. Bölgemiz özellikle de Gazze artık kana, katliama, gözyaşına doymuştur. Barışa fırsat tanınmalıdır. Sabotajlardan uzak durulmalıdır. Türkiye olarak nasıl mücadele ve müzakere süreçlerinde Gazze halkının her zaman yanında olduysak bundan sonra da tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. İki senedir dişleri ve tırnaklarıyla zulme direnen Gazzeli kardeşlerimi buradan saygıyla selamlıyorum. Gazze direnişinde şehit düşen tüm kardeşlerimize Yüce Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyorum.
"Her gün yeni bir mazeret üreterek ziyareti kötülüyor, manipülasyon yapıyor"
Ülkemizdeki ana muhalefetin vizyonsuzluğuna üzülerek ifade ediyorum. Bu süreçte bir kez daha şahit olduk. 7 Ekim olayından sonra değerli kardeşlerim, uzun süre Hamas'a terör örgütü dediler. Filistin direnişine çok çirkin ifadelerle çamur attılar. Selam çaktıkları yerlerden umduklarını bulamayınca bu sefer hemen ağız değiştirdiler. Yurt dışına firar etmiş, yabancı istihbarat örgütlerinin piyonu olmuş tiplerin iftiralarıyla hükümetimizi ve şahsımızı hedef aldılar. Biz bunların yalan olduğunu bilgi ve belgeleriyle ortaya koyduk. Ama buna rağmen itibar suikastlerini maalesef devam ettirdiler. Amerika seyahatimiz öncesinde ve sonrasında CHP Genel Başkanı'nın söylediği hezeyanları sizler de işittiniz. Uzanamadığı üzüme koruk diyen tilki misali her gün yeni bir mazeret üreterek ziyareti kötülüyor, manipülasyon yapıyor.
ANKA