DEM Parti'den iktidara "Demirtaş" çağrısı: İtirazınızı geri çekin

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile milletvekilleri, Adalet Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin verdiği ihlal kararına itiraz eden Adalet Bakanlığı’na, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tepki gösterdi. DEM Parti, iktidarın kararları uygulamak yerine “ayak oyunlarıyla zaman kazanmaya çalıştığını” belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile milletvekilleri, Adalet Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Koçyiğit, burada yaptığı konuşmada, "Ülkeyi açık bir cezaevi hâline getiren, hukuk adına ne varsa katledilen, yerle bir edilen bir uygulama ile karşı karşıyayız. Bu uygulamanın odağında kim var diye baktığımızda, Adalet Bakanı ve AKP hükümetini görüyoruz bizzat bu uygulamanın yürütücüsü olduğunu görüyoruz" dedi.

"Kesinleşmiş iki karar var"

Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kobani kumpas davasında yıllardır haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan arkadaşlarımız var. Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ ve diğer tüm arkadaşlarımız, yıllardır bir siyasi davanın sonucu olarak cezaevinde tutsak tutuluyorlar. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bütün temel ilkelerini ihlal eden bir dava olduğunu bizzat AİHM üç defa üst üste söyledi. Ama bakanlık ve hükümet, AİHM kararlarını uygulamak yerine, uluslararası evrensel haktan, hukuktan doğan arkadaşlarımızın özgürlüklerini sağlamak yerine yasayı dolaşmak, zaman kazanmak, hukuksal ayak oyunları ile sanki ortada bir hukuk varmış gibi bir manipülasyon yapmaya çalışıyor. Dün Adalet Bakanlığı, Strazburg’da AİHM’in üçüncü defa Demirtaş hakkında aldığı karara itiraz etti. Şimdi ne diyorlar? Yani üçüncü karar mahkemeye sunulduğunda karar kesinleşmedi diye tahliyesini engellediler. Oysa eğer gerçekten kesinleşmiş bir karar bekleniyorsa, AİHM’in Büyük Daire tarafından kesinleşmiş iki kararı var.

"Halk bize soruyor"

Koçyiğit, toplumda artan rahatsızlığa da dikkat çekti:

Halkımız bize, ‘Hem barış diyorlar, hem demokrasi diyorlar hem de Demirtaş ile Yüksekdağ’ı ve Kobani Kumpas Davası’ndaki arkadaşlarımızı cezaevinde tutuyorlar. Bu barış nasıl olacak? Toplumun sürece güveni böyle mi tesis edilebilir? Bu ülke, bu hukuksuzluklarla yargıyı dolanarak çıkabilir mi? Bu ülke kendi barışını ararken Sayın Demirtaş’ı, Sayın Yüksekdağ’ı cezaevinde tutmanın nasıl bir toplumsal faydası var?’ diyor. Biz de bu soruyu bizzat hükümete sormak istiyoruz. Yapılan, hukuksuzlukta ısrardır. Artık ortada açık bir hakikat var; o da, IŞİD’in yapamadığını AKP’nin Kobani Kumpas Davası ile yapmasıdır.

"Hukuksuzluktan geri dönün"

Koçyiğit, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

Biz de bu ısrar karşısında mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu anlamıyla bir kez daha çağrı yapıyoruz: Hukuksuzluktan geri dönün, evrensel ilkelere dönün, AİHM kararlarını uygulayın. Daha fazla toplumun güvensizliğini pekiştirmeyin. Toplum bu yaptıklarınızı görüyor, bunun sürece etkileri var. Bunu görmezden gelen bir anlayışla bu ülkenin ne barışında ne de demokrasisinde ilerleme kaydetmemiz mümkün değildir.

"Hukuk değil, kumpas"

Ardından konuşan Sezai Temelli de Adalet Bakanlığı’nı eleştirerek şöyle konuştu:

Bu hukuk değildir, kumpastır. Adalet Bakanlığı’nın itirazını geri çekmesini bekliyoruz. Bir barış sürecinin, bunca fedakârlıkla ve sorumlulukla yürüttüğümüz müzakere sürecinin bizzat Adalet Bakanlığı eliyle zehirlenmesini kabul etmiyoruz. Adalet Bakanı, bu başvuruyu hemen geri çekmelidir.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU