Mehmet Metiner: Türk ve Kürt ittifakı için gerekli demokratik adımlardan kaçınılmamalı

AK Parti, MKYK üyesi Mehmet Metiner, Türk ve Kürt ittifakının sağlanabilmesi için devlet, hükümet ve Meclis’in demokratik adımları atmaktan kaçınmaması gerektiğini belirtti

Fotoğraf: X

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 14’üncü toplantısında konuşan AK Parti, MKYK üyesi Mehmet Metiner, Türk ve Kürt ittifakının sağlanması için devlet, hükümet ve Meclis olarak gerekli adımların atılmasından kaçınılmaması gerektiğini ifade etti.

Metiner, Kürt sorununun çözüm sürecinin “pazarlık veya yenilgi zafer mücadelesi” olmadığını, pozitif bir “al ver süreci” olarak yürütülmesi gerektiğini belirterek, “Silah yerine siyasetin, ölüm yerine hayatın ikame edileceği bir süreçtir. Herkese kazandıracak barışın temelini oluşturuyor” dedi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın son görüşmede işaret ettiği adımlara da değinen Metiner, Öcalan’ın siyasi ve hukuki altyapıya yaptığı vurgunun silah bırakma şartı olmadığını, gönüllü bütünleşmenin sağlanmasının amaçlandığını söyledi. Metiner, Öcalan çağrısıyla örgütün fesih ve silah bırakma kararı almasının tarihi bir fırsat olduğunu belirtti.

Devlet, hükümet ve Meclis olarak Türk ve Kürt ittifakı için gerekli adımları atmalı

Demokratik taleplerin silahla değil, siyaset yoluyla elde edilmesi gerektiğini vurgulayan Metiner, “Silah bırakmanın şartını buna bağlamak gayrimeşru ve yanlıştır. Devlet, hükümet ve Meclis olarak Türk ve Kürt ittifakı için gerekli adımları atmaktan zinhar kaçınmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Metiner, geri dönüşler ve örgüt mensuplarının entegrasyonu için somut öneriler de paylaştı. Buna göre, silahlarını bırakıp dönmek isteyenlerin ülkelerine dönüşlerinin güvence altına alınması, hukuki düzenlemelerin net biçimde yapılması ve cezaevlerinde bulunanların aşamalı olarak serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, siyaset yapma haklarının tanınmasıyla demokratik ikna ve diyalog yolunun ön plana çıkacağını söyledi.

Barışın kalıcılığı için inanç ve güven ikliminin önemine de dikkat çeken Metiner, “Ayrıştıran değil, birleştiren bir dilin çoğalması, öfkenin yerine umudu koymak hepimizin ortak görevidir. Gerçek barış toplumun her katmanında yankı bulduğunda kalıcı olur” dedi.

Metiner, 10 Mart mutabakatına da atıfta bulunarak, Türkiye’nin QSD ve Suriye Geçiş Hükümeti arasındaki sorunların çözümünde arabuluculuk rolü üstlendiğini, mutabakatın QSD’nin silah bırakmasını değil, bölgedeki idari ve askeri kurumların yeni Suriye Devleti’ne gönüllülük temelinde entegrasyonunu hedeflediğini söyledi.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU