ABD'de İsrail'e destek giderek zayıflıyor

Dr. Osman Gazi Kandemir Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

2025 yazında Gazze'de "soykırım"a varan vahşet, Amerikan kamuoyunun zihin haritasında da sarsıcı bir kırılmaya işaret etti.

Harvard-Harris anketlerine göre İsrail-Filistin çatışmasına verilen toplumsal tepkiler, yaş grupları ve siyasi aidiyetler üzerinden dramatik biçimde değişiyor.

Bu değişim, dış politika algısının yalnızca güvenlik ve çıkar odaklı olmadığını; özellikle genç kuşaklarda ahlaki duyarlılık, dijital tanıklık ve vicdani sorumluluk gibi yeni unsurlarla şekillendiğini gösteriyor.


Ahlaki sorgulamanın yeni adresi: Z Kuşağı ve Filistin duyarlılığı

2025 Eylül verilerine göre:

  • 18-24 yaş grubunun yüzde 27'si İsrail'i haklı bulurken, yüzde 31'i Filistin'e hak veriyor.
  • Tarafsız kalanların oranı yüzde 42.

Bu tablo, 65 yaş ve üzerindeki seçmen grubunda tersine dönüyor:

  • İsrail'e destek yüzde 61,
  • Filistin'e yalnızca yüzde 11.

Ancak bu eğilim yeni değil; önceki 2 yılın eylül ayı verileri de genç yaş grubunda benzer bir çizgiye işaret ediyor:

2024 Eylül (18-24 yaş):

  • İsrail'e destek: Yüzde 30
  • Filistin'e destek: Yüzde 28
  • Tarafsız: Yüzde 42

2023 Ekim (18-24 yaş):

  • İsrail'e destek: Yüzde 35
  • Filistin'e destek: Yüzde 22
  • Tarafsız: Yüzde 43

3 yıl üst üste gelen veriler, Z kuşağında Filistin lehine eğilimin istikrarlı biçimde yükseldiğini, İsrail'e verilen desteğin ise her yıl kademeli olarak azaldığını gösteriyor.


Aylar ve yıllar arasında değişim: Z Kuşağının tutumu eviliyor

Yalnızca yıllar arasında değil, 2025 yazı içinde de dikkat çekici değişimler mevcut:
 

 

Bu tablo, yalnızca bir ay ya da yılın verisine değil, artık trend haline gelmiş bir dönüşüme işaret ediyor:

Z kuşağı her yıl daha az İsrail destekçisi, daha fazla Filistin duyarlısı oluyor.


Parti aidiyeti: Demokratlarda denge, Cumhuriyetçilerde netlik

2025 Eylül itibarıyla:

  • Cumhuriyetçilerin yüzde 65'i İsrail'i haklı buluyor.
  • Demokratlar arasında İsrail'e destek yüzde 31, Filistin'e destek yüzde 27.
  • Bağımsız seçmenlerde İsrail'e destek yüzde 38, Filistin'e yüzde 21, tarafsız yüzde 41.

Ancak 2024 ve 2023 verileriyle karşılaştırıldığında, özellikle Demokrat Parti seçmeninde İsrail'e desteğin 2023'e göre düştüğü, Filistin'e desteğin ise 6-7 puanlık artış gösterdiği gözlemleniyor.

Bu da "progresif kanadın sesi" olarak tanımlanan Ocasio-Cortez, Ilhan Omar gibi figürlerin etkisinin giderek arttığını kanıtlıyor.
 


Dijital tanıklık: TikTok'tan Beyaz Saray'a uzanan etki

Yaş gruplarına göre dramatik tutum farklılıkları, medya kullanımının da etkisini açığa çıkarıyor.

18-34 yaş grubu, bilgiye erişimde sosyal medya ağırlıklı kaynaklara başvuruyor.

Gazze'deki yıkımın TikTok, Instagram, YouTube gibi görsel medya araçlarıyla doğrudan aktarılması, dış politikaya dair pozisyon alımını yalnızca haber analizine değil, ahlaki tanıklığa dönüştürüyor.

Bu dönüşüm, klasik medya ile dış politika arasındaki ittifakı sarsmakla kalmıyor, Amerikan gençliğinin diplomasiyi doğrudan sorgulamasına imkân tanıyor.


Sonuç: 3 yıllık eğilim ne diyor?

Harvard-Harris anketlerinin 2023-2025 verileri, yalnızca anlık bir kırılmayı değil; artık kurumsallaşmakta olan bir ahlaki yönelimi ortaya koyuyor.

Genç Amerikalılar, dış politikaya yalnızca güvenlik veya müttefiklik üzerinden değil, etik ve adalet perspektifiyle yaklaşıyor.

Filistin'e yönelik duyarlılık artarken, İsrail'e verilen koşulsuz desteğin sorgulanması normalleşiyor.

Bu dönüşüm, ilerleyen yıllarda Kongre politikalarından başkan adaylarının söylemlerine, medyadaki temsil düzeyinden üniversite kampüslerindeki protestolara kadar geniş bir etki alanı yaratma potansiyeli taşıyor.

Sumud Filosu'nun zaferi ve küresel kamuoyunda yarattığı etkinin sonuçları henüz anket sonuçlarına yansımadı.

Kasımda yayımlanacak sonuçlarda kırılmanın daha da arttığını görebiliriz. 

2025 yazı, yalnızca Gazze'nin yıkımıyla değil, Amerikan gençliğinin vicdanında inşa edilen yeni bir dış politika tahayyülüyle de hatırlanacak.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU