CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti grubunun sunduğu önerge kapsamında yaptığı konuşmada, Kobani Davasını “siyasi kumpas davası” olarak nitelendirdi. Tanrıkulu, eski HDP yöneticileri ve siyasetçilerin bu süreçte “kumpasın rehineleri” olduğunu söyleyerek, davanın siyasi kararlarla şekillendiğini ifade etti.
Tanrıkulu, konuşmasında davanın ortaya çıkış sürecine ve yargılama pratiğine ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Yargı sürecinin zamanlamasına dikkat çeken Tanrıkulu, soruşturmanın ve ifadelerin geç başlatıldığını, iddianame ve karar metinlerinin hacminin ve hazırlama süresinin tutarsız olduğunu savundu. “Bir davanın iddianamesi o kadar bin sayfa olmaz. Bir mahkeme kararı otuz iki bin sayfa olmaz. Bir mahkeme kararı bir yılda yazılmamalı” diyerek, uygulamanın adil yargılama ilkeleriyle bağdaşmadığını belirtti.
Tanrıkulu, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer siyasetçilerin “kumpasın rehineleri” olduğunu vurgulayarak, “Bunların bilinmesi lazım” ifadesini kullandı. Ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın rolüne ilişkin eleştirilerde bulunup, iddialara konu evraklara dair sahtecilik suçlaması yönelttiğini dile getirdi.
“Aynı siyasi kararlar şimdi CHP’ye”
Konuşmasında davanın arkasındaki siyasi ilişkinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) desteğiyle Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) dayandığını öne süren Tanrıkulu, istinaf süreçlerinin “hikâye” olduğunu savundu ve kararların siyasi kanatlar aracılığıyla sonuçlandırılacağını iddia etti.
Tanrıkulu, ayrıca davanın muhataplarına yönelik şu uyarıda bulundu: “Şimdi aynı şeyi CHP’ye yapıyorsunuz. O dönem bitti, yeni dönem başladı. Aynı siyasi kararlarla, aynı hukuksuzluklarla ve aynı aktörlerle, aynı yargı aktörleriyle yapıyorsunuz. Sizi bir kez daha buradan uyarıyorum. Bu döner dolaşır sizin başınıza bela olur.”
Dokunulmazlık, zamanlama ve vicdan vurgusu
Tanrıkulu, dokunulmazlıkların kaldırılması ve soruşturma süreçlerinin yönetilme biçimini hatırlatarak, bazı yargı mensuplarının daha sonra terfi ettirildiğini ve bunun da soru işaretleri doğurduğunu belirtti. “Eğer gerçekten biraz vicdanınız varsa utanmalısınız” ifadeleriyle yargı ve siyaset aktörlerini eleştirdi.
TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşma, DEM Parti’nin önergesi etrafında yürütülen tartışmaların bir parçası olarak kayda geçti. Tanrıkulu’nun iddiaları ve uyarıları, Meclis gündeminde yankı bulurken, ilgili siyasi partiler ve yargı mercilerinin konuyla ilgili açıklamaları takip edilecek.
ANKA