Putin'in Ukrayna'daki stratejik hezimeti: Toprak kazanımları neden zafer anlamına gelmiyor?

Dr. Osman Gazi Kandemir Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Rus propagandasının aksine, Ukrayna savaşı askeri bir çıkmaz ve politik bir yenilgiyle sonuçlandı

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rus propaganda makinesi dünyaya sürekli olarak Rusya'nın Ukrayna'da ilerleyişini göstermeye çalışıyor.

Ancak rakamların ardındaki gerçek, çarpıcı bir şekilde farklı bir hikâye anlatıyor.

"Sapiens", "Homo Deus" ve "Nexus" gibi dünya çapında çok satan eserleriyle tanınan İsrailli tarihçi ve filozof Yuval Noah Harari'nin dikkat çekici analizine göre, Vladimir Putin'in Ukrayna'da çoktan kaybettiğini gösteren somut kanıtlar var.

Harari, insanlık tarihi ve geleceği üzerine derinlemesine analizleriyle biliniyor.


Propagandanın arkasındaki gerçek

Harari, Rus ilerleyişinin medyada nasıl sunulduğunu I. Dünya Savaşı'ndaki propaganda teknikleriyle karşılaştırıyor.

O dönemde, gazeteler önemsiz ilerlemeleri büyük zaferler gibi göstermek için kasıtlı olarak büyük ölçekli haritalar kullanıyorlardı.

Bugün Rus medyası da benzer bir strateji izliyor.

İstatistikler açık: 2025 yılında Rusya, 200 bin ila 300 bin asker kaybı pahasına, Ukrayna'nın toplam topraklarının sadece yaklaşık yüzde 0,6'sını oluşturan ince bir sınır şeridini ele geçirebildi.

Bu hızla devam ederse, Ukrayna'nın geri kalanını fethetmek teorik olarak yüz yıl alacak ve on milyonlarca can kaybına mal olacak.


Denizde ve havada beklenmedik sonuçlar

Ukrayna'nın performansı, askeri dezavantajlarına rağmen dikkat çekici.

24 Şubat 2022'de Rus Karadeniz filosu tam bir deniz üstünlüğüne sahipken, Ukrayna'nın hiçbir deniz gücü yoktu.

Ancak yenilikçi füze ve drone kullanımıyla, Ukrayna Rusya'nın deniz üstünlüğünü nötralize etti.

Bayrak gemisi Moskva dahil birçok Rus gemisi Karadeniz'in dibinde yatıyor ve filonun geri kalanı cephe hattından uzak güvenli limanlara çekilmek zorunda kaldı.

Havada da durum benzer. Rusya'nın hala Ukrayna hava sahasını kontrol edememesi çarpıcı bir başarısızlık.


Batı desteğinin sınırlı etkisi

Ukrayna bu başarıları, NATO'dan doğrudan askeri müdahale olmadan elde etti.

Kuzey Kore'nin Rusya'ya 10 bin 'den fazla asker göndermesiyle, doğrudan müdahale eden tek üçüncü taraf anti-Batı cepheden geldi.

NATO ülkeleri silah ve kaynak desteği sağladı ancak uzun süre ağır silah tedarikini reddetti ve hala bazı kısıtlamalar yürürlükte.

Harari, eğer Ukrayna'ya başından itibaren tam destek verilseydi, savaşın 2022 sonunda veya 2023 yazında Rusya'nın ordusunu ve savaş ekonomisini yeniden inşa etmeden önce kazanılabileceğini savunuyor.


Asıl savaş alanı: Batı kamuoyu

Harari'ye göre, Ukrayna savunmasının en zayıf halkası Batılı müttefiklerinin zihninde bulunuyor.

Rusya, hava ve deniz üstünlüğü elde edemediği ve kara savunmasını kıramadığı için, stratejisini Amerikalı ve Avrupalıların iradesine saldırmaya kaydırdı.

Rus zaferinin kaçınılmaz olduğu propagandası yayarak, Batılıların cesaretini kırmayı ve Ukrayna'ya desteği kesmelerini hedefliyor.

Ancak bu propagandaya boyun eğmenin sadece Ukrayna için değil, NATO ülkeleri için de felaket olacağını belirtiyor Harari.

Rusya ordusunu ve savaş ekonomisini genişletmeye devam ederken, Avrupa yeniden silahlanmaya çalışıyor.

Bu arada, Rus ordusu ile Varşova, Berlin veya Paris arasında duran en önemli ve deneyimli savaş gücü Ukrayna ordusu.

Polonya, Almanya ve Fransa'nın her birinin yaklaşık 200 bin askeri var ve çoğu hiç savaş deneyimi yaşamadı.

Ukrayna ordusu ise yaklaşık bir milyon askerden oluşuyor ve çoğu savaş tecrübeli veteranlar.


Savaşın gerçek zaferi ve yenilgisi

Harari'nin en önemli argümanı şu:

Savaş en fazla toprak kazanan, şehir yıkan veya insan öldüren tarafın kazandığı bir yarışma değil.

Savaş, politik hedeflerine ulaşan tarafın kazandığı bir mücadeledir.

Putin'in temel savaş hedefi Ukrayna ulusunu yok etmekti.

Temmuz 2021'de yayınladığı "Ruslar ve Ukraynalıların Tarihsel Birliği Üzerine" başlıklı uzun makalesinde, Ukrayna'nın hiçbir zaman gerçek bir ulus olmadığını, sadece Rusya'yı zayıflatmak için yabancı güçler tarafından teşvik edilen yapay bir varlık olduğunu iddia etti.

Bu savaşı, Ukrayna ulusunun var olmadığını, Ukraynalıların aslında Rus olduğunu ve fırsat verildiğinde Ana Rusya'ya katılmaktan mutluluk duyacaklarını kanıtlamak için başlattı.

Ancak sonuç tam tersi oldu.

Bugün tüm dünya için açık olan bir gerçek var: Ukrayna gerçek bir ulus ve milyonlarca Ukraynalı, Rusya'dan bağımsız kalmak için canla başla savaşmaya hazır.

Harari'nin vurguladığı gibi, uluslar toprak parçaları veya kan damlaları ile yaratılmaz.

İnsanların zihinlerindeki hikayeler, imajlar ve anılarla yapılırlar.

Savaşın bundan sonraki aylarda nasıl gelişeceği belirsiz olsa da Rus istilasının anısı, Rusya'nın vahşetleri ve Ukrayna'nın fedakarlıkları gelecek nesiller boyunca Ukrayna milliyetçiliğini beslemeye devam edecek.
 


Drone savaşında global liderlik

Ukrayna'nın diğer önemli bir başarısı, drone savaşı alanında global liderlik elde etmesidir.

Yenilikçi yaklaşımları ve elde ettiği veri zenginliği, ABD ordusunun bile öğrenecek çok şeyi olduğu bir deneyim birikimine dönüştü.

Bu, Başkan Trump'ın son dönemde Ukrayna'ya daha fazla destek vermesinin nedenlerinden biri olabilir- sonuçta o, kazananları desteklemeyi seviyor.


Sonuç

Rus propaganda ne kadar farklı anlatmaya çalışsa da, Putin Ukrayna'da stratejik bir çıkmaza girdi.

Askeri hedeflerine ulaşamadı, en önemlisi de politik amacında tamamen başarısız oldu.

Ukrayna'nın var olmadığını kanıtlamak için başlattığı savaş, ironik bir şekilde Ukrayna ulusunun varlığını ve kararlılığını tüm dünyaya kanıtladı.

Harari'nin sözleriyle: Ukrayna zaten savaşı kazandı.

Belki şimdilik bir miktar toprak kaybetmiş görünüyor ama önemli olan yerde, insanların kalp ve zihinlerinde savaşı kazandı.

 

 

Kaynak: Yuval Noah Harari'nin L'Express'te (2 Ekim 2025) yayınlanan "Pourquoi Poutine a déjà perdu la guerre en Ukraine" başlıklı makalesi

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU