Hafta tatili ulusal mevzuatta nasıl düzenleniyor?
Hafta tatili, bir dinlenme süresi olup işçinin fiziksel ve zihinsel sağlığını korumak, sosyal yaşamını sürdürebilmek ve iş verimliliğini artırmak amacıyla düzenlenmiştir.
Bu hak, işçilerin sağlıklı ve verimli çalışabilmesi için Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Anayasa'nın 50. maddesi dinlenme hakkını açıkça tanırken, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesi ise işçilere her 7 günlük zaman dilimi içinde, kesintisiz en az 24 saatlik hafta tatili hakkı tanımaktadır.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'da, hafta tatilinin genellikle pazar günü olduğu ve en az 35 saatlik bir dinlenme süresini kapsadığı belirtilmektedir. Ancak yemek, içmek, giyinmek gibi zaruri ihtiyaçların karşılandığı mağaza ve dükkanlar için, Hafta Tatili Kanunu'nun cumartesi gününe ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu'na göre, işyerlerinde hafta tatili hakkı, işçinin tatil gününden önce iş günlerinde çalışmış olması şartıyla verilir. Bu çerçevede, 7 günlük süre içinde işçilere kesintisiz en az 24 saatlik bir dinlenme (hafta tatili) sağlanması zorunludur.
Hafta tatili uluslararası mevzuatta nasıl yer buluyor?
Hafta tatili hakkı, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ve Avrupa Birliği (AB) direktiflerinde de güvence altına alınmıştır. Bu hak, ulusal iş mevzuatımızda olduğu gibi uluslararası hukukta da işçilerin dinlenme hakkı çerçevesinde ele alınmaktadır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri ile AB direktifleri, işçilerin haftalık dinlenme hakkını korumayı amaçlamaktadır. Türkiye, ILO'nun 14 sayılı Hafta Tatili (Sanayi) Sözleşmesi'ni 1946 yılında onaylamıştır.
Bu sözleşmenin 2'nci maddesi, sanayi işletmelerinde çalışan işçilere her 7 günlük süre içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme hakkı tanınmasını öngörmektedir. Her ne kadar söz konusu düzenleme doğrudan turizm sektörüne yönelik olmasa da, 4857 sayılı İş Kanunu'na yansıması açısından önem taşımaktadır.
Avrupa Birliği'nin 2003/88/EC sayılı Çalışma Süresi Direktifi de benzer şekilde, işçilere haftada en az 24 saat kesintisiz dinlenme hakkı tanımaktadır. Türkiye, AB üyesi olmamakla birlikte, AB müktesebatına uyum süreci kapsamında bu standartları dikkate almaktadır. Ayrıca Avrupa Sosyal Şartı'nın 2'nci maddesi de işçilere haftada en az 1 gün dinlenme hakkı verilmesini öngörmektedir.
Ancak aynı düzenlemelerde bazı Avrupa ülkelerinde haftalık çalışma süresinin 48, 60 hatta 72 saate kadar çıkabildiği de belirtilmektedir.
Turizm sektöründe hafta tatili düzenlemesine neden ihtiyaç duyuldu?
Turizm sektöründe özellikle sezonun yoğun olduğu dönemde işçilerin yukarıda yer verilen mevzuatta belirtildiği şekilde 7 günlük zaman diliminde hafta tatili kullanması işin yoğunluğu, eleman bulmakta çekilen zorluklar, hafta tatilinde çalıştırmanın SGK, vergisel yükümlülükleri göz önüne alındığında sektörü zorladığı açıktır.
TBMM tarafından kabul edilen Kanun teklifinde turizm sektöründe yine haftalık çalışma süresi ile hak kazanılan hafta tatili hakkı saklı tutularak turizm sektöründe ortaya çıkan ihtiyaçlar göz önüne alınarak Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde çalışan personelin yazılı talebi ve onayı olmak kaydıyla haftalık izinlerini gerekli görülen durumlarda 10 günlük süre içerisinde kullanabilmesine imkan sağlayacak esneklikte bir düzenleme yapılarak haftalık izinlerin haftada 1 gün (6+1) kullanılacağına ilişkin genel kurala söz konusu personel yönünden istisna getirilmiş, 45 saatlik çalışma süresinin tamamlandığı gün hafta tatiline hak kazanan işçinin hak kazandığı hafta tatilini yazılı talebi veya onayı ile tatile hak kazandığı günü takip eden 4 gün içerisinde (10+1) kullanması mümkün hale getirilmiştir.
Düzenlemenin devamında işçi yönünden hak edilen hafta tatillerinin birleştirilerek kullanılmasına ve daha verimli bir serbest zaman yaratılmasına, özel yaşamlarına ayırdıkları zamanı daha verimli kullanmalarına imkân sağlanmakta aynı zamanda değişen sosyal yaşam ve ekonomik koşullar dikkate alınarak işçi ve işveren yönünden çalışma barışının sağlanmasına da büyük ölçüde katkı sağlayacağı belirtilmektedir.
Yeni düzenlemeyle turizm sektöründe hafta tatili nasıl değişti?
14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan düzenleme ile İş Kanunu'nun 46'ncı maddesine eklenen ilave hafta tatili hükmü, işçilere yeni bir esneklik getirmiştir.
Buna göre, işçi yazılı talep veya onayı ile hak kazandığı hafta tatilini, ilgili günü izleyen 4 gün içinde kullanabilecektir. Bu durumda, işçinin hafta tatili günü yaptığı çalışmanın, günlük normal çalışma süresine denk gelen kısmı fazla çalışma hesabına dâhil edilmeyecektir.
Ayrıca, işçi verdiği onayı geri almak isterse, bunu en az 30 gün önceden yazılı olarak işverene bildirmekle yükümlüdür. Bu hüküm, söz konusu düzenleme ile maddeye eklenmiştir.
Teknik anlamda fazla çalışma sayılmasa da "fazladan çalışma" riskleri unutulmamalı!
Hafta tatiline ilişkin yeni düzenleme kapsamında, işçinin onayıyla 7 ila 10'uncu günler arasında yaptığı çalışmalar fazla mesai sayılmasa da, bu ilave 4 günlük çalışma süresi, iş kazası riski açısından bazı hukuki sorumluluklar doğurabilir.
Özellikle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu açısından işverenlerin dikkatli olması gerekmektedir. İşveren, işçinin onayıyla da olsa, artan çalışma süresinden kaynaklanabilecek yorgunluk ve buna bağlı iş kazası risklerine karşı sorumlu tutulabilir. Tüm iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmış olması bu sorumluluğu ortadan kaldırmayabilir.
Bu nedenle, işçinin yazılı onayı alınsa dahi, olası kazalarda işverenin kusur sorumluluğunun tartışmalı hâle gelebileceği değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili alt mevzuatta, yeni durumu karşılayacak şekilde değişiklik yapılması gerektiği kanaatindeyiz.
Turizm sektöründe postalar halinde çalışan birimlerde "gece 11 saat çalışma-hafta tatili" sorunsalı
14 Temmuz 2025 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan ve İş Kanunu'nun 46'ncı maddesine eklenen ilave hafta tatili düzenlemesi ile, işçinin onayı halinde hafta tatilinde yapılan ve işçinin normal çalışma süresine kadar olan çalışma süresi fazla mesai hesabına dâhil edilmeyecektir.
Bildiğiniz gibi, 4857 sayılı İş Kanunu'nda gece çalışmasının günlük 7,5 saati aşmaması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Ancak turizm sektöründe, işçinin yazılı onayı ile günlük gece çalışma süresi 7,5 saatin üzerine çıkabilmektedir. Mevzuat ve yargı kararları gereği, işçi onay verdiği takdirde, gece çalışma süresi günlük en fazla 11 saate kadar uzatılabilir ve bu şekilde iki vardiya halinde çalışma yapılmaya devam edilebilir.
Peki, gece 11 saate kadar çalışmaya onay veren turizm işçisi, hafta tatilinde de çalışmaya onay verdiğinde uygulama nasıl olacaktır?
Bunu bir örnekle açıklarsak; gece 11 saatten 4 gün çalışan bir işçi, 5'inci, 6'ncı ve 7'nci günlerde tatil yapmaktadır. Bu durumda, 5'inci ve 6'ncı günler iş sözleşmesine göre tatil, 7'nci gün ise hafta tatilidir.
Eski düzenlemede 5'inci, 6'ncı ve 7!'nci günlerde yapılan çalışmalar fazla mesai olarak değerlendirilmekteydi. Yeni düzenleme ile ise işçinin tatil süresi 7 gün yerine 10 güne çıkacaktır.
Bu durumda, işçinin mesai hesabı nasıl yapılacaktır?
Denkleştirme döneminde "hesap" şaşabilir
İş Kanunu'na göre, tarafların anlaşması halinde haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde 11 saati aşmamak kaydıyla farklı şekillerde dağıtılabilir.
Ancak bu durumda, 2 aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşmamalıdır.
Mevzuata göre, normalde hafta tatilinde yapılan çalışmalar yasaklı çalışma kapsamında olup, denkleştirmeye tabi değildir.
Ancak yeni düzenleme ile hafta tatilinde çalışmaya onay veren işçinin 10'uncu gün hafta tatili kullandığını varsaydığımızda, denkleştirme döneminde normalde yapılacak haftalık 66 saatlik çalışma (6 gün x 11 saat), hafta tatili onayıyla 99 saate çıkacaktır (9 gün x 11 saat).
Yeni düzenlemede, işçinin hak kazandığı hafta tatilinde yaptığı çalışmaların günlük normal çalışma süresi kadar olan kısmı fazla çalışma hesabına katılmayacaktır.
Bu nedenle denkleştirmede yapılan çalışmalar fazla mesai sayılmayacaktır. Buna göre, 7'nci gün yapılan çalışma teknik olarak çalışma süresinden sayılır ancak fazla çalışma olarak değerlendirilmez.
İş Kanunu gereği, bu denkleştirme dönemi teknik olarak 2 ayı aşmamalı; yani denkleştirme süresi 2 aydan kısa olmamalıdır.
Hatalı denkleştirme uygulamaları nedeniyle işverenlere uygulanabilecek idari para cezaları gözden kaçırılmamalı.
İspat yükü işverenlerde olduğundan verilen ve geri alınan onaylar saklanmalı
Hafta tatilinde çalıştığını iddia eden işçi, bu çalışmayı ispatlamakla yükümlüdür.
İspat aracı olarak bordrolar, işyeri giriş-çıkış kayıtları, tanık beyanları, mesajlaşma ekran görüntüleri veya kamera kayıtları kullanılabilir.
Ancak, işçinin hafta tatilinde çalışmaya onay verdiğini kanıtlama yükümlülüğü işverene aittir.
Bu nedenle, onay belgelerinin saklanması büyük önem taşır; çünkü zamanaşımı süresi 5 yıl olduğundan, işverenlerin yüksek tazminatlarla karşılaşmaması için bu kayıtların korunması gerekir.
Sorularınız için: [email protected]
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish