Savaşların eksik olmadığı Ortadoğu'da son yılların en çok kültürel kıyıma uğradığı yerlerden biri de Gazze oldu.
İnsani boyutunun yanı sıra kültürel boyutunun da içler acısı olduğu Gazze'de insanlıkla beraber kültürel tarih de silinmek istenmektedir.
Soykırım yanında kültürel hafızanın yok edilmesi bir toplumu iliklerine kadar yok etmenin en kestirme yolu neticede.
Bir toplumu toplum yapan millet yapan o milletin hafızasında yer alan tarihini canlandıran eserlerdir.
Bir toplumu geçmişle bağlantısını koparmış olması sonucunda kimlik sorununun oluşması kaçınılmazdır.
Edinilen bilgiler arasında şunlar yer almaktadır:
Katil İsrail'in 7 Ekim'den beri Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 239'u çocuk, 10 bin 93'ü kadın olmak üzere 35 bin 857 Filistinli öldürüldü, 80 bin 293 kişi yaralandı. Enkaz altında hala binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor… İşgalci katil İsrail'in füze ve bombaları, şu ana kadar 604 camiyi yerle bir etti, 200 camiye zarar verdi. 1
Tarihi epey gerilere; milattan önce 1500 yıllara dayanan Filistin Bölgesi insanlık tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir.
Peygamberler diyarı olan Filistin Bölgesi İslam öncesi Eski Mısır, Asur, Roma, Kenaniler, Grekler, Yahudiler, Persler ve Nabatiler'in ikametgâhı olmuşken İslam sonrası Abbasiler, Selçuklular, Memlukler ve Osmanlılar gibi tarihin büyük süper güçlerine ev sahipliği yapmıştır.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Haliyle bunca medeniyetlerin izleri de bölgede geniş şekilde yer almakta idi.
"İdi" diyorum, zira 7 Ekim'den bu yana gerek hava gerekse kara saldırıları sonucu yüzde 100'e yakın bir tarihi kültürel miras zarar görmüş, kısmi yıkıma uğramış ya da tamamen yok olmuştur.
Zarar gören kültürel miras arasında Gazze Limanı ki tarihi milattan önce 8'inci yüzyıla dayanan antik bir limandır, içerisinde binlerce yıllık el yazması, arşiv belgeleri bulunduran kütüphaneler, yüzlerce yıllık tarihe sahip camiiler, mescitler, kiliseler, müzeler vs. çok büyük tahribata uğramıştır.
UNESCO miras alanı olan ve milattan önce 800'lü yıllara dayanan Gazze'nin bilinen ilk limanı olan Anthedon Limanı (Blakhiyah) da büyük ölçüde yıkılan yapılardan.
Tahrip olan en önemli tarihi eserlerden biri olan İslam kültür mirasına sahip sembolik eser özelliği de olan 1400 yıllık bir tarihe sahip olan Küçük Mescid-i Aksa olarak da anılan "Büyük Ömeri Camii" bombalanarak büyük hasar görmüştür.
Dünyada Mostar Köprüsü'nün yıkılmasının yaptığı etki kadar haber bültenlerinde yer almıştır.
İçerisinde çok önemli belge ve arşivin de bulunduğu kütüphane de yok olmuştur.
Büyük Ömer Camii, Gazze şehir merkezindeki Eski Şehir'in Daraj Mahallesi'nde, Filistin Meydanı'nın güneydoğusunda, Ömer Muhtar Caddesi'nin sonunda yer almaktadır.
Burada Ömeri Camii nin anlamına değinirsek şu şekilde bir hikâyesi vardır.
Ömeri Camileri Müslüman coğrafyasının bir hoşgörü sembolüdür.
Hikâyesi de Kudüs'ü antlaşma ile fetheden Hz. Ömer'in Kıyame Kilise'ni (Kutsal Kabir) ziyaret ederken namaz kılmak istediğinde kendisine Kilisede kılabileceği söylenir ama Hz. Ömer bunu kabul etmez ve o ünlü "Şayet ben burada namaz kılarsam, benden sonra Müslümanlar, Ömer namaz kıldı diye burayı camiye çevirirler" sözünü söyleyerek teklifi reddeder.
Akabinde Kilise'nin karşısında bulunan başka bir yerde namazını eda eder, daha sonra ise oraya bir camii inşa edilip adına Ömeri Camii adı verilir.
Bu tarihten sonra Kilise karşısına yapılan camilere de Ömeri Camii adı verilmesi bir gelenek halini alır.
Bir hoşgörü sembolü olan Büyük Camii'nin bombardıman sonrası yıkılması ise trajik bir olay olarak tarihe geçmiştir.
Tabi, bunların dışında sayısız tarihi cami ve kilise işgalci İsrail ordusu tarafından tahrip edildi. Bunlar arasında Dünyanın en eski üçüncü kilisesi olarak nitelenen ve M.Ö. 4. Yüzyılda inşa edilen Aziz Porhyrius Rum-Ortodoks Kilisesi, Memlükler döneminde 1360 yılında inşa edilen Zafer ed-Demrî camisi, Bilad-ı Şam bölgesinin (Levant) en eski kiliselerinden Cibaliye'deki Bizans'tan kalma kilise, Filistin'de inşâ edilen ilk Hıristiyan manastırı olan ve Hızır Türbesi olarak da adlandırılan Aziz Hilarius Manastırı işgal ordusu tarafından tamamen veya kısmen tahrip edilen ibadet mekânlarından bazıları. 2
İslam mimarisine uygun olarak inşa edilen Paşa Sarayı (Kasru'l-Paşa) Gazze'nin eski bölgesinde bulunmakta olup yüzyıllarca farklı imparatorlukları görmüş tek saray modelidir.
UNESCO'nun uydu görüntülerinden yaptığı değerlendirmeler sonucunda 10 dini alan, 43 tarihi ve sanatsal önemi büyük yapı, 2 taşınabilir kültürel varlık, 6 anıt, 1 müze ve 7 arkeolojik alan olmak üzere 69 kültürel miras alanı tahrip olmuştur.
Yine yapılan araştırmalar sonucunda arkeolojik site alanlarının yüzde 29'unun (20 site) yıkılmış, yüzde 20'sinin (14 site) ciddi şekilde hasar görmüş ve yüzde 51'inin (35 site) orta derecede hasar görmüş olduğu görülmüştür.
Ayrıca, katil İsrail Gazze'deki El-İsra Üniversitesi'nden 3.000'den fazla eseri yağmalamış ve ardından hırsızlık yaptığı belgelenmiştir.
Gazze'de yaklaşık bin Hristiyan'ın yaşadığı bilinmektedir. 3
Çoğunluğunun Yunan Ortodokslarının oluşturduğu bölgede bulunan Aziz Porphyrius Kilisesi Gazze'ye yapılan saldırılarda hem Müslümanların hem Hristiyanların sığınağı olmuştur.
Tarihi V. yüzyıla dayanan Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi, Gazze'deki en eski mabetlerden ve tüm Hristiyan âleminin en eski yapılarından biri olarak kabul ediliyor.
Kilise, Gazze Şeridi'ndeki en eski hastane olarak bilinen hemen yanındaki 141 yıllık El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlenen ölümcül bir İsrail hava saldırısı sırasında hasar gördü.
Osmanlı tarihçisi Dr. Yakub Ahmed, "Bu kültürel silme, Filistinlileri tarihî ve kültürel köklerinden koparmayı ve Filistin tarihini tamamen inkâr eden bir anlatıyı teşvik etmeyi amaçlayan Siyonist projenin kasıtlı bir parçasıdır" dedi.
Ahmed, İsrail'in "kültürel soykırım" gerçekleştirdiği, geçmişi ve gelecek nesillerin miraslarını sürdürme potansiyelini sildiği konusunda uyardı.
Kuzey Gazze'deki Beyt Hanun'daki evinden zorla kovulan Filistinli yazar Ömer Abdül Hakem Hamad, İsrail'in amacının Filistinlilerin toprakla olan tüm bağlantılarını silmek olduğuna inanıyor.
Hamad, "İsrail, Filistin halkının Filistin'e yönelik haklı iddiasıyla ilgili tüm önemli noktaları kasıtlı olarak hedef alıyor ve yok ediyor, Filistin kimliğini silmeye ve yok etmeye çalışıyor. İsrail, Filistin halkının ruhuyla bağlantılı her şeyi silmek ve kendimizi savunmamız için herhangi bir argümanı veya aracı baltalamak için hem güçlü hem de gizli tüm olası araçları kullanıyor" diyerek savaşın acı yanını özetlemiştir.
Kaynaklar:
1. https://www.diyanethaber.com.tr/katil-israil-gazzede-604-camiyi-tamamem-yikti
2. https://www.fokusplus.com/odak/orta-dogunun-yok-olan-kulturel-mirasi-gazze-ornegi
3. https://www.gzt.com/mecra/hz-omerin-gazzedeki-hatirasi-buyuk-omer-camii-3772365
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish