İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade'nin "ABD'ye misilleme yaparız, üslerini vururuz" çıkışı, Ortadoğu'nun zaten kaynayan kazanına bir kova daha benzin dökmüş gibi.
Peki, İran cidden ABD'ye esaslı bir askeri saldırı yapabilir mi?
İran'ın elinde ne var?
Doğrusu adamların balistik füze stoğu sağlam.
Şahab, Fettah, Hürremşehr gibi füzelerin menzili 2 bin kilometrekareye kadar çıkabiliyor.
Irak'taki Ayn el Esad, Bahreyn'deki 5. Filo, Katar'daki Al Udeid üssü, hepsi bu füzelerin radarında.
2020'de Ayn el Esad'a attıkları füzeler, "biz vururuz" tehdidinin boş laf olmadığını göstermişti.
Ama bu füzeler, hassasiyeti ve yıkım gücü olarak ABD'nin Tomahawk'larıyla kapışamaz.
Vurursun, ama ne kadar zarar verirsin?
Orası muamma.
Bir de vekil güçler var: Hizbullah, Husiler, Irak'taki Şii milisler.
Bunlar İran'ın elini kirletmeden vur-kaç yapmasını sağlar.
Mesela, 2023'te Ürdün'deki Tower 22 üssüne dron saldırısı yapan İran destekli milislerdi. Ölümler oldu.
ABD de Irak'ta milis hedeflerini bombaladı. İran bu taktikle ABD'yi rahatsız edebilir tabii ama "esaslı" bir darbe vurabilir mi?
Zor.
Tabii, bir de deniz savaşı ve siber savaş meseleleri de var.
Hürmüz Boğazı'nda tanker tacizi, mayın döşeme, küçük botlarla taciz; İran anca bunları yapabilir.
Siber tarafta, 2010'daki Stuxnet'e misilleme olarak ABD altyapısına sızma denemeleri olabilir.
Ama bu işler, ABD'nin sinirini bozar, İran'a karşı daha büyük bir operasyonu tetikler.
Dolayısıyla sen İran olarak Hürmüz'ü kapatsan ne olur?
ABD Donanması, 5. Filo'yla boğazı yeniden açar, sen de dünya ticaretini baltalayan "kötü adam" olursun.
Gelelim ABD tarafına.
Adamların bölgede 50 bin askeri, uçak gemileri, F-35'leri, Patriot sistemleri var.
İran bir üsse füze yağdırsa, ABD misliyle karşılık verir.
2003 Irak işgali gibi tam seferberlik olmasa bile, İran'ın nükleer tesislerini veya petrol rafinelerini vuracak hassas hava operasyonu yeter.
İsrail ve Suudi Arabistan da bu işe balıklama atlar. Neticede İran birdenbire çok cephede sıkışır.
Peki, İran'ın asıl derdi ne?
Rejim, hayatta kalmak istiyor.
Ekonomi pek de iyi sayılmaz.
Halk homurdanmaya başladı.
Üstüne üstlük yaptırımlar bunaltıcı.
Topyekûn savaş, rejimi devirir.
Nasırzade'nin bu çıkışı, iç kamuoyuna "biz güçlüyüz" mesajı, dışarıya da "bize bulaşmayın" uyarısı.
Ciddi bir saldırı yapacaklarsa, bu sınırlı olur.
Hepi topu, birkaç füze atarlar (onların da isabet oranı ne olur kestirmek zor).
Belki vekil güçlerle bir iki üsse dron saldırısı yaparlar.
Ama Pearl Harbor tarzı bir şey olması sadece hayalden ibaret.
Nihayetinde ABD'nin misillemesi, İran'ı taş devrine döndürür.
Sonuç: İran, ABD'ye bulaşabilir, ama "esaslı" bir saldırı için ne gücü ne de cesareti yeter.
Bu iş, blöf masasında kart göstermek gibi.
"Elimde koz var" diyor ama masayı devirecek delilik yapmaz.
Gerilim artar, birkaç füze uçar, ama büyük savaş çıkmaz.
Ortadoğu'nun klasiği: herkes bağırır, kimse son adımı atmaz.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish