Egide Cimo ve Erivan Radyosu'ndan güç alan bir "mey" hikayesi

Mustafa Orman Independent Türkçe için yazdı

Mey sesi yükselir, bir tarih sayfası açıldıkça açılır. Yanı başında sesi işiten anlatıcı, hikayesini canlandırmaya başlar.

Yankısı sızıyla karşılık bulur. Vakti varlıkla yokluk arasında bir yere çeker. Kah perde iner, kah aydınlık olur.

Uzaklarda söylenmemiş tüm türküler yakılır, anlatılmamış güzellikler ses bulur bir ağızda. Kalpten üflendikçe meye, geçmişin anısına binlerce kişiyi asar.

Peşinden gidenin vay haline denilmeden seyre daldıkça dalanlar sürüklendikçe sürüklenir arkasından. Bilinmez bir kaderle kederlenir insan.

İşte o vakte kadar mey sesini hiç duymamış olanlar, ilk duyduklarında bir tılsıma yakalanır ve oracıkta ruhunu da bırakır.

İnsan, ruhunu bıraktığı yerde hatırlamayı da unutmayı da birbirine karıştırır. Ne fayda, akıp gitmiştir dünya. Ne bir toz zerresi ne bir bulut görülmüştür.

İnsan, bu büyülü zehrin gölgesinde yitmek yerine yeşermeye başlamıştır. 
 

-.jpg
Cemal Demir, mey hünerini Erivan Radyosu'nu dinleyerek edinmiş / Fotoğraf: Mustafa Orman

 

Aşağı yukarı böyledir daldığımız yerden bize çarpan şeylerin sıralaması. Belki de öyle değildir. Her kulakta başka bir bakış, her ruhta başka bir yol gösterir.

Kars'ın Susuz ilçesinde yaşayan Cemal Demir, mey tutkusunu geçmişten gelen bir şevkle anlatır.

Aslen Iğdırlı olan Cemal Demir, eski adı Panik, yeni adı Özdemir olan köyde dünyaya gelmiş.

Panik, Ermenistan ile Türkiye arasında sınırı çizen Aras Nehri kenarındaki bir köydür.

Cemal Demir, hünerini Erivan Radyosu'nu dinleyerek edinir. Özellikle mey eşliğinde çalan parçalar, onun mey üflemesine büyük katkıda bulunmuş.

Kürt müziğinde mey olmazsa olmaz üflemeli çalgılardan. Bir halkın hikayelerini ve anılarını çıkan sesle ansızın insanın ruhuna serer. 

Cemal Demir, Erivan Radyosu'nu dinleyip mey çalmayı nasıl öğrendiğini şöyle aktarıyor:

Erivan Radyosu'nu dinliyordum. Allah rahmet eylesin, Şamilê Beko, Egîdê Cimo, Xelîlê Evdile'yi dinliyordum. Onların yolundan giderek onlar gibi çalmak istedim. Tabii onlar gibi çalamıyorum ama onların yolundan gidiyorum. Çocukken heves edip dinledik, öğrenip çalmaya başladık. 


Peki, eski kuşaklar nasıl çalmayı öğrendi?

Eski kuşağın en önemli temsilcilerinden, kavalın piri Egîdê Cimo, zamanının büyük bir bölümünü, kamıştan yaptığı kavalıyla geçirir, köydeki damlarda bıraktığı izlerden sonra aradığı yolu radyo dinlerken bulur.

Artık damlarda mey çalmayı bırakmış olur. Kürt halkının dinlediği radyo, sadece bir halkı değil, o halkın sanatçılarına da kapı aralıyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İşte Egîdê Cimo, Irak'taki Kürtçe yayınların izini ararken ansızın Erivan Radyosu'nun sesiyle ayaklanır.

87 yıllık ömrünün 35 yılını geçireceği radyonun kapısına dayandığında, kavalın piri olarak Kürtlerin kalbinde sökülmez bir sevgiyle kalacaktı.

Egîdê Cimo, Beşer köyünden kalkıp Erivan'daki radyonun kapısından içeri girdiğinde, onu memleketinden koparılıp Ermenistan'a sürgün gitmek zorunda bırakılan Celil ailesinin büyüğü Casimê Celil karşılamıştı.

O günü şöyle aktarıyor:

Ertesi sabah kalktım dosdoğru radyoya gittim. Kürtçe yayın bölümünün nerde olduğunu sordum, 'Kürtçe bölümü üçüncü katta' dediler. Gittim, kapıyı çaldım, rahmetli Apê Casim (Casim Amca) kapıyı açtı.

'Delikanlı, buyur gel.' (Gittim)

'Buyur, otur.' (Oturdum)

Dedim ki:

'Bağışlayın, ben müzisyenim. Ben buranın radyosundaki Kürtçe yayınları dinledim, mutlu oldum. Ben de müzisyenlik yapabilirim, saz çalabilirim. Benim müzisyenliğim de sizin işinize yarayabilir.'

Dedi ki: 

'Buyur, biz de zaten senin gibi insanlar arıyoruz.'  


Geçmişin zorluklarıyla mücadele edilirken eski zamanlarda düğünlerde, dost ortamlarında çaldıkları meyin yerini artık elektronik çalgılar alınca, mey de kaldırılmış.

Düğünlerde bir nevi davul zurnaya yer varken mey artık pek tercih edilmiyor.

Cemal Demir, Digor'un Ermenistan sınırında yer alan Halıkışla Köyü'ndeki eski bir düğünden şöyle söz ediyor:

Biz Türkiye tarafında davul, zurna ve meye yüklenip herkes halaya durmuşken, sınırın karşı tarafındaki Ermeni köyünde de insanlar halaya durdu. 


Ez cümle, Cemal Demir'in mey çalmayı öğrenmesinde Erivan Radyosu nasıl etkiliyse, Egîdê Cimo'nun bu topraklara kök salmasında da bir o kadar etkilidir. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU