Barsbay, Kayıtbay ve Kansu Gavri'nin kurduğu Memlük kütüphaneleri

Ömercan Kaçar Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter

1250-1517 yılları arasında Mısır, Suriye ve Hicaz'ı içine alan geniş topraklarda hüküm sürmüş bir Türk devleti olan Memlükler, zengin bir ilim geleneği inşa etmiştir.

Bu geleneğin bir yansıması olarak Memlüklerin kurduğu çok sayıda kütüphane yüz binlerce kitaba ev sahipliği yapmıştır.

Özellikle, Bahrî Memlükleri (1250-1382) ve Burcî Memlükleri (1382-1517) olmak üzere iki dönemde incelenen Memlüklerin son yüzyılında başşehir Kahire adeta bir kütüphane şehrine dönüşmüştür.

"Memlüklerin son asrında hadis: Kahire 1392-1517" (2012) adlı kitabın yazarı Halit Özkan, Memlük kütüphanelerinin büyük bir kısmının sadece kitapları muhafaza eden mekanlar olarak değil; çeşitli ilimlere dair derslerin yapıldığı yerler olarak da kullanıldığını belirtmektedir.

Bu dönemde devlet yöneticileri tarafından kurulan ve vakıf statüsüne sahip medrese, cami, mescit kütüphaneleri, tıpla ilgili kitapların bulunduğu hastane kütüphaneleri ve tasavvufa dair kitapların bulunduğu hankah, ribat, zaviye ve türbe kütüphaneleri öne çıkmaktadır.

Ayrıca, şahıslara ait hususî kütüphaneler de bulunmaktadır.


Kütüphanelerde yer alan kitaplar arasında tıp kitaplarının yoğunluğu dikkat çekmektedir.

Örneğin Mansûriyye külliyesindeki tıp eserlerinin toplandığı el-Bimaristanü'l-Mansûrî kütüphanesinin 100 bin kitaba ev sahipliği yaptığı söylenmektedir.

Bu kütüphanede diğer ilimlere dair kitapların da toplandığı bilinse de özellikle tıp kitaplarının bir araya getirilmesine önem gösterilmesi dikkat çekmektedir.

Vakıf statüsü, bu kütüphanelerin varlığını uzun süre devam ettirebilmesini sağlamıştır. Bu sayede toplumun her kesiminin kitaplardan istifade etmesi mümkün kılınmıştır.

Ancak genellikle kitapların bulundukları kurumdan dışarı çıkarılmasına müsaade edilmez ancak kütüphanede okunması istenirdi.


Ödünç alınan kitaplar neden geri dönmez?

Memlük döneminin en büyük kütüphanesi olan Kadı Abdürrahim b. Ali Beysânî tarafından 1184'te kurulan Fâzıliyye Kütüphanesi'nde 124 bin cilt kitap bulunuyordu.

Ancak 1295 yılındaki kıtlık, öğrencilerin bu kitapların büyük bir kısmını ekmek alabilmek için satmasına sebep oldu.

Bunun yanında, birçok kitap medrese hocaları tarafından ödünç alınmış ancak geriye gelmemiştir.

Bu şekilde bir zamanların en büyük Memlük kütüphanesinde Memlüklerin son dönemine gelindiğinde hiç kitap kalmamıştır.


Üç sultan üç kütüphane

Memlük tarihinin son asrında önemli kütüphaneler kurulmuştur. Bu kütüphaneler içerisinde Barsbay, Kayıtbay ve Kansu Gavri'nin kurdukları öne çıkar.
 

1.jpg
Barsbay'ın türbesi

 

1422-1438 yıllarında hüküm süren ve Kıbrıs fethiyle (1426) tanınan Barsbay, tahta geçtikten hemen sonra 1423 tarihinde Eşrefiyye Barsbay (Yeni Eşrefiyye) Medresesi Kütüphanesi'ni kurmuştur.

Çeşitli ilimlere dair kitapların bulunduğu kütüphane, dönemin en büyük kütüphanelerinden biridir.
 

2.jpg
Kayıtbay Külliyesi

 

Burcî Memlüklerin en büyük sultanı olarak bilinen ve Osmanlılarla Çukurova'da 5 yıl savaştıktan sonra 15 yıllık anlaşma yapmasıyla bilinen Kayıtbay (hs. 1468-1496) Kahire'de medreseler ve kütüphaneler inşa etmiştir.
 

3.jpg
Kansu Gavri Medresesi

 

Mercidâbık Savaşı'nda (1516) Yavuz Sultan Selim'e yenilen Memlük Sultanı olan Kansu Gavri (1501-1516) döneminde kurulan kütüphaneler de Memlük ilim tarihinin önemli şahitlerindendir.

Onun kütüphanelerine ait kitaplardan günümüze ulaşanlar bulunmaktadır.
 

4.jpg
Kansu Gavri'nin türbesi

 

 

Kaynak: 

Halit Özkan,(2012). "Memlüklerin son asrında hadis: Kahire 1392-1517". İstanbul: Klasik.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU