Ayı'nın pençesindeki Ukrayna

Prof. Dr. Bilal Sambur Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Günlerdir Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceğine haberler yayımlanmakta, hatta işgal günü bile yayımlanmaktaydı.

Amerika yönetimi, uzun süredir dünyayı Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceği konusunda uyarmaktaydı. Dünya, 24 Şubat'ta Putin diktatörlüğünün Rusya'nın, daha doğrusu Ayı'nın vahşi savaş mekanizmasını devreye sokmasıyla uyandı.

24 Şubat'ta gerçekleşen Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra dünyayı sarsan en önemli olaydır. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, sadece Batı'da değil, bütün dünyada radikal değişikliklere yol açacak bir dönüm noktasıdır.


Batı, ölümcül hatalarından birini daha yaptı. 1939 yılında Hitler'in Çekoslovakya'yı tehdit etmesini ve işgal etmesini önemsemeyen Batı, bu gafletinin bedelini çok ağır ödedi.

2014 yılında Kırım'ı Rusya'ya ilhak eden Putin diktatörlüğünün emperyal politikaları karşısında Batı uyanmadı. Gürcistan'ı devlet olmaktan çıkaran ve burada Abazya ve Güney Osetya şeklinde iki cumhuriyet kuran Rusya karşısında Batı gene bir şey yapmadı.

Ermenistan'a, Kazakistan'a, Belarus'a ve Kafkasya'ya Rusya'nın yerleşmesi, Batı'yı gene uyandırmadı. 24 Şubatta Rusya'nın Ukrayna'yı fiilen işgal etmesi, Batı'da şok etkisi yarattı.

Batı'yı Rusya karşısında aciz bırakan son dakika şoku, bütün Ukrayna'yı kapsayan bir işgalin önünü açmaktadır.

Rusya, sadece Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetlerini kontrolüne almayı istememektedir. Rusya, bütün Ukrayna'yı işgal etmeyi amaçlamaktadır.

Rusya, Ukrayna'yı silahlardan ve Nazilerden arındırmak şeklinde bir amacı olduğunu sürekli olarak söylemektedir. Mevcut durumdaki en soğuk gerçeklik budur.

Putin, Ukrayna olmadan Rusya'nın yeniden emperyal güç olamayacağına inanmaktadır. Putin, Rusya'yı yeniden büyük yapmak için Batı'yla uzlaşmayı değil, çatışmayı seçmiştir.


Rusya, bağımsız bir devlet olan Ukrayna'yı işgal etmiştir. Rusya'nın askeri müdahalesi, özel bir askeri operasyon olarak nitelenemez.

Rusya, Ukrayna'ya savaş açmıştır ve işgal etmiştir. Ukrayna'nın Rusya işgali karşısında direnme gücü yeterli değildir. Rusya'ya karşı sert güç kullanılmadığı sürece Rus işgalinin durdurulması mümkün değildir.

Rusya, diplomasiyle beraber sert güç kullanarak politikalarını gerçekleştiren ve amaçlarına ulaşan emperyal bir güçtür. Rusya'ya anladığı dilden karşılık verilmedikçe, çok kısa zamanda Ukrayna'nın Rus kontrolüne geçeceği kesindir.

Rusya, Ukrayna'daki mevcut yönetimi değiştirerek Kiev'de kendisine bağımlı bir yönetim tesis edecektir. Moskova'nın istediği, Ukrayna'da Belarus modelinin inşa edilmesidir.

Putin, Belarus'ta olduğu gibi Ukrayna'da da Moskova'ya bağımlı uydu bir yönetim istemektedir. Rus işgali, Ukrayna'ya ya Ayı'ya teslim olmayı ya da toptan yıkımı göze almayı dayatmaktadır. Rus işgali, Batı'yı ve NATO'yu Ukrayna için seçenek olmaktan çıkarmıştır.


Putin, savaş ilanı yaptığı konuşmasında bütün ülkeleri Ukrayna savaşına müdahale etmeme konusunda uyarmakta, aksi halde tarihte görülmemiş sonuçların ortaya çıkmasıyla tehdit etmektedir.

Rusya, Ukrayna'ya destek olacak ülkeleri nükleer silah kullanımı dahil her türlü yolla etkisizleştireceği konusunda bir kararlılık ortaya koymaktadır. Putin, açık birşekilde Amerika ve NATO'yu tehdit etmektedir.

Rusya'nın tehdidi şimdiye kadar işe yaramış gözükmektedir. Amerika ve Avrupa, cılız birtakım ekonomik yaptırımlardan başka etkili politikalar geliştirememişlerdir.

Almanya'nın Kuzey Akımı projesini durdurması, şimdiye kadar atılan en önemli adım niteliğindedir. Rus bankalarının ve oligarklarının uluslararası finans faaliyetlerinin durdurulması şeklindeki yaptırımlar, Putin yönetimi üzerinde caydırıcı olmamıştır.

Putin yönetimi, bütün riskleri göze alarak Ukrayna'yı işgal etmeye kararlı gözükmektedir. Putin, Ukrayna sorununun nihai çözümünü işgal ve savaşta görmektedir.


Putin'in tehlikeli bir zihin yapısı vardır. Putin ve kadrosu, tehlikeli bir tarih okumasıyla politikalarını belirlemektedirler. Putin'e göre Rusya'nın gelişmesini istemeyen Batı, tarihte olduğu gibi bugün de Rusya'yı çevrelemeye çalışmaktadır.

Batı'nın çevreleme politikaları sonucu, Rusya'nın varlığı ve güvenliği tehlikededir. Rusya, sahip olduğu enerji ve güçle Batı'nın kuşatmasını aşacak ve yeniden yükselişe geçme potansiyeline büyük bir güçtür.

Avrupa ve Amerika, derin bir çöküş ve dağılma içinde olmalarına karşılık Rusya, yükselişte olan güçtür. Kırım'a, Gürcistan'a, Ukrayna'ya müdahale eden Putin, Rusya'yı Batı'nın kuşatmasından kurtararak yeniden tarih sahnesine çıkarmayı amaçlamaktadır.

Ukrayna işgalinin arkasında Putin ve kadrosunun yayılmacı ve emperyalist zihniyeti vardır. Putin'in zihin dünyası anlaşılmadan, Ukrayna'nın işgalini günlük politik yorumlar ışığında anlamak mümkün değildir.

Putin, stratejik derinlik içeren bir tarih, medeniyet ve jeopolitik okumasıyla Ukrayna'yı işgal etmiştir.


Putin yönetimi, Ukrayna'yı işgal ederek yeniden tarih yazmaya kalkmaktadır. Rusya'yı yöneten kadro, Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrası ülkelerin bağımsızlık kazanmasını ölümcül bir hata ve Ukrayna'yı bağımsız bir devlet olarak değil yapay bir oluşum olarak görmektedirler.

Putin'e göre, Rusya ve Ukrayna bir bütündürler ve bölünemezler. Rusya, Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrası yapılan hataları düzeltmek ve yeniden emperyal güç olarak tarih sahnesine çıkmak için Ukrayna'yı işgal etmiştir.

Rusya'nın tarih düzeltmeleri Ukrayna'yla bitmeyecektir. Ayı durdurulmazsa, pençelerini Ukrayna'ya attığı gibi Baltık ülkelerine, Orta Asya'ya, Karadeniz'e, Doğu Avrupa'ya ve Kafkasya'ya atmaya devam edecektir.

Putin'in kurmak istediği dünya düzeni, ölümcül tehlikelerle ve yıkımlarla doludur.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU