Pandemi sonrası beklenen enerji ve gıda krizi

Deniz Unay Independent Türkçe için yazdı

İllüstrasyon: Anna Galvan/Wired

Küresel Kovid-19 salgını ilk döneme göre aşılar sayesinde nispeten kontrol altına alındı. Ancak pandemi sonrasında ekonomi, sanat, tüketim ve sosyal yaşam başta olmak üzere pek çok alanda geri dönülmez değişimler yaşandı.

Bunlar arasında en tehlikelisi ve hızla tırmananı ise gıda ve enerji krizi olarak tanımlanıyor. Pandemi sonrasının dünyasında ortaya çıkan yeni krizler başta Avrupa ve ABD'de olmak üzere tüm dünyada etkisini göstermeye başladı. 

Enerji ve gıda krizlerine bağlı olarak ortaya çıkan bir kavram da gıda güvenliği oldu. Artan gıda ve enerji fiyatları, tedarik sorunlarından üretim miktarına kadar birçok değişken göz önünde bulundurularak değerlendirilmeye başladı. 

Gübre endüstrisi için son derece yüksek fiyatlarla sunulan enerji unsurları, bu alanda geçici kesintilerin yaşanmasına ve fabrikaların kapanmasına neden oldu.

AB tarafından artan enerji fiyatlarına ilişkin konu hakkında çözüm arayışları olsa da yine de bu çalışmaların yeterli olmadığı düşünülüyor.  


Enerji ve gıda krizinin pençesinde yeni dünya 

Enerji ve gıda krizinin pençesinde kısa zamanda birçok ülke ekonomisinde ve vatandaşlarında olumsuz etkilere neden olacak.

Türkiye'de de dünya da yaşanan bu krizlere bağlı olarak yaşanan gıda ve enerji fiyat artışları buzdağının görünen küçük bir kısmı olarak ifade edilmektedir. 

Enerji krizi, basit bir tanımlama ile enerji kaynaklarının arzında yaşanan darboğazın ya da fiyat artışlarının ortaya çıktığı durumdur.

Enerji krizinin ortaya çıkmasında önemli etken olarak nakliye ve üretim miktarı sorunları ortaya çıkarken, gıda krizi için kuraklık, pandemi ile gelen sorunlar ve yine tedarik zincirinde yaşanan aksamalar ilk sırada gösteriliyor. 

İngiltere'de son günlerde yaşanan enerji krizinin temel nedeni olarak tedarik zincirinde ortaya çıkan eleman açığına dikkat çekiliyor.

Ülke genelinde yaşanan petrol ve gaz başta olmak üzere enerji krizini, gıdaya ulaşma konusunda yaşanan zorluklar ile gıda krizi takip ediyor. 


Küresel gıda krizine karşı işbirliği mümkün mü?

Kovid-19'un etkisine bağlı olarak hızlanan süreçte gıda krizinin sonuçları özellikle savunmasız birçok ülke için yeni riskler yaratmaya başladığı ifade ediliyor.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından bu konuda komisyon çalışmaları ve çeşitli projeler yürütülse de yeterli bir girişim henüz ortaya çıkmadı.

2020 Küresel Gıda Krizi Raporu'nda yer alan pek çok unsur yakın gelecekte de söz konusu açmazların devam edeceği sinyallerini vermeye devam ediyor. 

BM, hükümetler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından gıda sorunu ve açlığın temel sebeplerini ele alan raporunda, 2019 yılının son döneminden itibaren 135 milyondan fazla insanın akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğunun altı çizildi. 

Gıda krizinin yaşandığı 55 ülkede ise toplamda 75 milyon çocuğun boy kısalığı yaşadığı ve yine gıdaya ulaşımın kısıtlı olmasına bağlı olarak 17 milyon kişinin de aşırı zayıflık şikâyetlerini taşıdığı bildirildi. 

Gıda krizinde çözümün ise ülkeler arasında yapılacak tam bir işbirliğinden geçtiği ifade ediliyor. Geri kalmış ülkeler odağında ve gıdaya ulaşmakta zorlanan toplumlar için gelişmiş ülkelerin işbirliği ile hükümetler arası yapılacak çalışmaların ciddi riskler taşıyan gıda krizine çözüm üretmeleri gerektiği ifade ediliyor. 


İngiltere ve Avrupa'da yaşanan enerji krizini bilançosu ağırlaşıyor

Enerji fiyatlarında yaşanan yüksek artışlardan en fazla etkilenen ülkeler Avrupa ülkeleri oldu. Avrupa Birliği ülkelerinde enerji yoksulluğunun giderek arttığı ifade ediliyor.

Milyonlarca kişinin artan fiyatlar karşısında zorluk yaşamaya başlaması kısa sürede söz konusu krizin küresel bir enerji krizine dönüşebileceği tahminleri yapılıyor. 

Arz-talep dengesizliğinin ortaya çıkması ve Avrupa'da tedarik zincirinde yeterli elemanın bulunmaması bilhassa İngiltere'de enerji krizinin büyümesine yol açtığı bildiriliyor.

Sadece bu yıl içinde yüzde 600'e varan bir fiyat artışından söz edilmektedir. Krizin boyutlarını gözler önüne seren bu verilerin ardından peş peşe birçok şirketin iflas haberi ile zenginleşmiş durumda. 

Türkiye'de ise Avrupa ve İngiltere'de yaşanan bu enerji krizinin sonuçları faturalara yansıması bekleniyor.

Söz konusu gelişmelere bağlı olarak hükümet tarafından gerekli önlemler alınmasına rağmen küresel bir boyut kazanan enerji krizi ülke ekonomilerinde ve vatandaşlarda ciddi sorunlara neden olacak.  


ABD yeni bir gıda krizinin eşiğinde 

Avrupa dışında okyanus ötesinde de benzer bir gıda krizi yaşandığı görülüyor.

Son dönemde kamuoyu ile paylaşılan boş raf görüntüleri ve bazı bölgelerde gıdaya ulaşımın zorlaşması ABD'de de panik ortamı yarattığı kaydediliyor.

Tüm Avrupa'yı etkisi altına alan tedarik sorunu benzer etkilerle ABD'yi de etkisi altına almış durumda. Gıda dışında temel yaşam maddelerinin tedarikinde de ciddi bir sorun yaşandığı kaydedildi.

ABD genelinde temel gıda ürünlerinden spor ayakkabı ve hatta tuvalet kağıdına kadar birçok ürüne ulaşmada insanların zorluk çektiği ifade ediliyor. 

Dalgalar halinde tüm dünyada ilerleyen gıda krizine karşı çözüm önerileri ise birçok sivil toplum kuruluşu tarafından gündeme uzun bir süredir getiriliyor.

Ancak çözüm arayışına yönelik devletlerin ortak hareket etme ve yeni bir eylem planı hazırlaması konusunda ciddi sorunlar olduğu düşünülüyor. 


Küresel düzeyde fiyat artışları görülmeye devam edecek 

Koronavirüs salgının da etkisiyle hızlanan süreçte gıda ve enerjide ciddi miktarda fiyat artışları yaşandığı görülüyor.

2007-2008 yılları arasında tüm dünyayı benzer bir gıda krizine sürükleyen enerji krizi şuan için özellikle Avrupa'da etkilerini göstermeye başladı. 

Petrol fiyatlarında söz konusu dönemde yaşanan pahalılık, günümüzde de doğalgazda görülmeye başladı.

Gıda üretiminde enerji maliyetlerinin artmasından en çok etkilenen ürünler ise en çok tüketilen buğday, mısır, pirinç, soya fasulyesi, pamuk, arpa ve yulaf gibi unsurları kapsıyor. 

Uzak Doğu'da ise benzer bir tablo söz konusu. Vadeli işlem piyasalarında tarım ürünleri bazında yaşanan ciddi artışlar, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde yaşanan sık elektrik kesintilerine bağlı olarak fiyatları yukarı yönde tetiklediği bildiriliyor. 

Gıda ve enerji krizine bağlı olarak uzmanların analizleri ise pek de iç açıcı görünmüyor. Gelecek dönemde de fiyat artışlarının hızla yaşanmaya devam edeceği ve gelişmiş ülkeler dahil olmak üzere pek çok ülkenin enerjiden yararlanma ve gıdaya ulaşma konusunda ciddi zorluklar yaşayacağını belirtiyor. 


Küresel tedarik zincirinin bozulması temel sebep 

Gıda ve enerji krizinde temel neden olarak, pandeminin başladığı ilk günden bugüne tedarik zincirinde yaşanan aksamalar ve üretimin azalması gösterilmektedir.

Bir yandan tedarik sorunlarının ortaya çıkması diğer yandan tüketim oranlarının tüm zamanların en üst seviyelerine ulaşması arz-talep dengesinde ciddi bir bozulmaya neden oldu.

Tüketicilerin taleplerinin pandemi döneminde çok daha fazla artış göstermesinin ardından hali hazırda mevcut sorunlar kısa sürede bir krize dönüştü

İşgücü eksikliğine bağlı olarak birçok nakliye alanında tedarik sorunları meydana gelmesi gıda krizinin en büyük tetikçisi olarak görülüyor.

Büyük konteynerleri taşıyan yük gemilerinin bu eksiklik nedeniyle limanlarda bekletilmesi ABD'de ciddi bir krize yol açmıştı. 

Bir yandan da şirketler maliyetleri azaltmaya çalışarak krizden en az etkiyle kurtulmaya çalışıyor.

Büyük liman kentlerinde çok sayıda geminin ve gıdanın bekletilmesi bu krizin yaşanmasında ana sebep olurken, Avrupa'da ise enerji krizi benzer nakliye sorunları ile ortaya çıktı. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU