Üniversite derecesi işe alımda belirleyici bir faktör olmalı mı?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Pinterest

Üniversite diploması, rekabetçi bir iş piyasasında değerlidir. Ancak, işe alım kararı verirken belirleyici tek faktör olmamalıdır.

Nedenini sorular üzerinden yanıtlayayım:  


İş başvurusu yapan adayların üniversite derecesine sahip olması yaygın bir durum mu? 

İnsanların üniversite diploması almalarının en büyük nedenlerinden biri, işe alımda rekabette öne çıkmaktır.

Aday seçimlerinde üniversite mezunları tercih edilmektedir. Üst düzey roller için iyi eğitim almak önemlidir.

Bazı spesifik teknik pozisyonlar için de adayların mezun olduğu okul ve başarı ortalaması aday hakkında iyi bir gösterge olabilir. Ancak her adaydan iyi bir dereceyle mezun olması beklenmemelidir. 


Üniversite derecesine sahip bir adayı işe almanın artıları ve eksileri nelerdir?

Her büyüklükteki ve tüm sektörlerdeki şirketlerde üniversite derecesine sahip adaylara yüksek talep vardır.

Araştırmalar, işverenlerin üniversite derecesine sahip adayların diğer adaylara göre işe daha hazır olduğuna inandığını göstermektedir. Bu, kaliteli adayları çekmek isteyen işletmeler için rekabet ortamı yaratır.

Yalnız bir aday üniversite derecesine sahip olsa bile, işte başarılı olacağının garantisi yoktur.

Örneğin iyi bir dereceye sahip ancak eğitim hayatı boyunca hiçbir kulübe katılmamış, hiçbir sosyal sorumluluk ve gönüllülük faaliyetinde bulunmamış, part-time çalışmamış, dil becerilerine yatırım yapmamış, derslere düzenli gidip gelmiş, kendini sadece teorik anlamda geliştirmiş, bilgiyi faydaya dönüştürememiş biri, aday elemelerinde öne çıkmamalıdır.

Yetkinlikleri, isteği, tutkusu, öğrenme motivasyonu, sosyal olması dikkate alınmalıdır. 


En iyi yeteneği belirlemek için neden bir üniversite derecesinin ötesine bakmalısınız?

Üniversite diplomasına çok fazla önem vermek, işe alım sürecinde bilinçsiz bir önyargıya yol açabilir. İşletmeyi dereceye göre aday seçen bir konuma getirebilir.

Bu durumda uygun niteliklere sahip diğer adaylarla tanışma gerçekleşemeyecektir. 

Üniversitelerin marka bilinirliği işe alım yetkililerini yanıltmamalıdır. Tanınmış bir üniversiteden alınan bir derece ya da diploma, adayı işe uygun hale getirmez.

Nice bilinen üniversitelerden mezun ancak işe hazır olmayan insanlar var!

Nice bilinen üniversitelerden mezun ancak diplomasının üzerine bir şey koyamayan profesyoneller var!

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İster yeni mezun ister profesyonel olsun hiç fark etmez, artık beceriler ve yetenekler çok önemlidir. Doğru yetenek, doğru geleceği getirmektedir.

Bir adayın mezun olduğu üniversiteyle ilgili önyargılar da söz konusu olabilir. Örneğin, çevrimiçi bir üniversiteden mezun olan aday görmezden gelinebilir ancak bugün neredeyse tüm çevrimiçi dereceler uygun şekilde akredite edildiğinden ve saygı duyulduğundan bu bir hatadır.

İşletmeler hala çevrimiçi derece sahiplerini filtreliyorsa, başka bir geniş yetenek havuzunu kaçırıyor olabilirler. 

Ayrıca üniversite diploması olmayan adayları göz önünde bulundurmak, yetenek havuzunu genişletmeye yardımcı olur.

Şirketlerin potansiyellerine ulaşmasına yardımcı olabilecek çeşitli adaylardan oluşan bir yetenek havuzu oluşturmasını sağlar.

İş başında eğitimin değerini de unutmayalım. Üniversite diploması olmayan bir aday, doğru becerilere ve geçmişe sahipse işletmelerde işini nasıl yapacağının ayrıntılarını öğrenebilir. Bu adaylar da işe değerli bir katkı sağlayabilir.  

Örneğin IBM'de yeni yaka işleri olarak tanımlanan, üniversite diploması gerektirmeyen fakat beceri seti gerektiren işler öğretilmektedir.

Teknoloji alanında hızla personel yetiştirmek için IBM'in geliştirdiği yeni yaka sertifika programları ile kodlama, tasarım, kullanıcı deneyimi, siber güvenlik, veri bilimi, yapay zekâ, üretim teknolojisi gibi işler öğretilmektedir.

IBM'in bu tür yeni yaka pozisyonları 4 yıllık bir lisans diploması gerektirmemekte daha kısa süreli eğitimlerle ihtiyaç duyulacak çalışanlar yetiştirilebilmektedir. 

En iyi şirketler, en iyi yetenekleri belirlemek, çekmek ve elde tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Şirketler tüm eğitim seviyelerindeki adaylarla çalışmak için üzerine düşeni yapmalıdır. 


Beceri, pratik ve deneyime sahip olmak gün geçtikçe önem kazanıyor

Günümüzün iş dünyasında iyi bir işe sahip olmak ve bunu sürdürmek ayrıcalıklı bir hâle geldi.

Çalışma dünyası hızla değişiyor ve uyum sağlamaya istekli olmayanlar için ne yazık ki yer yok. Bu yüzden asıl soru kendimizi yeterince hazırlayıp hazırlayamayacağımız.

Sadece diplomaya sahip olmak değil beceri, pratik ve deneyime sahip olmak da gün geçtikçe önem kazanmaktadır.

Diplomaların, sertifikaların, becerilerin ömrünün azaldığı göz önüne alındığında çalışanların merak ve sürekli öğrenme becerilerini kazanması her zamankinden daha önemli hâle gelmektedir. 

Yenilikçi olan, çabuk öğrenen, becerilerini geliştiren, kendini donanımlı hâle getirenler profesyonel yaşamlarında ve kariyerlerinde bütün hedeflerine daha kolay ulaşmaktadır. 

Çalışanlara kariyerleri boyunca hizmet edecek eleştirel düşünme, problem çözme, etkili iletişim kurma, yenilik ve yaratıcılık, kendi kendine öğrenme, çeviklik, zaman yönetimi, duygusal-sosyal zekâ, geribildirim alma ve verme, sebep-sonuç ilişkisi kurabilme, yılmazlık, esneklik gibi beceriler, iş için çok önemli olan sistemik reform türüne dönüşmektedir. 

"Daha iyi bir kariyer için becerilerin geliştirilmesi şarttır" dedikçe insanlar, sistematik olarak beceri geliştirmek yerine gelecekte işlerine yarayacak veya yaramayacak ne kadar çok sertifika varsa almaya devam etmektedir.

Beceri geliştirmekle kastedilen ya anlaşılmamaktadır ya da bireyler becerilerini nasıl geliştireceklerini bilmemektedir.  

İşine yaramayan sertifika programlarının sayısını artırmak yerine kişinin kendisini iyi tanımaya yönelmesi (öz farkındalık), geliştirebileceği alanları tespit etmesi ve bu alanlarda öğrenme ve gelişimi önemsemesi gerekmektedir.

Şayet bireyler hangi becerilerinin geliştirileceğini bilmiyorlarsa bu konuda bir uzmandan destek almalıdır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU