Şehirlerde polen kirliliği

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Küresel olarak, şehirlerde polen alerjisi önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Polen (erkek çiçek tozu), bitkinin erkek gametini (bu nedenle erkek DNA) dişi gamete taşıyan bir yapıdır.

Polen, bu taşınma sırasında erkek gametini çok iyi korumak zorundadır. Polenin dış duvarı eksin olarak adlandırılır.

Bu tabaka çok nadir olarak bulunan ve çok dayanıklı olan sporopollenin denilen bir yapıdan oluşmaktadır.

İç tabaka ise selülozdan yapılmış olup tipik bitki hücre duvarının yapısındadır. Polen tanelerinin boyu 5-100 µm arasındadır. Sıkıştırılmış polen tozu binlerce polen tanesi içermektedir.

Yılın ilkbahar mevsiminde ağaçlar, çalılar, mevsimlik çiçekler, çimler ve otsu bitkilerden polenler salgılanır.

Polen alerjisi ile insanlar, hapşırmaya, hırıldamaya, tıkanmaya hatta öksürmeye başlar, gözlerde kaşıntı ve sulanmalar olur.

Polenler havada dolaşırken rinit, astım ve konjunktivit olarak bilinen saman nezlesi gibi alerjik reaksiyonlara neden olur.

Polen alerjileri ayrıca astım ve egzama gibi diğer ilgili tıbbi sorunları da tetiklemektedir.

Alerjenlerde polenler, çevrede tamamen yok olana kadar semptomlar devam eder.

Polen mevsimi, astım gibi diğer sağlık şartlarını da kötüleştirebiliyor ve bu tür rahatsızlıklar, düşük okul performansına ve ekonomik etkilere neden olmaktadır.

Tozlaşma, ağaçların çoğalması için kritik bir öneme sahiptir, ancak belirli bitkilere alerjileri ve astımı olan bazı insanları sakat bırakabilir.

Bu alerji hastaları çok sayıda polenleri alerji yapan bitkilerin bulunduğu bölgelerde yaşıyorsa, en yoğun polen mevsiminde büyük sağlık sorunları yaşar ve yaşam kalitesinde de kayıplar oluşabilir.

Alerjenik ağaç polenleri inin saman nezlesi ve astıma en fazla katkıda bulunanlardan biri olduğu tespit edilmiştir ve son 15 yıldır polen sayıları da artmıştır.

Daha yüksek polen konsantrasyonları ve daha uzun bir polen mevsimi, semptomların şiddetini artırabilir.

Durham, Kuzey Karolina sakinleri gökyüzünün tuhaf ama tanıdık bir tablo rengine dönüştüğünü gördü. İnce, sarı-yeşil bir tozdan oluşan devasa bulutlar şehri sardı.

Dünyanın sonu gibi görünüyor ve hissediyordu. Kentin peyzaj hizmetleri müdür yardımcısı Lilley, "Arabanız aniden sarı oldu, kaldırım sarı oldu, evinizin çatısı sarı oldu" diyor.
 

Resim 1.jpg
Resim 1. Bir şehrin üzerine kabus gibi çöken polen kirliliği

 

Polen mevsiminin tam olarak bilinmesi (oluşma, büyüklük ve şekil açısından), potansiyel polen maruziyetini doğru ve zamanında tahmin etme kapasitesini önemli ölçüde artırır ve alerjiyi önlemede birinci basamak aracı oluşturur.

Almanya'da (Şekil 1), ana polen mevsimi sadece birkaç ay ile sınırlıdır, genellikle mart ayında (Corylus), ela, fındık, (Alnus) kızılağaç ve (Betula) huş ağacının yüksek alerjenik ve çapraz reaktif poleni ile başlar ve yaz sonuna kadar otsu bitkilerden ve ragweed' (Ambrosia) kanarya otundan çok sayıda alerjenik polenler çevreye saçılır. 
 

Şekil 1.jpg
Şekil 1. Almanya'daki tipik polen mevsimleri (2007-2011 arası polen verilerinin ortalamaları)

 

Virüs taşıyıcılar

Polen alerjilerine tepki olarak hapşıran virüs taşıyıcılarının virüsün yayılmasını daha da kötüleştirmesi kuvvetle muhtemeldir.

Polen alerjisi olanlar burunlarını sümkürmek için maskelerini çıkarırlar ya da gözleri kaşınıyorsa onları ovuşturmak onları koronavirüs enfeksiyonuna karşı daha savunmasız hale getirebilir.

Alerjisi olan kişilerde semptomlar ortaya çıkar çıkmaz tedaviye başlanmalıdır.

Yağmurlu günlerde saman nezlesi semptomları azaldığında, burun akıntısı gibi semptomların devam etmesi, bir kişinin KOVID'e yakalandığının bir işareti olabilir.


En çok alerjen üreten ağaçlar

Ağaçlar, çalılar ve otsu bitkiler tek evcikli veya çift evcikli olabilir.

Şehirlerde ağaçlandırma çalışmalarında bazı ağaç türlerinin çift evcikli olması polen üretimini ve alerji vakalarını artırmaktadır.

Şehirlerde cadde, meydan ve park ağaçlandırmalarında yanlış ağaç türleri seçiminden dolayı polenler oluşmaktadır. 

Diyotlu olan polen üreten ağaçların şehir sakinlerinin alerjilerinin etkisine katkıda bulunduğu görülmektedir.

Hangi ağaç, çalı ve diğer bitki türleri polen üretir? 

Polen alerjilerinin son yıllarda şehir sakinleri için felaket olmasının en önemli nedenlerinden biri, çift evcikli ağaçlardır.

Şehir ormancılığında çift evcikli ağaçlar hakimdir. Bu nedenle şehirler, bu mevsimlerde alerjik polenlerle kaplanıyor.

Ağaçlarda cinsiyet, kadın ve erkek ikilisinin ötesinde var olur. Ginkgo (mabet ağacı) , taxus (porsuk) ve fraxinus (dişbudak) ağaçları gibi bazı ağaçlar çift evciklidir, yani her bitki farklı bir şekilde dişi veya erkektir.

Meşe, çam ve incir ağaçları gibi diğerleri tek evciklidir, yani aynı bitki üzerinde erkek polenlere ve dişi çiçeklere sahiptirler.

Dişi ağaçları veya parçalarını belirlemek kolaydır; bunlar yani dişi bitkiler tohum ve meyve oluştururlar.

Çitlembik, manolya ve elma gibi birçok ağaç türü tek bir çiçekte erkek ve dişicik kısımları içeren "mükemmel" çiçekler oluştururlar.

Erkek ağaçlar, söğüt, kavak, dişbudak, gümüşi akçaağaç, fıstık ağacı, titrek kavak ve biber ağacı olgunlaştıkça daha fazla polen üretirler. 

Polen üreten çift evcikli, erkek ve dişi çiçekleri ayrı bitkiler üzerinde bulunan (ağaçlar, çalılar ve çimler) bitkilerin bitkilendirme çalışmaları sonucunda insanların alerjilerinin etkisini arttırdığı görülmektedir.

"Dioecious, çift evcikli" ağaç türleri, ayrı bitkiler üzerinde erkek ve dişi çiçekler taşırlar. Dioecious ağaçlar arasında dişbudak, mabet ağacı, kokarağaç, ardıç ve porsuk bulunur.

İki evcikli ağaçların erkek ağaçları tek evcikli ağaçların erkek polenlerine göre daha fazla polen üretirler. Şayet bitkilendirmede iki evcikli erkek bir bitki türünü seçerseniz polen açısından daha fazla sorun yaşarsınız.

Büyük bir erkek ağaç, polenlerinin çoğunu köklerinden 20 ila 30 metre daha uzak mesafelere yayabilir. 

Amerika, şehirlerde alerji salgınını azaltmak için erkek ağaçların, çalıların ve çimlerin satışının durdurulması, ayrıca ağaç ve çalıların dikimi ve çimlerin ekiminin durdurulması ile ilgili çalışma yapıyor. 

Japonya, şehirlerde yaşlanmış, çürümüş ve kurumuş erkek ağaçlar yerine aynı bitki üzerinde erkek ve dişi çiçekleri barındıranlar tek evcikli bitki türlerini seçmektedirler. 

Bazı ağaç polenleri diğerlerinden daha fazla soruna neden olur. En çok belirtiye neden olan ağaçlardan bazıları şunlardır:

Hangi ağaç, çalı ve diğer bitki türleri polen üretmez?

En çok alerjen üreten ağaçlardan bazıları;

  • Meşe
  • Karaağaç
  • Dişbudak
  • Huş ağacı
  • Erkek akçaağaç
  • Şimşir
  • Sedir
  • Ardıç
  • Sekoya

İki evcikli (dioecious) ağaçlar; 

  • Kavak
  • Porsuk
  • Mabet ağacı
  • Söğüt

En çok polen üreten çimler;

  • Kentucky mavi çimi
  • Johnson çimi
  • Bermuda çimi
  • Kanarya otu (ragweed)

Şehir ağaçlandırmalarında erkek ağaç türlerinin seçilmesi ve dikilmesi, polen üretilmesi, alerjilerin artmasını tetiklemektedir. Diğer suçlu küresel ısınmanın etkisidir.

Bir ağacın çiçekleri erkek veya dişi olabilir sadece erkek çiçekler polen üretir. Bazı ağaçlar tek evciklidir, yani ayrı ayrı ağaçlar hem erkek hem de dişi çiçekler üretirler. 

Kentsel alanlarda daha büyük tek evcikli bir ağaç ve çalı karışımı ağaçlandırma yapılmalı.

Alerji dostu bitkilendirme de ağaç, çalı, çim, çiçek ve otsu bitki dikimi çalışmaları yapılmalıdır. 

Manolya, erguvan, çitlembik ve ıhlamur ağaçları hem erkek hem de dişi organları aynı bitki üzerinde olan ve bu nedenle polen üreten tek evcikli ağaçlara örnektir. 

En az polen üreten bitkiler;

  • Begonya
  • Begonvil
  • Kamelya
  • At kestanesi
  • Sardunya
  • Petunya
  • Manolya
  • Lale
  • Eğrelti otu çimi (polen üretmez, spor ile ürer)

En çok polen üreten ağaçlar;

  • Kızılcık
  • Kırmızı akçaağaç
  • Meşe
  • Çam ağaçları
  • At kestanesi

Çalılar-Alerji dostu bahçenize dahil edebileceğiniz çalı ve otsu bitki türleri aşağıdakilerden oluşabilir.

  • Ortanca, 
  • Açelya
  • Ormangülü
  • Kartopu 
  • Şimşir
  • Dişi İngiliz porsuk ağacı
  • Dişi balmumu mersini çalısı
  • Dişi pittosporum

Küresel ısınmanın polen üretimi üzerindeki etkileri; 

  • Küresel ısınmanın etkisiyle giderek artan sıcaklıklar,
  • Artan sera gazı CO2 konsantrasyonu,
  • Ilıman ve kısa kış mevsimi,

İklim değişikliğinin alerjik hastalıkları etkilemesi muhtemeldir.

Araştırmalara göre, küresel ısınmanın etkisiyle ağaçların, çalıların ve otsu bitkilerin polen üretim mevsimi ve polen kirliliği normal mevsimine göre yaklaşık 20 gün önce başladığı tespit edilmiştir.

Bu da daha yüksek miktarda polen üretmeye yol açmaktadır. 

ABD'de bitkiler, 30 yıl öncesine göre yüzde 21 oranında daha fazla polen üretmektedir.

Yeni araştırmalar, küresel ısınmanın etkisiyle polen mevsiminin otuz yıl öncesine göre ortalama 20 gün daha uzun sürdüğü tespit edilmiştir.

Küresel ısınmanın etkisiyle şehirlerde ek polen üretimi yüzde 50 oranında artmıştır.

Atmosfer CO2 konsantrasyonu artıkça bitkilerin (Ağaçların, çalıların ve çimlerin) daha fazla çiçeklenmesine neden olur.

Bu da ağırlıklı olarak erkek ağaçların bulunduğu yerlerde daha yüksek polen üretilmesi anlamına gelmektedir.

Atmosferde sera gazı CO2 konsantrasyonu arttığında bitkiler biraz daha hızlı büyüyor. Bitkilerin genel isteklerinin aşırı derecede olumsuz yönde etkilenmesi sonucu, yapıları gereği şartların zorlaması neticesinde, bitkiler nesillerinin devamı için daha fazla miktarda polen üretmek ve yaymak, daha fazla çiçek açmak zorunda kalmaktadırlar.

CO2 seviyelerinin ikiye katlandığını varsayarsak, bu, gelecekteki çim poleni alerjisi mevsimi şiddetinde yüzde 60'a varan bir artışa dönüşecektir, ancak bunun ne kadar hızlı gerçekleştiği, iklim krizini hafifletme stratejilerinin etkinliğine bağlı olacaktır.

Atmosferde sera gazı konsantrasyonu arttıkça çim alanları daha fazla polen üretir. Küresel ısınmanın etkisi şiddetlendikçe çim alanlarında daha fazla polen kirliliği oluşacaktır.

İklim değişikliği ve cinsiyetçiliğin etkisiyle polen alerjileri her yıl daha da kötüleşiyor.
 

Şekil 2.jpg
Şekil 2. Sera Gazı CO2 arttıkça daha fazla polen üretilir

 

Küresel ısınmanın etkisiyle daha sıcak kışlar, daha ılık ve erken baharlar daha fazla polen üretimini tetikleyecektir.

Değişen iklim şartları, polen mevsiminin zamanlamasını ve uzunluğunu olduğu kadar alerjenik türlerin çeşitliliğini de etkilemektedir, ayrıca atmosferde yüksek karbondioksit (CO2) konsantrasyonu bitki üretkenliğini ve polen üretimini artırmaktadır. 

Şu anda havada 1990'larda olduğundan yüzde 20 daha fazla polen bulunmaktadır.

2040 yılına kadar polen sayısının, 2000 yılındaki polen sayısının iki katına çıkması beklenmektedir.


PM2.5 ve PM10 kirleticileri ile polenlerin yayılması

Hava kirliliği polen alerjisini kötüleştirebilir.

Şehirlerde kirli hava, insanların bağışıklık sistemlerini zayıflatır hatta polen üreten ağaçlar, yaşamları daha da kötüleştirir.

PM10 ve PM2.5 kirleticileri polen tanelerine yapışır ve toz halindeki maddenin daha da küçük parçalara ayrılmasına neden olur.

Eğer hava kirliliği önlenemez ise, polen ve alerjenlerin de yüksek oranda artması muhtemeldir.

Ayrıca daha yüksek sıcaklık, çiçekli bitkilerin daha geç sürede büyümesine sebep oluyor. Bunun sonucunda, daha ılık sonbaharla birlikte, uzun süren polen sezonu yüzünden daha çok hapşırıyoruz.

Diyotlu olan polen üreten ağaçların şehir sakinlerinin alerjilerinin etkisine katkıda bulunduğu görülmekte.

Şehirlerde parkların, caddelerin, meydanların ve sokakların bitkilendirme çalışmalarında yanlış türlerin seçilmesi ve dikilmesi ile aşırı polen üremesi sonucu polen kirliliği oluşmaktadır.


Polen kirliliğinden etkilenen insanlar 

Polene maruz kalındığında, sadece solunan alerjenik proteinler insanları etkilemekle kalmaz, aynı zamanda insanların mukozası ve/veya cildi de biyokimyasal olarak karmaşık partiküllere maruz kalır.

Ağaç poleni diğer polenlere göre daha incedir. Bu nedenle rüzgar, onu kilometrelerce taşıyabilir. Bu hafif, kuru taneler sinüslerinize, ciğerlerinize ve gözlerinize kolayca ulaşır ve kaçınılmasını zorlaştırır.

Polen alerji olan kişiler; 

  • Hapşırmaya başlayabilir
  • Gözleri kaşınabilir ve yaşarabilir
  • Kırmızı ve sulu gözler görülebilir
  • Göz çevresinde şişlik olabilir
  • Burun akıntısı ve tıkanması olabilir
  • Yorgunluk hissedebilir
  • Baş ağrısı yaşayabilir

Bugün global ölçekte şehirlerde polen kirliliği etkisinden, dolayı global ölçekte 400 milyondan fazla insan olumsuz etkilenmektedir.

300 milyondan fazla insan, genellikle saman nezlesinin etkisi ile astımdır ve bu sayının 2025 yılına kadar 100 milyon artması beklenmektedir. 

Alerjenik ağaç poleninin saman nezlesi ve astıma en fazla katkıda bulunanlardan biri olduğu tespit edilmiştir ve son 15 yıldır polen sayıları da artmıştır.

Çoğunluğu ağaç poleni olan, rüzgarla çevreye daha fazla yayılmış polen üreten bitkiler, her yıl alerjisi olan milyonlarca insan için hayatı perişan hale getiriyor.

Çok sayıda ağaç türü, erkek cinsel bölgelerinden son derece küçük polen parçacıkları üretir. Bu ağaçlar rüzgarı, polenleri kendi türlerinin diğerlerine tozlaşma için en sevdikleri taşıma aracı olarak kullanırlar.  

Ağaçlar tozlaşma için polenlerini en sevdikleri dişlerine ulaştırmak için rüzgar, arılar, böcekler ve bazı kuş türlerini taşıma aracı olarak kullanırlar.


Polensiz ağaç, çalı ve bitki türleri

Şehirlerde, polen kirliliği oluşturulmaması için, dikilmemesi gerekli ağaç, çalı ve bitki türleri nelerdir?

Şehirlerde polensiz bitkilendirme çalışmaları yapılabilir. Şehirlerde polen üretmeyen alerjisiz ağaçlandırmalar yapılması gerekir.

Dişi ağaçlar polen üretmez, ancak havadaki büyük miktarda poleni yakalar, döllenir ve tohuma dönüştürür.

Dişi ağaçlar ve dişi çalılar da sadece pasif değil, aynı zamanda aktif alerjiyle mücadele eden ağaçlardır.

Bitkilendirilmiş bölgelerde ne kadar çok dişi bitki varsa, yakın çevrede havada o kadar daha az polen olacaktır.

Fazla polen üreten ve aynı zamanda alerjen olan bitki türlerinin sayısını azaltarak, kentsel peyzajımızdaki tüm bitkilerin alerji potansiyeline sahip olduklarına daha fazla dikkat edersek, insanlar gelecekte daha rahat bir nefes alabilirler. 

Tek evcikli (hem erkek hem de dişi üreme organı aynı bitki üzerinde olan sisteme sahip bitkiler) bitkilerle bitkilendirme yapılmalıdır. Fakat bu bitkiler arasında alerji yapmayan türler seçilmelidir.

Eğer iki evcikli türler tercih edilecekse bunlar arasından dişi olan ve alerji yapmayan türler kullanılmalıdır. 

Kentsel peyzaj düzenleme uzmanları aynı şekilde dişi ağaçlara öncelik vermiş olsaydı, ne polen, ne de hoş olmayan tohumlar ya da meyveler pek sorun olmazdı.

Artan astım ve CO2 kirliliği seviyelerini azaltmak için, daha bilinçli peyzaj düzenleme çalışmaları yapmayı, iki evcikli şehir ağaçlarının cinsiyetlerini tanınmayı zorunlu kılıyor. 

Kokarağaç, dişbudak, mabet ağacı ve porsuk gibi bazı ağaç türleri için mesele nispeten basittir, erkek ve dişi çiçekler ayrı bitkiler üzerinde belirgin bir şekilde çiçekler taşırlar.


Kovid-19 virüsü ve polen alerjileri

Bu yılki komplikasyonlardan biri de geçenlerde olduğu gibi Kovid-19 salgını. Birçoğu, acılarının virüs mü yoksa polenden mi kaynaklandığını merak ediyor.

Amerikan Alerji Akademisi, Astım ve İmmünoloji'ye göre, Kovid-19 ile alerjiler arasında burun akıntısı ve koku kaybı gibi örtüşen bazı semptomlar var, ancak alerjiler ayrıca kaşıntılı gözler ve hapşırma gibi bazı belirgin belirtiler de üretiyor.

Kovid-19'a özgü daha benzersiz semptomlar arasında ateş, öksürük ve nefes darlığı bulunur.


Polen alerjisi maliyeti

Amerika Astım ve Alerji Vakfı'na göre, alerjilerin yıllık maliyeti 18 milyar doları aşmaktadır.

Burun alerjilerini tedavi etmenin maliyeti ABD'de zaten yılda 3,4 milyar doları aşmaktadır. Polenin neden olduğu astım atakları, ABD'de yılda 20.000 acil servis ziyaretine yol açmaktadır.

Avrupa Birliği için alerjik hastalığın ekonomik yükü tahminen 55 ila 151 milyar avro arasında değişmektedir. 

9,5 milyon nüfuslu İsveç için, polen alerjisinin toplam yıllık maliyeti yaklaşık 1,3 milyar eurodur.

Tokyo şehrinde yaşayanların yarısının saman nezlesinden muzdarip olduğunu, dünya çapında tahmin edilen yüzde 10-30'luk ortalama hastalardan çok daha yüksek bir yüzde olduğu tespit edildi.

Saman nezlesinin Japon ekonomisine her yıl milyarlarca dolara mal olduğu tahmin ediliyor.

2018 yılında Tokyo'da Yaşam Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada, Japonya, polen kaynaklı alerjiler nedeniyle yaklaşık 1,8 milyar dolar para harcadı. 

Japonya’da şehirlerde, alerjiye neden olan yaşlanmış ve çürümüş ağaçları kesmek ve yerine daha düşük polen üreten çeşitleriyle değiştirmek için her yıl yaklaşık 7 milyon dolar harcanmaktadır.


Baharlarda polen alerjisine karşı alınması gereken önlemler

Alerji hastaları, bazı sağduyu önerilerini izleyerek, ağaç poleni mevsimini minimum rahatsızlıkla atlatabilirler.

  1. Sabah, polen sayımlarının genellikle en yüksek olduğu zaman olduğu için sabah 5 ile 10 arasında açık hava aktivitesini en aza indirin.
  2. Evin ve arabanın camlarını kapalı tutun ve serin kalmak için klima kullanın. Ama her zaman içeride kalmak zorunda değilsin.
  3. Dışarıda şapka, maske ve güneş gözlüğü takın.
  4. Pencerelerinizi kapalı tutun ve hava filtreli merkezi/tekil klimayı kullanın.
  5. Dış mekan etkinlikleri sırasında giydiğiniz kıyafetleri değiştirin, yıkayın ve çamaşırlarınızı açık havada değil, bir kurutma makinesinde kurutun.
  6. Evinize girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarın.
  7. Dışarıda çok zaman geçiren evcil hayvanlardan kaçının.
  8. Giysileri çamaşır ipinde değil, bir kurutucuda kurutun.
  9. Açık hava etkinlikleri sırasında giyilen kıyafetleri değiştirin ve yıkayın.
  10. Meşe ağacı poleni sabahları en yüksek seviyededir. Meşe polenine alerjiniz varsa, açık hava aktivitelerinizi günün ilerleyen saatlerinde yapın.
     
Resim 2.jpg
Resim 2. Polen üreten ağaçlardan görüntüler

   

Belediyelerin polen alerjisine karşı yapmaları gerekenler

Belediyeler, şehirlerinde; 

  • Şehirlerinde aşırı polen üreten ağaç, çalı, çim çiçek ve otsu bitki türleri tespit edilmeli
  • Yeni peyzaj projeleri yapılır iken bitkilendirme projelerinde veya revizyon çalışmalarında hastalıklı, devrilme tehlikesi arz eden ve ömrünü tamamlamış bitkiler yerine tek evcikli (hem erkek hem de dişi organı aynı bitki üzerinde olan) ağaç, çalı, çim, mevsimlik çiçek ve otsu bitkiler tercih edilmelidir. 
  • Polen oluşum mevsimlerini kamuoyu ile paylaşmalılar.
  • Polen alerjisine karşı alınması gereken önlemleri kamuoyu ile paylaşmalılar
  • Polen alerji maliyetini halk sağlığı uzmanları ile birlikte hesaplamalılar. 


Not: Bu çalışmanın hazırlanmasında Ziraat Yüksek Mühendisi İrfan ONAT’ın bilgilerinden istifade edilmiştir. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU