Donald Trump'ı sosyal medyada neden özlüyorum?

Maalesef haber değeri taşıyan Trumpizmlere kolayca erişme imkanından bir süre daha mahrum kalacağız gibi görünüyor

(AFP)

Donald Trump'ı özledim. Demek istediğim, her sabah uyandığımda eski ABD Başkanının attığı son kışkırtıcı tweet için Twitter akışımı kontrol etmeyi özledim. Ama haber değeri taşıyan Trumpizmlere kolayca erişme imkanından bir süre daha mahrum kalacağız gibi görünüyor.

Trump'ın Facebook ve Instagram yasağı 5 Mayıs’ta teknoloji devinin gözetim kurulu tarafından onaylandı. Bu karardan sonra Twitter kendi platformunda ona eski haklarını geri vermek için acele etmeyecektir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bazı açılardan karar pek de şaşırtıcı değildi. Trump'ın ocakta Kongre Binası'na saldıran taraftarlarına "Sizi seviyoruz, çok özelsiniz" demesinin ardından Facebook'un patronu Mark Zuckerberg, eski başkanın sitede kalmaya devam etmesine izin vermenin "çok riskli" olduğunu söylemişti. Teknoloji şirketinin "yüksek mahkemesi" olarak adlandırılan gözetim kurulu daha sonra bazı ikazlarda bulunarak bunu onayladı.

Trump'ın "geleneksel" basın kuruluşlarından gördüğü muameleye kıyasla Facebook'un yanıtı için ne denebilir?

Trump'tan her gün haber alırdık. Aslına bakılırsa görevde olduğu süre boyunca bize röportaj vermeyi kabul etmemesi bir esef kaynağı. Fakat yıllarca sosyal medyaya bıraktığı bombaların bazılarını söyleseydi hem o hem de biz, yayın düzenleme kurulu Ofcom'un kurallarını pekala çiğnemiş olabilirdik.

Ofcom'un yayın yasasının 3. Bölümü "suça veya kargaşaya sevk etme ihtimali olan" içerikleri kapsar ve düzenleme kurulu bu tarz içeriğin yayımlanmasını yasaklar. Channel 4 hata yapsaydı para cezasına çarptırılırdık, hatta nihayetinde ruhsatımızı kaybedebilirdik. Ve eğer Trump izleyicilerimizi yanlış yönlendirseydi veya onlara yalan söyleseydi ona itiraz ederdik ve ödüllü FactCheck blogumuz ağzından çıkan her bir heceyi didik didik ederdi. Kamu hizmeti yayıncılığının güzelliği budur.

Fakat şu anki haliyle Facebook giderek daha çok bir yayınevi veya radyo-televizyon yayıncısı gibi davranıyor, platformunda görünen içeriğe dair editöryal kararlar alıyor. Yine de bizim karşılaştığımız düzenleyici kısıtlamalarla karşılaşmıyor.

Bu durum Kongre'nin İletişim Düzenleme Yasası'nın 230. Maddesi'ni kabul ettiği 1996 yılına kadar uzanıyor. İnternetteki ifadeleri düzenleyen en önemli yasa olarak tanımlanan bu yasa, internet sitelerine kendi platformlarındaki içeriği düzenleme ehliyeti vererek çevrimiçi hizmet sağlayıcılarını platformlarında paylaşılan materyallerden kaynaklanacak davalardan etkili bir şekilde koruyor.

Fakat Facebook'un kontrol edemediği bir şeyi serbest bıraktığını gecikmeli şekilde fark etmesiyle artık ok yaydan çıktı. Ve nefret söylemi, yalan haberler ve çevrimiçi istismar çoğaldıkça dünya genelinde kanun koyucular gözlerini şirkete çeviriyor.
 


Gözetim kurulu teknoloji devinin kendi çözümüydü. Fakat birçok eleştirmen dünkü açıklamanın adeta şirketin kendi eksikliklerini vurguladığını dile getiriyor. Kurulun 12 bin kelimelik ayrıntılı görüşü dikkatlice düşünülmüş gibi görünüyor. Fakat nihayetinde Trump yasağını 6 ay daha uzattıktan sonra topu yeniden Facebook'a attı.

Cumhuriyetçiler de Demokratlar da mutlu değil. 12 bin kelimelik laf salatası olarak gördükleri şeyi doğru düzgün bir düzenleme yapılması yönündeki çağrıları güçlendirmek için kullanıyorlar. Beyaz Saray'dan bir sözcü dünkü "kararın" ardından "daha yapılması gereken çok şey olduğunu" söyledi.

Amerika'da dijital platformları denetleyecek yeni bir federal kurum oluşturma önerileri var ve Washington'da yönetimin görüşmelerinde yasama eylemleri tartışılıyor.

Buradaysa bir çevrimiçi güvenlik yasa tasarısı tek yol fakat böyle bir şeyin yıllarca yasaya dönüşmeyeceğine dair uyarılar var. Daha fazla aciliyet olmaması şaşırtıcı. Çünkü büyük olasılıkla toplumumuzun, demokrasimizin ve hukukun üstünlüğünün yapı taşları çevrimiçi gerçekleşen bu tahribatın tehdidi altında.

Bizzat Zuckerberg defalarca düzenleme çağrısında bulundu. Bu, teknoloji şirketlerinin politikacıları yaptırım gücü daha az, daha evcil bir gözetim getirmeye itmek istediğinden şüphelenen aleyhtarlarını temkinli hale getirdi.

Facebook gözetim kurulu üyesi ve The Guardian'ın eski editörü Alan Rusbridger çarpıcı bir itirafta bulundu. "Facebook-Trump kararına nasıl ulaştığımızın içyüzü" hakkında eski gazetesine yazdığı bir yazıda "Önerilen daha müdahaleci düzenleme biçimlerinin çoğunun kitlesel düzeyde emsalsiz görüş alışverişi için başlangıç aşamasındaki bu alanın katıksız yeniliği karşısında ayağı tökezliyor" dedi.

Belki de Facebook ve diğer teknoloji şirketleri artık düzenleme yapılamayacak kadar büyümüştür. Bazı Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tamamen farklı nedenlerden ötürü bu şirketleri bölmenin tek çözüm olduğunu iddia ediyor.

Zuckerberg'in "hızlı hareket edin ve bir şeyleri bozun" mantrası ona musallat olmak için geri geliyor. Yolculuk için kemerini bağlasa iyi olur.

Cathy Newman, hafta içi 19.00'da Channel 4 haberlerini sunuyor



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU