Savaşsız dünya istiyorsan sınırsız, sınıfsız dünya iste; zira savaşın nedeni dünyadaki sınırlar, sınıflar!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Pixabay

Geçenlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kuzeninin sahibi olduğu yayın organında, “Yazıları ülkede en çok tartışılan yazar” olarak değerlendirildim.

Öyleyse ülkeyi tartıştırmaya devam edeyim.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bir ütopyam var.

Sınıfsız, sınırsız, savaşsız bir dünya ütopyam var.

Aslında insanlığın da savaşsız bir dünya özlemi var.

Çünkü savaşlar insanlığı öldürdüğü gibi doğayı da öldürüyor.

Atılan tahrip gücü çok yüksek bombalar, insanlarda ve doğada nesilden nesile geçen kalıcı zararlar oluşturuyor.

Dünyayı giderek yaşanmaz hale getiriyor.

Öyleyse bu gidişi bir an önce durdurmalıyız.

Savaşsız dünya şimdilik ütopya olsa da, bu ütopyayı gerçekleştirecek öneriler sunmalıyız.

Öncelikle bilmeliyiz ki dünyada sınıflar oldukça savaşlar da olacaktır.

Dünyada sınırlar oldukça savaşlar da olacaktır.

Sınıfların, sınırların varlığı savaşların başlıca nedenidir. 

Bu nedenle savaş karşıtlarının sınıflara, sınırlara karşı çıkması gerekir.

Ezen ve ezilen, sömüren ve sömürülen sınıflar oldukça savaşlar yok olmayacaktır.

Bir tarafta her şeyi olanlar, diğer tarafta hiçbir şeyi olmayanlar oldukça savaşlar yok olmayacaktır.

Birileri yiyip birileri baktıkça kıyamet kopacak, savaşlar yok olmayacaktır.

Velhasıl zengin ve yoksul sınıflar oldukça savaşlar yok olmayacaktır.

Sınıflar gibi sınırlar oldukça da savaşlar yok olmayacaktır.

Sınır demek ülke demektir; devlet demektir.

Devletlerarası anlaşmazlıklar da başlıca savaş nedenidir.

Dünyanın yer altı ve yer üstü zenginliklerinden hangi devlet ya da devletlerin aslan payını alacağı anlaşmazlıkları, dünyayı savaş denilen kıyamete sürüklemektedir.

Dünyayı hangi devlet ya da devletlerin yöneteceği anlaşmazlıklarının sonucu savaş denilen felaketle bitmektedir.

Nitekim dünya savaşları da bu nedenlerle çıkmamış mıdır?

Ve bu savaşların sonucunda milyonlarca insan yok olup ülkeler yakılıp yıkılmamış mıdır?

Hiroşima örneğindeki gibi insanlarda ve doğada nesilden nesile geçen kalıcı zararlara yol açılmamış mıdır?

Evet, ülke demek sınır demektir.

Var olan ülkeleri bölüp küçültmek, onların sınırlarını yeniden çizmek emperyalist devletlerin yöntemidir.

Çünkü emperyalistler “böl yönet” zihniyetiyle dünyayı yönetir.

Bu sayede emperyalistlerin başka ülkelere ait yer altı ve yer üstü zenginliklerini ele geçirmesi çok kolay hale gelir.

Onun içindir ki emperyalistler ele geçirmek istedikleri ülkenin bütünlüğünü istemez, bölünmesini ister.

O ülkedeki farklı dinlerin, farklı mezheplerin, farklı milliyetlerin birbirlerine düşüp bölünmelerini teşvik eder.

Bir ülkeden birkaç ülke çıkartmayı hedefler.

Çünkü ülkeleri bölüp küçültürse, onları çok daha rahat idare eder.

Bu yüzden din, mezhep, milliyet farklılıkları gibi farklılıkları körükledikçe körükler.

Örneğin Türkiye’nin nasıl olması emperyalistlerin işine gelir?

Türkiye nasıl olursa emperyalistler için kolay bir lokma haline gelir?       

Emperyalistler ister ki Türkiye bölük pörçük olsun.

Bu topraklarda ne kadar din, mezhep, milliyet farklılığı varsa, o kadar da ülke olsun.

Her yeni ülke demek yeni bir sınır demektir.

Dünyadaki sınırların daha da artması demektir.

Zaten dünyadaki savaşların başlıca nedenlerinden biri sınırların olması değil midir?

Biliyorum ki devlet kuramamış bazı milliyetler, “Bizim kendi devletimizi kurma hakkımız yok mu” diyor.

Kendi devletlerini kurmak, kendi sınırlarını çizmek için mücadele ediyor.

Ben de diyorum ki yeni sınırlar çizmek, dünyadaki sınırları çoğaltmak için mücadele edilmemeli.

Aksine dünyadaki var olan sınırları kaldırmak için mücadele edilmeli.

Sınırların, sınıfların, savaşların olmadığı bir dünyayı gerçekleştirmek için mücadele edilmeli.

Böyle bir dünya şimdilik ütopya olsa da, bir zamanlar aya gitmek de ütopya değil miydi?

 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU