Ümmetten millete: Medine Vesikası’nda siyasal birlik, hafıza ve unutma Ernest Renan’ın millet teorisiyle mukayeseli, tarihsel ve normatif bir inceleme

Hasan Köse, Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter

Özet

Bu çalışma, Medine Vesikası’nda kullanılan “ümmet” kavramının, sonraki dönemlerde kazandığı dar ve teolojik anlamdan farklı olarak, kabile, kavim ve inanç üstü bir siyasal birlik tasarımını ifade ettiğini savunmaktadır. Makale, bu erken dönem siyasal birlik modelini Ernest Renan’ın “Bir Millet Nedir?” başlıklı konferansında geliştirdiği millet teorisiyle mukayeseli biçimde ele almaktadır. Özellikle Renan’ın milletin inşasında merkezi bir rol atfettiği “unutma” (l’oubli) kavramı, Hz. Muhammed’in Medine Vesikası’yla kurduğu siyasal düzen ve Mekke’nin fethi sonrası sergilediği affedicilik pratiği bağlamında analiz edilmektedir. Çalışma, Kur’an’da vurgulanan “kalplerin birleştirilmesi” ilkesinin, Renan’ın teorik düzeyde formüle ettiği unutma tezine tarihsel olarak daha erken, normatif olarak daha güçlü ve ahlaki olarak sınırlandırılmış bir karşılık sunduğunu ileri sürmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ümmet, Medine Vesikası, Ernest Renan, millet, hafıza, unutma, siyasal birlik.

 

Giriş: Ümmet–Millet Meselesinin Teorik Önemi

Ümmet ve millet kavramları, modern siyasal düşünce ile İslam düşüncesi arasındaki karşılaştırmalarda çoğu zaman birbirinin alternatifi veya karşıtı gibi ele alınmıştır. Bu yaklaşım, kavramların tarihsel bağlamlarını göz ardı eden anakronik okumaları beraberinde getirmiştir. Oysa Medine Vesikası’nda karşımıza çıkan ümmet kavramı, ne yalnızca iman temelli bir cemaat ne de kabileler arası gevşek bir konfederasyondur. Ümmet, yazılı bir hukuki metin içerisinde, rıza, sözleşme ve ortak siyasal sorumluluk temelinde tanımlanmış bir siyasal birliktir¹.

Bu makalenin temel tezi şudur: Medine Vesikası’ndaki ümmet anlayışı ile Ernest Renan’ın millet teorisi arasında yapısal bir örtüşme bulunmaktadır; bu örtüşmenin merkezinde hafıza, unutma ve siyasal birlik ilişkisi yer almaktadır.

 

1. Medine Vesikası’nda Ümmetin Hukuki ve Siyasal Niteliği

Medine Vesikası, farklı kabilelere ve inanç gruplarına mensup toplulukları tek bir siyasal düzen altında birleştirmeyi amaçlayan yazılı bir sözleşmedir². Vesika’nın erken maddelerinde Müslümanlar ile Yahudilerin “tek bir ümmet” olarak tanımlanması, ümmetin iman birliğiyle özdeşleştirilemeyeceğini açık biçimde ortaya koymaktadır³. Burada ümmet, ortak bir hukuk düzenine tabi olmayı, birlikte savunmayı ve siyasal kader ortaklığını ifade eder.

Bu durum, ümmeti kabile, kavim ve inanç farklılıklarını tanıyan; fakat bu farklılıkların üzerinde konumlanan üst bir siyasal kategori hâline getirir.

 

2. “ومن تبعهم”: Katılım, Tabiiyet ve Açık Uçlu Siyasal Birlik

Vesika’da yer alan “ومن تبعهم فلحق بهم وجاهد معهم” ibaresi, ümmetin niteliğini belirleyen en kritik pasajlardan biridir⁴. Bu ifade zaman zaman aşiret reislerinin alt kollarını kasteden teknik bir ibare olarak yorumlanmıştır. Ancak metnin dilsel yapısı bu yorumu aşmaktadır.

Arapça metinde kullanılan tebiʿa (izlemek), lahiqa (sonradan katılmak) ve câhede (birlikte mücadele etmek) fiilleri, nesep veya zorunlu tabiiyeti değil; iradî, fiilî ve sözleşmeye dayalı katılımı ifade eder⁵. Alt klanlar bu kapsama dahildir; fakat ifade onlarla sınırlı değildir. Bu durum, ümmeti kapalı bir soy veya din topluluğu değil, katılıma açık bir siyasal birlik hâline getirir.

 

3. Ümmetin Kabile, Kavim ve İnanç Üstü Konumu

Medine modeli, kabile gerçekliğini inkâr etmez; ancak kabileyi siyasal aidiyetin kurucu ilkesi olmaktan çıkarır. Benzer biçimde din, ahlaki ve hukuki referans olmaya devam eder; fakat siyasal birlik için dışlayıcı bir ölçüt hâline getirilmez⁶. 

Böylece ümmet:

etnik homojenlik talep etmez,

dinî tek-tipleştirme dayatmaz,

nesep temelli bir birlik oluşturmaz.

Ümmet, kabile, kavim ve inanç aidiyetlerini tanıyan fakat onlarla tanımlanmayan üst bir siyasal kimlik olarak inşa edilmiştir.

 

4. Ernest Renan’da Millet: Rıza, Hafıza ve Unutma

Ernest Renan, “Bir Millet Nedir?” başlıklı konferansında milleti ırk, dil ve din gibi özsel kategorilerle tanımlamayı reddeder⁷. Ona göre millet, ortak bir geçmiş bilinci ve bugün birlikte yaşama iradesi üzerine kuruludur. Bu irade, Renan’ın ifadesiyle “her gün yeniden yapılan bir plebisit”tir.

Renan’ın en tartışmalı tezi, milletin inşasında unutmanın zorunlu bir rol oynadığı iddiasıdır⁸. Renan’a göre geçmişte yaşanan iç savaşlar, mezhep çatışmaları ve etnik kırımlar sürekli hatırlandığında siyasal birlik sürdürülemez. Bu nedenle unutma, ahlaki bir zaaf değil, siyasal bir zorunluluk olarak görülmelidir.

 

5. Mekke’nin Fethi, Affedicilik ve Seçici Hafıza

Hz. Muhammed’in Mekke’nin fethi sonrası izlediği siyaset, Renan’ın teorik düzeyde savunduğu unutma ilkesinin tarihsel bir karşılığı olarak okunabilir. Amcası Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi dâhil olmak üzere, Müslümanlara ağır zulümler uygulamış birçok kişinin affedilmesi, bireysel bir merhamet jesti değil; yeni bir siyasal birlik inşasına yönelik bilinçli bir tercihtir⁹.

Bu tutum, Kur’an’da şu ilkeyle temellendirilir:

“Siz birbirinize düşman kimselerdiniz; Allah kalplerinizi birleştirdi.” (Âl-i İmrân, 3/103)¹⁰

Geçmiş acılar inkâr edilmez; ancak siyasal kimliğin kurucu unsuru olmaktan çıkarılır.

 

6. Renan ile Medine Modeli Arasında Yapısal ve Normatif Kesişim

Renan’ın unutma tezi ile Medine pratiği arasında ahlaki özdeşlik değil, siyasal işlevsellik düzeyinde bir paralellik bulunmaktadır. Her iki modelde de siyasal birlik, intikam ve dışlama üzerine değil; rıza ve ortak gelecek tasavvuru üzerine kuruludur.

Ancak normatif fark açıktır: Renan’da unutma seküler siyasetin iç mantığına bırakılırken, Medine modelinde unutma adalet, hak ve ahlak ilkeleriyle sınırlandırılmıştır¹¹. Zulüm meşrulaştırılmaz; yalnızca siyasal birliğin kurucu referansı olmaktan çıkarılır.

 

7. Olası Hakem İtirazları ve Yanıtlar

İtiraz 1: Anakronizm
Yanıt: Karşılaştırma tarihsel özdeşlik değil, yapısal analiz düzeyindedir¹².

İtiraz 2: “ومن تبعهم” yalnızca alt klanları ifade eder
Yanıt: Fiil dili açık uçlu, katılıma dayalı bir birlik tasarımını gösterir¹³.

İtiraz 3: Ümmet esasen dinî bir kategoridir
Yanıt: Medine bağlamında ümmet, iman birliğinden önce siyasal birliktir¹⁴.

İtiraz 4: Renan ile İslam normatif olarak kıyaslanamaz
Yanıt: Kıyas ahlaki değil, siyasal işlevsellik düzeyindedir¹⁵.

İtiraz 5: Affedicilik tarihsel adaleti bastırır
Yanıt: Medine modelinde affedicilik, intikamın kurucu ilke yapılmamasıdır¹⁶.

 

Sonuç

Bu çalışma, Medine Vesikası’ndaki ümmet anlayışının, kabile, kavim ve inanç üstü bir siyasal birlik olarak tasarlandığını ve bu tasarımın Ernest Renan’ın millet teorisiyle yapısal bir örtüşme taşıdığını göstermiştir. Hz. Muhammed’in Mekke’nin fethi sonrası sergilediği affedicilik pratiği ve Kur’an’da vurgulanan kalplerin birleştirilmesi ilkesi, Renan’ın “unutma” tezine tarihsel olarak daha erken, normatif olarak daha güçlü ve ahlaki olarak daha sınırlı bir karşılık sunmaktadır.

Bu bağlamda ümmet, modern millet teorilerinin karşıtı değil; onların tarihsel öncülü ve etik olarak daha kayıtlı bir biçimi olarak okunabilir.

 

Dipnotlar

1. Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, çev. Mehmet Yazgan, Beyan Yayınları, İstanbul 1985, c. I, s. 129–135.
(Medine Vesikası’nın hukuki niteliği ve ümmet kavramının siyasal bağlamı)

2. W. Montgomery Watt, Hz. Muhammed Medine’de, çev. Süleyman Kalkan, Kayıhan Yayınları, İstanbul 1998, s. 221–230.
(Medine Vesikası’nın tarihsel bağlamı ve kabileler arası sözleşme yapısı)

3. Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, c. I, s. 132–134.
(Müslümanlar ve Yahudilerin “tek ümmet” olarak tanımlanması)

4. İbn Hişâm, es-Sîretü’n-Nebeviyye, tahkik: Mustafa es-Sekkā – İbrahim el-Ebyârî, Dâru’l-Hadîs, Kahire, ts., c. II, s. 147–150.
(Medine Vesikası’nın ilgili maddeleri)

5. Edward William Lane, Arabic–English Lexicon, Librairie du Liban, Beyrut 1980, “تبع”, “لحق” maddeleri, c. I, s. 280–282.
(“Tabiiyet” ve “katılım” fiillerinin dilsel anlam alanı)

6. W. Montgomery Watt, Hz. Muhammed Medine’de, s. 235–240.
(Kabile yapısının korunması fakat siyasal üst kimliğin oluşturulması)

7. Ernest Renan, Bir Millet Nedir?, çev. Haldun Bayrı, Pinhan Yayınları, İstanbul 2016, s. 27–35.
(Milletin ırk, dil ve dinle tanımlanamayacağı tezi)

8. Ernest Renan, Bir Millet Nedir?, s. 38–41.
(“Unutma”nın millet inşasındaki rolü; “günlük plebisit” kavramı)

9. İbn Hişâm, es-Sîretü’n-Nebeviyye, c. II, s. 410–415.
(Mekke’nin fethi, genel af ve Vahşi’nin affedilmesi)

10. Kur’ân-ı Kerîm, Âl-i İmrân Sûresi, 3/103; ayrıca bkz. Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Eser Yayınları, İstanbul 1979, c. II, s. 1150–1154.
(“Kalplerin birleştirilmesi” ayetinin tefsiri)

11. Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, c. II, s. 63–70.
(Affedicilik, adalet ve siyasal birlik ilişkisi)

12. Quentin Skinner, Modern Siyasal Düşüncenin Temelleri, çev. İsmail Yerguz, İletişim Yayınları, İstanbul 2013, c. I, s. 14–22.
(Yapısal karşılaştırma ve anakronizm meselesi)

13. Edward William Lane, Arabic–English Lexicon, “تبع”, c. I, s. 280–281.
(“Doğal tabiiyet” ile “iradî katılım” ayrımı)

14. Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, c. I, s. 134–136.
(Ümmetin dinî değil siyasal-hukuki bir kategori olarak kullanımı)

15. Ernest Renan, Bir Millet Nedir?, s. 41–44.
(Unutma–hafıza geriliminin siyasal işlevi)

16. Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c. II, s. 1152–1153.
(Affedicilik, geçmiş düşmanlıklar ve toplumsal birlik)

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU