Trump, Venezuela'ya savaş açabilir mi?

Gürbüz Evren Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Kendini dünyanın efendisi zanneden Amerikan Başkanı Donald Trump, kafayı şimdi Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya takmış vaziyette.

ABD Savunma Bakanlığı'nın adını "savaş bakanlığı" olarak değiştiren Trump, böylelikle daha saldırgan bir politika izleyeceğinin mesajını vermiş oldu.

"Savaşları bitiren Trump'dan savaşlara başlatacak Trump'a" ne ara böyle hızlı bir geçiş yaptı? 

Bu soru bir kenarda kalsın, ama Trump'ın savaş bakanlığı adını açıkladığı gün, Venezuela ve Maduro'yu hedefe koymasının tek nedeninin uyuşturucu trafiği olmadığının altını çizelim.

Hatta öyle ki, uyuşturucu trafiğinin bahane olduğunu belirtelim.

Hatırlayalım, bir dönem ABD'nin baş düşmanı ilan edilen El Kaide terör örgütü lideri Usame Bin Ladin'in başına 25 milyon dolar ödül koyulmuştu.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun başına koyulan ödül ise bunun 2 katı ve tam 50 milyon dolar.

Yani Trump, Maduro için paraya kıyıyor.

Amerikan istihbaratına göre, ABD'ye yönelik uyuşturucu trafiğinin hava yoluyla yapılan bölümünün yüzde 90'ı Venezuela topraklarından gerçekleştiriliyor. 

Latin Amerika ülkelerinde faaliyet gösteren birçok suç örgütü vardır.

Uyuşturucu trafiğini de bu çeteler kontrol eder.

Venezuela'daki en tanınmış suç örgütü ise "Tren de Aragua"dır. 

Söz konusu kartel, Kolombiya, El Salvador ve Karayiplerde de çok etkilidir.

Amerikan istihbaratının derdi, Venezuela Devlet Başkanı Maduro'yu, Tren de Aragua suç örgütüyle iş birliği içinde göstermektir. 

Öyle ya ABD, arka bahçesi olarak gördüğü Güney Amerika'da bir ülkenin başkanından rahatsızlık duyuyorsa, onu hedef almasını haklı gösterecek birtakım nedenler üretmek zorundadır.

Maduro'ya, uyuşturucu trafiğini kontrol etmek üzerinden çamur atılmaktadır.

Birleşmiş Milletler ise en az 3 kez, Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun, suç örgütleriyle ilişkisi olmadığını, uyuşturucu trafiğini yönlendirmediğini açıklamıştı.

Ama Birleşmiş Milletler'in ne söylediği Trump'ın umurunda mı?

Venezuela konusunda Amerikan Başkanı Trump asıl dertleri çok başka.

Trump'ın birinci derdi, dünyanın en büyük ve kaliteli petrol yataklarına ve doğal gaz rezervlerine sahip olan Venezuela'nın bu zenginliklerine el koymaktır.

Venezuela petrol ve doğal gaz dışında zengin altın kaynaklarına da sahip olmasına rağmen çok büyük ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır.

Halkın çok önemli bir bölümü yoksuldur.

Bunun temel nedeniyse ABD'nin uyguladığı yaptırımlar ve ambargolardır.

Venezuela, petrolünü, doğal gazını ve altınını uluslararası pazarlara çıkaramamaktadır.

Petrol satabildiği tek ülke ise Amerika Birleşik Devletleri'dir.

Ne büyük bir çelişki değil mi?

ABD, yaptırımlar altında boğmaya çalıştığı Venezuela'ya, "petrolünü, doğal gazını ve altını sadece bana satabilirsin" diye baskı yapmaktadır.

İş adamı Trump'ın perde arkasından dayattığı şart ise Venezuela'nın tüm petrol ve altınını istediği fiyata alıp, uluslararası piyasalara sürmektir. 

İşte bunu Maduro'ya kabul ettirememektedir.  

Trump'ın ikinci derdi ise siyasidir.

Son yıllarda Güney Amerika'daki Amerikan karşıtlığı giderek büyümektedir. 

Güney Amerika'daki 17 ülkeden 12'sinde sol devlet başkanları ve hükümetler iş başındadır.

Şili'den Meksika'ya, Peru'dan Brezilya'ya, Kolombiya'dan Venezuela'ya birçok ülkede Bolivarcı ruh canlanmıştır.

Sömürgecilere karşı verdiği mücadele ve direnişle bilinen Güney Amerika'nın efsane devlet adamı Simon Bolivar, Venezuela'nın bağımsızlığını alan ve ilk devlet başkanı olan bir kahramandır.

Simon Bolivar'ın 1810 yılında Venezuela'nın bağımsızlığı için verdiği mücadeleyi Kolombiya, Peru, Ekvador, Peru ve Panama gibi ülkeler için de devam ettirmiştir.

Bolivar'ın yaktığı bağımsızlık ateşi tüm Güney Amerika ülkelerine yayılmıştır.

Hatırlatmakta yarar var, "Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti" Venezuela'nın resmi adıdır.

Günümüzde, sol iktidarların yönettiği Güney Amerika ülkeleri arasında her alanda ciddi bir iş birliği başlamıştır.

Söz konusu birlik ise Anti Amerikancılık ve buna bağlı olarak da Gazze katliamı nedeniyle İsrail karşıtı politikalar üzerinden devam etmektedir.

Venezuela, tüm bu ülkelerin sözcüsü olarak öne çıkmaktadır. 

Trump, Venezuela üzerinden anti Amerikancı duruşları netleşen tüm Güney Amerika ülkelerine de göz dağı vermektedir. 

Maduro'yu devirerek diğer Güney Amerika ülkelerini hizaya getireceğini sanmaktadır.

Ancak, Güney Amerika'da dengeler değişmiştir ve işlerin Trump'ın düşündüğü gibi gitmeyeceğini herkes bilmektedir.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU