BRICS 2025 Rio Zirvesi ve Türkiye

Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf:  Alexandre Brum/BRICS Brasil

Değerli Independent Türkçe Okuyucuları,

Temmuz 2025'te Brezilya'nın ev sahipliğinde düzenlenen BRICS Rio Zirvesi, sadece Küresel Güney'in değil, Batı dünyasının da dikkatle izlediği bir diplomatik buluşma oldu.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ilk kez şahsen katılmadığı zirvede, üyeler çok taraflılığa (multilateralism) verdikleri önemi yinelerken, ortak ekonomik ve jeopolitik hedefler konusunda net bir uzlaşı ortaya koymaktan uzaktı.

BRICS üyesi İran'a yönelik hava saldırılarına tepki verilmiş ancak hiçbir devlet ismi belirtilmemiş.

Rio Zirvesinin en somut kararı Endonezya'nın BRICS grubuna katılması olmuştur.

BRICS (ILO kaynaklarına göre: Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika + Mısır, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve Endonezya'dan oluşan bir ülkeler grubudur), her ne kadar dünya nüfusunun yaklaşık yarısına yakın ve küresel ekonominin yüzde 30'unu temsil etse de hâlâ kurumsallaşamamıştır.

Yani BRICS örgütlenme aşamasını tamamlayabilmiş bir uluslararası kuruluş değil.

BRICS'in sabit bir sekretaryası, somut üyelik kriterleri ya da bağlayıcı karar alma mekanizmaları bulunmuyor.

Bu yönüyle, BRICS hâlâ "esnek bir platform" niteliğinde ve bu durum onu hem etkili hem de öngörülemez bir yapıya dönüştürüyor.


Çatlaklar ve sessizlikler

Le Monde'un dikkat çektiği gibi, zirvede ortak para birimi veya de-dolarizasyon gibi sembolik başlıklarda dahi net bir mutabakat sağlanamadı.

Bloomberg ise BRICS'in "görmezden gelinemez" bir oluşuma dönüştüğünü ancak üyelerin ajandalarının giderek daha da farklılaştığını vurguladı.

Çin ve Rusya'nın Batı'ya yönelik sert söylemlerine karşın, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika daha dengeli ve temkinli pozisyonlar alıyorlar.

Örneğin, Çin destekli Yeni Kalkınma Bankası (New Development Bank-NDB), BRICS'in en kurumsal unsuru olsa da Suudi Arabistan, Türkiye gibi ülkelerin statüleri henüz netlik kazanmış değil.

Suudi Arabistan'ın bile üyeliği resmen onaylamaması, BRICS'in öyle vazgeçilmez olmadığını gösteriyor.

Türkiye'nin ise hâlâ resmi bir "partner ülke" statüsü olup olmayacağına dair karar açıklamadığı görülüyor.


Türkiye ve BRICS: Gerçekçi bir bakış

Türkiye, NATO üyesi, OECD mensubu ve Avrupa Birliği'ne aday bir ülke olmasının yanı sıra, Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) kurucu üyesi olarak da çok katmanlı bir dış politika yürütüyor

Dolayısıyla BRICS, bu çok yönlü jeopolitik pozisyonun yerine geçebilecek bir yapı olmaktan, şu an için uzak.

Sözcü gazetesinin haberine göre, Türkiye'nin BRICS'e davet edilmemesi bazı çevreler için hayal kırıklığı yaratmış olabilir.

Ancak bu durum, Türkiye'nin stratejik gerçeklikleriyle çelişmeyen bir tablo.

BRICS ülkelerinin, Türkiye gibi önemli ülkelerle "partnerlik" ilişkisi kurmak istemeleri ise şaşırtıcı değil; zira bu, BRICS'in esnek ve üyelik dışı iş birliği modeline uygun.
 


Trump yönetimi ve denge politikası

ABD'de 2024 seçimlerinin ardından göreve gelen Trump yönetiminin, BRICS'e yönelik tehditkâr yaklaşımı -özellikle yatırımcıların BRICS ülkeleriyle ilişkilerine yönelik yaptırım ve ek yüzde 10 gümrük vergisi uygulayacağına yönelik uyarıları- Türkiye gibi ülkeler için diplomatik manevra alanını daha da hassas hale getirdi.

Bu nedenle Ankara'nın partnerlik başvurusunu aceleye getirmemesi, hatta durumu zamana bırakması isabetli bir strateji olabilir.

BRICS'in önümüzdeki dönem başkanlığını Hindistan üstlenecek.

Aynı tarihlerde Avrupa Birliği dönem başkanlığını ise 2026'nin ilk yarısında Kıbrıs Rum Kesimi yürütecek.

Bu çarpıcı denk geliş, Türkiye'nin diplomatik enerjisini nereye yönlendirmesi gerektiğine dair de bir sinyal niteliğinde.

BRICS platformunun uzun vadeli potansiyeli yadsınamaz; ancak her daim, AB ilişkilerinin ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi yapılarla çok taraflı iş birliğinin Türkiye açısından daha doğrudan sonuçlar doğuracağı kanaatindeyim.


Toparlamak gerekirse, BRICS, hâlen çok taraflılığa sahip çıkma iddiası taşıyan ama bu çok taraflılığı içselleştirme konusunda sınırlı adımlar atabilmiş bir platform.

Türkiye'nin bu yapıya doğrudan katılımı, mevcut dış politika anlayışıyla zaten pek örtüşmüyor.

Ancak Yeni Kalkınma Bankası gibi projeler çerçevesinde iş birliği alanları yaratmak ve partnerlik modelleri üzerine düşünmek, Türkiye'nin BRICS ile ilişkilerini sağlıklı bir zemine oturtabilir.

BRICS'i bir alternatif değil, çok kutuplu dünyada yeni dengeler arayan ülkelerin "sesi" olarak okumak daha doğru olacaktır.

 

 

Kaynaklar: 

Sözcü – Erdoğan'ın BRICS hayalini Çin ve Hindistan engelledi
Bloomberg – BRICS is Getting Harder to Ignore (2025)
Le Monde – BRICS struggle to find common ground
RFI – BRICS leaders meet in Rio to defend multilateralism
Daily News Egypt – BRICS summit in Brazil to champion multilateralism
DW – Leaders of Growing BRICS Group Gather for Rio Summit
Bundle – Xi Jinping's Absence Raises Questions
https://www.ilo.org/about-ilo/ilo-and-brics#:~:text=Theyüzde 20BRICSyüzde 20includesyüzde 2010yüzde 20countries,Southyüzde 20Africayüzde 2Cyüzde 20Unitedyüzde 20Arabyüzde 20Emirates

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU