Gazze'de aylardır süren yoğun çatışmalar, İsrail ekonomisi ve askeri kapasitesi üzerinde önemli bir baskı oluştururken, bu savaşın sürdürülebilirliği, ABD'nin kritik askeri ve ekonomik desteğiyle yakından ilişkili bir soru işaretini de beraberinde getiriyor.
ABD'nin bu desteğini çekmesi durumunda İsrail'in savaş kapasitesinin ve ekonomisinin ne durumda olacağı, bölgesel güç dengeleri açısından hayati önem taşıyan bir senaryo.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
ABD desteğinin vazgeçilmez niteliği
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail'in askeri gücünün temel destekçisi olmuştur.
Yaptığı yardımlar sadece mali ve malzeme desteğiyle sınırlı kalmaz; iki ülke arasında savunma alanında iç içe geçmiş bir ilişki vardır.
1946 ile 2024 arasında İsrail, ABD'den enflasyona göre düzeltilmiş yaklaşık 251,2 milyar dolar askeri yardım aldı.
Bu sürekli destek, İsrail'in savunmasını ve ekonomisini etkiliyor.
Gazze savaşı başladıktan sonra ABD, İsrail'e askeri desteğini artırdı.
Brown Üniversitesi Savaş Maliyetleri Projesi'ne göre ABD, Ekim 2023 ile Ekim 2024 arasında İsrail'e 17,9 milyar dolar askeri yardım yaptı.
Bu yardım 15 bin çeşitli çapta bomba, 57 bin adet 155 mm top mermisi, 100 adet BLU-109 sığınak delici bomba, binlerce Hellfire füzesi ve Demir Kubbe savunma sistemi parçalarını içeriyor.
ABD, 2019 ile 2023 arasında İsrail'in konvansiyonel silah ithalatının yüzde 69'unu sağlayarak en büyük silah tedarikçisi oldu.
Bu desteğin önemi yalnızca miktarında değil.
Teslim edilen silahların türü (Demir Kubbe parçaları, F-35'ler, hassas güdümlü mühimmat) ve teslimatın hızı (acil durum protokolleri, kongre incelemesini atlama) da kritik.
ABD, BM Güvenlik Konseyi kararlarını engelleyerek diplomatik destek sağlıyor.
Savaş gemileri ve askeri uçaklar göndererek stratejik caydırıcılık oluşturuyor.
ABD uçakları, Gazze'deki kara operasyonlarına istihbarat sağlayan keşif uçuşlarının yüzde 33'ünü yaptı.
Ekonomik kırılganlıklar ortaya çıkıyor
Gazze savaşı, İsrail ekonomisine ağır yük getirdi.
2023'ün son çeyreğinde ekonomi yüzde 20 daraldı.
2024 büyüme tahmini yüzde 2'ye düştü.
2023 ile 2025 arasında savaşın maliyetinin 55,6 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Bu, ekonominin yüzde 10'una denk geliyor.
İş yatırımları yüzde 67,8 azaldı.
Tüketici harcamaları, ithalat ve ihracat düştü.
46 bin işletme kapandı.
Eilat limanı iflas etti.
ABD askeri yardımı olmasaydı, İsrail 17,9 ila 20 milyar dolarlık bir açıkla karşılaşacaktı.
Bu açık, 2024'te 46,5 milyar dolara çıkan savunma harcamalarının üstüne binecek ve bütçedeki baskıyı artıracaktı.
Hükümet bütçeyi kesti, vergileri yükseltti, kamu maaşlarını azalttı.
Acil durum fonları neredeyse tükendi, 10 milyar acil durum fonundan geriye 3 milyar dolar kaldı.
İsrail'in 223,6 milyar dolarlık döviz rezervi var.
Ancak bu rezerv, yatırımcıların ABD ile olan askeri ittifaka duyduğu güveni yansıtıyor.
ABD yardımı kesilirse, güven azalır.
Bu durum sermaye kaçışına ve kredi notu düşüşüne yol açabilir.
Moody's, İsrail'in notunu A2'den Baa1'e indirdi.
Bu ortamda rezervler, ekonomik çöküşü önlemede daha az işe yarayabilir.
Askeri sürdürülebilirlik sınırları
İsrail, Elbit Systems, Israel Aerospace Industries ve Rafael gibi şirketlerle güçlü bir savunma sanayine sahip.
2024'te dış satışlar 14,7 milyar dolara çıkarak rekor kırdı.
Ancak İsrail ordusu, yoğun hava operasyonları için hâlâ ithal uçaklara, güdümlü bombalara ve füzelere bağımlı.
Analistler, İsrail'in JDAM kitlerini ve ağır bombaları teknoloji yetersizliğinden değil, ABD yardımı sayesinde daha ucuza gelmeleri nedeniyle ithal ettiğini söylüyor.
Demir Kubbe sistemi yerli bir teknoloji olsa da ABD parçaları ve finansmanı olmadan çalışamaz.
Bir İsrail hava kuvvetleri yetkilisi, ABD desteği olmadan Gazze'deki savaşı birkaç aydan uzun sürdüremeyeceklerini söylüyor.
İsrail, ABD ikmali kesilirse mühimmat stoklarını hızla tüketir.
Yerli üretim bazı ürünleri karşılayabilir ama ABD'nin sunduğu ölçeği ve teknolojiyi karşılayamaz.
Bu, özellikle hassas mühimmat ve hava savunma sistemleri için geçerli.
ABD keşif uçuşlarının yüzde 33'ünü yapıyor.
Bu istihbarat desteği kesilirse, İsrail'in savaş alanındaki farkındalığı ve hedefleme kabiliyeti ciddi şekilde azalır.
Savaşın süresi ve stratejik ayarlamalar
ABD desteği olmazsa, İsrail Gazze'deki yoğun çatışmayı büyük ihtimalle 3 ila 6 ay sürdürebilirdi.
Bu sürede mühimmat sıkıntısı ve mali yük, İsrail'i operasyonları azaltmaya ya da durdurmaya zorlayacaktı.
Bu durum, İsrail'in strateji ve operasyonlarında köklü bir değişimi zorunlu kılardı.
İsrail, geniş saldırılar yerine daha sınırlı ve hedefli operasyonlara yönelmek ya da savunmaya çekilmek zorunda kalırdı.
Kısıtlı kaynaklar, bazı cephelerin önceliklendirilmesini gerektirir, diğer alanlar savunmasız kalabilirdi.
Daha az gelişmiş silahlara ya da daha fazla asker gerektiren yöntemlere geçiş, kayıpları artırabilirdi.
Uzun vadede İsrail, askeri doktrinini gözden geçirmek zorunda kalabilir.
Bu da daha fazla yerli üretim, daha az dışa bağımlılık ve asimetrik ya da savunma ağırlıklı stratejilere yönelme anlamına gelir.
Ancak böyle bir dönüşüm yıllar sürer ve ciddi yatırım ister.
Daha geniş jeopolitik yansımalar
İsrail'in askeri gücündeki zayıflama ve ekonomik kırılganlık, bölgesel rakipleri cesaretlendirebilir, bu durum, mevcut ittifakları da zayıflatabilirdi.
ABD'nin diplomatik desteği olmadan, İsrail daha fazla uluslararası baskı, kınama, yaptırım ve silah ambargosu riskiyle karşı karşıya kalırdı.
İspanya'nın İsrailli firmalarla yaptığı füze anlaşmalarını iptal etmesi, benzer adımların yayılabileceğini gösteriyor.
ABD yardımı çekerse, bu Ortadoğu politikasında büyük bir değişimin işareti olurdu.
Bu da ABD'nin bölgedeki etkisini ve güvenilirliğini sarsardı.
İsrail, askeri teknoloji ve mali destek için başka ülkelerle iş birliğini artırmak zorunda kalırdı.
Ancak ABD'nin sunduğu teknoloji, ölçek ve güvenilirlik seviyesini başka bir yerden sağlamak zor olurdu.
Sonuç olarak, ABD desteği olmasaydı, İsrail, Gazze savaşını mevcut yoğunlukta yalnızca birkaç ay sürdürebilirdi.
Bu durum, ekonomiyi krize sokar, askeri stratejiyi değiştirir ve İsrail'in bölgesel ve küresel konumunda kalıcı etkiler yaratırdı.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish