PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde gerçekleştirdiği 12. Kongresi’ni yaptığını açıkladı. Kongrenin kararları henüz açıklanmadı ancak örgütün 40 yıla yakın süredir yürüttüğü silahlı mücadeleyi sonlandırması bekleniyor. Hem Türkiye hem bölge siyaseti için tarihi bir dönüm noktası olacak bu kararın ardından sürecin nasıl işleyeceği, hangi adımların atılacağı ve hangi zorlukların beklediği merak konusu oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
PKK’nın kongreden çıkan kararları önümüzdeki günlerde resmen açıklaması beklenirken, silahların nereye bırakılacağı, örgüt yöneticileri ve üyelerinin durumunun ne olacağı gibi kritik sorular da yanıt bekliyor. AK Parti kaynakları, bu konudaki "teknik" çalışmaların devlet birimleri tarafından yürütüldüğünü belirtiyor. Beklenti, örgüt yönetim kadrosunun üçüncü ülkelere gitmesi yönünde. Hatırlanacağı üzere başta Mustafa Karasu olmak üzere; örgütün pek çok üst düzey ismi Avrupa’da da faaliyet göstermişti. Örgütün silahlı kanadının büyük ölçüde Irak'ta bulunduğu ve bunların Türkiye'ye dönmesinin beklenmediği, silahlı eylemlere katılmayanların ise entegrasyonu için düzenlemeler gerekeceği ifade ediliyor.
Silah bırakma ve faal örgüt üyelerinin durumuna ilişkin çalışmanın devlet birimlerinin koordinasyonunda yürütüleceği vurgulanırken, DEM Parti’nin kamuoyuna da yansıyan bazı önerileri dikkat çekiyor. DEM Parti’nin önerileri arasında şu başlıklar öne çıkıyor:
- PKK lideri Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının düzeltilmesi ve iletişim olanaklarının genişletilmesi. DEM Parti, Öcalan’ın cezaevi koşullarını "sağlık-güvenlik-özgürlük" başlıkları altında tanımlıyor ve gazeteciler, akademisyenler, siyasi partilerin temsilcileriyle görüşmesine izin verilmesini, cezaevinde havalandırmaya çıkarılmasını ve telefon hakkının tanınmasını talep ediyor.
- "Terörsüz Türkiye" sürecini yasal güvenceye kavuşturacak adımlar atılması. Bu kapsamda Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılması öneriliyor. İlk adım olarak, 10. Yargı Paketi'nde yer alması beklenen şartlı salıverilme düzenlemesinden örgütlü suçlardan hüküm giyenlerin de yararlandırılması talep ediliyor.
- İnfaz Yasası'nda değişiklik yapılarak terör örgütü üyelerine de diğer suçlarla eşit infaz oranı uygulanması. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin iki kez iptal ettiği Türk Ceza Kanunu’ndaki "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunun kaldırılması isteniyor.
- Hasta tutukluların tahliyesini kolaylaştıracak yasal düzenlemeler yapılması.
- Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlayacak adımlar atılması. Bu çerçevede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2014’te verdiği ve 25 yılını cezaevinde doldurmuş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlara şartlı tahliye yolunu açan ve Devlet Bahçeli’nin de işaret ettiği "umut hakkı" kararının uygulanması öneriliyor.
- Kayyum uygulamasına son verilmesi.
- Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere siyasi tutuklularla ilgili AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması.
PKK’nın fesih kararı sonrası hangi aşamalar var?
PKK’nın "fesih" açıklamasının ardından nasıl bir süreç gelişeceği ve benzer uluslararası örneklerden ne tür dersler çıkarılabileceği soruları gündemde. Dünyadaki benzer örnekler ve Türkiye’nin mevcut siyasi iklimi göz önüne alındığında, PKK’nın fesih kararından sonra izlemesi muhtemel yol haritası şu aşamalardan oluşabilir:
Ateşkesin kalıcılaşması ve güvenlik garantileri
Fesih kararı fiilen silah bırakmayı da içeriyor. Ancak silahlı unsurların dağdan inişi ve teslim süreci için güvenlik garantileri gerekecek. Devletin operasyonları durdurması, örgüt mensuplarının can güvenliğinin sağlanması ve belirli "güvenli bölgeler" oluşturulması ilk adımlar arasında. Bu süreç, devletle dolaylı veya doğrudan müzakere yürüten aracı aktörler (sivil toplum, üçüncü ülkeler, uluslararası örgütler) üzerinden güvence altına alınabilir.
Silahların toplanması ve imhası
Uluslararası örneklerde olduğu gibi, silahların toplanması ve imhası genelde bağımsız bir mekanizma tarafından denetleniyor. Kuzey İrlanda’da IRA’nın silahları, Birleşik Krallık ve İrlanda hükümetleriyle iş birliği içinde bağımsız bir komisyonca toplanmıştı. Kolombiya’da FARC’ın silahları Birleşmiş Milletler gözetiminde teslim edilmişti. Türkiye’de de benzer bir mekanizma kurulabilir ya da Meclis tarafından yetkilendirilen bir komisyon devreye alınabilir.
Dağ kadrolarının topluma entegrasyonu
Silahlı unsurların sivil hayata dönüşü için rehabilitasyon, eğitim ve istihdam politikaları geliştirilmesi gerekiyor. Kolombiya’da FARC üyelerine üniversite bursları, iş imkanları ve sosyal yardımlar sunulmuştu. Güney Afrika’da apartheid sonrası dönemde “Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu” geçmişle yüzleşme ve toplumsal barış için kritik rol oynamıştı. Türkiye için entegrasyon süreci hassas bir toplumsal zeminde yürütülmeli; toplumun güvenlik kaygıları, mağduriyetler ve kutuplaşmalar göz önünde bulundurulmalı.
Hukuki ve siyasi çözüm adımları
PKK’nin feshi, Türkiye’nin terörle mücadele hukuku, cezai süreçleri, cezaevindeki PKK üyeleri ve siyasi uzantıları gibi çok katmanlı meseleleri gündeme getirecek. Bu noktada yasal düzenlemeler, af tartışmaları, siyasi temsiliyet mekanizmalarının güçlendirilmesi (örneğin yerel yönetim yetkilerinin artırılması) konuşulabilir. Ayrıca Abdullah Öcalan’ın cezaevi statüsü, hukuki hakları ve siyasi rolü de kritik başlıklardan biri olacak.
Toplumsal yüzleşme ve barış inşası
Sürecin en zorlu ve uzun vadeli boyutu toplumsal barışın inşası olacak. Travmaların, acıların, mağduriyetlerin karşılıklı kabulü ve ortak bir gelecek inşası için kamusal platformlar, diyalog alanları ve hafıza çalışmaları gibi araçlar devreye sokulabilir.
Uluslararası örneklerden çıkarılacak dersler
IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) – Kuzey İrlanda 1960’lardan 1998’e kadar süren çatışmalarda 3.500’den fazla insan hayatını kaybetti. 1994’te ilk ateşkes ilan eden IRA, 1998’de Good Friday Anlaşması’na imza attı. Anlaşmanın ardından kurulan Bağımsız Uluslararası Silahsızlanma Komisyonu, IRA’nın silahlarını teslim sürecini yönetti. Süreç şeffaf ilerlemek zorundaydı; kamuoyunun silahların imha edildiğine ikna edilmesi için bağımsız gözlemciler sürece dahil oldu. Silahsızlanma 2005’te tamamlandı. Süreç halk oylamasıyla meşrulaştırıldı ve IRA, siyasi temsil hakkı kazandı.
ETA (Euskadi Ta Askatasuna – Bask Yurdu ve Özgürlüğü) - ETA, 1959’da kuruldu ve 2011’de silahlı faaliyetlerini bırakma kararı aldı. Silahlarını uluslararası bir arabulucu heyeti aracılığıyla teslim etti. 2017’de elindeki silahların yerlerini bildirdi ve 2018’de kendini resmen feshetti. İspanyol hükümeti ETA’ya af veya siyasi taviz vermedi; mağdurların anısına saygı ve adalet mekanizmaları ön planda tutuldu.
FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) - 1964’te kurulan FARC, 2016’da Kolombiya hükümetiyle barış anlaşması imzaladı. BM gözetiminde silahlar teslim edildi. 7.000’den fazla silahlı unsur topluma entegre edildi. FARC, siyasi partiye dönüştü; af ve indirim uygulamaları yapıldı. Hakikat Komisyonu, tazminat programları ve kayıpların bulunmasına yönelik girişimler kuruldu.
Türkiye’ye özgü dinamikler ve farklar
PKK örneği, uluslararası örneklerden bazı yönlerden ayrışıyor. PKK’nın sınır ötesi örgütlenmesi, Türkiye’nin iç siyasetindeki derin kutuplaşmalar, Abdullah Öcalan’ın rolü ve Türkiye’nin jeopolitik güvenlik kaygıları süreci karmaşıklaştırıyor. Ayrıca Suriye’deki YPG/PYD yapılanmaları da sürecin dış boyutlarını etkiliyor.
Dolayısıyla Türkiye’de silah bırakma süreci çok katmanlı, çok aktörlü ve iç-dış dengeleri gözeten bir yaklaşımla yürütülmek zorunda.
PKK’nın fesih kongresi, 40 yıllık çatışma tarihinin en kritik dönüm noktalarından biri olabilir. Ancak bu karar, tek başına “barış” anlamına gelmiyor. Güven, şeffaflık, siyasi irade, toplumsal onay ve hukuki reformlar gibi çok boyutlu bir süreci gerekli kılıyor. Uluslararası örnekler, silah bırakmanın ancak siyasi, toplumsal ve psikolojik dönüşüm süreçleriyle kalıcı hale gelebileceğini gösteriyor.
Önümüzdeki süreç, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barış kapasitesinin sınanacağı bir dönemeç olacak. Bu fırsatın kalıcı barışa mı yoksa yeni krizlere mi dönüşeceği, atılacak adımların cesareti ve kapsayıcılığına bağlı olacak.
© The Independentturkish