"Sonu gelmeyen savaş" ne demek?
Belirsiz ve istikrarsız dönemler bize bir yöntemin uygulandığını mı söylüyorlar?
Savaşlarda sonuca gitmemek geçerli bir yöntem mi?
Yeni stratejik yaklaşımlar nasıl bir ortamı tarif ediyor?
Rusya ile Ukrayna barışırlar mı?
ABD, Rusya ve Çin hangi savaş türlerine hazırlanıyorlar?
Ticaret savaşı sonrası neler olabilir?
Sonu gelmeyen savaşlar
11 Eylül 2001 saldırısı sonrası dünya daha farklı bir çatışma sürecine sokuldu.
George W. Bush dönemiyle birlikte gelen şuydu:
Artık "Uzun Savaşlar" (Long War) çağındayız!
RAND Corporation da ABD Askeri Akademisi de bunu yazdı.
Örneğin bu konuyu açıklarken, 2007 tarifli IFPA'nın (The Institute for Foreign Policy Analysis) referansını çok kullandım.1 "Uzun Savaş"ı 15 Ocak 2015'te ben de yazdım. 2
Dünyada şartlar ve terimler değişmeye başladı, 2015'lerdan itibaren "Sonu Olmayan Savaş" (Endless, Forever, Perpetual War) şartları gelişti.
Bernie Sanders tarafından Foreign Affairs'te "Amerika'nın Sonsuz Savaşı'nı Sona Erdirmek" başlıkla 24 Haziran 2019'da yayımlanan makalesini okudum.
Donald Trump tarafından 2019'da "Sonsuz Savaş" terimi kullanıldı.
ABD Savunma Bakanlığı, Çok Spektrumlu Savaş hazırlığı içine girdi.
Sonu Gelmeyen Savaş başlıklı yazımın tarihi 14 Ağustos 2021 idi. 3
Birkaç gün önce Lawrence Freedman bir makale yayımladı. "Bitmeyen Savaş"ı yazdı.
Makalenin başlığı: "Sonsuz Savaşlar Çağı: Askeri Strateji Neden Artık Zafer Getirmiyor." (14 Nisan 2025). 4
Aslında Freedman bilinmeyen bir şeyi yazmadı.
Soğuk Savaş içindeyken çok şey öğrendim.
Çöl Fırtınası Operasyonu'ndan itibaren çok noktada bulundum.
Dışarıda değildim, içindeydim. Hatta savaş teknikleri ve savaş teknolojileri geliştirilirken, bunları inceledim ve birçok resmi dokümanla durumu ortaya koydum.
Kullanan kullanmıştır kanısındayım veya bunları görmek yerine dışarıdan bilgi almayı tercih edenler de olmuştur…
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Burada savaştan ve savaş stratejisinden bahsetmekteyim.
Yaşamın kendisi bir savaştır!
Böyle diyeceğim ama çok basit kaçacak.
İfadeleri bir zarfa koymak, boyalı kalemlerle kenar süsü yapmak gerekiyor herhalde…
Yine de ısrar edeyim, tam ifade bu: Yaşamın kendisi bir Sonu Gelmeyen Savaş biçimidir.
Hatta geçenlerde yazdım "Kapitalizmin Savaşı" diye.
İşin özü buydu aslında. Yaşama başka pencereden bakmak gerekmekteydi, hem de bu zamanlarda…
Eğer kapitalizmin savaşını anlamadıysak I. Dünya Savaşı'nı anlayamamışızdır.
II. Dünya Savaşı sonrası kurulan Uluslararası Sistemi anlamamışızdır.
Anlamış gibi görünmek ayrı.
II. Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin başlattığı Hegemonik Savaşı veya Egemen Güç olma ve bu "mevcut pozisyonu devam ettirme savaşını" anlamamışızdır.
Soğuk Savaş'ı anlamamışızdır.
Soğuk Savaş'tan sonra Bill Clinton'un gelecek için verdiği ipucunu kaçırmışızdır.
11 Eylül meselesi halen muğlak bir konudur.
George W. Bush zamanında başlatılan ve kavramsal olarak ileri yenilenen Uzun Savaş'ı anlamamışızdır.
Hatta Trump'ın, "uzun" demeyip de 2019'da söylediği gibi, "Forever War" ifadesinin farkını bile çözememişizdir.
Bunlar hep birbirine bağlantılı gelişmeler.
İşte size bir strateji sorusu:
Elde edilen bir güç pozisyonunu devam ettirmek için ne yapmanız gerekiyor?
Kaçan trenler varsa ve olayın farkına yeni vardıysanız, ilk gelen trenin arkasından hızlıca koşar, ona yetişir ve atlarsınız.
Yakaladığınız bir fırsattır artık ya kurtuldunuz ya da macera yeni başlıyordur.
Konu bu ya, tarihsel süreçte başat bir gücün, üstünlüğünü kazanmak için sarfettiklerini, sonra sürdürmek zorunda kaldıklarını, hatta güçten düşmeye başlayabileceğini hesaba kattığında, dünyaya nasıl bir fatura kesebileceğini yeterince anlayabiliyor muyuz?
Dört nesil olan savaşları bilmek, beşincisini açıklayabilmek!..
Beş nesil olan silah sistemlerini bilmek, altıncısını açıklayabilmek!..
Henüz görülmeyen, tecrübe edilmeyen, ama olacağı tarif etmek, kazanılmaya başlanan kapasite ve tekniklerle 3-5 yıl sonraki savaş alanlarından çıkabilmenin yöntemini kurgulayabilmek!..
Buna dair bir stratejiyi ifade edebilmek!..
Dünyaya fatura edileceklerin yarattığı savaşın süreceği bir atmosferde stratejiyle kazanabilmenin mümkün olup olmayacağını cevaplayabilmek!..
Stratejik yaklaşımlar
Henüz ABD-Çin çatışması yok, ama olacak ise bunun bir tarifi gerekliydi.
Bugün 18 Nisan 2025 tarihinde Çin'in Kuzeybatı Politeknik Üniversitesi, "Taşıyıcı Katili (Carrier Killer) Tanışın" şeklinde bir görsel paylaştı.
Görsellerde ileri tarihleri dikkate alarak hazırladıkları drone sürülerinin platformlarını gösteriyorlardı.
3 yıl öncesinde, Kitle Gücü Savaşı konusunu 7 Haziran 2022'de yazdım. 5
Bütün bunlar biraz farklı konular, vizyonla ve stratejiye hâkim olmakla alakalı.
İşte size savaş ve strateji.
Birçok simülasyon yapar denersiniz.
Zaman içinde ilave edeceğiniz kabiliyetlerle elinizdekileri geliştirirsiniz.
Stratejiyi bilenler ve uygulayanlar şundan eminler, günümüzde kimse kısa bir savaş planlanmıyor.
Operasyonlar bile uzun sürüyor.
Kısa sonuçlu savaşlar dönemi biteli çok uzun zaman oldu.
Belli kesimler bunu yeni anlamış olabilir.
Neticede bazı masa başı çalışanları, olmuş bitmiş savaşlardan derlenen notları tarayıp kendilerince sonuçlara varıyorlar, bazıları da kuramsallaştırıyorlar.
İşleri bu olsa gerekir. Olup bitenleri derlemeye çalışanlar, her ne kadar uygulayıcılardan terimleri, teknikleri, yenilikleri öğrenip kullanıyor olsalar da eksik stratejik kurgu içerisinde kalabiliyorlar.
İfade etmek istediğim, sonu gelmeyecek türden bir savaşın kapsamı ve oluş biçimi, artık çok farklı.
Bunu anlayabilmek için stratejik bakışın kapsamındaki değişimi de görebilmek gerekiyor.
Bu bilinen türden bir savaş metodunu içermiyor.
Terimler farklı ve istendiğinde operasyonlara uygulanabilir sürüp giden asıl savaşın içine serpiştirilebilecek türden.
Örneğin ABD, Çok Alanlı Savaş derken, bunun içinde; siber-uzay, hibrit imkanlar, küresel uygulamalar, aynı anda diplomasi, ekonomik ve kültürel savaş, kaynakların tüketimi, propaganda teknikleri var…
Ve önemlisi, bunlar öyle hücum borusu çalınarak başlatılan ve ertesi gün şafak sökerken cesetlerin toplandığı savaşlardan değil!
Sonu gelmeyen savaşların içinde değişik süreçler var.
Süreçlerden bazıları çatışmalı, bazıları görüşmeli; bazıları donuk, bazıları sıcak…
Ama diyorsanız bir Büyük Savaş, mesela bir Üçüncü Dünya Savaşı, işte bu çok farklı!
II. Dünya Savaşı'nın benzerini de beklememek gerekir.
Bahsedilecek şey, insanlığın gelebileceği bir sınır!
Bu başka bir sınır. Ben buna Neomedieval Savaş diyorum (2020). 6
Stratejinizin de bu bakış açısına veya vizyona oturacak biçimde olması gerekiyor.
Bunu askerler görebiliyor. Mesela ABD askerleri.
Tartışma şu noktada, askerlerin savaş biçimiyle politikacıların beklentilerini birleştirmek güç oluyor.
Bazı beklentiler uyuşmadığı için Donald Trump ve onun atadığı Savunma Bakanı Pete Hegseth bugün bazı generallerin işine son veriyor.
Stratejiyle Kazanmak dediğim bir savaş yöntemidir. (Bkz: Küresel Stratejik Kavramlar ve Bir Trump Analizi)
Kazanılmayacak savaşa girilmemeliyse, aynı şekilde kazanılmayacak strateji de uygulanamaz.
Strateji demek kazanmak demektir. En son kitabım, Politik Uyanış: Stratejik Güç Birikimi ve Akılcılık Üzerine7 içinde bunu açıkladım.
Birkaç paragraf yukarıda geçti, "kaynakların tüketimi" diye yazdım.
Bu, rakibe (veya düşmana) uygulanan bir operasyon konusudur.
Buna ait kapsamlı bir plan yapılır. Askeri, politik, ekonomik, kültürel yönleri vardır.
Ukrayna'daki savaşı inceleyenler, sadece kendini çatışmanın sıcaklığına kaptırıp yorum yaparlarken, asıl meselenin gelip düğümlendiği "kaynakların tüketilmesine" dönük planların varlığı hiç akla getirilmiyor olabilirler.
ABD, Temassız Savaş yapıyor diyordum.
Sonunda Trump bile durdu, zira ekonomik kaynaklarını hesaba katmaya başladı.
Şimdi de Putin bu durumu kullanmak istiyor.
Avrupa bu süreçte askeri tedbirlerin yanı sıra, bir de enerji savaşı içine girdi.
Bu alandaki savaş devam ediyor, hem küresel çapta.
Artık kaynak savaşı konusuna sadece enerji, para ve insan kaynağı da girmiyor.
Yeni Kaynak Savaşı, daha önce bu satırlarda yer aldı.
Henüz NATO savaşa girmiş değil. Caydırıcı rolünü sürdürüyor.
Ne zaman girer? Var mı bilen?
Trump ne diyor, müttefikler para versinler…
Her neyse, bu kaynak meselesi.
Ama NATO gezegenin tek güvenlik örgütü ve eğer savaşa girer ise bu bir Büyük Savaş olur.
Bu kapsamda yakın zamanda yapılan bazı operasyonların sözünü etmemek gerekir.
Onlar NATO için büyük ölçekli bir sınama anlamına gelmemekteydi, sadece politikaları destekleyen konulardan ibaretti.
NATO'nun elindeki nükleer silahları düşünürseniz, rakibi olan Rusya ve Çin için ne anlam taşıdığını hesap ederseniz, aslen neyi söylemek istediğim ortaya çıkacaktır.
Yine kullandığım bir terim var, "kaosu yönetmek" diyorum buna.
Bu bir stratejik yaklaşımdır.
Bazı yazarlar benimle hemfikirler.
Trump bunu yapmaya çalışıyor.
Ama ne denli başarır, bilinmez.
Benim çıkardığım şu, artık stratejide ve savaşa bakışımızda, bu türden kaotik atmosferi yaratıp, buradan çıkar sağlayan sonuçlar elde etmek bir yöntemdir.
Diğer bir strateji bozup bırakmaktır. Irak bunun örneğidir.
ABD, Irak'a güya demokrasi götürdü, Saddam gibi bir diktatörü ortadan kaldırdı.
Çöl Fırtınası Harekâtı'nı düşünüyorsanız, bu bir savaş değildi, operatif konuydu.
Maksat Irak'ı bozup bırakmaktı ki öyle de oldu.
ABD sahada uzun yıllardır kendine bir meşruiyet imkânı buldu, enerjiye bağlı politikalarını sürdürdü, hatta dolaylı olarak İsrail'e de destek sağladı.
Bölge istikrarsızdı ve bu istikrarsızlık kime yaradı?
ABD savaş kaybetmedi, ama kazandığı zaman oldu.
Bu uzun zaman!
Uzun zaman içinde kendine uygun birçok yeni hedefi oluşturdu.
Bugün bile Irak istikrarsız, bakalım nereye doğru gidilecek? Bunlar birer proje konusu.
Kontrol!
Sonu gelmeyen savaşların projesinde coğrafyayı, kaynakları kendi kontrolünde tutacak seviyeyi yakalamak var.
Bu tür kontrolü sağlayan şartlar bir hedef. Bunu yaratmak ve sonuç elde etmeye dönük zamanı işletmek bir strateji.
"Nerede savaş" demeyin. Hepsi bir savaş.
Obama zamanında alevlendirilen Vekalet Savaşları böyle. Arap Baharı süreci böyle.
Ama sonuçta Trump başka bir şey söylüyor. "Bunlar ABD'nin Hazinesine zarar olarak etki eden girişimlerdi" diyor.
Eğer Çin ile savaşacaksa veya yeni bir planı devreye koyacaksa, ABD bu tür masraflara bir son vermesi gerekiyor.
Bir yerdeki çatışma diğer yerdekinden ayrı tutulabilir. Ama eğer ABD'nin küresel kazanım veya stratejik çabalarına bakılırsa, askeri de diplomatları da her yerde.
Hatta para birimi dolar de her yerde geçerli. Amerika böyle düşünüyor.
Savaş, hücum borusu çaldı başladı ve sonra çaldı bitti türü değil!
Bugünkü meselelere böyle bakılmaz ise olmaz.
Onun için pozisyonu korumak adına sürekli plan yapılıp uygulanıyor.
Bunun maliyeti hesaba katıldığında kendine göre bir programı oluyor.
Süreçlerin sonu gelmiyor, sürüyor…
Stratejik bakımda son ifadem topyekûn kapasite ile caydırmak olacak.
Ülkeler bütün bu karmaşık projelerini uyguladıklarında kimleri caydırabilir, kimleri kendine çekebilir?
Şimdi stratejik caydırmanın nükleer silahlarla olanı yanı sıra buna eklenenler var.
Mesela siber-uzay, teknolojik makineler. Artık savaşlar çok boyutlu.
İlla silahların patlamasına bakmamak gerekiyor.
"Akıllı Güç" yönetimi bunun için gerekli.
Çin hazırlanıyor
ABD ve Rusya kesin sonuçlu savaştan çok, dolaylı savaş yöntemleriyle amaçlarını elde etmeyi hedefliyorlar ve bunu iyi öğrendiler.
Çin ise Tayvan için bir kesin sonuçlu savaşa hazırlanıyor. Öncelikli amacı Tayvan'ı sınırlarına katmak.
Bunun için projeleri var, 2027, 2035 ve 2049 tarihli. Bütün planlarının tutması demek aynı zamanda ABD karşısında hakimiyeti ele alacak demek.
Bu dünya için yeni bir durum! ABD ile giriştiği bu son mücadelede Çin'i net biçimde gösterdi.
ABD için Çin bir düşman ve küresel üstünlük elde etmek adına bazı planları olan ülke.
Bu bize başka sonuçları verir mahiyet taşıyor. Her alanda savaş var ve kısa sürmeyecek!
Ukrayna'daki savaş
Ukrayna'daki savaş 2014'teki Kırım işgaliyle başladı, 2022'de başka bir safhaya geçti.
İlk değerlendirmelerimden itibaren bu Avrupa'nın üçüncü 30 yıllık savaşıydı.
Her şey açıktı, zaman geçtikçe savaş da uzuyordu.
Şimdiden 10 yılı geçen bir zamandan söz ediyorum.
Her ne kadar adına operasyon dense de neticede silahlar patlıyordu ve bu bir sert mücadele konusuydu.
Elbette bir tür savaştı. Savaş kazanmayı hedefler, zaferi, almayı, eğer alamıyorsan en az kaybetmeyi.
Putin kendince bir değerlendirme yapar; Zelensky için de durum başka açıdan anlam bulur.
Keza ABD ve Avrupa dahi buradan bir şeyler beklerler.
Son merhalede şöyle bakılır: Durum bu!
Ya mevcut durum itibariyle konuya bir yaklaşım sergilenir ya da durumun değişmesi beklenir.
Mesela, eğer bir karar verilecek ise değişen durumlar gereği, sonra da verilebilir.
Kaybedecek ne var, diye sorulur. Küçük veya mevzi kayıplardan söz etmiyorum, stratejik kayıplar önemlidir.
Ayrıca kaybedecekler konusu taraflara göre farklılık gösterir.
Bir kabul yaparak devam edelim.
Putin bu safhada olabildiğince üstün bir vaziyet elde ettiğini kabullense bile aynı anda bir başka şeyi daha düşünür:
Bu konjonktürde elde edilen kazanç maksimize edilemez değil, öyleyse yap!
Zaman bize böylesi bir durumu gösteriyor ve sanki Putin'e "biraz daha bekle" diyor.
Trump, Putin ve Zelensky'e "haydi artık barışın" diyor.
Trump da ayrı bir mesele!
Ama açıktır ki Trump bugün Putin'i rahatlatan bir başat gücün lideri konumuna geldi.
Üstelik Zelensky'e silah ve parayla bugüne kadarki savaşa büyük destek veren ABD'nin Başkanı, "bundan böyle Zelensky'e silah ve mühimmat yok" diyor. (Bkz: Günümüzün Güç Mücadelesi)
Ama barışın gelmesi öyle kolay olacak bir iş değil. Putin, Trump'ın küresel meselelerdeki düşüncelerini dinlemek ve verebileceklerini görmek için görüşme kapısını kapalı tutmuyor.
Bugünlerde cephedeki durum Rusların lehine gelişiyor. Bu mevsimde henüz karlar yeni erimişken cephedeki durumun hızlı bir ilerlemeye ihtiyacı da yok.
Genele bakılırsa anlaşılan şu, Zelensky ve tabii Avrupa oldukça zorda.
Önemli kararların eşiğindeler. Hem her geçen gün Ukrayna askerleri belli ölçülerde kayıp veriyor.
Zaman geçiyor ve taraflar bu durumlarını hızlıca değiştirmek için önemli bir adım atamıyor.
Ticaret savaşı
Savaş gayet masraflı bir büyük olaydır.
Trump, dünya ölçeğinde yeni bir soruna daha neden oldu.
Tarifelerle saldırdı. Esas hedef Çin. Ticaret Savaşı'nı tekrar başlattı. (Bkz: Ticaret Savaşı)
Bu kez Jinping dik duruyor. Yani 5 yıl önceye göre durum bir hayli farklı.
Bir de şu gerçek bir konu: Bugün herkesin fazladan ve ucuz paraya ihtiyacı var.
Ukrayna'daki savaş uzadı. Belki benzettiğim gibi bir 30 yıl savaşı olmayabilir ama, şunu da unutmayalım, barış olana kadar savaş, savaştır! Yani savaş imzayı atana dek sürüyor.
Trump, ABD'yi kurtarmak için mi yaptı bütün bunları?
Her şey mümkün, ama ilk bakışta Trump çok farklı politikalar güdüyor.
Sadece bu Ticaret Savaşı meselesi değil, çok çok farklı konular var, gündemi takip edenler buna vakıf olabiliyor.
Ben de elimden geldiğimce bu mecralarda yazıyorum.
Sonuç
Elinizde kazanmanın bir yöntemi varsa bunu uygularsınız.
Stratejiyle bile kazanacaklarınız var. Savaş kaçınılmaz ise yapılır.
Ancak başat güçler, savaş yerine operasyonları gerçekleştirirler.
Savaşa hazır olmak bir ülkenin en önemli vazifesidir. Caydırmak savaştan önemlidir.
Savaşların, belirsizliklerin, istikrarsızlıkların, kaotik ortamların kapsadığı süre uzadı diyoruz.
Bu da bir strateji.
Gelecek daha da bununla ilgili örneklerle dolu olacak.
Mücadele etmenin sonu olmayacak.
Buna hazır mısınız?
1. Jacquelyn K. Davis, Radical Islamies Ideologies and the Long War Implications for US Strategic Planning end US Central Command's Operations, The Institute for Foreign Policy Analysis, IFPA, 2007.
2. Gürsel Tokmakoğlu, Politik Merkez, Link: https://politikmerkez.com/konular/kultur/uzun-savas/
3. Gürsel Tokmakoğlu, Politik Merkez, Link: https://politikmerkez.com/konular/guvenlik/sonu-gelmeyen-savas-surerken/
4. Foreign Affairs, Lawrence D. Freedman, The Age of Forever Wars: Why Military Strategy No Longer Delivers Victory (Sonsuz Savaşlar Çağı: Askeri Strateji Neden Artık Zafer Getirmiyor), Yayımlanma Tarihi 14 Nisan 2025.
5. Gürsel Tokmakoğlu, Politik Merkez, Link: https://politikmerkez.com/konular/guvenlik/kitle-gucu-savasi/
6. Gürsel Tokmakoğlu, Politik Merkez, Link: https://politikmerkez.com/konular/guvenlik/neomedyeval-savas/
7. Gürsel Tokmakoğlu, Politik Uyanış: Stratejik Güç Birikimi ve Akılcılık Üzerine, Destek Yayınları, 2024, İstanbul.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish