30 Kasım 2025, Florida'nın sıcak güneşinin altında, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Özel Temsilci Steve Witkoff ve Donald Trump'ın damadı Jared Kushner, Ukrayna heyetini ağırlıyor.
Karşı masada, Zelenski'nin yeni atadığı Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Başkanı Rustem Umerov önderliğinde gergin yüzler: Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergiy Kyslytsya, ABD Büyükelçisi Olha Stefanişina, Genelkurmay Başkanı Andrii Hnatov ve istihbarat yetkilileri.
Görüşme, Witkoff'un lüks golf kulübü Shell Bay'de, Miami'nin kuzeyinde gerçekleşiyor.
Resmî açıklamalar "barış" ve "yol haritası" kelimeleriyle dolu, ama beden dilleri başka bir hikâye anlatıyor: Ukrayna tarafı, kollarını kavuşturmuş, bakışlar kaçamak; sanki bir azar işitmiş, çaresiz bir teslimiyetin eşiğinde.
Bu sahne, Trump yönetiminin Ukrayna-Rusya savaşını bitirme çabasının son perdesi.
Axios'un haberine göre, ABD ve Ukrayna, Kiev'in revize ettiği bir barış planı üzerinde "nihai mutabakatlara" yaklaşıyor.
Plan, salı günü Witkoff ve Kushner tarafından Moskova'da Putin'e sunulacak.
RT ise bunu "Trump'ın temsilcilerinin belgeyi sunması" olarak duyuruyor.
Ama bu, gerçek bir barış mı?
Yoksa Rusya'nın maksimalist taleplerini ABD'nin ticari çıkarlarıyla harmanlamış bir "iş anlaşması" mı?
İnceleyelim.
Planın kökeni: 28 maddelik "Rusya Dilek Listesi"
Trump'ın "barış planı", Ağustos'taki Alaska zirvesinde Putin'le başlayan bir süreçten doğdu.
Witkoff -Trump'ın Gazze ateşkesi kahramanı, emlak kralı- ve Kushner, ekim sonunda Moskova'nın egemen varlık fonu başkanı Kirill Dmitriev'le Miami'de buluştu.
Reuters'a göre, planın temeli, Rusya'nın Ekim ortasında ABD'ye sunduğu gayri resmi bir "non-paper" belgesinden alındı: Doğu Ukrayna'da büyük toprak tavizleri, Ukrayna ordusunun küçültülmesi, NATO üyeliğinin engellenmesi ve Rusya'nın işgal ettiği bölgelerin (Kırım dahil) tanınması.
Orijinal 28 maddelik taslak, Axios'un sızdırdığına göre, tam bir Rusya zaferiydi: Ukrayna, uzun menzilli silahlarını terk edecek, Polonya ve Romanya'daki ABD füze üsleri sökülecek, yaptırımlar kalkacak.
Buna ek olarak, ABD-Rusya arasında "enerji, doğal kaynaklar, altyapı, yapay zeka, veri merkezleri ve Arktik nadir toprak madenciliği" gibi alanlarda "karşılıklı faydalı ekonomik iş birliği" çağrısı yapılıyordu.
Wall Street Journal, bunu "barış üzerinden iş" olarak nitelendiriyor: Kremlin, ateşkesi ABD'yle yeni ticari bağlara bağlamayı öneriyor; Ukrayna ise rehin.
Avrupa Birliği ve NATO, planı "Kremlin'in dilek listesi" diye reddetti.
Alman Şansölyesi Friedrich Merz, "Avrupa olmadan kalıcı barış olmaz" dedi;
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise "Ukrayna'nın egemenliği pazarlık konusu değil" vurgusu yaptı.
Ukrayna tarafında ise öfke patladı: Vatandaşlar sokaklara döküldü, Zelenski'nin danışmanı Andriy Yermak yolsuzluk skandalıyla istifa etti.
Zelenski, X'te "Savaşımızı kaybetmedik" diye haykırırken, Rusya "Kazandık" naraları atıyor; zaptedilen topraklara (Donetsk, Luhansk, Harkov'un bir kısmı) bakınca haklı görünebilirler.
Revizyonlar: Kiev'in kazanımı, Moskova'nın hoşnutsuzluğu
Cenevre'deki (23 Kasım) ve Abu Dabi'deki görüşmelerle plan, 19 maddeye indirildi.
Ukrayna, toprak tavizlerini sınırladı, NATO kapısını aralık bıraktı ve güvenlik garantileri talep etti (örneğin, Avrupa "istekliler koalisyonu"yla barış gücü).
ABD'li yetkililer, "Küçük detaylar kaldı" diyor; Zelenski ise "Hassas noktaları Trump'la görüşeceğiz" sinyali verdi.
Umerov'un liderliğindeki heyet, "Ukrayna'nın refahı ve yeniden inşası" odaklı revizyonlar getirdi; örneğin, uluslararası yaptırımların kalkması yerine, Rusya'ya karşı "tekrar saldırganlık önleme" mekanizmaları.
Ama Rusya? Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, "Ciddi ama büyük taviz yok" dedi. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Alaska'daki Trump-Putin mutabakatlarının korunmasını şart koştu: Kırım'ın tanınması, Ukrayna'da Batı silahlarının sınırlanması ve stratejik silah anlaşmaları.
Putin, perşembe günü "Barış kendi şartlarımızla" diye rest çekti.
Sızan bir telefon kaydında (Bloomberg), Witkoff'un Putin'in yardımcısı Yuri Ushakov'a "Trump'ı nasıl ikna edeceğini" öğrettiği ortaya çıktı; bu, planın "tarafsız" olmadığını kanıtlıyor.
Avrupa'nın korkusu derin: ABD, savaşı "umutsuzca" bitirmek isterken (Trump'ın ifadesiyle), Brüksel Ukrayna'nın en sadık destekçisi.
AB Dışişleri Başkanı Kaja Kallas, "Rusya ateşkes için sıfır işaret verdi" uyarısı yaptı.
Üstelik, Goldstein'ın (ABD Deniz Akademisi profesörü) önerdiği "Arktik bileşeni" -Rusya'nın Kuzey Deniz Yolu'ndaki yaptırımların kalkması karşılığında barış- planı daha da karmaşıklaştırıyor.
Bu, Putin'e "tatlı bir havuç" ama Avrupa'ya "tehlike": Rusya, Arktik'te yüzde 53 payla dominantken, Batı yatırımları Moskova'yı ödüllendirir.
Tarafların durumu: Kazananı kim?
- Rusya: Toprak kazanımları (yaklaşık yüzde 20 Ukrayna) ve savaş yorgunluğuyla avantajlı. Peskov'un dediği gibi, "Savaş bizim lehimize." Ama ekonomik baskı (yaptırımlar, petrol fiyatları) Putin'i masaya itiyor; tabii şartlarını kabul ettirirse.
- Ukrayna: "Kaybetmedik" diyor Zelenski, ama gerçekler acı: Rus dron ve füze saldırıları (son hafta 1.400 dron, 1.100 bomba) Kiev'i vuruyor. Yolsuzluk skandalı (Energoatom'da 40 milyon dolar) iç cepheyi zayıflatıyor. Umerov'un ataması, Zelenski'nin "yumuşak" bir müzakereci seçişi;Yermak'ın sertliği terk edildi.
- ABD: Trump, "Büyük ilerleme" diye övünüyor ama eleştiriler yağıyor. Cumhuriyetçiler bile "Rusya lehine" diyor; Avrupa "Dışlanmışız" diye isyan ediyor. Kushner ve Witkoff'un ticari bağları (enerji, maden) planı şüpheli kılıyor – bu, "barış" mı, yoksa Trump Ailesi'nin yeni "iş fırsatı" mı?
Sonuç: Gerçek barış mı, zorla teslimiyet mi?
Florida görüşmeleri, savaşın dönüm noktası olabilir – ya da yeni bir hayal kırıklığı.
Revize plan, Ukrayna'ya nefes aldırıyor ama Rusya'nın "kendi şartları" ısrarı, ateşkesi uzak tutuyor.
Avrupa'nın desteğiyle Ukrayna direnebilir, ama Trump'ın baskısı (askeri yardım kesme tehdidi) Kiev'i köşeye sıkıştırıyor.
Goldstein'ın dediği gibi, "Zengin beklentiler var ama engeller güçlü": Putin şartlarını dayatırken, Avrupa "kapısındaki tehdit"i hissediyor.
Bu, sadece diplomatik bir satranç değil; ahlaki bir sınav.
Rusya barış istiyor – ama zaferle. ABD ateşkes peşinde – ama ucuz.
Ukrayna ise egemenliğini. Eğer plan Putin'e sunulursa, salı günü Moskova'dan gelecek yanıt belirleyici olacak.
Gerisini, tarih yazacak. Ama bir şey net: Beden dilleri yalan söylemez.
O masadaki gerginlik, barışın değil, acının habercisi.
Ukrayna'nın geleceği, bu "mutabakatların" ötesinde yatıyor – ve o gelecek, hepimizin.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish