Afrika'da Dr. Mehmed Emin Paşa

Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe için yazdı

Mehmed Emin Paşa 

Mehmed Emin Paşa doğum adıyla (Eduard Schnitzer), belki bir çoğumuz için tanıdık bir isim olmayabilir, ancak hayat hikâyesi, kıtalar arası kültürel ve entelektüel bir birleşimin örneğidir.

Hem Osmanlı İmparatorluğu hem de Afrika'da bir miras bırakmış olan bu yolculuk, hırs, beceri ve beklenmedik tarihsel kesişimlerle doludur.

1840 yılında Almanya'da Eduard Schnitzer olarak doğan Mehmed Emin Paşa'nın, Osmanlı İmparatorluğu'nda bir hekimden Doğu Afrika'da bir idareciye dönüşen yolu, önemli olduğu kadar maceralarla dolu bir yaşam serüvenidir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mehmed Emin Paşa İstanbul'da yeni ismini benimseyerek Osmanlı kültürel ve idari yapısına entegre olmuştur.

Tıp alanındaki uzmanlığı, ona saygı ve tanınma kazandırmış ve hızla Osmanlı bürokrasisinin elit çevrelerine girmesini sağlamıştır.

1870 yılında, Trabzon, Erzurum ve İstanbul’a kadar onu destekleyen Arnavutluk Valisi İsmail Hakkı Paşa'nın ekibine katılmıştır.

İsmâil Hakkı Paşa’nın özel doktoru ve tercümanı iken Hakkı Paşa Trabzon’a sürüldüğünde doktoru Emin de onunla birlikte 1872 yılında Trabzon’a gidip Hayrullah Hekim takma adıyla bir muayenehane açmıştı.

Daha sonra, İngiliz kâşifi ve koloniyal memuru Sir Samuel Baker tarafından işe alınmış, Sudan ve çevresindeki bölgelerde Britanya'nın egemenliğini kurma görevini üstlenen Baker’a para karşılığı bölgede danışmanlık yapmıştı.

İngilizler, Doğu Afrika'nın geniş ve karmaşık topraklarını yönetmek için yetenekli idareciler aramaktaydılar ve Emin Paşa, tıbbi bilgisiyle mükemmel bir aday olarak görülmüştü.

1876 yılında, bir dizi diplomatik görüşmeden sonra, Emin Paşa, şu anda Güney Sudan olan bölgede bulunan Osmanlı vilayeti Ekvatorya'nın valiliğine atanmayı kabul etmiştir.

Cape Times gazetesi, Şubat 1877'de “Emin Bey'in bir hafta içinde Table Bay limanına ulaşması bekleniyor” diye yazmıştı ancak aynı gazete, Emin Paşa'nın mart ayında karşı kıyıdaki Simon's Bay'e vardığını ve sonra Zanzibar’a gideceğini bildirmişti.

Bunların yanında Emin Paşa, İstanbul'da kalmaktansa Mısır yönetimi altında Ekvatorya valisi olarak idari görevine Afrika’da devam etmiştir.

Bu bölgeye derin bir bağlılık duyan Emin Paşa, kalma kararını, işine ve yeni bir amaç duygusuna olan bağlılığını yansıtan bir tercih olarak almıştır.

Emin Paşa, köle ticaretine şiddetle karşı çıkmış, Afrika'daki bu ticarete dahil olan Arapların bölgeden çıkarılmasını talep etmiştir.

Ayrıca bir bilim insanı olarak kuşlar ve etnografya üzerine önemli katkılarda bulunmuştur.

In Africa's Dark Wildernesses: Trips, Discoveries, and Encounters, and Tracking of, and Return with Emin Pasha adlı kitap, Cape Town Ulusal Arşivleri'nin okuma salonunda bulunan önemli bir kaynaktır. (Library Kaa 916.7 STA In Afrikas donkere wildernissen).


Henry Stanley ve Emin Paşa Yardım Seferi (1886-1889)

1880’lerin ortalarında, Dr. Emin Paşa (o sırada Sudan’ın güneyindeki Ekvatorya bölgesinin valisi) siyasi çatışmalar nedeniyle dış dünyadan tamamen kopmuştu.

Mehdi Ayaklanması, Mısır’ın Sudan’daki kontrolünü yıkmış ve Emin Paşa’nın bölgedeki güçleri kuşatma altında kalmıştı.

Avrupa güçleri, özellikle İngiltere ve Almanya, Emin’in güvenliği konusunda endişeliydi.

Bu durum, 1886’da ünlü sömürgeci lider Henry Morton Stanley tarafından yönetilen ve “Emin Paşa Yardım Seferi” olarak bilinen büyük bir keşif harekâtına yol açtı.

Stanley, Afrika’ya geleneksel Nil rotası yerine Kongo Nehri üzerinden girdi ve tehlikeli Ituri yağmur ormanını geçerek çok zorlu bir yolculuk yaptı.

Stanley, 1888 yılında Wadelai’de Emin’e ulaştı. Ancak Emin Paşa, Stanley’nin düşündüğü gibi kurtarılmak istemiyordu.

Hâlâ görevdeydi, yerel halkın desteğini almıştı ve bu müdahaleyi siyasi açıdan rahatsız edici buluyordu.

Emin Paşa, Avrupa’dan gelen desteğin yetersizliği ve çevresindeki baskılar sonucu Stanley ile ayrılmayı kabul etti.

Fakat hemen ardından kendi subayları tarafından tutuklandı, çünkü askerleri bölgeyi terk etmeye karşıydı.

Daha sonra serbest bırakıldı ve Stanley ile birlikte 1889’da Doğu Afrika kıyılarına ulaştı.

Bu olay, Emin Paşa’nın Ekvatorya valiliğinin fiilen sona ermesi anlamına geliyordu.

Stanley, bu yolculuğu In Darkest Africa (1890) adlı kitabında anlatmış ve kendisini olayların kahramanı olarak sunmuştur.
 


Dr. Emin Paşa’nın Afrika’da bilim insanı olarak yaptığı keşifler

Emin Paşa 19'uncu yüzyılın sonlarında Afrika’da önemli bilimsel ve coğrafi katkılar sağlayan Alman bir hekim, doğa bilimci ve sömürge yöneticisiydi.

Çalışmaları, özellikle 1878-1889 yılları arasında Mısır idaresinde görev yaptığı Ekvatorya bölgesi (günümüzde Güney Sudan ve kuzey Uganda) üzerinde yoğunlaşmıştır.

Emin Paşa, özellikle Yukarı Nil ve Büyük Göller bölgelerinde Orta Afrika’nın coğrafi bilgilerinin gelişmesine katkı sağlamıştı.

Nil’in kaynakları ve Albert Gölü hakkında daha net bilgiler ortaya koymuş ve özellikle Albert Gölü ile Edward Gölü’nün ayrı su kütleleri olduğunu doğrulamışt.

Bu, o dönemde bazı araştırmacılar arasında tartışmalı bir konuydu.

Emin Paşa, Avrupa’daki müzelere ve bilim kurumlarına gönderdiği çok sayıda botanik ve zoolojik örnekleri toplamıştı.

Bu koleksiyonlar, bilinmeyen veya az bilinen bitki türlerini, kuşları ve böcekleri içermektedir.

Avrupa’daki bilim insanlarıyla sürekli yazışmalar yaparak, Orta Afrika’nın bitki ve hayvan çeşitliliği konusunda önemli bilgiler sağlamıştır.

Emin Paşa, karşılaştığı yerel halkların kültürleri, dilleri ve toplumsal yapıları hakkında detaylı gözlemler yapmıştır; bu bilgiler antropologlar için değerli kaynaklar olmuştur.

Mesela Bari, Zande ve diğer Nilotik topluluklar gibi halkların geleneklerini ve sosyal yapılarını anlatan notlar tutmuştur.

Eğitimli bir doktor olarak, sıtma ve uyku hastalığı gibi tropikal hastalıklar üzerine tıbbi gözlemler yapmış, ayrıca yerel tedavi yöntemlerini de incelemiştir.

Tıbbi bilgisi, yerel halk arasında saygı görmesini sağlamış ve yönetsel otoritesini korumasına yardımcı olmuştur.

Dr. Emin Paşa’nın Afrika’daki bilimsel çalışmaları; coğrafya, doğa tarihi, etnografya ve tıp alanlarını kapsamaktadır.

Keşifleri, Yukarı Nil ve Büyük Göller bölgelerine dair Avrupa’nın bilgisindeki büyük boşlukları doldurmuş; doğa tarihi koleksiyonları ise Avrupa müzelerine büyük katkı sağlamıştır.

Hem bilim insanı hem de sömürge yöneticisi kimliğiyle karmaşık bir figür olsa da bilimsel mirası dikkat çekicidir.


Sonuç

Emin Paşa'nın yaşamının son yıllarında, yıllarca süren zorlukların ardından sağlığı bozulmuş ve 1892'de Uganda'da hayatını kaybetmiştir.

Öldürüldüğü iddialarının aksine Afrika gazeteleri çiçek hastalığından hayatını kaybettiğini kaydeder.

Emin Paşa'nın ölümünde kızı Feride, Almanya'da eğitim görüyordu.

Zooloji üzerine yaptığı çalışmalar ve kabileler hakkında yazdığı mektuplar, Türkçe kaynaklarda yaygın olarak kullanılmamış esasında onun Afrika'daki faaliyetleri, uzmanlar tarafından henüz tam anlamıyla araştırılmamıştır.

İlginç bir şekilde, Yahudi kökenli olmasına rağmen, Zanzibar ve Almanya'daki farklı eşlerinden olan çocuklarının her ikisinin de Müslüman olarak kimliklerini benimsemiş olmaları onun benimsediği dünyayı ve bıraktığı mirası daha belirgin kılar.

Günümüzde Emin Paşa, Osmanlı tarihinin daha geniş anlatısında büyük ölçüde unutulmuş olsa da Osmanlı idaresine, tıbbına ve Doğu Afrika tarihine katkıları yadsınamaz.

 

 

Kaynaklar:

Felkin, R. W. (1888). Emin Pasha in Central Africa. Edinburgh: Blackwood.
Mason, P. (1998). The blood of the Congo River: Emin Pasha and the tragedy of Equatoria. London: Macmillan.
Proudfoot, L. (1991). Emin Pasha and the Equatorial Province: A study in colonial failure. The Journal of African History, 32(3), 459–477. https://doi.org/10.1017/S002185370003176X
Stanley, H. M. (1890). In darkest Africa: Or, the quest, rescue and retreat of Emin, governor of Equatoria (Vols. 1–2). London: Sampson Low, Marston, Searle, and Rivington

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU