İsrail'in bir sonraki hesaplaşması, neden İran'la olacak?

İsrail-Hizbullah ateşkesi muhtemelen şimdilik devam edecek. Ancak bunun daha geniş çaplı bir barışın habercisi olması pek olası değil ve Gazze'deki çatışmalar şiddetlenebilir

Lübnan'ın güneyindeki Sur kentindeki mahallelerine dönen kadınlar ateşkesi kutlarken sarılıyor (AP)

Beyrut'un güneyinde çarşamba sabahı, son iki ayın çoğunda olduğu gibi gün ağarırken patlamalar ve silah sesleriyle başladı. Ancak bu kez yaylım ateşi, barış yapıldığını duyuruyordu.

Daha önce pek çok kez olduğu gibi, Hizbullah destekçileri bedeli ne olursa olsun İsrail'le savaşın sona ermesini kutlamak istiyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kinikler bu ateşkesin geçici olacağını söylemekte muhtemelen haksız değil. Ancak her iki taraftaki güç simsarlarının ve onların yabancı destekçilerinin hesaplarına uyması halinde uzun süre devam edebilir.

Lübnan ve İsrail'in kuzeyindeki sıradan halkın derin bir oh çekmesi anlaşılır. İsrail ve Lübnan (Hizbullah'ın vekili olarak) arasındaki ateşkes anlaşması, 60 gün sonra İsrail ordusunun güneydeki sınıra geri çekileceği ve Hizbullah savaşçılarının İsrail sınırından 30 kilometre kadar uzaktaki Litani Nehri'nin ötesine geçeceği anlamına geliyor.

Bu bir skor beraberliği, nakavt edici bir darbe değil.

İsrail son ana kadar şiddetli hava saldırılarına devam etti. Hizbullah ateşkesten önceki gün İsrail'e 250 roket fırlattı. Hizbullah (ve Lübnanlı siviller), İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve İsrailli sivillere verebileceğinden çok daha fazla kayıp ve zarara uğradı. Ancak İsrail için kaygı verici olan, istihbarat öncülüğündeki bubi tuzaklı çağrı cihazlarına yapılan hedefli saldırıları ve lideri Hasan Nasrallah'ı öldüren, sığınaklara yönelik bombalarının yıkıcı karışımına rağmen, iki ay sonra Hizbullah'ın hâlâ savaşması ve yenilmemiş olması.

Bu ateşkes muhtemelen şimdilik devam edecek. Ancak daha geniş çaplı bir barışın habercisi olması pek mümkün değil.

Binyamin Netanyahu, İsrail'in "kuzey cephesinde" savaşı durdurmasını, kuvvetlerinin ABD'yle diğer Batılı tedarikçilerden mühimmat ikmali yapması ve böylece Gazze Şeridi'ndeki Hamas'ı bastırma çabalarını iki katına çıkarabilmesi için gerekli diye gerekçelendirdi. Aynı zamanda stratejik bir tehdit olarak İran'la ve Tahran'ın Suriye ve Irak'tan Batı Şeria üzerinden Yemen'deki Husilere kadar uzanan çeşitli "vekilleriyle" başa çıkmayı amaçlıyordu.

Lübnan ordusu ve mavi kasklı Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'nün (UNIFIL) nihayet Lübnan'ın güneyini gerçekten kontrol edebileceğini ummak yerine, Hizbullah'ın yaralarını sarma ihtiyacı, güneyde yaklaşan çatışmaların dışında kalabileceği anlamına geliyor.

Netanyahu'nun Gazze'yi şimdiye kadar pasifize edememesi, Hamas'ı ezmek ve kalan rehineleri kurtarmak için IDF'i oraya yerleştireceğini düşündürebilir. Ancak Netanyahu, İran'ı İsrail'in bir numaralı düşmanı diye tanımladı ve Husilerden de süregelen hedefler diye bahsederek onları "mansiyon" olarak andı.

Netanyahu, İsrail'in diğer ülkelerin "kırmızı çizgilerini" giderek daha fazla aştığını belirtti ve özellikle ABD'nin kendisini dizginleme girişimlerini kastetti. Lübnan'la ateşkesi duyururken eleştirmenlerin söyledikleriyle övündü:

[Hamas'la başarısız ateşkesten sonra] savaşa geri dönmeyeceğiz ama geri döndük, hem de nasıl. Ve gerekirse Lübnan'a da geri döneceğiz.

Joe Biden, Beyaz Saray'da basının karşısına çıkıp ateşkesi başkanlığının dış politikasının muzaffer bir sonucu olarak sunarken İsrail Hava Kuvvetleri, Beyrut'a üç dev bomba attı. Kudüs'ten gelen bu sesler son derece uyumsuzdu. Ne yazık ki Biden'ın rolü daha az belirleyici ve daha çok bir dipnot gibi görünüyor.

Biden Lübnan'da sağlanan ateşkesin İsrail'in Gazze'yle ilişkileri için bir emsal teşkil etmesini umduğunu söyledi. Ayrıca İsrail ve Arap dünyası arasında daha geniş çaplı bir normalleşmeden bahsetti.

Netanyahu kuzeydeki ateşkesin "yeni bir normalin" yolunu açtığını öne sürdü. İsrail'in yersiz barış umutları yerine askeri gücünün bölgeyi sakinleştireceğini söyledi.

Netanyahu, Trump 2.0'ın kendisini İran'a karşı serbest bırakacağını hesaplıyor gibi görünüyor. İsrail, İran'la gerçek bir hesaplaşmaya hazırlanırken Hizbullah'la savaşı yatıştırmak, 60 günlük ateşkesin sona ermesini Biden'ın mirasından ziyade mezar taşı gibi gösterecek.

Öte yandan Donald Trump ateşkesi, "Trump etkisi: Güç yoluyla barış" olarak ilan etti. Müstakbel başkanın İsrail'i Lübnan'daki kayıplarını azaltmaya ikna etmesinde Hizbullah'ın ateşkesi kabul ederek örgütünü toparlayacak şansı elde etmek için zaman kazanmaya istekli olması ve İsrail'e haritayı daha güneyde yeniden çizme şansı vermesi de etkili olmuş olabilir.

Şimdi Trump ve savaş yanlısı ekibi devreye girip Biden'ın yapamadığı bir barış anlaşması için kafa kafaya verecek mi? Yoksa Netanyahu, İsrail'in düşmanlarına indirdiği büyük askeri darbeleri, Trumpvari bir barışı güç yoluyla elde etme söylemiyle mi harmanlayacak? Yeni başkanın kibrine hitap ederken plana uygun gitmeyen her şeyin sorumluluğunu ona yüklemek tipik bir Netanyahu tavrı olacaktır.

İsrail Başbakanı zaferden sonra bile kalıcı bir barış beklemiyor. Trump ise Gazze'den Ukrayna'ya kadar her yerde barışı sağlayan kişi olmak istiyor. Beyaz Saray'daki yeni süpürgeyle Kudüs'teki emektar arasında gerginlikler yaşanabilir.



independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU